Tokofobi diye adlandırılan doğum yapma korkusu halk arasında düşünüldüğünden daha yaygın ve etkili

Bilinçaltının derinliklerinde bulunan doğum yapmak korkusu, yaşanılan çevrenin etkileriyle,hikayeleriyle beslenen psikolojik bir rahatsızlıktır.Yaşanılan ülkenin sosyal ve kültürel yapısı,anneden kızına geçen doğum yapma korkusu tokofobiyi nesilden nesile taşır.

"Tokos"Yunancada doğum demekmiş,fobiyi zaten biliyoruz,tokofobi adı oralardan geliyormuş.

Bu tür bir rahatsızlığı olan kadınlar doğum yaparken çok acı çekmekten,ölmekten korkarlar.Doktorlarına,sağlık ekibine,kendine güvenmezler,doğumda bebeğe birşey olacak korkusu had safhadadır.

Doğuracakları bebeğe bakamayacaklarından,bu sorumluluğunu alamayacaklarından korkarlar.Bu korku kadınları kürtaj olmaya,bebeği düşürmeye çalışmaya,alkol ve uyuşturucu kullanmaya kadar sürükleyebilir.

Çocukluğunda cinsel tacize uğramış kadınların tokofobik olma olasılıkları da oldukça yüksektir.


Tokofobisi olan kadınlar,normal doğum yapsalar dahi yıllarca doğum anları peşlerini bırakmaz,o anları düşündükçe panik atak krizleri bile yaşayabilirler.

Aslına bakarsanız ilk doğumunu yapacak çoğu kadın,ne ile karşılaşacağını,kasılmaların nasıl hissettireceğini bilemediği için birazcık korkabilir ama doğum yapmanın doğaya,bedenine aykırı birşey olmadığını da bilmelidir.

Tokofobi üç seviyede kendini gösteriyormuş.

Birinci seviye;kadın hamile kalmadan önce doğurmakla ilgili bu korkulara sahiptir.Bu süreç çocukluk ve erişkinlik arasında yeşerir.Maşallah ülkemiz şartlarını düşünecek olursak,hepimiz birinci derece tokofobiye sahibiz,hayırlı olsun

İkinci seviye;anne travmatik ya da çok uzun saatler süren bir ilk doğum geçirdiyse,düşük,ölü doğum,hamilelik sonlandırımı gibi zor durumlar yaşadıysa ikinci seviye tokofobi gelişebilir.

Tokofobi,doğum sonrası depresyona da sebep olup,ciddi uyku bozuklukları yaratabilir.

Üçüncü seviye;Depresif hastalık zemininde gelişen doğum korkusudur.

Yazımın başında da bahsettiğim gibi çoğu kadın biraz az,biraz çok benzer korkuları yaşıyor.Sezaryen oranlarındaki bu korkunç artışta, bu tür korkuların çok büyük etkisi var.

Hamile kadınlar,hiç bir tibbi gereklilik yokken sadece korktukları için ameliyatla doğum yapıyorlar ki içlerindeki o korkuyu tedavi etmedikleri sürece de öle yapmalılar.Diğer türlüsü çok daha zor ve travmatik olabilir.

Peki ne yapmalıyız?

Korkularımızın önüne nasıl geçmeliyiz?

1-Doğumun bedeninde nasıl ilerlediği,fizyolojisi,psikolojisi,doğum dalgalarıyla başetme yöntemleri ile ilgili bilgilenmeliyiz.Doğuma hazırlık kursları bu konuda annelere ve eşlerine çok fayda sağlıyor.Eğer maddi durumunuz yeterli değilse "Zeynep Kamil Hastanesi" orada doğum yapacak anneleri eğitmeye başlamış,oraya bir danışabilirsiniz.Sonra bazı doğuma hazırlık merkezlerinin düzenlediği ücretsiz nefes sınıfları,film gösterileri oluyor,onlara katılabilirsiniz.Mesela do-um da var.www.do-um.com

2-Psikolojik destek alabilirsiniz.Psikologa gitmekten utanmayın,ailenizden kimseye söylemek zorunda da değilsiniz.Psikoterapi bu korkularınızı çözebilir.

3-Eft ve hipnoz tekniklerini kullanan danışmanlarla çalışabilirsiniz.Bu yöntemlerde bilinçaltı korkularını çözebiliyor.

4-Pozitif olun.Kötü şeyleri düşünmekten vazgeçin.Bebeğinizin karnınızda sağlıklı bir şekilde büyüdüğünü ve sağlıkla,kolaylıkla su gibi doğduğunu hayal edin.

5-Nefes egzersizleri ve düzenli spor bedeninizi rahatlatacaktır.Rahatlamış bir beden sizi,rahatlamış bir ruha kavuşturur.

6-Hamile kadın gören diğer doğum yapmış kadınlar,kendi doğum hikayelerini askerlik anısı gibi en acılısından anlatmaya bayılırlar,dinlemeyin,üzerinize almayın.Her kadının doğumu kendine has,unutmayın.

7-Doğumunuzda yanınızda size sürekli destek olan bilinçi kişiler olsun.Kendinize bir ebe bulun,doğum süreci boyunca yanınızda kalıp size destek olabilirler.İstanbul'da ya da Bursa'da yaşıyorsanız doğumunuzda destek olması için ücretsiz bir "doula (doğum koçu)" bulmanıza yardımcı olabilirim.İlgilenirseniz bana mail atın.

8-Hepsinden önemlisi kendinize,bedeninize,bebeğinize güvenin.Doğum işini siz yapacaksınız,doktorunuz değil.Doğum yapmak,bedeninizin doğal bir işlevi,bunu hiçbir zaman unutmayın.

9-Doğum dalgaları ya da sancısı ya da kasılmalar,nasıl adlandırmak isterseniz başa çıkılamayan bir süreç değil.Bebeğinizi kollarınıza almanızı sağlayacak yardımcınız,onunla barışın.

aktuelpsikoloji.