o terkedilmiş diyardan sonsun damı buraya gelmiş ne
şizofreni genetik bir beyin hastalığı olarak kabul ettirildi. bilimsel veriler sunuldu. fakat bilimsel veriler daima kendini çürütür. yakın bir gelecekte, bu veri de çürütülecektir.
şizofreni yoğun stresin neden olduğu bir geçci ruh durumudur. ilaçlarla tedaviye hiç bir şizofrenin yanıt verdiği ve mutlu bir yaşam sürdüğü görülmemiştir.ilaç kullanan şizofrenler işkence içinde sürünerek yaşamaktadırlar. çünkü doğalarına aykırı bir yaşam biçimine zorlanmaktadırlar.
günümüzde ilaç kullanmayan ve kullananlara göre mutlu mesut özgürce yaşayan binlerce şizofren bulunmaktadır.
kendi haline bırakılan şizofren bir süre sonra kendisiyle barışık bir ruh halin içinde, kendi yaşamını, kimseye ihtiyaç duymadan kurmaya başlar.
o terkedilmiş diyardan sonsun damı buraya gelmiş ne
ben burdaydım burdan oraya gitmiştim
mesele şu ki şizofreni tedavisi için yüksek doz antipsikotik gerekiyor.
işte şizofreni tedavisindeki temel sorun: yüksek doz antipsikotik.
yüksek doz antipsikotik ile halüsinasyon ve hezeyanlar iyice minimuma indirilebilir ama fakat?
antipsikotik sevimsiz bir ilaçtır. antidepresanlar öyle değildir.
düşük doz antipsikotik sorun yaratmaz ama yüksek doz antipsikotiğin hem beyin hem beden için olumsuz etkileri vardır.
ne gibi olumsuz etkileri var beyine?
sen hep böyle yapıyorsun ben sorunca yanıtlamıyorsun. aile üyesisin tıpkı.
şizofreni tanısıyla 1 yılı aşkın ilaç tedavisi gördüm.
psikiyatriye ilgim çocukluğumda başladı.
araştırmalarım, semptomların paranoid şizofreniyi işaret ettiği yolundaydı.
iyileşmekten başka şansım olmadığını biliyordum.
yoğun bir çaba, doktorlarımın ilgisi ve ilaçlar sayesinde düzeldim.
kendi haline bırakılmış olsaydı beynimi tümden yitirmiş olabilirdim.
mücadele etmem gereken hiç bir şey olmazdı.
dahası yaşıyor olmazdım.
Bence herşey beyinde bitiyor. Kendinize inanın
Aslına bakarsanız benim düşümcem şu şekilde;
Bir insan, diğer bütün normal insanlardan farklı hissediyor, farklı algılıyor, farklı alemleri görüyor diye buna şizofreni denmiş ve bu hastalık olarak tanımlanmıştır.
Peki ya sahip olduğunuz şey hastalık değil de bir yetenekse? Belli bir yaşa kadar normal bir insan gibi yaşıyorsunuz ve sonra birden farklı bir dünya çıkıyor karşınıza. Böyle bir durumda paniklemeniz aklınızı oynatmanız gayet normal. Ama bu sürece alışarak bu benim bir yeteneğim diyerek sahip olduğunuz güce alışmaya çalışmayı denediniz mi? Yüzleşmeniz gereken şeyleri dizginleyip kontrol altına almak istediniz mi hiç? Ben şizofreni değilim. Anksiyetem var. Fakat ben şizofrenleri hasta olarak değil yetenekli birer insan olarak görüyorum. Sağlıklı dediğimiz insanlar bile şuan yaşadığımız hayatın bir similasyon olabileceğini bilimi kullanarak kanıtlamaya çalışırken, sen şizofren olarak Allah'ın yarattığı 18 bin alemden birine açılmışsın çok mu? Lütfen kendinize değer verin. Sizler hasta değil yetenekli insanlarsınız. Allah'tan başka hiçbirşeyden korkmayın. Herşey Allah'tan gelir. Yeteneğinizi kontrol edin. Sahip olduklarınıza şükredin.
Yer imleri