Kazık!....
En son mercimek çorbası, salata, bir bardak portakal suyu sıktım, yarım da muz.
Burada yazışacağımıza bir çay meclisinde toplansaydık yüzyüze....Mimikler, gözyaşı, heyecanlar girseydi devreye....Sırayla dinleseydik her hikayeyi, bazen titreyen ses tonlarında....Sırtını sıvazlasaydık içimizde en çok ihtiyacı olanın.
Onu sormuştum işte. Hep söylediğim gibi, bir kadın risk almadan hayatına bir erkek alamaz. Ya evlilikle noktalanır ya da bu şekilde kazıkla sonuçlanır malesef. Olsun sen üzerine düşeni yapmış, sevgiye sadık kalmışsın. Bu karşı tarafın ayıbı. Bu zamansız ayrılıkları, kızların tüm erkek cinsine olan inancını, güvenini kökten sarsıyor. Bir iki defa ortada bırakılan kız bir daha hiçbir erkeğe inanmıyor, haksız da sayılmaz. Erkekler zorla alamayacakları şeyleri, sevgili rolüyle alıyorlar malesef günümüzde. Seni tenzih ediyorum. Bu çok çirkin ve toplumsal dengeleri bozan bir davranış. Her cins kendine göre bir hayatta kalma, başetme psikolojisi buluyor ve işi arsızlığa vurdukça insan kalitesi azalıyor.
Kakaolu pudink
Yer imleri