Sayfa 1/2 12 SonSon
11 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: Zirvaladim gene bişeyler roman niyetine başla :)

  1. #1
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Dec 2013
    Mesajlar
    26

    Standart Zirvaladim gene bişeyler roman niyetine başla :)

    İnsan içine giriyoruz ve aradan yarım saat yada 1 saat geçtikten sonra yüzümüzü gözümüzü eskisi gibi tutamıyoruz....
    En genel problem sanki aşşağılık bir yaratıkmışın gibi hissetmek ....
    Aslında yaşadığımız sıkıntı çoğu zaman psikolojik değil ?
    Görüntü ...
    Evet gerçekten otobüste biriyle karşı karşıya otursak sanki çöp gibiyiz ?
    Birileri gelip hoop enerjimizi alıp gidiyor ....
    Biz yürürken falan aslında öyle yoruluyoruzki
    Tam olarak nerde bitiyoruz bunu artık bulmak ve bunca insana bi çare olmak istiyorum
    Suçlumuyuz bizde çekiniyoruz ?
    Erkekler kadınlara göre çok suçlu olabilirler fakat ya kadın bipolarlar ?
    Benim tezim onlarda çöküyor ozaman....
    Bir kadın ne suç işlicek Allah aşkına ?
    Erkek olda gör suç neymiş haram helal neymiş....
    Biz şortla gezsek kaçınız umursarsınız ama biz sizin giyinik halinizi bile umursuyoruz sen düşün artık....
    Çok ayrımcı oldum kendimi kınıyorum ayrıca....
    Kanla ilgili bir problemimiz olduğu kesin, dolayısıyla psikolojik bozukluklar içinde kan tahlili yapılan tek hastalığa sahibiz ?
    Peki bu kan ne zamandır böyle ?
    -kronik olduğuna göre tabiki en başından beri..
    -peki ben 1 yaşındayken akciğerim , kalbim , aklım ne kadardı ki ?
    +minnacık bişeydiler
    -peki bu organlar, bu sinir sistemi, bu kas sistemi ,bu kanla yapılanmadımı , büyümedi mi ?
    +biz deniz kumuyla yapılmış inşaatlar gibiyiz aslında 
    -eee?
    -insan içinde yaşadığımız bu daralmalar neden peki ?
    +çünkü, kas sistemi , sinir sistemi, kendi içinde bir bütünlük arz etmiyor.
    +kendini tek parça olarak görmüyor.
    +biz bi kafede yada evde vs. oturuyoruz ama oturduğumuz an vücüdümüzü tek parça olarak hissetmiyoruz dolayısıyla elimizi kolumuzu ayağımızı bize huzur verecek en doğru yerlere koyamıyoruz.peki noluyor?
    +belli bir süre sonra sağa sola dağalmış elimiz kolumuz ayağımız o bulundukları bölgelerde yorulmaya başlıyor fakat sinir sistemi tek parça gibi davranmıyor...
    +ve demiyorki elin kolun o masanın üstüne rahatsız,pozisyon değiştir, kafanı sağa çevir vs..
    +ve biz hareket etmeden yorulmaya başlıyoruz....
    -hani yatalak hastalar vardır ,1 -2 saatte bir kımıldatırlar hatta sıvazlar vücütlarını...
    +insanlar da yıpranmamış sistem sayesinde en doğru zamanda bu hareketleri yapıyolar
    -mesela bazen bu hareket etme isteği dışarı çıkıp dolaşmak ta olabilir..
    -fakat bizim vücüdümüz bize bunu söylemez vede içinde birikmiş negatif elektriği taşıyarak bunu sanki bir psiklojik bozuklukmuş gibi görürsün....
    ..........
    Organlar aslında yıpranık, mesela tuzlu suyla kek yaptığınız düşünün pekte tatlı bir kek olmaz...
    Aklımızda bu kan hücreleriyle gelişti büyüdü...
    Antimaniklerin () kanıyla bizim kanımız arasında ki fark nedir biliyormusunuz ?
    Onların kanı.. çiçekler büyüyebilsin diye sürekli su verilen toprak gibidir.
    Bizim kanımızda da... biz bu suyu dışardan alırız.
    Su verilmezse toprak kurur , kuruyuncada düşünme işleri saçma sapan olmaya başlar..
    Fakat beyin zaten yıllarca deniz suyuyla sulanmıştır ve biz ona 15-20 yıl sora kaynak suyu vermeye başlarız, ne kadar çözüm olur siz düşünün(burda anlatılan depakindir)
    -insanların masalarında kekler ,pastalar , börekler var .... ve bizde onların aralarına katılıyoruz fakat aslında bizim mamullerimiz öyle tatlı değil tatsız-tatsız şeyler yiyip , o tatlı-tatlı şeyleri yiyen insanlarla aynı tondan konuşmaya çalışıyoruz sora bir an yorulduğumuzda kek diye ağzımıza attığımız şeyin tadı nın rezalet birşey olduğunu anladığımızda dönülmez akşamın ufkuna gidiyoruz 
    - o andan sonra başlıyor işte , hayat çok saçma , hiç zevk almıyorum düşünceleri çünkü o an öyle 
    -elimizi , kolumuzu nereye koymamızı söylemeyen sistem gibi akılda hangi duyguyu taşımamız gerektiğini söylemiyor çünkü doğru düzgün yapılanmamış..
    -sokakarda büyüyen bir çocuğun bir gün hırsızlık yapması , esrar içmesi vs gibi durumları ne kadar doğal karşılanırsa , bizim beynizimde yetersiz koşullarda kendi bütünlüğünü sağlıyamayacak şekilde yapılandı vede kendinde değil o sokak çocuğu gibi....
    -dolayısıyla ...
    +mesela yediğimiz yemeğin lezzeti tüm vücudumuza yayılmıyor....
    +çünkü sinir sistemi yıpranık vede bu tat hissini vücutta dolaştıramıyor
    +o tat hissi bizim vücüt okyanusumuza açılıyor fakat adım atcak yer yok ilk kulaçta boğuluyor.
    +normal insanlarda bu denizlerde adım atabileceğin şekilde taşlarda var su üstünde ve basa basa gezebiliyorsun.
    -eeeeee?
    *tat hissinin bütün vücuda yayılamamsı demek aynı zamanda mutluluğunda tüm vücuda yayılamaması demek ...
    Ve sonuç...
    MUTSUZLUK....
    +tatmin olmayan bir vücütla insanların içinde haklı-haklı sözler söyleyemezsiniz.!
    +bir yumruk yiyen bünye , darma duman düğüne katılınca yumruklar yağmur gibi yağmaya başlıyabilir
    İşte asosyallik böyle oluşur....
    Ama bitmezki....
    -E DAHA MUTLU OLMADIK..
    -işte şimdi hastalığın arttığı kısımdayız...
    -hiç bir şekilde mutlu olamayınca çözüm tabiki porno film dir....
    -sokakta içlerine giremedğin o duyguları kendi başına yaşarsın...
    -ama arıza bitmez..
    +hani vücüt hangi duyguyu ne zaman hissetmen gerektiğin söylemiyor ya hatta kolunu ordan kaldır bile demiyor sen kaldırıyorsun bir bakıyorsunki kolun uyuşmuş ya işte bunda da durum böyle
    +ne zaman durucağını bilemiyorsun ...
    +tabiki bu hazda yemekte olduğu gibi taşınmıyor bünyende diyar diyar....
    -BURDA İŞLEYECEĞİMİZ BOL MİKTARDA GÜNAHTAN SONRA UZUN BİR DEPRESYON DÖNEMİ BİZİ BEKİYOR OLUCAKTIR.
    Sonuç..
    Kendimizi bilmemiz gerekiyor , günahtan uzak durdukça huzurumuz artıcaktır eğerki işleyeceksekte vücüdü sıkılmış süngere döndürmemiz gerekiyor...
    Ben bir manik depresifim ve bir gün bu hastalığı çözecem gerekirse tıp ta okurum açıktan 
    Selametle....

  2. #2

    Standart

    şikayetlerinin kan, sinir sitemi vb. gibi değiştiremeyeceğini düşündüğün şeylerle ilgili olduğunu mu sanıyorsun? yanlış bir düşünce, kesinlikle bilimsel değil.
    öncelikle başkalarından aşağı olduğun fikrini nasıl yeneblirsin? çevrendeki insanları gözle, sana ne kadar benziyorlar, hepsi şu dünyada mutlu olmak istiyor, hepsinin zayıf yönleri var, güçlü yönleri var, sorunları var. geleceğimizi bilmiyoruz. ölümlüyüz... bir farkımız yok temelde. sen de güçlü yönlerini keşfet, sevdiğin, ilgili olduğun bir konuda bir şeyler yapmaya çalış. spor olur, müzik olur... ya da gönüllü olarak başkalarına yardım edebileceğin bir dernekte vb. çalışmak olabilir. "ben yapamam" gibi önyargılı düşünceleri ciddiye alma.
    aslında çoğu şikayetini farkındalıkla değiştirebilirsin. farkına varıp değiştirmek için yaptığın şeyler zamanla alışkanlığa dönüşür. mesela gerginlik, elini ayağını nereye koyacağını şaşırmak gibi tarif ettiğin bir sorunun mu var? kendini bilinçli bir şekilde kaslarını gevşetmeye alıştır. her gün egzersiz yapar gibi yap bunu. çok derin nefes almak, ciğerlerinin sadece üst kısmını değil tamamını dolduracak şekilde nefes almak, aynı zamanda karın kaslarını gevşetmek gibi basit egzersizler. bunları gergin olduğun zamanlarda yaparsan faydasını görürsün.
    cinsellik bir suç ya da günah değil. cinsel ilgi duymak, karşı cinse bakmak gayet doğal. sonuçta kimseyi taciz etmiyorsun, haksız bir hareket yapmıyorsun. bu suçluluk duygusundan kurtul. cinsellikle ilgili bilimsel kaynaklardan bir şeyler öğren, porno yayınlar seni yanlış yönlendirir. ne yazık ki ülkemizde bu konular yasak ve ayıp sayılıyor.
    manik depresif gibi etiketler yapıştırma kendine, yanılıyor olabilirsin.
    sağlık ve mutluluklar dilerim.

  3. #3
    Banned
    Üyelik tarihi
    Jul 2013
    Mesajlar
    92

    Standart

    manik depresifi beraber çözelim sedat abi anlattıklarından yola çıkıcak olursak çok tecrübelilisin
    seninle yüzyüze tanışmak istiyorum

  4. #4

    Standart

    tanışın))))

  5. #5
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Dec 2013
    Mesajlar
    26

    Standart

    Alıntı ebru nakkaş Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    şikayetlerinin kan, sinir sitemi vb. gibi değiştiremeyeceğini düşündüğün şeylerle ilgili olduğunu mu sanıyorsun? yanlış bir düşünce, kesinlikle bilimsel değil.
    öncelikle başkalarından aşağı olduğun fikrini nasıl yeneblirsin? çevrendeki insanları gözle, sana ne kadar benziyorlar, hepsi şu dünyada mutlu olmak istiyor, hepsinin zayıf yönleri var, güçlü yönleri var, sorunları var. geleceğimizi bilmiyoruz. ölümlüyüz... bir farkımız yok temelde. sen de güçlü yönlerini keşfet, sevdiğin, ilgili olduğun bir konuda bir şeyler yapmaya çalış. spor olur, müzik olur... ya da gönüllü olarak başkalarına yardım edebileceğin bir dernekte vb. çalışmak olabilir. "ben yapamam" gibi önyargılı düşünceleri ciddiye alma.
    aslında çoğu şikayetini farkındalıkla değiştirebilirsin. farkına varıp değiştirmek için yaptığın şeyler zamanla alışkanlığa dönüşür. mesela gerginlik, elini ayağını nereye koyacağını şaşırmak gibi tarif ettiğin bir sorunun mu var? kendini bilinçli bir şekilde kaslarını gevşetmeye alıştır. her gün egzersiz yapar gibi yap bunu. çok derin nefes almak, ciğerlerinin sadece üst kısmını değil tamamını dolduracak şekilde nefes almak, aynı zamanda karın kaslarını gevşetmek gibi basit egzersizler. bunları gergin olduğun zamanlarda yaparsan faydasını görürsün.
    cinsellik bir suç ya da günah değil. cinsel ilgi duymak, karşı cinse bakmak gayet doğal. sonuçta kimseyi taciz etmiyorsun, haksız bir hareket yapmıyorsun. bu suçluluk duygusundan kurtul. cinsellikle ilgili bilimsel kaynaklardan bir şeyler öğren, porno yayınlar seni yanlış yönlendirir. ne yazık ki ülkemizde bu konular yasak ve ayıp sayılıyor.
    manik depresif gibi etiketler yapıştırma kendine, yanılıyor olabilirsin.
    sağlık ve mutluluklar dilerim.
    ebru senin bir psikolog olduğunu düşünüyorum vede sana danışsaydım vede bana bunları demiş olsaydın hiç birine aksi bir şey söylemezdim sana karşı gerekli saygımı gösterir vede ücretimi öder çıkar giderdim...

    çünkü bunlara karşı bir şey söylemek ne demek bununda tecrübesine sahibim...

    birincisi kendimi illaki yazdığım şeylere koşullandırmak vede orda yazdıklarımı adeta kendime bir yol haritası olarak benimsemiş olurum...

    ikincisi dediklerine karşı akşı bir şey söylersem seninle tartışmış olurumki tartışmak yerine , yapmacık bir gülüşle ordan ayrılmayı kendime daha faydalı görürüm....

    bir diğeri ise eğitim almış gibi görünüyorsun bunlara karşı durupta başıma iş alcağama haklısın doğru olan öyle derim....

    ama doğru olan öyle değil....

    paradigmal psikoloji, kronik hastalıklarda beklendiği sonuçları vermediği zaman hasta da sanki bir problem varmış gibi görünür

    fakat kronik psikolojik bozuklukların doğru dürüst bir paradigması oluşturulamadığı için psikologlar bunu kronik olmayan gidişatla çözmeye çalışırlar bu bir hatadır....

    bu yol bu hastaların gelişim sürecini izler vede iyileştiklerinde yaşadıklarından ve tedavi süreci oluşturur vede kaynağı o iyileşmiş kişilerdir...

    fakat bir bipolardan yada şizoafektif den şizoid ten gerekli test sonuçlarını alamazsın çünkü bir gün bunu atlatıp olanı biteni salim kafayla anlatma durumları yoktur

    tam olarak ne yaşadıklarını bilemezsin....

    paradigmal psikoloji neden sonuç ilişkisine dayanır ki bu bu hastalıkta daha ilk adımda çöker....

    bu kural bu hastalıkta geçerli değildir....

    ben hayatımda herşeyi yaşadıklarımı anlatarak yazıyorum....

    2 çeşit doğru vardır ebru

    biri gerçek doğru diğeri ise içinde yanlış barındırmayan....

    senin söylediklerin içinde yanlış barındırmayan....

    ama çözüm gerçek olandır....

    kan , sinir sistemi, gibi konular hakkında da bir kaç şey söylememek gerekirse

    sanırım psikoloji eğitiminde "valproik asit" tahlili diye bir konun olmadığını anlıyoruz....

    bu tahlil :

    -kişi doktora gider
    -ve bazen aşırı mutlu , deli gibi olduğunu anlatır...
    -bazende hayattan koptuğunu hatta yaşamak bile istemediğini anlatır

    -doktor bu 2li durumdan bir karar verme aşamsında dır ve bir tahlil ister...
    -eğerki bu tahlilde "valproik asit" oranı %50 nin altında ise kişi bipolar afektif bozukluk tanısıyla tanılanır....

    mesela ben bunu dengeleyen "depakin" hapını kulanmazsam bu oran bende %20....
    vede en son tahlili 1 yıl içinde yaptırdım ayrıca bunu sürekli tekrarlamaktayız...

    -bu oran 20 yaşına gelmiş sağlıklı bir insanda bir anda %50 nin altına düşmez.....

    -bunun fazlalığı nehirde karşıdan karşıya geçerken üstüne bastığımız taşlar gibidir...
    -eksikliği durumunda tat,zevk,haz,zindelik,kendindelik gibi duygular bu yakın mesafedeki taşları bulamadığı için kendini bütün vücuda yayamaz...

    normalda bizlerde bu oran aşırı derecede düşük değildir mani öncesi dönemde 40-50 arasıdır....
    -bizde bunu hiperaktivite ve dikkat eksikliği bozukluğu olarak küçüklük dönemimizde yaşarız

    -bu kan adeta değeri düşük viskoziteli petrol gibidir vede bunula elde edilen türev ürünlerde çok kaliteli olmaz
    -bu kanla iletimlesi gereken hücresel besinler tam manasıyla iletilemez vede organlar ve sistemlerimiz birbiriyie koordine olamadan gelişmeye başlarlar
    -mesela beyin doğal olarak sıklıkla üretmesi gereken serotonin hormonunu nadir üretir yada dengesiz üretir çünkü görevli hücreler birbiriyle iletişim kuramaz
    -bizi biz yapan dopamin hormonunu beyin öyle bir salgılarki bu sayede o insanın kişiliği ortaya çıkar
    -fakat bizde dopamin aşırı salgılandıktan sonra bunları serbest bırakan hücreler bu görevlerini yapmaktan bi haberdirler vede aşırı dopamin sonucu mani geçiririz....
    -duyguların iletimine izin vermeyen siyatik sistem 20 li yaşlarda kişinin kendini aşırı cinselliğe yöneltmesiyle çöker
    -çünkü siyatik sistem tek parça olarak hissi algılamaz vede sürekli orgazm olarak bu hissin ne olduğunu algılamaya çalışır
    -bunu yaparkende vücuttaki gerekli olan enerjiyi bitirdikten sonra laktik asit tüketimine geçerek vücudun asit-baz dengesini bozar...
    -manik depresif hastalıkta zaten kandaki asit-baz dengesizliğiyle oluşan bir hastalıktır
    -işte bu şekilde 40 -50 arası olan "valproik asit" azalmaya kişideki rahatsızlıkta artmaya başlar
    -bundan sorası kişi için hastalığın tanılanma aşaması olarak devam eder

    -son olarak bunları eğerki bir kliniğin varsa oraya gelipte söylemezdim fakat burdan bunları sana söylemek bana bir şey kaybettirmez

    BİLDİKLERİNDE TECRÜBELİ OLDUĞUN KONULARLA SÖYLEMEN GEREKENLER ARASINDAKİ FARKI BANA SÖYLENDİĞİNDE NE HİSSETİĞİMLE ANLIYORUM
    SENİN BANA VERDİĞİN HİSSE İYİ NİYETİNLE İYİ BİR ŞEYLER YAPMAYA ÇALIŞAN BİR İNSAN OLDUĞUN....

    SELAMETLE....

  6. #6
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Dec 2013
    Mesajlar
    26

    Standart

    Alıntı blackswan0133 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    tanışın))))
    senin o şizofren korkun varya bu gün dershanede otobüste falan sanki bana geçti

    dedik ya dertler paylaştıkça azalır diye

    duaya sardım vala

  7. #7
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Dec 2013
    Mesajlar
    26

    Standart

    Alıntı bipolarTaha Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    manik depresifi beraber çözelim sedat abi anlattıklarından yola çıkıcak olursak çok tecrübelilisin
    seninle yüzyüze tanışmak istiyorum
    olur tahacım iyi olur ..

  8. #8

    Standart

    thesedat ne diim sanabende diorum ki bu korku neden azaldı bende

  9. #9

    Standart

    uzman psikolog değilim ama, felsefe, psikoloji ve kişisel gelişim konularıyla uzun süredir ilgileniyorum. Nörolojik, fizyolojik açıklamalar, bugün bilimsel teoriler olarak kabul ediliyor ve bunlara göre uygulama yapan uzmanlar da var. ancak bunlar adı üstünde, teori, kesin gerçekler değil. nörolojik ve fizyolojik açıklamaların kişinin çevresiyle etkileşimini, ilişkilerini, yani kişilerüstü yaklaşımları ya da insanın oluş halinde bir varlık olduğu gibi konuları gözardı ettiğini, fizyolojik anlayışların insanları adeta çok fazla kendi derisinin içine hapsettiğini düşünüyorum. kanda, sinir sisteminde dediğin olgular gerçekleşiyor olabilir ama bu senin gerçekliğini tam olarak açıklamayabilir. çevrenle bugüne kadarki etkileşimin bazı sonuçlar, kısırdöngü şekline tekrarlanan döngüler ortaya çıkarmış, ilaç kullanmak da kısa vadede yardımcı olabilir. daha kalıcı çözümler için insanın ilişkilerinin, çevresi içindeki oluşunun gerçek zamanlı ve bir bütün olarak ele alınması yararlı olabilir. psikiyatrinin ve bazı psikolojik yaklaşımların en büyük eksikliği de, kişiye dünya görüşünü sorgulamaya, kendini dünya içinde nasıl algıladığını tartışmaya ilişkin bir destek vermemesi. örneğin, sen kendini "normal insanlara" benzemeyen, ilaçlarla manipüle edilebilen ama temelde değişmez bir sinir sistemi ve fizyolojiye sahip olduğu için herkesten ayrı, yabancı bir varlık gibi görebilirsin. acaba bu bakış açısı sana yardımcı oluyor mu, yoksa sorunlarını arttırıyor mu? yazdıklarına bakınca dünyadaki diğer şeylerden bağımsız olarak "yanlış" çalışan bir sinir sistemine karşın, savaşarak hayatta kalmaya çalıştığını düşünen birini görüyorum, belki de yanılıyorum.

  10. #10
    Çıraklık Dönemi yorum - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2011
    Yer
    istanbul
    Mesajlar
    2.322

    Standart

    biri özet geçecek diye bekledim okuyamadim.
    Ona çok acıyordum, hiç mi âşık olmamıştı acaba, sevdiği biri yok muydu?

Sayfa 1/2 12 SonSon

Benzer Konular

  1. Hayatım roman olurdu dıyenler, klavye sızde .
    By iLgiNc in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 02-07-2013, 10:08 PM
  2. Ve çalar artık ayrılık çanları...(vay be roman ismi gibi oldu :D)
    By melankolik_06 in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 03-10-2010, 06:43 PM
  3. gene geldim
    By elohir93 in forum Tanışma Köşesi
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 06-03-2009, 04:12 PM
  4. Gel Gene Kon
    By Kördüğüm in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 01-02-2009, 05:08 PM
  5. Maden suyu niyetine soda icmeyin!
    By mavigece in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 09-11-2007, 10:26 PM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •