derdin biraz detaylı.doktora gittin mi?ailenle beraber dışarı çıktığında nasılsın?akrabağlarınla ilişkileirnde nasılsın?
ben her şeye ama her şeye ağlıyorum. ama insanlarla olan ilişkilerimde değil. yani onda da ağlıyorum ama bi reklam izliyorum mesela, gözlerimden yaşlar akıyo. nasıl bi anda etkileniyorum ya da neyden etkileniyorum anlamıyorum.
özgüvensizlik desen ayrı konu geçmiyor. geçiremiyorum. bir yerde işe başlamıştım mesela bunun için. çok yoruluyorum diye ayrıldım ama o sürede hiçbir şey değişmedi. konuşacak söyleyecek bir şey bulamıyorum ve saçmalıyorum. saçmalayacağıma konuşmuyorum daha iyi.
insanlardan çok korkuyorum. ama fiziksel bir zarar verirler korkusu değil. kalabalıklardan nefret ediyorum. bir şekilde geçsin istiyorum bunlar ama geçmiyor.
derdin biraz detaylı.doktora gittin mi?ailenle beraber dışarı çıktığında nasılsın?akrabağlarınla ilişkileirnde nasılsın?
çok önceden gitmiştim. psikoloğa da gittim akupunktur falan yapmıştı hatta. yaramıyor bir işe. ailemden başka bir şehirdeyim şu an. ama onlarla çıkınca daha iyi oluyor tabii. akrabalarımla ise, sessizim yine. zaten farklı şehirlerdeyiz yılda 4-5 görüşülüyor. ama onda da duruluyorum. yani az görüşmekle alakasız çünkü kardeşim falan öyle değil. ben sessizleşiyorum, konuşamıyorum
Konu ykovasi tarafından (18-10-2015 Saat 01:37 AM ) değiştirilmiştir.
"Psikolojik destek Bilinen bir gerçektir insanların belirli aralıklarla ağlaması gerekir. Bu hem göz sağlığı, hem de duygusal birikimlerin dışarıya atılması için gereklidir. Hatta olur olmadık saçma zamanlarda yok yere ağladığınızı görüp şaşırabilirsiniz. Bunların hepsi birikimden."
Yukarıdaki yazıyı bir yerde okudum. Gözyaşı bundan dolayı olabilir.
Diğer şeyler için doktara gidin.
Fiziksel bir korku değil ama sosyal bir korku, insanların sana bakmaları, seni izlemeleri, dinlemeleri, kalabalık içinde bulunmak. Yalnız olmadığını bil, bu sosyal çekingenliği yaşayan bir sürü insan var ama pek evlerinden çıkmadıkları için dışarıda karşılaşamıyorsun. Bu kısır döngüden çıkmak için yeni şeyler dene, sınırlarını keşfet, hergün farklı güzergahlar, farklı yöntemler, merak etme hapse düşmezsin, suç da işlemezsin, biraz saçmala sadece. Çünkü, yaşamak istemediğini biliyorum ama sen de yaşamak zorunda olduğunu biliyorsun zaten. Yaşamak bir tercih değil, bir zorunluluktur.
konusacak birsey derken, sürekli aynı ortamda kalırsan daralırsın.
mesela ofis ortamı, sabahtan aksama kadar masa basında oturmamak gerekiyor. aradan kalk dolas, tabi calısma ortamını bilmiyorum ama keza ben 1 saat oturur, 10-15 dakika dışarıya cıkar bi cay icer, saha elemanları ile muhabbet falan eder tekrar isime dönerim. hani kafa dağılmalı.
yoksa ofis icinde bende muhabbet etmem ve sürekli ofis icinde kalsam kafayı yerim zaten
o ilaçlarda bişeyler var adamı değiştiriyo ve ben şunu düşünüyorum bu ilaçlar ergenlik çağında değişime uğrayan çocuklard averildiğinde ialçlar moda sokunca gelişimde ergenlik bitene kadar yeni mod üzerinden gelişip sonlanıyo yani geri dönüşü yok gibi düşünüyorum ergenlikten sonra ilacı bırakıpta vücudun kendi halinde gelişip sonlanması olayı. ve o ilaçlar öyle bi hal yaptı ki bana duruşum bile depişti 30 yaşındaki adam gibiyim görünüş olarak konştumdaki ses tonum konuşma yavaşlığım dahi insanların beni dinlerken etkilenmemsi sussada bari demesi içlerinden ben konuşurken bana değil etraftakilere daha dikkatli odaklanmaları yani dalga geçilecek adam kıvamına sokuyo o ilaçlar lanet olsun elime güç geçtiği anda ben i o hale sokan bütün doktorların diplomalarını ilkokul seviyesine indirecek kadar paramın son noktasına kadar mahkemede süründüreceğim
Yer imleri