7 sonuçtan 1 ile 7 arası

Konu: Beynimizin Gücü

  1. #1
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart Beynimizin Gücü

    Hepimiz dünyayı beş duyumuz vasıtasıyla algılıyoruz.Gelen bütün veriler zihnimizde kaydediliyor. Herkes aynı beş duyuya sahipken bunların kaydettiği verilerin farklı olması acaba neden, hiç düşündünüz mü? Çünkü bakış açılarımız, dünyayı ve kendimizi değerlendirme kriterlerimiz de farklı. Başınıza gelen bir olaya üzülüp hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.Bunu bir deneyim olarak görüp yeni öğrenim ve farkındalıklarınıza da odaklanabilirsiniz.Seçim sizin… Çok gelişmiş bir bilgisayar saniyede 100 milyonun üzerinde işlem yapabiliyor.Bu bilgisayarın 100 sene boyunca yapabileceğini bizim beynimiz 1 dakikada yapabilecek kapasiteye sahip. Peki bu muazzam gücümüzün ne kadar farkındayız? Eğer farkındaysak ne yönde kullanıyoruz? Evimize, kendimize yeni bir eşya alırken onu; kalitesi, fiatı, işlevselliği gibi belirli kriterler bakımından imtihana tabi tutuyoruz. Duygularımızın, düşüncelerimizin, davranışlarımızın kaynağı; bizi oluşturan her şeyi kontrol eden beynimiz hakkında neler biliyoruz? Zihnimizi temel olarak bilinç ve bilinçaltı olarak iki kısımda inceleyebiliriz. Bilinçli zihnimiz zihnimizin rasyonel düşünen kısmı.Yani farkında olduğumuz düşüncelerimiz. Siz bu yazıyı okumaya karar verdiniz.İşte bilinçli zihniniz şu anda çalışıyor. Biraz sonra belki karnınız acıkacak.Tarhana çorbası içmeye karar vereceksiniz.bu da bilinçli zihninizin bir tercihi.. Yapılan araştırmalara göre zihnimizin bu kısmı 5 ila 9 arası veri alabiliyor. Bilinçaltımızı bir depoya benzetebiliriz.Zihnimizin % 88lik bir kısmını oluşturuyor.Beş duyumuz vasıtasıyla alınan her bilgi, yani bütün yaşamımız, bir kameraya çekilmiş gibi orada kayıtlı. O uyku da uyumuyor.24 saat çalışıyor.Nefes alışımızı, kalbimizin atışını, kan dolaşımımızı, sindirim sistemimizi; kısaca size ait olan her şeyi siz düşünmeden sizin için kontrol ediyor. Bilinçaltı bu kadar gücüne karşın o kadar aptal ki, gerçekle gerçek olmayanı ayırt edemiyor.Yani kör ve sağır.Çünkü ona söylediğiniz her şeyi gerçek gibi algılıyor. İşte biz bunu avantaj olarak kullanabiliriz.Bilinçaltımızı kullanarak hayatımızı değiştirebilir,istediğimiz her şeye kavuşabiliriz. Nereye gittiği belli olmayan bir arabanın kontrolünü elimize alabiliriz.Hadi arka koltuktan direksiyona geçelim. Arabayı istediğimiz yöne doğru sürelim. 90’lı yılların başında bir bilim dergisi olan Research Qarterly’de yayınlanan çok ilginç bir araştırma var.Bu araştırmada basketbol oynayan öğrenciler üç guruba ayrılıyorlar. İlk gurup basketbol topunu fileye sokabilmek için 20 gün boyunca fiziksel antreman yapıyor.Ter döküyor. İkinci gurup hiçbir şey yapmıyor,yan gelip yatıyor. Üçüncü gurupsa 20 gün boyunca her gün zihinse antreman yapıyor. Yani zihinlerinde hayali olarak topu tutuyorlar, paslaşıyorlar, çok güzel atışlar yapıyorlar, terlediklerini hissediyorlar, inanılmaz güzellikte bir maç çıkararak seyircinin alkış seslerini duyuyorlar, maç bitiminde gelen tebrikleri kabul ediyorlar.* 20 günün sonunda her gün antreman yapan ilk gurubun performansında % 24‘lük bir artış oluyor.yan gelip yatan ikinci gurupta, beklenilebileceği gibi, hiçbir değişiklik yok.Zihinsel antreman yapan üçüncü gurubun performansında da % 23’lük bir artış oluyor. Dikkat edin! Topu ellerine bile değdirmeden hemen hemen ilk gurup kadar başarı sağlıyorlar. Yani bilinçaltı beş duyunun etkili bir şekilde kullanıldığı ve canlı hayallerin kullanıldığı bir senaryonun sürekli tekrarlanmasıyla, aslında henüz gerçekleşmemiş şeyleri gerçekmiş gibi kabul etmeye başlıyor ve beyne bu sinyali gönderiyor. Ne müthiş bir güç öyle değil mi? Maalesef korkularımız da bu yolla oluşuyor.İnsanoğlunun doğuştan sahip olduğu iki temel korku var.Düşme ve ses korkusu. Kalan bütün korkularımızı süreç içerisinde öğreniyoruz… Nasıl mı? Hepimizin korktuğumuz şeylerle alakalı senaryolarımız var.Bunlar olumsuz görüntüler, sesler ve hisler içeriyorlar. Düşüncelerimiz kendilerini gerçekleştirme kehanetine sahiptirler… Çevremizdekilerin iyi yönlerini görürsek hep iyi insanlar, kötü yönlerini görürsek hep kötü insanlar çıkar karşımıza… Odaklandığınız şeyler yaşamınızın kalitesini belirler… Kendimiz ve başkaları adına iyi şeyler dileyelim Hep birlikte güzelliklere odaklanalım ki; güzel bir yıl geçirelim… kaynak: Mutluluk Kitabı, Nil Gün,
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  2. #2
    kamiloglu
    Guest

    Standart

    paylaşım için teşekkürler.
    bu bilinçaltı olayı ve beynin potansiyel gücüyle ilgili konular her zaman dikkatimi çekmiştir.
    yazıyı okurken biraz Heroes, matrix gibi filmlerden kesitler aklıma geldi. hani bizim olağanüstü güçlere sahip insanların maceralarını konu alan filmler.
    sanki Nil Gün mutluluk kitabını yazarken herkesin bir kahraman olacağını iddia etmiş gibi bir izlenim bıraktı bende.

  3. #3
    Çıraklık Dönemi birmelek - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    1.375

    Standart

    Güzel bir yazı gerçekten...ellerine sağlık abi..

    Ben de yazıyı okurken başka şeyler düşündüm aslında..hani psikolojik rahatsızlığımızı yenmede de neden böyle bir yol kullanmayalım ki..nasıl olsa bilincimizin tek kötü yönü biz ne dersek diyelim ona inanması değil mi? Öyleyse ona bizim sağlıklı bir ruha sahip olduğumuzu da aşılayabiliriz..belki çok işe yaramasa bile %23 lük dilime giren grup kadar da olsa işimize yarayabilir. Yani %24 olamasakta en azından 23 olabiliriz.
    Susturma yüreğini,
    kalkar her boran, her sis
    her şey unutulur…
    En umutsuz bir anda
    yağan yağmur,
    toprakta
    capcanlı bir umut olur…

  4. #4
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Dec 2009
    Mesajlar
    2

    Standart

    Gerçeğin içine kapatıldığımız bir kutu olduğunu düşünürüz hep. Aslında kafamızı o kutudan çıkarıp dışarı bakabilsek bunun böyle olmadığını görürüz.bugünün düşü yarının gerçeği olacaktır. Oysa bizler hayal kurmayı unutmuşuz...

  5. #5
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Türkiye
    Mesajlar
    101

    Standart Beyin Gücü İle Yapılabilecekler..

    Telekinezi nedir?
    Telekinezi bir cisme hiçbir fiziki olay olmadan sadece beyin gücünüzle uzaktan etki etmektir.
    Telekineziye başlayın.
    Bu bölümde KAĞIT-İĞNE ve KAŞIK BÜKME yöntemlerini, telekinezinin olası yada bilinen zararlarını öğrenceceksiniz. Başarılar.

    1. Vakit seçimi
    Telekineziye amatör olarak başlarken konsantrasyon önemlidir. Bu yüzden vakit seçimi uygun olsa daha iyi olur. Telekinezi için sabah vakti uygun olabilir. Beyne henüz konsantrasyonunuzu dağıtacak bilgiler yüklenmemiştir. Uykulu iseniz konsantrasyonunuz uykuya kayacaktır. Bu yüzden kalktıktan ortalama bir saat sonrası daha uygundur.
    2. Malzemeleri hazırlayın.
    Telekineziye yeni başlayan biri kendisine daha kolay nesneler seçmelidir. İğne ,kağıt ve iğneyi sabitleyecek bir cisim bunun için gayet uygundur. 5x5 boylarında küçük bir ince yapılı parşömen kağıdı kesin. Bu kağıdı aşağıda gördüğünüz tüm katlama çizgilerine göre katlayıp açın. Açarken kağıdı tam düzeltmeyin. Çalışmamız bir şemsiyeye benzemeli.
    Not: Kağıdı dikdörtgen kesmeniz fiziki döndürücü kuvvetin gereksinimini azaltır. Ve şekilde gördüğünüz X biçimindeki katlama işini yapmayın sadece + biçiminde kenar orta noktalardan katlayın. Elde ettiğimiz şemsiyeyi herhangi bir yere dik olarak sabitlediğimiz iğnenin sivri ucuna hafifçe koyun (Hiç batırmadan sadece bırakın). Kağıt hafif bir harekette dönecek kadar serbest duracaktır. Not: Bu andan itibaren odanızı rüzgarla buluşturmayın. Asla kapı veya pencerelerinizi açık bırakmayın. Kapı altlarınıda yumuşak bir malzemeyle kapatın.
    Elde ettiğimiz şemsiyeyi herhangi bir yere dik olarak sabitlediğimiz iğnenin sivri ucuna hafifçe koyun (Hiç batırmadan sadece bırakın). Kağıt hafif bir harekette dönecek kadar serbest duracaktır.
    Not: Bu andan itibaren odanızı rüzgarla buluşturmayın. Asla kapı veya pencerelerinizi açık bırakmayın. Kapı altlarınıda yumuşak bir malzemeyle kapatın.
    3. Konsantrasyon
    Eğer konsantrasyonunuz tam olsun istiyorsanız düşüncelerinize mani olacak herşeyi aklınızdan çıkartın. Gözünüzü kapatıp bir süre bekleyin. Aklınıza her ne gelirse gelsin onu atmadan gözünüzü açmayın. Konsantrasyonunuz sadece aklınızın düşüncelerden arındığı yönünde olsun.
    4. Artık başlayalım.
    Bu gün telekineziye başladığınız ilk gün. Sonuç almak için elinizden geleni yapın.Fakat sakin ve sabırlı olun. Sonuç alamazsanız üzülmeyin. Zaten ilk sefer için sonuç almanız zor olacaktı. Şimdi kağıda 30 derecelik açıyla yukarıdan bakın. Kağıda konsantrasyonunuzu etkilemeyecek kadar yaklaşın. Kağıda uzaklığınız yaklaşık birbuçuk karış olsun. Kağıda odaklanın. Onu sizin bir organınız gibi hareket ettireceğinizi düşünmeniz yarar sağlayacaktır. Gelelim işin en heyecanlı kısmına. Şimdi kağıdı sadece bakarak döndürdüğünüzü düşünün. İster sol için komut verin ister sağ. Önemli olan sizin kağıdın döneceğini düşünmenizdir. Sadece hayal etmeyin. Çünkü hayal etmekten öte kağıdı siz döndüreceksiniz. Kağıda bir süre böyle bakın. Unutmayın! Sakin olmalısınız. Bu gün dönmezse yarın dönecek demelisiniz Bu biçimde günde 10 dakika uğraşabilirsiniz. 5 dakikada bir teneffüs yapın. Hatta bu teneffüsler bir kaç saat sürebilir.
    5. Şu psikolojik hali edinin
    (Bu maddeki bilgiler size moral vermek için değil gerçekler nazara alınarak yazılmıştır)
    Başarmanız için kimse sizi zorlamıyor. Siz başaramamaktan korkmuyorsunuz. Telekinezi zaten basittir. Bir kaç gün içinde nasılsa başaracaksınız. Sonuç alma süreniz çok büyük ihtimalle bir haftayı geçmeyecektir.

    KAŞIK BÜKME YÖNTEMİ
    Kolay Kaşık Bükme Yöntemi
    Eğer imkanlarınız varsa, rahat edebileceğiniz sessiz ve loş bir mekan seçin. Arkanıza rahatça yaslanın yada tamamen uzanın. Gözlerinizi kapayın ve hiçbirşey düşünmemeniz gerektiğini bile düşünmeyin. Şimdi sadece baş ve işaret parmağınızın en uç noktalarıyla kaşığın sapını, kepçesine çok yakın biryerden hafifçe kavrayın. Kaşığı yer ile paralel konuma getirin. Unutmayın, bu esnada gözleriniz halen kapalı bulunuyor olmalı. Şimdi kaşığın "erimekte olan bir hamur" olduğunu düşünün. Bu telkin için kendinizi zorlamayın ve sadece öyle hayal edin. Buna daha iyi odaklamınız ve kaşığın sertliği bilincinin beyin gücünüze engel olmaması için bir yandanda kaşığı başparmağınızla hafifçe okşayın. Kaşığın hemen bükülmesini istemeyin ve acele etmeyin. Kaşığın erimeye başladığına iyi odaklandığınızda kaşık bir müddet sonra bükülecektir. Ancak ilk anda hissedeceğiniz bükülme yalancı histir ve heyecanlanmanızı sağlar. Bu hisse aldırmadan devam etmeli ve en az 6-7 dakikayı böyle geride bırakmalısınız. Kaşık en fazla 10 dakika sonra bükülecektir. Kaşık bükme konsantrasyona göre çok daha hızlı olabilir. Eğer gözle görülebilir bir bükülme olmadıysa, bükülme oranını görmek için kaşığın ilk ve son anlarını düz bir zemin üzerinde gözlemleyebilirsiniz.

    Suya etki etmek
    HİDROKİNEZİ
    Sıvı durumdaki bir maddenin moleküllerine nüfuz etme yeteneğidir. Pyrokinezinin aksine burada su oluşturmaktan bahsedemeyiz. Varolan su kütlesinin biçimini değiştirmek yani manipule etmek esas amaçtır.
    aşlangıç itibariyle geliştirme teknikleri telekineziye benzeyebilir. örnek verecek olursak, bir su kütlesinin ortasındaki mantar tıpayı hareket ettirmek. Fakat dikkat edin, mantara odaklanmak değil, suya etki ederek mantarı oynatmak. Tıpkı girdaba yakalanan bir geminin sürekli dönmesi gibi.
    burada "Bu zaten suya telekinezi uygulamak değil midir?" diyebilirsiniz. Evet aslında olabilir. fakat suyla gerçek bir bağlantı kurmlısınız, sadece maddeye yönelik bir fizik değil elemetin kendisiyle bir olmalısınız. Eğer gerçek yeteneğiniz suysa zaten egzersiz sıklığınıza göre, kısa bir sürede ilerleme kaydedebileceksiniz. Su hariç bir şey düşünmeden meditasyon yapın, yoğunlaşın. bütünüyle suyla kaplandığınızı, gerektiğinde suyun derinliklerinize daldığınızı hissedin. Su olun.
    Egzersizler için:
    İçi su dolu orta ya da büyük boy camdan bir kase alın. Camdan, çünkü suyun tamamını görebilirsiniz. Mantar tıpa gibi su üstünde kolayca yüzebilen bir nesneyi üzerine yerleştirin. (Telekinezi alıştırmalarında önerilen iki ucuna kibrit çöpü batırılmış iğne gibi)
    Şimdi sıra geldi işin en çok pratik ve imajinasyon isteyen bölümüne: Kasenizin karşısında gözlerinizi kapayın. Suyun enerjisini, serinliğini, titreşimlerini hissedin. Onun enerjisiyle kendinizinkini birleştirin. Zihninizde, suyla kurduğunuz enerji bağını hayal edin. Suyun sesini zihninizde duyun, zerafetini hissedin. Bu düşüncelerinizi zihninize kopyalayın ve suyla bir olun. Kendinizi hazır hissettiğiniz zaman gözleriniz açın. Fakat suyla kurduğunuz bağlantıyı kaybetmeyin. O senin bir parçan ve sen de onun. Enerjiyi, zihninizde tutun. Su hareketlenecektir... Ve şimdi, Sudan bir parçasın.. Ona istediğin emri verebilirsin. Kasenin içinde bir girdap oluşturduğunu hayal et. Gittikçe büyüyor ve sürekli hız kazanıyor. İşte o sensin... Bunu yapmayı başardığını hissettiğin ana kadar yapmaya devam et... Sabırlı ol, ilk bir kaç denemede olmuyorsa, ki olmaması muhetemeldir, daha çok egzersiz yap.
    Ve sonra zihnini dinlendir.

    Ateşe etki etmek
    Pirokinezi
    1-Mumun havadan etkilenmeyecek şekilde ortamını hazırla.
    2-Camera , Pc Camera , Telefon Kamerası vb. kayıt edici cihazın var ise muma yönelt ve kayda başla.
    3-İki elini, mumdan yanmayacak şekilde muma yaklaştır.
    4-Gözleri kapa ve mumu imaje etmeye çalış..
    5-Eğer imaje edemediysen rahatla biraz mola ver ve 1. maddeden tekrar başla.
    6-Eğer imaje ettiyse yanan mumun enerjisinin gitgide yükseldiğini imaje et.İyice yükseliyor...
    7-Yaklaşık 10 dk imaje ettikten sonra gözlerini aç , daha önceden çalıştırdığın video kayıt edici aletlere bak..
    8-Bunu her gün mutlaka dene bir gün o ateşi yükselteceksin..

    Yeni Teknik.
    1-Mumun havadan etkilenmeyecek şekilde ortamını hazırla.
    2-Camera , Pc Camera , Telefon Kamerası vb. kayıt edici cihazın var ise muma yönelt ve kayda başla.
    3-Şimdi yaklaşık bir metre öteden rahatlayacağın bir yere geç ve muma odaklan.
    4-Mumun mavi ve sarı katmanları göreceksin.Sarı katmanının kırmızıya döndüğünü düşün , başarabiliyorsan gözlerin açık imaje et.
    5-Başaramadıysan biraz ara ver ve 1. maddeden tekrar başla.
    6-Eğer başardıysan İki elini, mumdan yanmayacak şekilde muma yaklaştır.
    7-Şimdi gözün açık bir şekilde mumun yükseldiğini düşün , imaje et.
    8-Yaklaşık 10 dk lık süre içinde başardığını göreceksin...

    Peki sadece yükseltmekten başka bir şey yapamazmıyız??
    Yapabiliriz.. ne yapabiliriz?..
    1-Mumun havadan etkilenmeyecek şekilde ortamını hazırla.
    2-Camera , Pc Camera , Telefon Kamerası vb. kayıt edici cihazın var ise muma yönelt ve kayda başla.
    3-Şimdi yaklaşık bir metre öteden rahatlayacağın bir yere geç ve muma odaklan.
    4-Mumun mavi ve sarı katmanları göreceksin.Sarı katmanının kırmızıya döndüğünü düşün , başarabiliyorsan gözlerin açık imaje et.
    5-Başaramadıysan biraz ara ver ve 1. maddeden tekrar başla.
    6-Eğer başardıysan İki elini, mumdan yanmayacak şekilde muma yaklaştır.
    7-Kırmızı Ateşe odaklan ve kendine ateşin içinden bir yer belirle.
    8-O yerin ordan altta kalan mavi katmanın bir çizgi oluşturcağını düşün ve imaje et , unutma bunu çok arzulu biçimde isteyeceksin.Gerekiyorsada emir ver.
    9-Çizgiyi oluşturamadıysan şimdi yaklaşık 1 saat dinlenme vakti.Dinlendikten sonra 1. maddeden başla.
    10-Çizgiyi oluşturduysan.O çizginin ordan ateşin iki yana ayrıldığını düşün ve imaje et, dediğim gibi çok iste..
    11-Başardıysan ne mutlu sana ...

    Ben bu teknik ile sadece istediğim yere çizgi oluşturabiliyorum ama daha ikiye yaramadım.Bu tekniği uygularken bundan önceki tekniğide uygulayabilirsin.Ateş te belli bir çizgi oluşturduysan.Bir yanından ateşin yükseleceğini imaje edebilirsin.Bende işe yarıyor umarım sizdede işe yarar

    Yapabilecekleriniz:
    Telekinezi - Cisimlere uzaktan etki etme
    Hidrokinezi - Suya etki etme
    Pirokinezi - Ateşe etki etme
    Elektrokinezi - Elektriğe etki etme
    Psi-Ball - Elinizle güç topu oluşturma ve kullanma
    Astral - Ruhunuzu bedenden ayırma ve kullanma. Astral seyahat ve ruh seyahati olarakta geçiyor
    Kronokinezi - Zamanı kontrol etme ve bükme
    beni deli ediiiyoooor uleennnnnn

  6. #6
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Türkiye
    Mesajlar
    101

    Standart % 100 BEYiN GÜCÜ

    Bir düsünsenize, insanoglu tüm islerini tek parmakla yapiyor olsa idi, o zaman 10 parmakla donatilmis olarak dogmazdik. Eger beyin hücrelerimizin sadece %10'u mutlu, seviyeli bir yasanti sürdürmeye yetse idi, kafamiz tam 10 kati daha fazla hücre ile dolu olmazdi. Aslinda, insanoglu dünyada beyin kapasitesinin % 100'ünü kullanmayan tek varliktir. Insanoglu ayni zamanda, beraber yasadigi diger canlilar ile sürekli uyumsuzluk halindeki tek varliktir.
    Yunuslar da benzer bir beyin ile dona -tilmislardir, ancak onlar beyin kapasitelerinin tümünü kullanarak yasamlarini akilli, eglence sever, çevreleri ile uyumlu varliklar olarak devam ettirmektedirler. Insanlarin da daha fazla beyin kapasitesinin kullanimi ile daha mutlu, daha uyumlu bir yasam sürebilecegini söylemek yanlis olmaz. Siz hiç, beyninin % 100'ünü kullanan birisinin suç, savas, açlik, salgin hastalik, ön yargi ve çevre katliami ortamlarinda olabilecegini düsünebiliyor musunuz ?

    Baska bir deyisle, bizler de ayni diger canlilar gibi mükemmel yaratilmisiz; ancak, onlar gibi tüm potansiyelimizi kullanamiyoruz. Neden? Belki, bizler diger canlilar gibi enerji kaynagina nasil baglanacagimizi artik bilemiyoruz ya da kendi özgür irademizi kullanma konusu umurumuzda degil. Belki de özgür irade, sadece bedeninin tepkilerine cevap veren % 10 kullanimli insanlar için çok karmasik bir ifade.

    Bu potansiyelin kullanilmamasinin nedeni ne olursa olsun, burada da kullanmazsan kaybedersin gerçegi ortaya çikmakta ve normal bir insan yanlis kullanim veya kullanil-mama yüzünden günde 100.000 beyin hücresini kaybetmektedir. Bu potansiyel degerlendirilmedikçe de, kisinin durumu zamanla daha kötüye gitmektedir. Sizce neden alzheimer, parkinson gibi hastaliklarin orani dünyanin dogum orani ile ayni oranda büyümektedir. Peki, çözüm ne?

    Gerçekten de beynimizin tam kapasitesini kullanabilir, bu sayede yasam kalitemizi yükseltebilir miyiz? Tabiî ki yapabiliriz. Hafiza kaybina ugramak yerine hafiza sihirbazi, en basit problemlerden bunalan kisi yerine yaratici bir dahi, mutluluktan uzak, tekdüze yasam tarzi yerine diger canlilar ile tam ve degisken bir uyum içerisinde olmayi ögrene- biliriz.
    Aslinda yasam düsündügümüzden daha zor. Parasizlik, kötü geçen çocukluk ya da çevremizdeki diger insanlar, dis etken olarak insanin kisiligini etkiler. Ama tüm olumsuz-luklara ragmen, kötü baslangiç yapip sonra da istikrarli, mutlu bir yasam kuran insanlar da vardir. Bu kisiler, kendini yetistirmenin ve sürekli gelistirmenin faydalarini fark etmis, ögrenmis insanlardir. Kisi, kendini tanima sürecini gelistirdikçe, aslinda içinde bulundugu konumu veya durumu ile ilgili gerçegin, tamamen kendi bilinçli, içgüdüsel veya tepkisel seçimlerinden kaynaklandigi fark eder.
    Aklin ve vücudun tam ve dogru kullanimi ile kisinin kendini daha iyi hissetmesi, dolayisi ile ruhsal gelisimi, daha bilinçli bir yasam tarzi seçmesini saglar.
    Birçok insan tekdüze günlük hayata takilmakta, sadece tepkisel davranislar sergilemekte böylelikle çevresindeki birçok olasiliklari ve seçenekleri görememektedir. %100 beyninizi harekete geçirmek için asagidaki beyin jimnastigi testini yedi gün boyunca deneyin ve bu kisa süre içerisinde ne kadar yol aldiginizi görün.

    Testteki her bölüm beyninizin baska bir bölgesini çalistirmaktadir.

    1. Vücudunuzu degisik yeni yöntemler ile sinayin. Normalde hangi elinizi kullaniyorsaniz bir günlügüne saçinizi taramak, dislerinizi firçalamak, çayinizi karistirmak gibi basit islemlerde elinizi degistirin. Gözünüzü kapatin ve esyalari hissederek odanizin içinde dolasin. Sesleri dinleyin, çevredeki kokulari duymaya çalisin. Yere düsen esyalari ayaginiz ile almaya çalisin, kapiyi, buzdolabini ayaginiz ile kapatin. Okudugunuz kitaptan bir sayfayi yan tutarak, bir sayfayi da ters tutarak okumaya çalisin.

    2. Normalde sorgulayip, elestireceginiz bir kisi hakkinda onu onurlandiracak bir iltifat bulmaya çalisin. Kisi hakkindaki yarginizi sorgulayip, kendinizi onun yerine koyup durumu tekrar gözden geçirin.

    3. Buzdolabinizi açip, birkaç saniye içindekileri gözden geçirin. Kapatip içinizden tekrarlayin. Ayni seyi bir oda içindeki esyalarda, bir magaza vitrinindeki kostümlerde, duvarda asili detayli bir resimde deneyin. Adetleri, büyüklükleri, renkleri hatirlamaya çalisin.

    4. Her gün bes dakika kendinizi baska bir insan yerine koyun. Sizin su anda oldugunuz durumda o kisinin neler hissedebilecegini, neler düsünebilecegini hayal edin.

    5. Kendinizi moralsiz veya keyifsiz hisset -tiginizde, hayatta en çok istediginiz seyin ne oldugunu hatirlayip, basarili olmaniz için ne yapmaniz gerektigini tekrarlayin. Ne zaman negatif bir düsünceye kapilirsaniz, kafanizda yarattigimiz bu küçük pozitif filmi tekrarlayin.

    6. Gün içerisinde her saat basi, birkaç saniye için önceki saat içerisinde ne oldugunu düsünün. Günün sonunda, tüm günün bir degerlendirmesini yapin. Hatirlayamadiginiz küçük parçalar sizin gün içerisindeki çok fazla bilinçli olmadiginiz dakikalari gösterir.

    7. Günlük hayatiniza adaptasyon ve esneklik kazandirmak için her gün farkli bir sey yapin. Alisverisinizi degisik dükkândan yapin. Eve gelis yolunuzu degistirin. Evde ekmek veya kek pisirin. Farkli bir spor yapin. Kendinizi yeni bir komsuya tanitin.

    Her gün ayni seylerin yapilmasi beynin hep ayni bölümlerinin kullanilmasina, diger bölümlerin körelmesine yol açar. Unutmayin çesitli, farkli uyarimlar, beyin kapasitesinin kullanimi için en önemli anahtardir. Ayni zamanda sizi yoran, sizi zorlayan, rahatsiz eden aliskanliklarinizi birakmanizi da kolaylastirir.
    Istediginiz rüyayi görmeyi veya uyandiginizda gördügünüz rüyayi hatirlamayi istemez misiniz ?
    beni deli ediiiyoooor uleennnnnn

  7. #7
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Nov 2009
    Yer
    Türkiye
    Mesajlar
    101

    Standart Beyin Gücünü Kullanma Teknikleri

    Beyin gücünüzü doruğa ulaştıracak teknikler öğrenmek istemez misiniz? Beyninizin ne kadarını kullanıyorsunuz ki? Siz isteyin herşey gerçekleşsin. BEN BÜYÜK ADAM OLMAK İSTİYORUM diyorsanız ve hala içinizde uğraşmak için elimden geleni ardına koymayacağım diyorsanız durmayın bu yazıda sizi bekleyen mükemmel teknikler var beyniniz sizi sevecek. Bu yazıda beyin gücünü kullanmayı öğreneceksiniz.
    Huzura ve Sessizliğe Değer Ver
    Bazıları 100 desibelde ağır metal dinlemenin konsantrasyonlarını arttırdığını söylese de bunlar beyin gücünüzü azaltır. Çoğu kişi müzik ya da konuşma gibi dikkat dağıtıcı unsurlardan arındırılmış sesiz bir ortamda beyinlerinin daha iyi çalıştığını söylüyorlar.
    Cep telefonu mesajları, e-postalar ve telefon görüşmelerinden sonra yeniden konsantre olabilmeniz ve öğrenmede gerekli zihinsel sakinliğe ulaşmanız için her seferinde 15 dakika gerekiyor. Beyin gücünüzü kullanmak istiyorsanız yapmanız gerek. Zamanınızı organize edin ve dikkatinizi dağıtacak olası tüm unsurları saf dışı bırakın. E-postalarınızı ve mesajları okumak, telefon görüşmelerinizi yapmak için belirli bir zaman dilimi ayırın.
    Açık ve Net Amaçlara Sahip Ol
    Amacınız ne kadar açık ve netse, ona odaklanmanız o kadar kolay olacaktır. Sık sık değiştirdiğiniz, emin olamadığınız belirsiz amaçlar kafanızı karıştırır ve konsantrasyonunuzu, dolayısıyla performansınızı düşürür bundan dolayı beyin gücünü kullanamayabilirsiniz.
    Böl ve Yönet
    Büyük kapsamlı projeler parçalaara ayrıldığında daha kolay başarılır.Her bir parça kendi arasında bizi sonuca ulaştıracak şekilde organize edilir, başlama ve bitiş noktaları planlanırsa işler daha da kolaylaşır. Yani sadece belirli bir amaca sahip olmanız beyin gücünüzü sadece o noktaya odaklamanız yetmez. Bizi bu amaca ulaştıran ve bütünü oluşturan parçaları ustaca belirleyip işleme koymak da son derece önemlidir.
    Kuralına Göre Oyna
    Öğrenmek istediğiniz konu hakkında önceden neleri bilmeniz, hangi araç gereçlere sahip olmanız, hangi standartları karşılamanız gerektiğinde haber olun. Hangi noktaların sizi zorlayabileceğini, neleri önceden hesaba katmanın işinizi kolaylaştıracağını öğrenin. Yani önce kuralları bilin.
    Kendine Süre Koy
    Öğrenme için kendinize belirli bir zaman vermek konsantre olmanızı ve okuduklarınıza kendinizi vermenizi tetikler. Kendinize sınır koymazsanız, dizginleri gevşetir, nasıl olsa öğrenmek için zamanım var diyerek beyin gücünüzü başka yerlere dağıtırsınız. Ayrıca zaman sıralaması büyük resme odaklanmanızı ve gereksiz oyalanlarandan kaçınmanızı sağlar.
    Problemle Kafa Kafaya Çarpış
    Öğrenme esnasında anlamakta güçlük çektiğiniz bir yerle karşılaştığınızda konsantrasyonunuzun dağılması çok normaldir. Bu durumda tıkanmayı önlemek için beyin fırtınası yapın ve bir kağıt parçasına bu sorunu aşmak için neler yapabileceğinizi yazın.
    Şeytana Uyma
    Çalışmak, zihnimizi zorlayan bir şeyler öğrenmek durumunda olduğumuzda daha basit ve keyifli aktiviteler dikkatimizi çeker ve ister istemez onlara meyledebiliriz beyin gücünüz kayabilir. Böyle bir şey söz konusu olduğunda sabırlı davranın ve o andaki işinize sadık kalın. Derin nefes alın, isterseniz kısa bir yürüyüş yapın ama tekrar geri dönün. Kendinizi okumaya yazmaya ya da o anki zorlayıcı zihinsel aktiviteniz neyse ona verin. Biraz zorlanabilirsiniz ancak sizi ayartan aktivitelere teslim olmayınca, bir süre sonra konsantrasyonunuzun arttığını göreceksiniz.
    Bu yazılanları yapmak size kalmış ister uygulayın ve beyninizin gücünü doyasıya kullanın isterseniz o olağanüstü beyninizi hiç yormayın. Bilgi kalıcıdır para geçici, 50 yaşından sonra paran gidebilir ama bilgi kaybolmaz.
    beni deli ediiiyoooor uleennnnnn

Benzer Konular

  1. Sözün Gücü
    By Zombine in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 30-09-2010, 09:56 AM
  2. Sınırsız Beyin Gücü .
    By 9 ŞUBAT in forum Kişisel Gelişim & Kariyer Planlama
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 06-05-2009, 05:48 PM
  3. Beklentilerin Gücü ve Plasebo Etkisi.
    By g1z4y in forum Klinik Psikoloji
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 31-08-2008, 06:12 PM
  4. İş hayatında öğütlerin gücü
    By Nefertiti in forum Kişisel Gelişim & Kariyer Planlama
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 03-06-2008, 11:36 PM
  5. Beynimizin keşfedilmeyi bekleyen 10 sırrı!
    By Nefertiti in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 14-03-2008, 09:02 AM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •