Sayfa 57/62 İlkİlk ... 747535455565758596061 ... SonSon
620 sonuçtan 561 ile 570 arası

Konu: şiir Köşesi

  1. #561
    Banned
    Üyelik tarihi
    Apr 2013
    Mesajlar
    979

    Standart

    GÖÇEBE DENİZİN ÜSTÜNDE
    I
    Sen, ben ve balkonda saksımız:
    Hamarat Elizabet. İşte ilk üçgeni yapının.

    Ne eski, ne yeni. Sanki yazgımızın
    En saydam dakikası titriyor

    Göçebe denizin üstünde. Farkında değiliz.
    Taşın sesi insan sesine benziyor.

    Balkondaki saksı, bir bakıyorsun,
    Bulutun yerini almış. Bulutlar

    Atlara dönüşüyor köpük içinde…
    Ve seninle ben koşuyoruz, önümüzde

    Demin kör bir çocuğun baktığı
    Yaşlı mürver ağacını sallayan kırmızı bir kuş.

    Sonra bulut gene saksı oluyor, atlar
    Solumaya başlıyorlar, dinleniyoruz, kulaklarımızda

    Duvarların çözülmeyen sözleri gibi
    Bir mırıltı. Bugünün, bu sabahın.

    Ne anımsama, ne unutuş. Bir ucucalık,
    Kıyıların al rengi kokuları ile

    Kötürüm bir bülbülün şakıması gibi büyüyen
    Bakışlarımızın ağır simgelerinde.

    Ve ben sana göçüyorum an an
    Göçüp dönüyorum titreşim gibi,

    Arıyorum dudaklarının taşını,
    Arıyorum yağmurda yazdığım adını.

    Bir yok oluyorsun sen, kendi vadinin
    Yarıklarında, bir fışkırıyorsun

    Yok olan vadinin üstüne.
    Kaç kez yitiyorum ben kendi kendime.

    İşte hepsi bu. Ne eski, ne yeni.
    Yazgımızın en saydam dakikası sanki.

    III

    İşte avuç avuç serpiyorum bütün
    Sözcükleri kuşlara, gül diplerine,

    Güneşin dudağına, sıçrayan sabahın
    Eteğine, kırmızı kadifesine kayaların,

    Ayın boynuzlarına ve saçlarının
    Parmaklığından sarkan hanım ellerine …

    Ben tek başıma yansıyorum bütün biçimlere
    Ve şaşı diplerine suların.

    V

    Freud bir ağacın bilinç-altına oturmuş
    Toprağın düşlerini karıştırıyor.

    Bu düşleri aydınlatan gelincikler var.
    Deniz, kuş, yağmur ve rüzgâr.

    Düş, hareketin sütlü incir yatağından
    Damlayan gecikmiş bir yıldız,

    Gecikmiş ya da erken, dünkü günün
    Suyunda birden sıçrayan balık;

    Gündüzü ters yüz etmiş bir al çalkantı,
    Uyuyan ve uyumayan daracık kuyunun yüzü.

    Zamanlar sanki tohumlara saklanmış
    Toprakta gıcırdayan salıncaklar.

    Deniz, kuş, yağmur ve rüzgâr.
    Ve çarmıha gerilmiş buldum kendimi

    Geçmişle gelecek arasında, düş gibi.
    Ne eski, ne yeni. Sanki düşüncemizin

    En saydam dakikası titriyor
    Yok olmuş sularında denizin.

    [MELİH CEVDET ANDAY]

  2. #562
    Banned
    Üyelik tarihi
    Jun 2013
    Mesajlar
    560

    Standart

    ve sen dökülmeseydin puslu gözlerimin deminden
    sevmeyecektim yarim,,, sevmeyecektim ben seni...

  3. #563
    protagonist
    Guest

    Standart

    Emri Olur

    Geceye katran çal,
    Acıya hüzzam,
    Ah edersem tutmasın elim,
    Tutulsun dilim.

    Ey kemankeş,
    Durma vur !
    Nasılsa bu sine vurgun,
    Nuru düşsün düşlerin kor olsun !
    Seni görmesin kör olsun.

    ***

    Taş bassın yerime dedi, gönlüne,
    Gönlüne…
    Emri olur başım gözüm üstüne,
    Üstüne,
    Üstüne aman, aman,
    Üstüne aman, aman.

    ***

    Bakmasın demiş bir daha yüzüme,
    Yüzüme…
    Emri olur inansın bu sözüme.
    Sözüme,
    Sözüme aman, aman,
    Sözüme aman, aman.

    ***

    Almasın demiş adımı diline,
    Diline…
    Vay ben ölem, atın toprak üstüme.
    Üstüme,
    Üstüme aman, aman
    Üstüme aman, aman.

    Mustafa Cihat

  4. #564
    Karar Dönemi Phantom - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2013
    Yer
    tr_TR
    Mesajlar
    31

    Exclamation Sevdiğim Kız İçin Şiiri....

    Sizinle paylaşmak istiyorum. İlişki zamanlarımızdı.. Şu an yok. Bitti. Kül oldu.. Küller Savruldu... Yok oldu.... !

    https://soundcloud.com/elif-do-ulu/bir-iir
    Şüphesiz;
    Her gecenin
    Bir sabahı var
    .

  5. #565
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Feb 2013
    Mesajlar
    21

    Standart

    rüyamı bu
    yoksa gerçekliğin ötesinde birşey
    korkutuyor beni ensemdeki karıncalar
    tanrının sana bağışladığı kutsanmış siyahlık
    ilişik yaşatmayada yetiyor
    haykırsam karanlığa duyarlarmı senin bile unuttuğun sesi
    hani var olduğunu kanıtlayan sözcükler
    hani yoklukta boğulurken çekip çıkardığın ellerin
    yoksun artık...
    sabahlara küfretmeyi unuttuğum zamanlar geriyemi sardı hayatı
    ortak zannettiğim içimdeki savaşın askerleri gibiydik
    arıyorum kulağıma fısıldayışının hürmetini
    bir yanım bu hayata bağlanmaya epey bir niyetli
    bu sefer aklıma hukmeden kalbime küskünüm
    bitiyor...
    seferberliği ilan eden bir halde içim
    bırakıp gidiyorum
    yaşanmışla bezeli dolu hüzünlü anları
    geleceğe hapsettiğim bir kalbide istemiyorum
    sende biliyorsun...
    yaktık bütün köprüleri...

  6. #566
    protagonist
    Guest

    Standart

    Daha güzeli, daha anlamlısı yazılamaz sanırım. En sevdiklerimden...

    Hz.Mevlana demiş ki...

    Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
    Işığı gördüm, korktum.
    Ağladım.
    Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim.
    Karanlığı gördüm, korktum.
    Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi...
    Ağladım.
    Yaşamayı öğrendim.
    Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu;
    aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu
    öğrendim.

    Zamanı öğrendim.
    Yarıştım onunla...
    Zamanla yarışılmayacağını,
    zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim...

    İnsanı öğrendim.
    Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu...
    Sonra da her insanin içinde
    iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.

    Sevmeyi öğrendim.
    Sonra güvenmeyi...
    Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu,
    sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu
    öğrendim.

    İnsan tenini öğrendim.
    Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu...
    Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim.

    Evreni öğrendim.
    Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim.
    Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek
    Gerektiğini öğrendim.

    Ekmeği öğrendim.
    Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini.
    Sonra da ekmeği hakça bölüşmenin, bolca üretmek kadar
    önemli olduğunu öğrendim.

    Okumayı öğrendim.
    Kendime yazıyı öğrettim sonra...
    Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana...

    Gitmeyi öğrendim.
    Sonra dayanamayıp dönmeyi...
    Daha da sonra kendime rağmen itmeyi...
    Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yasta...

    Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım.
    Sonra da asil yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektiğine vardım.

    Düşünmeyi öğrendim.
    Sonra kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim.
    Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek
    olduğunu öğrendim.
    Namusun önemini öğrendim evde...
    Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk olduğunu;
    gerçek namusun, günah elinin altındayken, günaha el
    sürmemek olduğunu öğrendim.

    Gerçeği öğrendim bir gün...
    Ve gerçeğin acı olduğunu...
    Sonra dozunda acının, yemeğe olduğu kadar hayata da
    "lezzet" kattığını öğrendim.
    Her canlının ölümü tadacağını,
    ama sadece bazılarının hayatı tadacağını öğrendim.

    Ben dostlarımı ne kalbimle nede aklımla severim.
    Olur ya ...
    Kalp durur ...
    Akıl unutur ...
    Ben dostlarımı ruhumla severim.
    O ne durur, ne de unutur ...

    Hz. Mevlana

  7. #567
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Jul 2013
    Mesajlar
    9

    Standart

    Uçurumun kenarındayım Hızır
    Bir dilber kalesinin burcunda
    Vazgeçilmez belaya nazır
    Topuklarım boşluğun avucunda
    Derin yar adımı çağırır
    Kaldım parmaklarımın ucunda
    Uçurumun kenarındayım Hızır
    Bir gamzelik rüzgar yetecek
    Ha itti beni, ha itecek
    Uçurumun kenarındayım Hızır
    Divan hazır
    Ferman hazır
    Kurban hazır
    Güzelliğin zulme çaldığı sınır
    Başım döner, beynim bulanır
    El etmez
    Gel etmez
    Gözleri bir ret, bir davet
    Gülce uzak uzak dolanır
    Mecaz değil
    Maraz değil
    Gülce semavi bir afet
    Uçurumun kenarındayım Hızır
    Gülce bir beyaz sihir
    Canıma bedel bir haz
    Nar ve nurdan bir zehir
    Gülce Araf`ta infaz
    Bir tek bakışıyla suyum ısınır
    Güzelliğin zulme çaldığı sınır
    Uçurumun kenarındayım Hızır
    Ben fakir
    En hakir
    Bin taksir
    Cahil cesaretimi alem tanır
    Ateşten
    Kalleşten
    Mızrakla gürzden
    Dabbetülarz’dan
    Deccal`dan, yedi düvelden
    Korku nedir bilmeyen ben
    Tir tir titriyorum Gülce`den
    Ödüm patlıyor Gülce`ye bakmaktan
    Nutkum tutuluyor, ürperiyorum
    Saniyeler gözlerimde birer can
    Her saniyede bir can veriyorum
    Şiir : Ömer Lütfü Mete

  8. #568
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Dec 2012
    Yer
    istanbul
    Mesajlar
    38

    Standart

    HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM

    Seni, anlatabilmek seni.
    İyi çocuklara, kahramanlara.
    Seni anlatabilmek seni,
    Namussuza, halden bilmeze,
    Kahpe yalana.

    Ard- arda kaç zemheri,
    Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
    Dışarda gürül- gürül akan bir dünya...
    Bir ben uyumadım,
    Kaç leylim bahar,
    Hasretinden prangalar eskittim.
    Saçlarına kan gülleri takayım,
    Bir o yana
    Bir bu yana...

    Seni bağırabilsem seni,
    Dipsiz kuyulara,
    Akan yıldıza,
    Bir kibrit çöpüne varana,
    Okyanusun en ıssız dalgasına
    Düşmüş bir kibrit çöpüne.

    Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
    Yitirmiş öpücükleri,
    Payı yok, apansız inen akşamlardan,
    Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene,
    Seni anlatabilsem seni...
    Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
    Üşüyorum, kapama gözlerini...

    Ahmed Arif
    Olgun insan yapabileceğini söyleyen ve söylediğini yapan insandır. Konfüçyüs

  9. #569
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Feb 2013
    Mesajlar
    208

    Standart

    Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
    Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
    Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
    Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
    Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
    Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
    Sende tattım yemişlerin cümlesini.
    Desem ki sen benim için,
    Hava kadar lazım,
    Ekmek kadar mübarek,
    Su gibi aziz bir şeysin;
    Nimettensin, nimettensin!
    Desem ki...
    İnan bana sevgilim inan,
    Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
    Ve soframda en eski şarap.
    Ben sende yaşıyorum,
    Sen bende hüküm sürmektesin.
    Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
    Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
    Günlerden sonra bir gün,
    Şayet sesimi farkedemezsen,
    Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
    Bil ki ölmüşüm.
    Fakat yine üzülme, müsterih ol;
    Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
    Ve neden sonra
    Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
    Hatırla ki mahşer günüdür
    Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.

    Cahit sıtkı tarancı .....

  10. #570
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Feb 2013
    Mesajlar
    208

    Standart

    Seher yeli bizim ele gidersen
    Nazlı yâre küstüğümü söyleme
    Ne hallere düştüğümü sorarsa o yâr beni sorarsa
    Bağrıma taş bastığımı söyleme

    Bağrılar baş tutar ahuzardayım
    Mansur gibi çekilmişim dardayım
    gezer dolaşırım bilmem nerdeyim
    Deli deli estiğimi yâre söyleme

    Belki birgün çıkar gelir diyorlar
    Gönül muradını alır diyorlar
    Seven seveni bulur diyorlar
    Umudumu kestiğimi söyleme yâre söyleme

Sayfa 57/62 İlkİlk ... 747535455565758596061 ... SonSon

Benzer Konular

  1. Lak Lak Köşesi
    By 9 ŞUBAT in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 1997
    Son Mesaj: 06-07-2013, 08:57 AM
  2. şiir
    By sizobako in forum Şizofreni
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 08-06-2011, 03:53 PM
  3. Bir şiir
    By çürük in forum Psikoloji FORUMU Chat Odası
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 03-04-2010, 02:19 PM
  4. şiir
    By ebru hanım in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 03-07-2009, 02:58 PM
  5. Bir Şiir
    By BETÜLL in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 29-08-2008, 10:46 AM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •