21 yaşındayım, öyle bir psikoloji içindeyim ki genelleyemem, ama benim sorunumun tamamen kendim olduğunu söyleyebilirim. 3 ay Prozac 20mg kullandım, önce iyileştiğimi zannettim. Sonra farkettim ki daha kötü bir duruma gelmişim. Delirdiğimi düşünebilirsiniz. Maddeler halinde örnekleyerek anlatmak istiyorum.
Okul ve arkadaş ortamı ile ilgili hissettiklerim:
-Tek başıma olduğum için çok aptal görünüyorum
-Birileriyle arkadaş olmam gerekir, ama; biri ile tanışmak istersem veya sohbet girişiminde bulunursam beni arkadaş olmak için can atan biri olarak görür ve aşağılar.
-Sınıfa girip arka sıralara doğru yönelirken bazıları beni dikkatlica inceliyor olabilir. Yürümeme, bakışlarıma ve tavırlarıma çok dikkat etmeliyim. Yoksa kimse bana ilgi göstermez, yanlızlık da çok korkunçtur.
-Aşık olduğum kıza, ona karşı hislerimi belli edersem beni basit biri olarak görür ve benden hoşlanmaz. Umursamaz ve karizmatik görünmeliyim, kızlar böyle erkeklerden hoşlanır. Ama benim hoşlandığım kız bana karşı birşey hissetmiyorsa ve ben böyle davranırsam asla birşeyler olmaz ki?
-Ne kadar yanlızlık hissetsem de asla arkadaş meraklısı gibi görünmemeliyim, çünkü insanlar böyle kişileri küçük görür ve umursamazlar.
Bir cafe veya benzer ortamlar ile ilgili hissettiklerim:
-Cafe'ye girdiğimde bana hoşgeldiniz diyen garsona ne demeliyim? Direk bir masaya oturmalı mıyım? Yoksa böyle ortada salak gibi görünüyorum, bazı insanların gözü üzerimde olabilir.
-İnsanlar esprilerime gülüyor ama abartırsam beni boş konuşan biri olarak görebilir, ama espri yapmazsam veya konuşmazsam dikkat çekmem ve umursanmam.
-Arkadaş olarak gördüğüm bir kızla sohbet etmek istiyorum, ama ona mesaj atarsam veya ararsam ona karşı birşeyler hissettiğimi düşünür ve havalanır. Arkadaş kaybetmek veya rezil olmak istemiyorum
-Yolda gördüğüm bir tanıdık bana selam veriyor, klasik nasılsınlar merhabalar geçtikten sonra ne konuşacağımı bilmiyorum. Lafı kısa kesersem ayıp olur, uzatırsam aptal gibi görünebilirim. Her seferinde muhtemelen bir hata yapıyorum düşüncesi... "Ben neden o adama öyle dedim ki?"
-Biriyle yüz yüze sohbet ederken doğal olamıyorum. Sanki ağzımdan çıkan kelimeleri onlarca kez düşünce süzgecimden geçirip, en az eleştirilebilir duruma getirmeye uğraşıyorum.
Her an kafamda olan düşünceler:
-Evde boş oturuyorum, zaman geçmiyor, okuduğum bölümü sevmiyorum, babamın parası var ama benim ekonomik özgürlüğüm yok, sevgilim yok, diğer insanlar gibi gün boyunca koşturacak bir hayat telaşım yok. Ben ne yapacağım, böyle mi geçecek hayatım?
-Hayattan istediğim ne? Yoksa ben tembelim de kendime bahane mi arıyorum? Yok yok, dışarı çıkıp hayata atılacak cesaretim yok. Öyle korkuyorum ki evde oturup kafayı yemek daha güvenli geliyor.
-Evde canım çok sıkılıyor, ama zaman geçirebileceğim 3 arkadaşım var, onlardan da bazı hareketlerinden dolayı soğumaya başladım. Farklı arkadaşlıklar kurmaya ise cesaretim yok. Cebimde param var ama dışarı çıkıp harcamamalıyım. İleride lazım olabilir. Ailemin parasıyla nereye kadar yaşayacağım? Babamdan gezmek için arabayı istesem, bana ne sıfatla istediğimi sorsa cevap veremem, haklı.
-Kız kardeşimin arkasında olduğumu hissettirmeliyim, benim gibi güvensiz olmamalı. Yoksa kötü şeylere yönelebilir. Ona biri kötü birşey yapmaya kalksa, kendini savunamaz ve bana söylemezse?
-Babam benimle ve ailemle yeteri kadar ilgilenmiyor. Bize fazlalıkmışız gibi davranıyor. Bunu dile getirdiğimizde ise bizim herşeye sahip olduğumuzu başımıza kalkıyor. Yaptığı hareketler ailemize zarar veriyor ve küçük düşürüyor. Ama hiçbirimizin ekonomik geliri yok, demek ki böyle bir insana muhtacım, elimden de birşey gelmiyor. Demek ki ben acizim.
-Geçen gün arkadaşıma tepki gösterdim, acaba haklı mıydım? Yoksa suçlu ben miyim? İnsanlar neden beni hesaba almıyor? Neden 5 yaşındaki bir çocuk gibi görünmezim? Neden hep ilgi bekliyorum? Demek ki ben tek başıma kendime yetemiyorum? Mutluluğumun başka insanlara bağlı olması özgüvenimi zedeliyor.
-Dünya ve diğer insanlar güvenilmezdir. Yeryüzünde beni anlayabilecek kimse yok, bu düşüncelerimi birini anlatırsam, kendim olursam herkes beni dışlar, delirdiğimi düşünür.
-Bu yaşıma kadar hiçbir kız bana aşık olmadı. Ben çok mu iticiyim? Çekici bir erkek olarak görmüyorlar mı? Halbuki uzun boylu ve yapılıyım. Acaba çirkin miyim?
-Bazen insanları çok güvenilir buluyorum mesela sevdiğim kıza
açılabilecek cesarete geliyorum. Diyorum ki o da bir insan karşındakini
reddetse bile incitmez, ben de reddedildiğimde üzülürüm fakat hayat başıma yıkılmaz. Veya babama bir şey önereceğim, bana tepki göstermeden cevap verme ihtimalini düşününce mutlu oluyorum. Ama bu düşünce bir an geliyor sonra gidiyor günlerce gelmiyor. İnsanlar çoğu zaman, beni incitmek için hazırda bekleyen birer canavarmış gibi geliyor.
-Bir de saçma sapan totemler var. Ders çalıştığımı arkadaşlarıma
söylersem işin büyüsü kaçar ve ders çalışmayı bırakırım. İyi futbol
oynadığımı birine söylersem artık iyi oynayamam.
Bu yazıyı yazarken düşündüklerim:
-Okuyanlar ya beni hesaba almaz ve düşüncelerimi hafife alırsa?
-Eğer bu düşüncemi yazarsam, okuyanlar bunun çok hastalıklı bir düşünce olduğunu söyler, eğer ben böyle birşey duyarsam yıkılırım. Kendime olan güvenim eksilere iner.
Anlatmak istediğim; gerekli-gereksiz, zamanlı-zamansız her şeyi düşünüyorum.
Bunlar benim beynimden saniyede onlarca kez düşünceler. An'ı yaşatmayan, nefes aldırmayan, en sevdiğim şeyden bile keyif aldırmayan bir lanet gibi. Düşüncelerim, istediklerimin engeli.
Gece gündüz bu sıkıntımı çözmek için uğraşıyorum. Denediklerim ve sonu hüsranla bitenler:
-Olumlamalar
-Psikiyatri'nin önerdiği ilaç
-Şöyle olmalıyım-böyle olmalıyımlar
Hayatımı sanki ben yönetmiyorum. Son olarak vardığım nokta, özgüven eksikliği. Aşmak için bazı adımlar izledim, birkaç gün rahatlamış hissettim ama bir gün uyandım ki yine eskiye dönmüşüm. Ne yapacağımı şaşırdım. Hiçbirşeyden memnun değilim, herşey bana karşı sanki. Hiçbir şekilde çözüm bulamadım umudum kalmadı artık. Psikolog seans ücretine 200tl istiyor. Psikoloğa da güvenmiyorum, daha fazla para kazanmaları için tedaviyi uzatırlar diye...
Yer imleri