yaptığın yanlışları dzeltmek

[nazlısonsuzluk]

atak döneminde yada kafanız iyi değilken yaptığınız hataları dzeltmek gibi bir çaba içine girdiğiniz oluyor mu

[elmaelma]

Bir çok hata yaptım büyüklü küçüklü, çok çok pişmanlığım oldu. O an sanki siz değil bir fazlasısınız. Ne olduysa oluyor. Her şeyi eski hale döndükten sonra anlıyorsun ve pişmanlık geliyor. Eskiden bir kaçma eğilimim vardı, sonra çözüm olmadığını pişmanlığı artırdığını öğrendim. Kaçmak yerine ne kadar düzeltirsem o kadar iyi olacağını düşündüm. Şimdide aynı şekilde hem kendimi bilmek adına hem de hata yapmamak adına kendimi daha iyi kontrol ediyorum.

Not olarak, Bazen yaptığınız bir şeyi iyi veya kötü sayan çevrenizdir. Kendinizi kontrol edemediğiniz bir noktada yaptığınız şeyin değerlendirmesini de çevreniz yapar.

[arka plan]

Her insan hata ve yanlış yapar. Yapmıştır ve yapacaktır. Her insan, yapı ve tabiatı dahilinde buna mahkumdur. İnsanlık, hata yapmamak ile değil, kişinin içine düştüğü takdirde hatasını görmesi ve kabul etmesi ile ve de ardından hatasını düzeltmesi ve telafi etmesi ile irtibatlı bir mevzudur. Ve tüm hadise, kişinin doğrularının yanlışlarından fazla olmasıyla alakadardır. İşte bu artı durumdur. Bu bağlamda, kişinin doğrulukta ve hataları telafide ve önlemede vakit kaybetmemesi ve her vakti değerlendirmesi kaçınılmazdır. Hata ve yanlışlar esnasında kişi kontrol kaybına uğruyor ise şayet, bu zamanların yaşanmasına sebebiyet verecek her mecranın önceden önlemini alması ve bunları kapatması gerekir. Kişi samimi olduktan sonra, çözümde kolaylık ile vuslat muhakkak ki bulacaktır. Okuduk, gördük ve yaşadık. Bu böyledir. Kişinin karar ve fiillerinde samimiyet elzemdir. Durumundan şikayetlenmesi hiç bir zaman kafi olmamıştır ve olmayacaktır. Çözüme yönelik çaba, sonuna kadar gösterilirse bir kıymet taşır. Ve şayet doğru kararlar dahilinde gerekli çabayı sonuna kadar gösterirse, bu doğrultuda er ya da geç gerekli neticeyi alır. Ve bu durum kişiye, cevher kıymetinde bir karakter yapısı oluşumu sağlar. Ve ancak takdire şayan ve emsal olur; üstesinden geldiği sıkıntı, durum ve mesele ne olursa olsun. Yani demek istiyorum ki, gerek basit gerek büyük bir sıkıntı ile bir mücadele olsun; mücadelenin kıymetince kişi kıymetlenir.

[montevo]

benim kredim baya fazla galiba.yanlışlarımı hiç düzeltmedim.yüzüme söyleyende çok az oldu.

[arka plan]

Benim gibi bir ahbabınız olsa imiş, durum farklı olacakmış demek ki. Ben görseydim bir hatanızı hemen söylerdim hepsini, her şeyi... Ama bu durumlarda benim meselem hiç bir zaman sevdiğim bir insanın hatasını geçip yüzüne söylemek olmamıştır; yalnızca sevdiğim insanın aynı hataya veya benzer hatalara düşmesine gönlümün razı olmaz. Artık eskisi gibi değil, görmezden geliyorum; ama evvelden, yani daha genç ve dinamik bir ruha sahip iken vakit kaybetmez veya vaktini kollar hemen söylerdim. Bence olması gereken budur. Lakin üsluba son derece itina göstermek gerekir.

Bundandır ki, en emin olduğum zamanlarda dahi, hata yapıyor olabileceğim ihtimalini göz ardı etmem. Hata yapmak bir şey değil; farkında olmadan hatada ısrarcı olmak ne büyük aptallık!