Sayfa 1/4 1234 SonSon
36 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: Hayatım yaşayamayacak kadar zorlaştı.

  1. #1
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Jun 2015
    Mesajlar
    27

    Standart Hayatım yaşayamayacak kadar zorlaştı.

    21 yaşındayım, öyle bir psikoloji içindeyim ki genelleyemem, ama benim sorunumun tamamen kendim olduğunu söyleyebilirim. 3 ay Prozac 20mg kullandım, önce iyileştiğimi zannettim. Sonra farkettim ki daha kötü bir duruma gelmişim. Delirdiğimi düşünebilirsiniz. Maddeler halinde örnekleyerek anlatmak istiyorum.

    Okul ve arkadaş ortamı ile ilgili hissettiklerim:
    -Tek başıma olduğum için çok aptal görünüyorum
    -Birileriyle arkadaş olmam gerekir, ama; biri ile tanışmak istersem veya sohbet girişiminde bulunursam beni arkadaş olmak için can atan biri olarak görür ve aşağılar.
    -Sınıfa girip arka sıralara doğru yönelirken bazıları beni dikkatlica inceliyor olabilir. Yürümeme, bakışlarıma ve tavırlarıma çok dikkat etmeliyim. Yoksa kimse bana ilgi göstermez, yanlızlık da çok korkunçtur.
    -Aşık olduğum kıza, ona karşı hislerimi belli edersem beni basit biri olarak görür ve benden hoşlanmaz. Umursamaz ve karizmatik görünmeliyim, kızlar böyle erkeklerden hoşlanır. Ama benim hoşlandığım kız bana karşı birşey hissetmiyorsa ve ben böyle davranırsam asla birşeyler olmaz ki?
    -Ne kadar yanlızlık hissetsem de asla arkadaş meraklısı gibi görünmemeliyim, çünkü insanlar böyle kişileri küçük görür ve umursamazlar.

    Bir cafe veya benzer ortamlar ile ilgili hissettiklerim:
    -Cafe'ye girdiğimde bana hoşgeldiniz diyen garsona ne demeliyim? Direk bir masaya oturmalı mıyım? Yoksa böyle ortada salak gibi görünüyorum, bazı insanların gözü üzerimde olabilir.
    -İnsanlar esprilerime gülüyor ama abartırsam beni boş konuşan biri olarak görebilir, ama espri yapmazsam veya konuşmazsam dikkat çekmem ve umursanmam.
    -Arkadaş olarak gördüğüm bir kızla sohbet etmek istiyorum, ama ona mesaj atarsam veya ararsam ona karşı birşeyler hissettiğimi düşünür ve havalanır. Arkadaş kaybetmek veya rezil olmak istemiyorum
    -Yolda gördüğüm bir tanıdık bana selam veriyor, klasik nasılsınlar merhabalar geçtikten sonra ne konuşacağımı bilmiyorum. Lafı kısa kesersem ayıp olur, uzatırsam aptal gibi görünebilirim. Her seferinde muhtemelen bir hata yapıyorum düşüncesi... "Ben neden o adama öyle dedim ki?"
    -Biriyle yüz yüze sohbet ederken doğal olamıyorum. Sanki ağzımdan çıkan kelimeleri onlarca kez düşünce süzgecimden geçirip, en az eleştirilebilir duruma getirmeye uğraşıyorum.

    Her an kafamda olan düşünceler:
    -Evde boş oturuyorum, zaman geçmiyor, okuduğum bölümü sevmiyorum, babamın parası var ama benim ekonomik özgürlüğüm yok, sevgilim yok, diğer insanlar gibi gün boyunca koşturacak bir hayat telaşım yok. Ben ne yapacağım, böyle mi geçecek hayatım?
    -Hayattan istediğim ne? Yoksa ben tembelim de kendime bahane mi arıyorum? Yok yok, dışarı çıkıp hayata atılacak cesaretim yok. Öyle korkuyorum ki evde oturup kafayı yemek daha güvenli geliyor.
    -Evde canım çok sıkılıyor, ama zaman geçirebileceğim 3 arkadaşım var, onlardan da bazı hareketlerinden dolayı soğumaya başladım. Farklı arkadaşlıklar kurmaya ise cesaretim yok. Cebimde param var ama dışarı çıkıp harcamamalıyım. İleride lazım olabilir. Ailemin parasıyla nereye kadar yaşayacağım? Babamdan gezmek için arabayı istesem, bana ne sıfatla istediğimi sorsa cevap veremem, haklı.
    -Kız kardeşimin arkasında olduğumu hissettirmeliyim, benim gibi güvensiz olmamalı. Yoksa kötü şeylere yönelebilir. Ona biri kötü birşey yapmaya kalksa, kendini savunamaz ve bana söylemezse?
    -Babam benimle ve ailemle yeteri kadar ilgilenmiyor. Bize fazlalıkmışız gibi davranıyor. Bunu dile getirdiğimizde ise bizim herşeye sahip olduğumuzu başımıza kalkıyor. Yaptığı hareketler ailemize zarar veriyor ve küçük düşürüyor. Ama hiçbirimizin ekonomik geliri yok, demek ki böyle bir insana muhtacım, elimden de birşey gelmiyor. Demek ki ben acizim.
    -Geçen gün arkadaşıma tepki gösterdim, acaba haklı mıydım? Yoksa suçlu ben miyim? İnsanlar neden beni hesaba almıyor? Neden 5 yaşındaki bir çocuk gibi görünmezim? Neden hep ilgi bekliyorum? Demek ki ben tek başıma kendime yetemiyorum? Mutluluğumun başka insanlara bağlı olması özgüvenimi zedeliyor.
    -Dünya ve diğer insanlar güvenilmezdir. Yeryüzünde beni anlayabilecek kimse yok, bu düşüncelerimi birini anlatırsam, kendim olursam herkes beni dışlar, delirdiğimi düşünür.
    -Bu yaşıma kadar hiçbir kız bana aşık olmadı. Ben çok mu iticiyim? Çekici bir erkek olarak görmüyorlar mı? Halbuki uzun boylu ve yapılıyım. Acaba çirkin miyim?
    -Bazen insanları çok güvenilir buluyorum mesela sevdiğim kıza
    açılabilecek cesarete geliyorum. Diyorum ki o da bir insan karşındakini
    reddetse bile incitmez, ben de reddedildiğimde üzülürüm fakat hayat başıma yıkılmaz. Veya babama bir şey önereceğim, bana tepki göstermeden cevap verme ihtimalini düşününce mutlu oluyorum. Ama bu düşünce bir an geliyor sonra gidiyor günlerce gelmiyor. İnsanlar çoğu zaman, beni incitmek için hazırda bekleyen birer canavarmış gibi geliyor.
    -Bir de saçma sapan totemler var. Ders çalıştığımı arkadaşlarıma
    söylersem işin büyüsü kaçar ve ders çalışmayı bırakırım. İyi futbol
    oynadığımı birine söylersem artık iyi oynayamam.

    Bu yazıyı yazarken düşündüklerim:
    -Okuyanlar ya beni hesaba almaz ve düşüncelerimi hafife alırsa?
    -Eğer bu düşüncemi yazarsam, okuyanlar bunun çok hastalıklı bir düşünce olduğunu söyler, eğer ben böyle birşey duyarsam yıkılırım. Kendime olan güvenim eksilere iner.

    Anlatmak istediğim; gerekli-gereksiz, zamanlı-zamansız her şeyi düşünüyorum.
    Bunlar benim beynimden saniyede onlarca kez düşünceler. An'ı yaşatmayan, nefes aldırmayan, en sevdiğim şeyden bile keyif aldırmayan bir lanet gibi. Düşüncelerim, istediklerimin engeli.

    Gece gündüz bu sıkıntımı çözmek için uğraşıyorum. Denediklerim ve sonu hüsranla bitenler:
    -Olumlamalar
    -Psikiyatri'nin önerdiği ilaç
    -Şöyle olmalıyım-böyle olmalıyımlar

    Hayatımı sanki ben yönetmiyorum. Son olarak vardığım nokta, özgüven eksikliği. Aşmak için bazı adımlar izledim, birkaç gün rahatlamış hissettim ama bir gün uyandım ki yine eskiye dönmüşüm. Ne yapacağımı şaşırdım. Hiçbirşeyden memnun değilim, herşey bana karşı sanki. Hiçbir şekilde çözüm bulamadım umudum kalmadı artık. Psikolog seans ücretine 200tl istiyor. Psikoloğa da güvenmiyorum, daha fazla para kazanmaları için tedaviyi uzatırlar diye...

  2. #2
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Feb 2015
    Mesajlar
    113

    Standart

    kardeşim yazını okuduktan sonra anladım ki hem yalnız değilim.hem de bende sadece okb yok imiş.birçok başlık altında genellikle "bu tip şeyler bana da oluyor" yazıyorum ama gerçekten olmuş şeyler.sürekli düşünce içerisindeyim ve sanki yazılmış bi senaryoyu oynuyorum.biri konuşurken onu iyi dinleyemiyorum çünkü bi anda başka bi düşünceye dalıyorum.durduk yere içim sıkılıyor,kaygılanıyorum.oynadığım oyundan izlediğim filmden yediğim yemekten de keyif alamıyorum.neyin var diye soruyolar cevap veremiyorum.çünkü aklımdaki bütün şeyleri anlatmam gerekir ki anlatamam.mantıksız ve çok uzun.
    uzun zamandır da bi kız tanıyorum ya ona çok alıştım ya da gerçekten seviyorum.alışkanlıkla sevmek arasındaki farkı bi türlü çözemedim.bugün attığı tweetlere bakıyordum mesela.5 mayısta biriyle bi cafede check in yapmış.kendisi öyle derbeder tweetler atmıyor ama check in yaptığı çocuğun profiline baktım.çocuk bir sürü derbeder tweet atmış."acaba sevdiğim kız için mi yazdı bunları" dedim.ama işin ilginç tarafı twitterdan takipleşmiyorlar,facebooktan arkadaş değiller.ama aynı üniversitedeler.dedim ki "eyvah aynı bölümde değillerdi ama ya çocukla tanışıp şenliklere beraber gittilerse,ya sevdiğim kız o çocukla ilgili bi şeyler düşünüyosa" gibi bi sürü şey beni allak bullak etti.yemek yerken 2-3 kere daldım.
    kendi kendime "acaba bana cevap vermiyorken telde başkasıyla mı konuşuyor,acaba başkasını mı düşünüyor,beni umursamıyor mu,acaba yazdığımda yine mi bu yazdı" diyor ve türevleri...
    işte kafamdaki en kötü senaryo "ben o kızı gerçekten seviyor muyum?o kızı başkası seviyorsa ben onu sevmekten soğur muyum?ya onu severken başkasını seversem" bunlar çok sıkıcı gerçekten.ben yaşadığım anın içine eden şeyin bu olduğunu düşündüğüm için sanırım kıza anlatacağım artık.saçma bulur ya da bulmaz.bu sorunun ilacı kendisi.
    ama "ya benimle artık konuşmazsa,ya onu kaybedersem" düşünceleri var ekstra."ya başkasını sevemezsem" gibi gibi.
    ayrıca bi ortama girerken yaptığım ezberlenmiş hareketler.çekici olma çabaları,sanki ukalaymışım gibi hissetmem.sanki birileri beni takip ediyor,2 sn göz göze gelsem sanki kavga çıkacak gibi rahatsız edici düşünceler de var.
    seni çok iyi anlıyorum kardeşim.belki de seni gerçekten anlayabilecek olan birkaç kişiden biriyim.şu kesin ki içinde seni rahatsız eden bi kaynak var ve bu kaynak farklı kaygılar,sıkıntılar üretiyor ve seni asıl sorundan uzaklaştırıyor.ben uzun zamandır savaş verip sonunda bi kaynağın kız olduğunu düşündüğüm için sanırım döküleceğim artık.
    bildiğim bi şey var,inançlı biri misin bilmiyorum ama ikimiz de bazı şeylerden rahatsızız.ama şuna emin ol bunlar aslında vesveselerdir.belki insanlar bizim hakkımızda aslında çok iyi düşünüyorlardır.belki aslında bize tip tip bakmıyolardır.belki yanından geçtiğimiz iki kişi bizim hakkımızda konuşmuyordur..
    hatta belki o kız benim hakkımda iyi şeyler düşünüyor ve ben çok kafaya taktığım için yazış tarzı bana çok ilgisiz geliyor..
    umarım girer cevabımı okursun kardeşim belki seninle bi şeyleri aşabiliriz.çok geçmiş olsun Allah'a emanet ol.

  3. #3
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Jun 2015
    Mesajlar
    27

    Standart

    Cevabın için çok teşekkür ederim öncelikle. Bu durumun sadece bende olmadığına senin adına üzüldüm, kendi adıma bir nebze sevindim. Kardeşim inan ki tek bir saniye bile kendimi bırakamıyor, rahat ve huzurlu hissedemiyorum. Hayatın zevkleri ayağımın altından kayıp gidiyor sanki. Kendimi her şeyden sorumlu tutar hale gelmişim. Allah'a sığınıyorum ve varlığından şüphe duymuyorum ama tam anlamıyla inanarak yapmadığımdan mı bilmiyorum dua bile rahatlatmıyor. Zihnim öyle bir halde ki artık dayanamıyorum, neden ben bu ızdırabı her saniye çekiyorum?

    Yaşını ve nerede yaşadığını öğrenebilir miyim? Bir de aşmak için neler yaptığını... Şu dediğin kafama takıldı "kaynağın kız olduğunu düşündüğüm" gerçekten bu olabilir mi sorun? Yoksa daha temelde mi sıkıntı?

  4. #4
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Feb 2015
    Mesajlar
    113

    Standart

    rica ederim.ben 20 yaşındayım,istanbulda yaşıyorum.her yaşıtım gibi ben de senin gibi haşa isyan amacıyla değil ama diyorum ki ben yaptıklarımdan neden zevk alamıyorum acaba,yani en basitinden oyun oynuyorum ama oyun oynarken bile aklım başka yerlerde.ya da diyelim tam yapacağım işe daldım.sanki içimdeki kötü asker nöbette uyuyakalmış bi anda uyanıyor ve tekrardan kaygılı,şüpheci,kafasına ihtimaller doluşan bi insan oluyorum.

    kaynak konusuna gelelim.kardeşim bu durum her zaman aynı sebepten kaynaklanmaz.yani bi kaynak tükenir başka bi kaynak gelir.
    bu kaygı durumu bende bi arkadaşımın vefatı üzerine başlamıştı uzun yıllar önce.o günden sonra sürekli stres ve korku aynı zamanda isteksizlik beni sarmıştı.çok zayıflamıştım.aklıma sürekli o geliyordu ve işin ilginç tarafı üzülüp dua etmem gereken yerde korkuyor ve bi an önce aklımdan çıkarmaya çalışıyordum.ama Allah rahmet eylesin kendisi çok iyi arkadaşımdı.burda da şeytanın oyununu görüyoruz ve o zamanın kaynağı vefat eden arkadaşımdı.
    şimdi ben bi süre ilaç tedavisi gördüm.bu süreçte nispeten daha iyiydim çok şükür ayrıca uzun zaman geçtiğinden kaygı için kaynak oluşturacak çok bi şey yoktu.tabi şifa Allah'tandır ilaçlar aracıdır.ama ilaçları bıraktıktan bir iki ay sonra tekrar üzüntü ve kaygı hali belirmeye başladı.
    çok yakın zamanda da yakşalık 2 hafta evvel bu artık ciddi bir durum halini aldı.bu sefer kendim irdeledim.sebebi ne ola ki dedim çok şükür eski obsesyonlarım yoktu artık.durduk yere beni üzecek bir şey de yoktu.ama sonra "dank" etti.
    evet seni üzecek bi şey yok ama seni çok düşündüren biri var dedim kendi kendime.biraz daha üstüne gittim.ve gördüm ki ben kızı düşündükçe iştahım kaçıyor,keyifsizleşiyorum,bir şey yapma isteği duymuyorum ve kalp atışlarımı falan dinlemeye başlıyorum gibi...tabi gece uyuyamamayı da ekleyelim.
    eğer ailenizden okuyan biri varsa sizi 3 gün okusun öncelikle.ben öyle yaptım.sanki üstümdeki yük hafifledi gerçekten.sonra kendi kendimi okumaya başladım.gece yatarken ellerimizi birleştirip ihlas,felak,nas sırasıyla okuyup ulaşabildiğimiz yere kadar vücudumuzu ovalayacağız ve 3 kere tekrar edeceğiz bunu.en fazla 2 dakika alır.faydasını gördüm.uyku sorunum nispeten düzeldi hamdolsun.
    ama baktım ki şeytan yine saldırıyor kız ile ilgili şüpheler acabalar doldurdu kafamı.bugün de anlattığım konudan dolayı patlak verdi ve artık kıza açılmalıyım dedim.çünkü hem şeytanı yenmenin hem de duygularımı açıklamanın zamanı geldi dedim.bunlar benim içimi yiyip bitiriyorsa kızın da haberi olsun en azından olanlardan.bu şekilde kaynağı da çürütmüş olurum.

    dua ve ibadet meselesine gelelim.bu özellikle şu sıralar beni tekrardan bunaltmaya başladı.şöyle ki;
    ibadet ederken bilirsiniz biz acizler huşu ile namaz kılamadığımızdan genellikle düşüncelere dalarız.o düşünceler sırasında şeytan geliyor diyor ki;
    -bak sen namazını doğru dürüst kılmıyosun.bi sürü şey düşünüyosun.huşuya bile giremiyosun. ++ tekrar beni rahatsız eden düşünceler.
    ben burda şunu tespit ettim.Allah bizim içimizi biliyor,yani aslında duayı inanarak,ibadetlerimizi huşu ile yapmak istediğimizden haberdar şüphesiz.o zaman bu şeytanın yalnızca bi aldatmacası.sanki aslında isteyerek dua etmiyoruz da acele ediyoruz gibi göstermeye çalışıyor.burda önemli olan niyet olduğu için dua ederken içinden yapmak gelmese bile sanki çok istekliymiş gibi davran.

    not olarak şunu söyleyeyim.şu anda nispeten içim daha rahat ama içimden gelen iyi ses bana "şeytan seni bi süre rahat bıraktı işi kökten halletmeni istemiyor.bu işi en kısa zamanda halletmezsen daha çok kafana takılacak." diyor.hayırlısı bakalım.

  5. #5
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Jun 2015
    Mesajlar
    27

    Standart

    Benim hayatımda travma yaratacak bir şey de olmadı. Ben bahsettiğim kızla karşılaşmadan önce de böyleydim fakat idare edebildiğim için dile getirme gereği ve iyileşme isteği duymuyordum. Ama aşık olunca bir sorumluluk bindi üzerime. 2 ayda 15 kilo verdim o kız için, sigarayı bıraktım. Kendime tamamıyla çeki düzen verdim. Yani bir insan başardığı şeylerle bile de mi kendini övmez ve öz güvenini doyurmaz anlamıyorum.
    Şöyle düşünüyorum bazen de; ben bu kız için kilo verdim sigarayı bıraktım ama 3-4 defa sohbetimizden ileri hiçbir şey yok aramızda. Kendi kendime bu kadar içselleştirmem çok abartılı değil mi? Daha yakından tanıdığımda ya buna değecek biri olmadığını görürsem? Veya asla beni sevmezse? Beni tanıdıkça böyle sıkıntılarım olduğunu, sıkıcı ve utangaç bir karakterim olduğunu düşünürse? 4 aydır onu düşünüyorum ama onu sevdiğimi belli dahi etmedim. Yetersizlik duygusu mu acaba bu? Benim sorunum ya ailesel, ya da doğuştan gelen nörolojik veya genetik bir rahatsızlık. Mesela küçükken aşırı duygusal olduğumu hatırlıyorum. 4-5 yaşındayken yutamadığım yemek lokmalarını ben sonra yerim, atılmasın yazık diyerek ağlardım inanabiliyor musun? Çiğnediğim sakızın kağıdını aylarca saklardım. Rahatsızlığım ile çocukluğum arasında bağlantı kurduğumda hep bunlar aklıma gelir. Şuan da anlattıkça karamsarlığa bürünüyorum, sanki ruhum çekiliyor. Kafamda bu kadar sıkıntıyla nasıl yaşıyorum?

  6. #6
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Feb 2015
    Mesajlar
    113

    Standart

    ben de çok hassas bi çocukluk geçirdim.dediğin gibi çoğu şeye üzülür hatta ağlardım.bunların geçmişler bağlantıları var.duygusal olmak kötü değil duyguları kontrol edememek kötüdür.mesela öfke de bi duygudur kontrol edildiğinde felaketi önleyebilirsin.peki bu hassaslığı neden dengeleyemeyesin?
    benim de aramda birşey yok kızla.belli etmeye çalıştım anladı mı anlamadı mı bilmiyorum.ayrıca bi ara çok sıcakkanlıyken şu an çok soğuk ve umursamaz gibi geliyor.acaba onu daha iyi tanırsam ondan soğur muyum?ya da başkasını seversem onun başkasına gitmesine göz yumabilir miyim? gibi düşünceler var bende de.ya da eğer içimi dökersem acaba benim için ne düşünür?anlatmadan önce neydim anlattıktan sonra ne oldum? diye soruyorum kendime.ama dikkat edersen aslında karşımızdakine sormamız gereken soruları kendimiz sorup cevap aramaya çalışıyoruz.bu da bizi rahatsız ediyor.
    sana yanlış yaptın,bi kız için yapılmaz gibi saçma şeyler söyleyemem.çünkü gerçekten seven bilir ancak neler hissettiğini.
    iyi tarafından bak.belki utangaçlığını ve sıkıcılığını onunla birlikte üzerinden atacaksın.
    kızlar işte bu yönden bizden bir adım öndeler.onlar tanıdıktan sonra sevmeye başlarlar.ve istedikleri gibi bir insansa onu bırakmak istemezler.
    biz ise daha tanımadan kafamızda kurgular kurarar sevmeye başlıyoruz.ve olmayınca da üzülen taraf oluyoruz.bunu yapmak zordur evet.hatayı görmek kolay ama tekrarlamamak zordur.
    küçüklüğünde yaşadıklarının aklına gelip üzülmen normal.ayrıca kızdan önce de böyleydin ama kızdan sonra artış gösterdi üzerine kızın da neler düşüneceği,tabiri caizse "kafamda deli sorular" eklendi.yine iyi tarafından bak.üstüne çullanan bütün yükü üzerinden atmayı başarırsan ki Allah'ın izniyle başaracaksın,o zaman tümden iyileşmiş olacaksın.kızı tanımaya başladıkça da sorduğun sorular cevap bulacak.sen diyorsun ki ben o kızı herşeyiyle severim ama o beni şundan şundan dolayı ya sevmezse?bilemezsin ki kardeşim belki sen de onda bir şeyleri sevmeyeceksin.ama sevmeyediğin özellikler yüzünden ayrılmak diye bi kaide yok.
    insan fıtratı aslında çok ilginçtir.kayıp gibi görünen kazançlara değil de kazanç gibi görünen kayıplara sevinebiliyor.
    bir şeyi merak ettim.eğer uzun süre konuşmazsam kızı elimden kaçırırım,benden soğur kaygısı taşıyor musun?

  7. #7
    Çıraklık Dönemi
    Üyelik tarihi
    Mar 2013
    Mesajlar
    1.600

    Standart

    bir nevi bensin.ilacının işe yaramadığını doktoruna söyle.ben söyledim bana daha güçlü bi hap verdi ve işe yaradı.kendi dünyanı yarat.sürü psikolojisine uyma.spora başla.yaptığın her squad sana nerşe oalrak geri dönecek.asla ama asla ergenlik dönemindeki,25 yaşına kadar sürer ama günümüzde ömür boyu, kızları önemseme.doktorun vereceği ilaçlar gereksiz düşüncelerini yok etmende çok etkili olacaktır.ve o düşünceler geldiğinde kafanda sonsuza kadar dönmeisne iizn ver ve bana ne sizden diyip geç.insanalr sana maddi manevi zarar verdiğinde mutlaka bi cevap ver içinde kalmasın.bugün kızın birisi beni aşağıladı resmen,ben 6 sene okudum sen 2 sene okudun eziksin gibi.ona kayıcam yarın face üzerinden.

  8. #8
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Jun 2015
    Mesajlar
    27

    Standart

    Aynen öyle kaygı duyuyorum onunla ilgili her konuda. Facebook'tan ekledim, gönderilerimi falan beğeniyor geçenlerde doğum günümü kutladı duvarımda. Yani başka bir erkek olsa der ki bak kız bana değer veriyor ben bunu ayarlarım. Ama bende o düşünceler yok. Canı o an beğenmek istediği veya kutlamak istediği için kutlamıştır. Benim onun gözünde ne değerim olabilir ki? Nedense olumlu şeyleri hep normal görüyorum, olumsuz şeyleri ise kendime dert edip üzülüyorum. Mesela geçenlerde yine beraber oturma fırsatımız oldu 1 ortak arkadaşımız ile birlikte. Buluşma çok iyi geçti utangaçlık hissetmedim, çekingenlik yapmadım. Hatta yaptığım her espriye gülüyordu. Bir ara bana bir mesaj geldi ve arkadaşım şöyle bir şaka yaptı: "Kim o mesaj atan kardeşim yoksa sevgilin mi" kız böyle bir 2 dakika sessiz kaldı telefonu falan yere düşürdü eli ayağı dolandı öyle birşey olmadığını söylememe rağmen. Arkadaşım bu durumdan etkilendiğini söyledi ama ben yine inanmadım her zamanki gibi 'tesadüf' diyip geçtim. Buluşma sonrası eve geldiğimde içimde yanlış birşeyler yapmışım duygusu, burukluk vardı yine. Sanki doğru yaptıklarım bile yeteri kadar doğru değildi. Bazen diyorum ki rahatlamam için kıza gidip açılayım ne olacak sanki? İç sesim diyor ki öyle yaparsan olacağı varsa da olmaz. Kızı komple kaybedersin öyle. Erkek adam kıza gidip sana aşığım gece gündüz seninle ilgili hayaller kuruyorum der mi? Bir erkek kıza seni seviyorum derse başta kaybeder vesaire düşünceler... Akıl almaz bir anlam kargaşası...
    Konu mr.chaos tarafından (13-06-2015 Saat 10:46 PM ) değiştirilmiştir.

  9. #9
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Jun 2015
    Mesajlar
    27

    Standart

    Alıntı montevo Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    bir nevi bensin.ilacının işe yaramadığını doktoruna söyle.ben söyledim bana daha güçlü bi hap verdi ve işe yaradı.kendi dünyanı yarat.sürü psikolojisine uyma.spora başla.yaptığın her squad sana nerşe oalrak geri dönecek.asla ama asla ergenlik dönemindeki,25 yaşına kadar sürer ama günümüzde ömür boyu, kızları önemseme.doktorun vereceği ilaçlar gereksiz düşüncelerini yok etmende çok etkili olacaktır.ve o düşünceler geldiğinde kafanda sonsuza kadar dönmeisne iizn ver ve bana ne sizden diyip geç.insanalr sana maddi manevi zarar verdiğinde mutlaka bi cevap ver içinde kalmasın.bugün kızın birisi beni aşağıladı resmen,ben 6 sene okudum sen 2 sene okudun eziksin gibi.ona kayıcam yarın face üzerinden.
    İlaçla ilgili düşüncelerim biraz karışık. Psikiyatri'ye güvenmiyorum çünkü sadece anlattıklarıma 'hıhı,evet,anlıyorum" diyip ilaç yazıp gönderiyor. Prozac işe yaramadı, başkaları yarar mı diye şüphe duyuyorum.

  10. #10
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Jun 2015
    Mesajlar
    27

    Standart

    İçimi dökmüşken aklımdan geçen her şeyi sizinle paylaşmak istiyorum. Şunu da belirtmeden edemeyeceğim:

    Şuan bu durumun sadece bende olmadığını görünce önce içimi tarif edilemez bir huzur kapladı, dedim ki işte benim sorunum buymuş. Ama sonra o içimdeki canavar çıktı ve yine vırvırlanmaya başladı. Sanki üzerime tekrar bir yük bindi. Ne olduğunu anlamadığım, yakalayamadığım ve engel olamadığım şey benim iyi düşünmemi engelliyor veya çok kısa sürmesine sebep oluyor. Bir de siz öyle diyince dedim ki evet ya ben neden başkaları gibi olamadığım için üzülüyorum ki? Belki ben daha iyisiyim. Bunu beynim kabul ettiğinde, kendime yeteceğim, mutluluğu dışarda aramayacağım ve mutlu olacağım. Ama sonradan bu olumlu düşünceyi de kendi içimden bir şeyler konuşarak yok ediyorum sanki ve yerini korku ve kendime karşı şüphe duyma kaplıyor.

Sayfa 1/4 1234 SonSon

Benzer Konular

  1. İncitmeyecek kadar uzak, üşümeyecek kadar da yakın olabilmek...
    By cankız in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 10
    Son Mesaj: 24-01-2016, 05:06 PM
  2. Hayatım Hakkında..
    By Burhan in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 13-05-2014, 08:02 PM
  3. benim hayatım
    By derya in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 25-01-2011, 01:53 PM
  4. benim hayatım devam
    By derya in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 25-01-2011, 11:37 AM
  5. hayatım kararacak...
    By psikoloji1234 in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 21
    Son Mesaj: 11-03-2010, 06:55 PM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •