Sayfa 62/62 İlkİlk ... 12525859606162
620 sonuçtan 611 ile 620 arası

Konu: şiir Köşesi

  1. #611
    Banned
    Üyelik tarihi
    Apr 2013
    Mesajlar
    979

    Standart

    bedenimin de solcusuyum şüphesiz
    bir yürek mevzu,
    senperyalist fikrin aykırılığında...
    ve inanırım ki
    iki kişilik bir devrimdir aşk.
    sokağa çıkma yasağı da ilan edilebilir,
    malum ayrılıklar ardından,
    gidene denk gelmemek için
    yol üstü tesadüflerinde...


    [bir emre gökçe şiiri.]

  2. #612
    Banned
    Üyelik tarihi
    Apr 2013
    Mesajlar
    979

    Standart

    '' İçeceksin Arkadaş ''
    Rakı sofrasında susulmaz arkadaş,
    Hıçkıra hıçkıra ağlayacaksın..
    Arınacaksın gururundan, paşa gibi.
    Şerefe ulan diyeceksin Şerefsiz Dünyaya inat şerefimize,
    Kırar gibi tokuşturup kadehleri,
    Gırtlağınla seviştireceksin meyleri..
    Gömeceksin kendini şişelerin dibine, ölür gibi içeceksin!
    Öleceksin arkadaş..
    Oturtacaksın karşına geçmişini,
    Güle güle küfür edeceksin...
    Unutacaksın, unutur gibi içeceksin !

    "İçiyorsan Rakıyı öve öve,
    Söve söve kusacaksın ne varsa içinde.."

    [ Can yücel]

  3. #613
    Banned
    Üyelik tarihi
    Apr 2013
    Mesajlar
    979

    Standart

    çöle bütün iyiniyetimle girmiştim.
    çöle bütün iyiniyetimle ve aptalca girmiştim.
    ihanetin sarı ve sonsuz olduğunu
    çok sonra öğrendim.
    beni çölden geri getirdiklerinde
    uykumda pembe köpekler görüp
    gülümsüyordum.

    dışarıda aşklar ve anılar bıraktım
    içerde adımlarım kısa bakışlarım uzak kaldı.
    oysa ben soğuk ve sisi sokakta kol kola bıraktım.
    kırık havaları nasıl sevdimdi, sizinle tekrar karşılaşsam
    ölürüm gibiydi, oysa her şey paranoya ve şizofreniydi.
    olmayacak geri dönüşleri, ayinleri size bıraktım.

    yüzümü ve anılarımı çıkaracak kadar güneşi yoktu yazların.
    ben sizi nasıl da ağır, nazlı ve dur bakalım
    sevdiydim.
    ben sizi sahrada yağmurları bekler gibi
    beklemedi miydim.
    bir gülün soluklanma vaktiydi, sonsuzdu, pembeydi.
    cam üstüne cam, oradaydım.
    beceriksizliğin kumral ve geçici mevsimleriydi,
    ben size görkemli ne varsa hepsini bıraktım
    ve kendi göğsünde büyüdüydü çocukluğum.

    yüzümü yok edecek aynayı buldunuz sonunda
    avutun beni, çoğaltın beni, sırrınız oldum
    hep bir şiirin sonu gibi konuştum, her dize
    başka bir şiirden geldi, en son yanıtı buldum.

    oysa çocuktum, gün gümüştü, sahra sarıydı, belgesel
    bir aşktı, her şeyden benzim uçtuydu.
    çocukluğum şaşkınlığımdan guatrımı yuttuydum,
    olurdu böyle şeyler, avuttunuzdu beni
    nerenize yerleştim.

    yüzümü ve anılarımı çıkaracak kadar güneş yoktu yazların.
    ağır ve nazlı, ben sizi develer tellal değilken de
    sevdiydim.

    var ettinizdi beni
    hem de yok ettinizdi, bense bir çocuğun rüyasındaki
    kartopu kadar gerçek olmak mı istedim.
    şimdi durdurun beni, indirin beni tesellimden ey ruhum sen yola çık,
    ben aklımı eski bahçeye gömeceğim.
    bu yaylım ateşlerinde yıkanıp
    sana döneceğim.

    [ Birhan keskin]

  4. #614
    Banned
    Üyelik tarihi
    Apr 2013
    Mesajlar
    979

    Standart

    denizin kederini anlatacak dili yok,
    dedim ve devrildim,
    böyle sürdü uzun yıllarım
    düştüm, sustum, içimden geçirdim,
    evi oldum sol yanından yaralı bir salyangozun
    ve komşusu ağlayan bir ağacın.
    yeryüzü, ah yeryüzü diyerek
    gürültüsüne de alıştım
    kapladığım yerin.

    bana verdiğin bu yarı-saydam gövdeden
    sisin altında uğulduyan ve ipuçlarını bir türlü
    çözemediğim üç-ksik-uzun vakti geçirdim.
    sadece bir baş dönmesi kaldı şimdi
    ömrümden, o acı suyu biriktirdiğim.

    ağaç anlatabilir kendini yağmura,
    hiç değilse fısıldayabilir-bunu biliyorum.
    kuş nasıl tarif edecek; konsa yeryüzünde av,
    uçsa bir ömür boynunda vebal.
    ve kimim ben, düşe kalka dolaşan
    yorgun ruh, dolaşık gönül, som gurur?
    ve kim, beni omzumdan öpüp o siyah
    yolculuğa çağırır?

    [Birhan keskin]

  5. #615
    Banned
    Üyelik tarihi
    Apr 2013
    Mesajlar
    979

    Standart

    betonun hüznünden doğdum
    suyun isyanından
    güneşin kırılganlığına dokunup
    geliyorum.

    sana söz yakışır,ağzını hazırla.

    kırık bir şehir hikayesinden doğdum
    kırk meseleden
    bardaklara ve demli çaylara dokunup
    geliyorum.

    sana söz yakışır,elma da.

    aslı ve astar'ı olmayan bir hikayeden doğdum
    karşı'lar ve balkonlardan
    korna seslerine karışıp
    geliyorum.

    sana söz yakışır,ağzını hazırla.

    o eski hikaye bitti
    şaşkınlığımdan doğdum
    denize düştüm
    kuruyup geliyorum.

    [Birhan keskin]

  6. #616
    Banned
    Üyelik tarihi
    Jun 2015
    Mesajlar
    204

    Standart

    "ayrılığa başkaldırı"

    atların kırıldıysa bacakları
    bize oturacak tek sofra kalmadı demektir.
    ağzını ağzıma sokma sabah sabah
    iç içe girmiş iki ağız bu sokakta
    yanlış bir adrestir.

    gözlerini bağla, gecenin kemendini getirdim
    ikimiz, iki komşu dal gibi ormanda, iki yapışık boyun
    iki şah damarı gibi yakında,
    vaktiyle bizi seven herkes gitti, dünya gemimiz ve biz
    unuttun mu,
    önce aslanlar kaçıyor bir orman yandığında...

    annem komünistti, babam faşist
    içten böldü bizi dünya, her kahvaltı önümde bir topal sehpa
    didiştim kuşlarla kapımda yelkovan, tik tak
    vurup durdu ölüm; o türk filmi karşımda.
    unutma,
    veremli kız değil, yalnız kalan erkek ölür
    kamera arkasında.

    bilirim, ayrılık aşkın annesidir, koşarak gider sıkışınca
    ayrılığı emzirenler kazanıyor belki, belki iki kaygan organ
    hayasızca içlenince, belki her otobüste başka gözlere akınca
    kuralsızlığı oynamak belki aşk belki adı herkesin ağzında yosma
    evet ama,
    aşkın yıpranmış kadınlığını kullanabiliriz hiç olmazsa ağlarken
    ve sırılsıklam uyanınca sabaha.

    bütün ölü şairler rakı sofrası kuruyor göğsümde
    susunca kızıyorsun oysa konuşunca anason kokuyor dilim
    buna da öfkelisin, öfkesiz içebilirsin rakıyı ya da şehrin meydanında
    ağzını dayayabilirsin boğazıma,
    ah! kurşunu gelmiş revolverim
    ne çok istiyorum boşalmanı ağzıma.

    kırıldı mı atların bacakları, cevapla
    susarsan saatin kösteği kopmuş demektir.
    şah damarlarımızı çözmeye çalışma,
    şah damarlarıma akan elin bu yatakta
    yanlış bir abdesttir.

    [kaan koç]

  7. #617
    Banned
    Üyelik tarihi
    Jun 2015
    Mesajlar
    204

    Standart

    Kim ısıtır, kim sever beni daha?
    Sıcak eller uzatın bana!
    Yürek mangalları uzatın bana!
    Vurulup düşürülmüş çırpına çırpına,
    can çekişenler gibi, ayakları ovuşturulan,
    sarsılmışım, ah! Bilinmeyen ateşlerle yana yana,
    sen peşimdesin, ey Düşünce!
    Adlandırılamaz! Açıklanamaz! İğrenç!
    Sen, ey bulutların ardındaki avcı!
    Yerle bir olmuşum senin şimşeklerinle,
    sen alaycı göz, dikmişin gözünü bana karanlıklardan!
    Yatıyorum öyle,
    kıvrılarak, çırpınarak, işkencesiyle
    bütün sonsuz ezaların,
    vurdun beni
    sen ey zalim avcı,
    sen ey tanınmaz - T a n r ı...
    vur, daha derine vur!
    Bir kez daha, haydi vur!
    Kopar, parçala bu yüreği!
    Niye bu işkence
    körelmiş oklarla?
    Neye göz koydun böyle,
    usanmadın mı bu insan işkencesinden,
    acı vermekten haz duyan Tanrı şimşeği gözlerle?
    Öldürmek değil istediğin,
    yalnızca eziyet, eziyet etmek mi?
    Bana - niye eziyet ediyorsun,
    sen, ey acı vermekten haz duyan tanınmaz Tanrı?
    Ha ha!
    Usul usul sokuluyorsun
    böylesi gece yarısında? ...
    Ne istiyorsun?
    Konuş!
    Üstüme geliyorsun, sıkıştırıyorsun beni,
    Ha! Çok yaklaştın yanıma!
    Soluğumu duyuyorsun,
    yüreğimi dinliyorsun,
    kıskanç seni!
    - neden kıskanıyorsun beni?
    Git! Defol!
    O merdiven de niye?
    İçeri mi girmek istiyorsun,
    yüreğime tırmanmak,
    en mahrem
    düşüncelerime tırmanmak?
    Utanmaz! Tanınmaz! Hırsız!
    Ne çalmak istiyorsun?
    Ne gözetlemek istiyorsun?
    Ne işkencesi etmek istiyorsun?
    Sen ey işkenceci!
    sen - Cellat - Tanrı!
    Yoksa köpek gibi,
    taklalar mı ataydım karşında?
    teslim mi olaydım, kendimden geçerek
    sevginle - sırnaşarak?
    Boşuna!
    Sürdür batırmanı!
    Zalim diken!
    köpek değilim - avınım yalnızca senin,
    zalim avcı!
    en gururlu esirinim,
    en ey bulutların ardındaki haydut...
    Konuş artık!
    Ey şimşeklerin ardına gizlenen! Tanınmaz! konuş!
    Ne istiyorsun, ey Eşkiya... b e n d e n?
    Nasıl?
    Fidye mi?
    Ne istiyorsun fidye diye?
    Çok iste - böylesi yaraşır gururuma!
    ve az konuş - böylesi yaraşır öteki gururuma!
    Ha ha!
    Beni - istiyorsun ha? beni?
    herşeyimle beni? ...
    Ha ha!
    Ve işkence ediyorsun bana, delisin ya işte,
    gururumu kırıyorsun işkencenle?
    S e v g i ver bana - kim ısıtır ki beni daha?
    kim sever ki beni daha?
    sıcak eller uzat bana,
    yürek mangalları uzat bana,
    bana, yalnızların en yalnızına,
    buzunu ver ah! yedi kat donmuş buz,
    düşmanları bile
    düşmanları özlemeyi öğreten,
    ver, evet, teslim et,
    ey zalim düşman
    bana - k e n d i n i!
    Kaçıyor!
    Bu kez o kaçıyor,
    tek yoldaşım,
    en büyük düşmanım, tanınmazım benim,
    Cellat-Tanrım benim! ...
    Hayır!
    gel geri!
    bütün işkencelerinle birlikte geri gel!
    Bütün gözyaşlarım
    sana akıyor,
    yüreğimin son alevi
    seni aydınlatıyor.
    Gel, geri gel,
    tanınmaz Tanrım! A c ı m benim!
    son mutluluğum benim! ..
    Adriane'nin Yakınması - Nietzsche

  8. #618
    Banned
    Üyelik tarihi
    Mar 2015
    Mesajlar
    323

    Standart

    Yok olmaya yolcuyum sanki
    Bilmedigim, tanimadigim bu yerde
    bir kelimelik dudak kipirdayisi bu yasam
    Istemeden dünyaya geldigim,
    Yasadikca hem sevdigim
    Hem de lanet ettigim, yasam...

    Yok olmaya yolcuyum sanki
    bu dört duvar arasinda,
    Yedigim ekmegin asil zarafeti bu yasam
    Tat almaya calistigim,
    Günümü eglenceli yapabilmek icin cabaladigim,
    Ama bir sonuc alamadigim, yasam...

    Kimi vakit
    Yasamayi seviyorum dedigim
    kimi de lanet ettigim,
    Hem eglenceli yapmaya calistigim
    ama sonuc alamadigim,
    Bu hayatta, kendi bilinmeyenim icinde
    Kadere boyun egmemle birlikte
    yok olmaya yolcuyum sanki
    Bilmedigim, tanimadigim ama yasadigim bu yerde...

  9. #619
    Banned
    Üyelik tarihi
    Mar 2015
    Mesajlar
    323

    Standart

    Sebep yok....Sebep olabilmesi için bir sebep de yok....

    İçimde garip bir huzursuzluk, karamsarlık ve aklımda Ucuz kelimelerin sıra oluşturduğu bir yığın söz......

    Alıp başını gitmek çözüm mü....???Ya da kalmak daha mı makbul....??

    **

    İnce çizgi derler ya hani hep, böyle ne tarafa geçeceğini bilemezsin,boşlukta hissedersin kendini; işte öyleyim bu sıralar....

    Yorulduğumu hissediyorum bedenen ama bir şeyler yapmam gerektiğini söylüyor yüreğim...

    Günün tamamında uyumak veya hiç kıpırdamadan öylece durmak...(!)



    Şarkılar da hüzünlendirmiyor artık beni...

    Kendime masal anlatıyorum şimdilerde:

  10. #620
    Banned
    Üyelik tarihi
    Mar 2015
    Mesajlar
    323

    Standart

    Gitmek cesaret ister ufaklık
    Gidecegin yer neresi olursa olsun
    Sevdiklerinle arana mesefe girince
    Varış yerinin hiç bir anlamı kalmaz.
    Vedalaşmakta zor iştir biliyo musun ?
    Oturursun geminin kıçına.
    Bakarsın sevdiklerine gittikçe ufalırlar ufalırlar kaybolurlar
    O zaman anlarsın işte
    Vedaşalmak asıl kalana değil gidene koyar.
    100 defa söyledim sana hüzünlü değilim, mizacım böyle.
    Bak şarabımla beraberim.
    Çocukluğumdan beri hayaller kuruyorum
    Şarabımdan Ayrılmadan hemde.
    Ben şarabımdan Ayrılmıyorum.
    O da bana bunca gidene rağmen hala hayal kurdurtmaya devam ediyor.
    Ne olmuş yani büyük adam olamadıksa?
    Hayallerimizi satmadık ya ?..

Sayfa 62/62 İlkİlk ... 12525859606162

Benzer Konular

  1. Lak Lak Köşesi
    By 9 ŞUBAT in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 1997
    Son Mesaj: 06-07-2013, 08:57 AM
  2. şiir
    By sizobako in forum Şizofreni
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 08-06-2011, 03:53 PM
  3. Bir şiir
    By çürük in forum Psikoloji FORUMU Chat Odası
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 03-04-2010, 02:19 PM
  4. şiir
    By ebru hanım in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 03-07-2009, 02:58 PM
  5. Bir Şiir
    By BETÜLL in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 29-08-2008, 10:46 AM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •