9 sonuçtan 1 ile 9 arası

Konu: Gerçekten hasta mıyım yoksa psikolojim mi bozuldu?

  1. #1
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Apr 2014
    Mesajlar
    8

    Standart Gerçekten hasta mıyım yoksa psikolojim mi bozuldu?

    Merhaba dostlar, ben aranıza yeni katılan bir dertliyim. Sıkıntımla ilgili internette gezerken burada buldum kendimi ve içimi dökmek istedim. 20 yaşında, üniversite öğrencisi ve yurtta kalan ailesinden uzak bir öğrenciyim. Bundan 2 ay önce testisimde bir kitle hissettim, bunu internete yazdım ve o andan itibaren hayatım değişti. İnternette gördüğüm 10 haberden 9'unda "Testis Kanseri Nedir, Testis Kanseri Belirtileri Nelerdir" tarzı siteler vardı. Her neyse korkarak gittim doktora ve ultrason çektirdim. Sonucunun epididim kisti olduğunu söyledi doktor, sağlık konusunda herhangi bir tereddüt yaratmadığını ve eğer kist büyürse ameliyatla alınabileceğini söyledi ancak yine de içim hiç rahat değildi. Bundan sonra kesin emin olmak için kan tahlili yaptırdım ve testis makerlarının da normal seviyesinde olduğunu gördüm, yani hasta değildim ancak o süreçte günlerce çökmüş bir vaziyette dolaşmış, iştahtan kesilmiş ve sürekli ağlar bir vaziyetteydim. Bu hastalığı atlattıktan sonra hastalık hastası oldum. Yurtta oda arkadaşlarımla sorunum var ve ben yalnızlığı sevmeyen bir adamım ancak yurtta odada sürekli yalnız başıma kalıyorum. Psikolojik midir neden bilmiyorum bu yüzden kendimde her şeyi farklı görmeye başladım. Öncelikle sık idrara çıkmaya başladım, inanamazsınız 30 dakika kendimi zor tutuyordum herhangi bir sıvı almamama rağmen. Şimdi o sorunu çözdüm gibi, en az 2 saat kendimi tutabiliyorum ancak yine de aklımda hep çabuk idrar gelir mi sorusu olduğu için aklımda olduğu zamanlarda sanki idrarım varmış gibi oluyor. Bunun yanında sabahları inanılmaz midem bulanmaya başladı, iştahtan kesilmiştim sanki yağlı yemekleri yiyemez oldum. Sabah kalktığımda veya akşam yemek için gittiğimde sadece yemek yiyebiliyordum, anca masaya oturduğumda açlığımı hissedebiliyordum onun harici midem sanki patlayacakmışcasına dolu ve hiçbir şey almayacak gibiydi. Anksiyete hastalığını okudum ve bir çok belirtisinin benimle uyuştuğunu gördüm. Yalnız şöyle bir sorunum var, arkadaşlarımlayken veya sevgilimleyken hiç böyle sorunları düşünmüyorum ancak ne zaman yalnız başıma kalsam hep ölüm korkusu sarıyor beni, üzgünlüğe kapılıyorum. Yalnızlığı hiç ama hiç sevmiyorum, bunu yazarken de odada yalnızım. Bazen kalbim sıkışıyor acaba kalp krizi mi geçiriyorum diyorum, bazen karnım ağrıyor hemen internete karın ağrısı neden olur diye araştırıyorum korkudan. Hastalık hastası mı oldum yoksa psikolojim mi bozuldu bilmiyorum ama yardımınızı bekliyorum dostlar...

  2. #2
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Apr 2014
    Mesajlar
    8

    Standart

    Yardımcı olacak yok mu?

  3. #3
    Çıraklık Dönemi
    Üyelik tarihi
    Mar 2013
    Mesajlar
    1.600

    Standart

    depreşmisin biraz.birazda hüsnü kuruntu olmuş.nete bakarak teşhis koyma.hastalık hastası olmaktan başka biş işe yaramaz.doktora gidersen büyük ihitmal düşük bi antidepresanla göndericke seni.kendini yalnız hissediyorsan komedi dükkanı,cem yılmaz vb gibi konuşması bol gösterileri izle.tartışma programalrını takip et netten.

  4. #4
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Apr 2014
    Mesajlar
    8

    Standart

    Merhabalar tekrardan.. Durum daha da kötüye gidiyor git gide. Bir ara iyileşir gibi oldum ancak ataklar yine depreşti. Bu sefer hastalık hastalığı tarzı bir hastalık başladı. Sürekli kanser olduğumu düşünüyorum sebepsiz yere, ne zaman yapacak bir şey bulamasam örneğin kız arkadaşımla görüşmesem, ailemle sohbet etmesem ya da arkadaşlarımla takılmasam hep böyle bir düşünce oluyor içimde. Ölümden çok korkuyorum sanırım, yanımda birisi kanserden vefat etmiş deyince içim gidiyor.. Sanki ben de kansermişim ve 2 gün sonra ölecekmişim gibi oluyorum.. Hayata küsmek üzereyim, yardımcı olun dostlar...

  5. #5
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    May 2014
    Mesajlar
    257

    Standart

    Aslında bu yalnızlıkları hayatını değerlendirip sorgulayarak kendini tanıma fırsatına, aynı zamanda eğlenceli bir oyuna dönüştürebilirsin. Dediğin gibi iyi huylu bir kitle var ve zararı yok. Stres yapmanı gerektirecek birşey yok aksine stres kitlenin olumsuz yönde gitmesine bir neden. Tam tersine stresten kaçman için bir neden var. Ölümcül bir hastalık yok, hangimizin yarına çıkacağı garanti ki, en iyisi ölümü kabullenmek çünkü o hepimizin gerçeği. Asıl sıkıntı başkaları yokken diyorsun yani mesele boş vakitlerin. Severek yapacağin bi hobi edinebilirsin, zaman geçirecek bir uğraş edinebilirsin.
    Ne istediğini bilmeyen hem seni ziyan eder hem kendini...

  6. #6
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Apr 2014
    Mesajlar
    8

    Standart

    Alıntı gunes23 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Aslında bu yalnızlıkları hayatını değerlendirip sorgulayarak kendini tanıma fırsatına, aynı zamanda eğlenceli bir oyuna dönüştürebilirsin. Dediğin gibi iyi huylu bir kitle var ve zararı yok. Stres yapmanı gerektirecek bir şey yok aksine stres kitlenin olumsuz yönde gitmesine bir neden. Tam tersine stresten kaçman için bir neden var. Ölümcül bir hastalık yok, hangimizin yarına çıkacağı garanti ki, en iyisi ölümü kabullenmek çünkü o hepimizin gerçeği. Asıl sıkıntı başkaları yokken diyorsun yani mesele boş vakitlerin. Severek yapacağin bi hobi edinebilirsin, zaman geçirecek bir uğraş edinebilirsin.
    Teşekkür ederim değerli mesajınız için.. Ancak yanlış anlaşılma olmuş ben o kitle hakkında pek düşünmüyorum artık, o konuda eminim ancak benim sorunum vücudumun başka yerlerinde sorun olduğunu düşünmem... Okuduklarımdan çok çabuk etkileniyorum, sanırım benim zayıflığım bu ve her şeyi kafaya takıyorum.. Az önce beynimde tümor varmış yazılı bir yazıyı okudum yaklaşık 20 dakika önce ve 15 dakikadır ensem ağrıyor inanın bana.. Başka bir yerde mide kanseri olduğumu öğrendim yazsa bir kişi o ense ağrısı gidecek yerine mide ağrısı ve bulantı gelecek eminim.. Kendimi biliyorum ancak bunun önüne geçemiyorum.. Kolon kanseri belirtileri nedir diye okuyorum bazen hemen o belirtileri yaşıyorum sanki ya da mide kanseri nedir belirtileri şunlardır yazısını okuyunca bulantı geliyor, iştahım kaçıyor falan.. Dediğim gibi ya her yerimde kanser hücresi var ya da benim psikolojim bozuldu.. Mantıken ikincisi daha doğru ancak benim beynim sürekli ilkini düşünüyor ve ona göre hareket ediyor.. Ben bunu engellemek istiyorum ve o yüzden sizlerden yardım bekliyorum, belki benim gibi bir şeyler yaşamışsınızdır diye.. Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim..

  7. #7
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    May 2014
    Mesajlar
    257

    Standart

    Bu tür yazıları bir süre okumama gayretine gitseniz iyi olur. Doktora gidip bi antidepresan alırsanız daha az bi iradeyle sorunun üstesinden gelirsiniz. Bu tür yazıları okuma hissi geldiğinde ilginizi başka şeylere kaydırmanız lazım. Sadece alışkanlık olmuş bir takıntı.
    Ne istediğini bilmeyen hem seni ziyan eder hem kendini...

  8. #8
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Apr 2014
    Mesajlar
    8

    Standart

    Alıntı gunes23 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bu tür yazıları bir süre okumama gayretine gitseniz iyi olur. Doktora gidip bi antidepresan alırsanız daha az bi iradeyle sorunun üstesinden gelirsiniz. Bu tür yazıları okuma hissi geldiğinde ilginizi başka şeylere kaydırmanız lazım. Sadece alışkanlık olmuş bir takıntı.
    Çok teşekkür ederim cevabınız için.. Bir şey sormak istiyorum son olarak, benim bu rahatsızlığımın psikoloji bilimindeki karşılığı nedir biliyor musunuz?

  9. #9
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    May 2014
    Mesajlar
    10

    Standart

    Birinde gördüğünüz veya bir yerde okuduğunuz hastalıkları, kendinizde aramaya başladıysanız dikkat! Siz de hastalık hastası olabilirsiniz. Uzman Psikolog Nurten Yıldırım Sancak 'Hipokondriyazis'i anlattı.

    Hipokondriyazis ya da halk arasında bilinen adıyla ‘‘hastalık hastalığı’’ndan mustarip olan kişiler bu durumdan dolayı çok acı çekerler ve yıpranırlar. Bu bozukluk yalnız kendilerine sıkıntı vermez; aynı zamanda yakınlarını da bıktıracak seviyeye gelebilir. Sürekli hastalıkları hakkında konuşan, bu konuda yazılan her haberi kesip saklayan bu kişiler bulundukları her toplulukta da bu konuyu açarlar. Aynı zamanda kimsenin kendilerini anlamadığını da düşünürler. Toplumda çok sağlıklı görünen bazı insanlar bile hastalık hastası olabilirler. Televizyonda duyduğu, birinde gördüğü veya bir yerde okuduğu hastalıkları, kişi kendinde aramaya başladıysa tehlike sinyalleri çalıyor demektir. Bu insanlar, kendisinde olduğunu sandığı hastalık belirtilerini hangi hastalığa yorması gerektiğiyle uğraşıp dururlar. Ayrıca bu kişiler oldukça fazla ilaç ismi, bu ilaçların endikasyonlarını ve yan etkilerini bilirler.

    HİPOKONDRİYAZİS NEDİR?

    Hipokondriyazis, halk arasında, evhamlılık ya da pimpiriklilik olarak da adlandırılır. Fiziksel bir hastalığı olmadığı halde hafif bir ağrıyı ölümcül hastalık olarak kendini gösterir. Bu yüzden halk arasında adına ‘hastalık hastalığı’ da denir. Hipokondriyazis'in belirgin bir nedeni saptanmamıştır. Fakat bazı psikoloji ekolleri bu bozukluk ile ilgili değişik açıklamalar getirmiştir.

    BEDENSEL HASTALIK ÜRETİYORLAR

    - Psikanalitik yaklaşım: Kişi bilinç dışındaki çözemediği çelişkilerden kaynaklanan kaygılarıyla doğrudan yüzleşemez. Bu sebeple bedensel hastalık üretip bunlarla uğraşmayı yeğler.
    - Davranışçı yaklaşım: Birey ancak hasta olduğu zaman ilgiyi kendi üzerine çekebileceğini düşündüğü için hastalık hastası olur. Bu düşünce çocukluktan itibaren oluşmaya başlar. Ancak bu bilinçli olarak gelişen bir süreç değildir. Uzun yıllar fiziksel rahatsızlıkları olmuş ve sonunda iyileşmiş kişilerde de hipokondriyazis görülebilir. Aynı zamanda hastalık algısı kişinin sorumluluklardan uzak kalabilmesinin tek meşru yoludur. Bu durum ikincil kazançlar anlamında hipokondriyayı destekleyebilir. Hipokondriayı “hastalık korkusu” kavramından çok “hastalık olacağı inancı” daha iyi açıklar. Yukarıda da belirtildiği gibi birçok hipokondriyak aslında çok ciddi bir hastalığı olduğunu ancak henüz teşhis edilemediğini düşünür.

    FİZİKSEL VE RUHSAL BELİRTİLERİ

    Bozukluğa bağlı olarak çöküntü ve kaygı durumları sıkça görülür. Dolayısıyla yorgunluk, bitkinlik, nefes darlığı, çarpıntı, üşüme, terleme, uykusuzluk gibi belirtiler görülebilir. Kişi kendini sürekli hasta hissettiği için kendini yeterince işine veremez ve iş performansı çok düşer. Yalnız kaldıkça ve başka işlere dikkatini veremediği için şikayeti artar ve daha kötüye gider. Hayatı hem kendine hem de birlikte yaşadığı kişilere zehir eder. Ayrıca sorunun psikolojik olabileceğine inanmadığı için psikiyatriste veya psikoloğa gitmez. Dolayısıyla sorun kronik bir hal alır.

    DEPRESYONA DAVETİYE

    Hipokondriyazis de depresyon sık görülür. Bu da kişide uyku bozukluğu, çabuk yorulma, istek azalması, umutsuzluk, hayattan zevk alamama vb. şeylere yol açar. Bu durumda kişide hasta olduğu inancını arttırarak daha fazla yatakta kalmasına neden olur dolayısıyla hastalıkla ilgili daha çok düşünmesine neden olur. Bütün bunlarda kişinin toplumsal, mesleki ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olur. Bütün enerjisini bedenine kaydırır ve kaygılarından dolayı diğer bütün ilişkilerini sınırlandırır. Onun için tek önemli konu hayati hastalıklardır. Bireysel, mesleki ve sosyal sorumluluklarını sürekli aksatır. Kendini ifade etmenin tek biçimi hastalıklar olmuştur. Bu durum kişiye ve çevresindekilere adeta cehennem azabı yaşatır. Durum bu noktaya geldiyse, bir uzmandan yardım almanın zamanı gelmiştir.

    SAĞLIKLI İNSANLARDA GÖRÜLÜYOR

    Hipokondriyazis de aslında kişinin beden sağlığı genel olarak yerindedir; ancak bütün dikkatini bedenine yöneltir. Sürekli kendi bedeniyle uğraşır. Sağda solda yaptıkları araştırma sonucunda öğrendikleri hastalık belirtilerini, kendi üzerinde kontrol sık görülür. Sık doktora gitme benzer tetkikleri tekrar tekrar yaptırma eğilimi gösterebilirler. Doktorun herhangi fiziksel bir bulgu olmadığını söylemesi düşüncelerini genellikle değiştirmez. Bu kişilerde yoğun bir ölüm korkusu da vardır. Bedeninde bir ağrı olup olmadığını kontrol etmek amacıyla dokunur, bastırırlar. Aynı zamanda kalbini dinlemeye, nabzını tutmaya çalışırlar. Doktorların hastalıklarına çare bulamadıklarını düşünür. Hal böyle olunca, denemedik kaplıca, aktarlarda kullanmadık ot bırakmazlar. Hatta üfürükçülerden medet umanlar bile vardır.

    EN ÇOK KİMLER RİSK ALTINDA

    Hipokondriyazis'in sıklığı ve yaygınlığı ile ilgili bilgiler net değildir. Erkeklerde ve kadınlarda eşit yaygınlık da görülmekte, belirtiler en sık 20-30 yaşlarında başlamaktadır (fakat herhangi bir yaş döneminde de görülebilir). Toplumsal konum, eğitim düzeyi ve medeni durumdan etkilenmediği düşünülse de gelişmekte olan ülkelerde daha yaygın olarak görüldüğü düşünülmektedir.


    böyle bir durum var işte.

Benzer Konular

  1. Psikolojim Bozuldu (Nişanlımdan Ayrıldım)
    By krokodil in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 25-03-2014, 04:30 PM
  2. eşim mi hasta yoksa benmi?
    By issss79 in forum Şizofreni
    Cevaplar: 6
    Son Mesaj: 15-10-2011, 08:54 PM
  3. aranızda gerçekten hasta olmayan varmı
    By seratonin in forum Şikayet Kutusu
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30-12-2009, 03:44 PM
  4. aranızda gerçekten hasta olan var mı
    By negatif in forum Şikayet Kutusu
    Cevaplar: 46
    Son Mesaj: 27-12-2009, 03:30 AM
  5. Psikolojim bozuldu Az Kalsın Cinayet İşliyordum
    By eser46 in forum İtiraf Köşesi
    Cevaplar: 21
    Son Mesaj: 04-12-2009, 11:54 PM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •