Kendimi tanımak Ve kabullenmek

[ipek15]

böyle şeylere inanın gerek yok...
yani bunlar hep genelleme, ön yargı... her durum, her saniye, her olay her insan kendine özgüdür. saniyesi saniyesine yaşamanız gerekir. kaçarsanız, bilinçaltınıza o mutsuzluk yerleşir, her mutsuzluk oluşunuz da bu altta kalan mutsuzluklar gün yüzüne çıkar ve gittikçe depresifleşmeye başlarsınız. doğal olanı travmanızla yüzleşmeniz. kafanızın içini dinleyin, neden onu istiyorsunu? geleceği mi düşünüyorsunuz, onsuz veya onla aklınızda kurduğunuz bir dünya mı var... yoksa izlediğiniz bir fil kitap vs gibi şeylerle bağlantı kurup mu aşık olduğunuzu düşünüyorsunuz. bunlarla yüzleşin ve onlu veya onsuz gelceği tahmin etmeye çalışmayın... tabi bu elde değil ama, kötü bir gelecek düşünüyorsanız, mutsuz olacağınız bir durum, inanın insan beyni mükemmeldir. siz ne kadar büyük acı yaşarsanız, o kadar çabuk alışır ve mutluluğu öğrenirsiniz. bizim toplumumuzda malesef durum böyle çünkü biz eksik ve yanlış içgüdülerle yetiştirilmekteyiz. sonra da bunları anlayıp çözmek iyice zorlaşır tabi... keyfinize bakın, hiç birşey yapmanıza gerek yok, acınızın, mutsuzluğunuzun gerçekte hayatınıza mal olmayacak kadar ufak bir şey olduğunu hatırlayın ve bununl mutlu olun, çünkü olgunlaşmaktasınız...

bunu çok denedim.. Şarkılar dinledim agladım.. bir şiir okudum onu hayal ettim.. Bazı şiirler vardır onu yeniden kazanmaya çalıştırır insana.. Bak bu şiir bir mesaj işte durma hadi ara.. Eve giren bir kelebekte bile'' İşte o geldi bak seni özledi hadi bir mesaj yaz '' diye diye kendimi bağımlı yaptım ben.. ve çok derin yaşadım aşkımı da hüznümüde.. Ama şu var Yalnızken yani o yokken Çok aşık çok özelmli ve hasretli ama sanki daha mutlu oluyorum.. Ama o varken onun umursamazlıgından daha da mutsuz olduğumu hissediyorum.. Şuan bile telefonum yanımda sürekli bakıyorum msj var mı gelmiş mi diye.. Nasıl bir bağlılık ve takıntı içinden çıkılmaz.. Sürekli ona bişeyleri anlatmak bazı şeyleri anlamasını sağlamak için bir istek var içimde.. ama zamanında anlattım anlamıyor.. Bu ilişkini süresede doğru olmadıgını iyi bir sonuç vermeyeceğini biliyorum... Ve bu beni birqaz olsun uzaklaştırıyo ama hep onunla güzel şeyler mutlu şeyler yaşamanın umudu ise aşkı yaşatmaya yetiyor.. Bu hüznün ileride hayatıma mal olmayacağına inanıyorum ve öylede zaten.. Çok teşekkür ederim çok daha iyiyim.. ve kararlıyım Sağ olun

[mmrgkhn]

bunu çok denedim.. Şarkılar dinledim agladım.. bir şiir okudum onu hayal ettim.. Bazı şiirler vardır onu yeniden kazanmaya çalıştırır insana.. Bak bu şiir bir mesaj işte durma hadi ara.. Eve giren bir kelebekte bile'' İşte o geldi bak seni özledi hadi bir mesaj yaz '' diye diye kendimi bağımlı yaptım ben.. ve çok derin yaşadım aşkımı da hüznümüde.. Ama şu var Yalnızken yani o yokken Çok aşık çok özelmli ve hasretli ama sanki daha mutlu oluyorum.. Ama o varken onun umursamazlıgından daha da mutsuz olduğumu hissediyorum.. Şuan bile telefonum yanımda sürekli bakıyorum msj var mı gelmiş mi diye.. Nasıl bir bağlılık ve takıntı içinden çıkılmaz.. Sürekli ona bişeyleri anlatmak bazı şeyleri anlamasını sağlamak için bir istek var içimde.. ama zamanında anlattım anlamıyor.. Bu ilişkini süresede doğru olmadıgını iyi bir sonuç vermeyeceğini biliyorum... Ve bu beni birqaz olsun uzaklaştırıyo ama hep onunla güzel şeyler mutlu şeyler yaşamanın umudu ise aşkı yaşatmaya yetiyor.. Bu hüznün ileride hayatıma mal olmayacağına inanıyorum ve öylede zaten.. Çok teşekkür ederim çok daha iyiyim.. ve kararlıyım Sağ olun

o zaman burda öenmli olan kişi değil, senin o kişiy kafanda koyduğun yer... farkındasın değil mi? o yokken ondan yana kaygı ve beklentilerinle, kafanın içinde onunla konuşuyorsun... ama kendi kendine cevap verdiğin için, aklındaki 'O' seni mutlu ediyor, orada olmadığı halde... ancak tabi bu kafanın içindeki tartışma ve konuşmalar, gerçek 'o'na karşı gerekisz kaygı veya beklenti oluşturuyor, sonuçta onunlayken beklentini karşılayamıyor ve mutsuz bir duruma düşüyorsunuz. kafanda onu koyduğun yer neresi? bunu sorgula, şiirlere kitaplara filmlere göm demiyorum kendini, aksine bunlardan uzak dur.. kontrolsüz düşündüğün için bunlar iyice düşünce yapını, bilinçaltını, reflekslerini, duygu durumlarını bozacak şeylerdir. biraz daha farklı bir gözle dinle, yanlızken neden, nasıl, onunla konuştuğuna kafanın içinde nasıl bir iletişimde bulunduğunu incele...

[ipek15]

o zaman burda öenmli olan kişi değil, senin o kişiy kafanda koyduğun yer... farkındasın değil mi? o yokken ondan yana kaygı ve beklentilerinle, kafanın içinde onunla konuşuyorsun... ama kendi kendine cevap verdiğin için, aklındaki 'O' seni mutlu ediyor, orada olmadığı halde... ancak tabi bu kafanın içindeki tartışma ve konuşmalar, gerçek 'o'na karşı gerekisz kaygı veya beklenti oluşturuyor, sonuçta onunlayken beklentini karşılayamıyor ve mutsuz bir duruma düşüyorsunuz. kafanda onu koyduğun yer neresi? bunu sorgula, şiirlere kitaplara filmlere göm demiyorum kendini, aksine bunlardan uzak dur.. kontrolsüz düşündüğün için bunlar iyice düşünce yapını, bilinçaltını, reflekslerini, duygu durumlarını bozacak şeylerdir. biraz daha farklı bir gözle dinle, yanlızken neden, nasıl, onunla konuştuğuna kafanın içinde nasıl bir iletişimde bulunduğunu incele...

Dediğim gibi o yokken hep onun azda olsa iyi yanlarını bulup Aslında öyle demek istemedi beni seviyor diyorum.. Sonra Hayırr aslında seni sevmiyor seni eğoları için kullanıyor diyorum.. o beim kafamın içinin tamamamında var belli bir yerinde yok.. Evet kontrolsüz düşünüyorum.. Mesela şuan beni arasa nasılsın diye sorsa İyiyim canım sen nasılsın diye yumuşak davranmaktan korkuyorum.. Beynimi kontrol edemiyorum ona karşı.. iradem çok zayıf

[mmrgkhn]

Dediğim gibi o yokken hep onun azda olsa iyi yanlarını bulup Aslında öyle demek istemedi beni seviyor diyorum.. Sonra Hayırr aslında seni sevmiyor seni eğoları için kullanıyor diyorum.. o beim kafamın içinin tamamamında var belli bir yerinde yok.. Evet kontrolsüz düşünüyorum.. Mesela şuan beni arasa nasılsın diye sorsa İyiyim canım sen nasılsın diye yumuşak davranmaktan korkuyorum.. Beynimi kontrol edemiyorum ona karşı.. iradem çok zayıf

hoop bir hata daha, şimdi olay onun arayınca nasıl davranacağın değil.. olay şimdi durduk yere onun aramasını ve davranışını hayal etmek... dolayısıyla arayacağını düşündüğün andan itibaren, onunla kafanda konuşmaya başlıyorsun... varyasyonlar... konuşma 1, konuşma 2, konuşma 3... sonuç benzer ama farklı defalarca kafanda konuşuyorsun... merak etme tabi bu toplumun yuzde %99 da vardır.. kültürümüzden, yargılanıp durmamızdan kaynaklanan bir düşünce yapısı, düşünce iç güdüsü, bilinçaltı davranışı...

[ipek15]

hoop bir hata daha, şimdi olay onun arayınca nasıl davranacağın değil.. olay şimdi durduk yere onun aramasını ve davranışını hayal etmek... dolayısıyla arayacağını düşündüğün andan itibaren, onunla kafanda konuşmaya başlıyorsun... varyasyonlar... konuşma 1, konuşma 2, konuşma 3... sonuç benzer ama farklı defalarca kafanda konuşuyorsun... merak etme tabi bu toplumun yuzde %99 da vardır.. kültürümüzden, yargılanıp durmamızdan kaynaklanan bir düşünce yapısı, düşünce iç güdüsü, bilinçaltı davranışı...

Evet doğru ve hep kafamda konuştuğum gibi oluyor her defasında.. ben ona neden böyle dediğimde ben buyum beni böyle kabul et diyor.. Anlayacağınız o kendi kendinle konuştuğu gibi ben kendimle konuştuğum gibi oluyor.. ben onu anladım defalarca azcıkta onun ben anlamasını istedim.. Mesela ona sordum benim sevdiğin ve sevmediğin yanlarım nedir diye.. Bana benim duygularımı değilde.. onunla yaşadığımız bir takım şeylerden bahsetti.. Mesela Çok güzelsin yada ses tonun çok hoş sevecensin yada Çok sinirlisin. nazik değilsin gibi şeyler değilde.. mesela elini daha yukarı kaldırmalısın fiziksel türde şikayetlerde bulundu bunları hep örnek olarak yazdım.. Ve ben bunların olacağını bile bile ona cevap veriyorum konuşuyorum bundan kurtulmak istiyrum sadece.. Ona direk bana yazma arama da diyemiyorum.. Çünkü Evet bir daha aramamasından yada bana küfür etmesinden korkuyorum.. Çünkü defalarca ayrıldık ve ben hep geri döndüm.. Bu defa yine ayrılalım derse kötü laf etmekten korkuyorum.. AYrıca konuşup tartışığımız zaman hadi bitiren o olsun istiyorum ayrılıyorum senden desin.. ama demiyor.. bir gün sonra yine nasılsın cnm kuşum bitanem gibi sözler kullanarak beni yine tavlıyor gülüyorum artık

[mmrgkhn]

Evet doğru ve hep kafamda konuştuğum gibi oluyor her defasında.. ben ona neden böyle dediğimde ben buyum beni böyle kabul et diyor.. Anlayacağınız o kendi kendinle konuştuğu gibi ben kendimle konuştuğum gibi oluyor.. ben onu anladım defalarca azcıkta onun ben anlamasını istedim.. Mesela ona sordum benim sevdiğin ve sevmediğin yanlarım nedir diye.. Bana benim duygularımı değilde.. onunla yaşadığımız bir takım şeylerden bahsetti.. Mesela Çok güzelsin yada ses tonun çok hoş sevecensin yada Çok sinirlisin. nazik değilsin gibi şeyler değilde.. mesela elini daha yukarı kaldırmalısın fiziksel türde şikayetlerde bulundu bunları hep örnek olarak yazdım.. Ve ben bunların olacağını bile bile ona cevap veriyorum konuşuyorum bundan kurtulmak istiyrum sadece.. Ona direk bana yazma arama da diyemiyorum.. Çünkü Evet bir daha aramamasından yada bana küfür etmesinden korkuyorum.. Çünkü defalarca ayrıldık ve ben hep geri döndüm.. Bu defa yine ayrılalım derse kötü laf etmekten korkuyorum.. AYrıca konuşup tartışığımız zaman hadi bitiren o olsun istiyorum ayrılıyorum senden desin.. ama demiyor.. bir gün sonra yine nasılsın cnm kuşum bitanem gibi sözler kullanarak beni yine tavlıyor gülüyorum artık

ayrıldığında geri dönemene sebep olan şeyleri düşündün mü peki? sosyal anlamda bir yoksunluk, özzveride bulunmuşluk hisse, kaybetme kaygısı, yanlızlaşma, onsuz yapamam düşünceleri vs.?

[ipek15]

ayrıldığında geri dönemene sebep olan şeyleri düşündün mü peki? sosyal anlamda bir yoksunluk, özzveride bulunmuşluk hisse, kaybetme kaygısı, yanlızlaşma, onsuz yapamam düşünceleri vs.?

evet hepsi var.. onun yerine bişeyi koyamama duygusu.. özveride bulunmuşluk evet bu çok uyuyo sosyal yoksunluk hepsi var çok uzun zaman ayrı kaldğımız oldu msela 2-3 ay hiç konuşmadığımız zamanlar ama bende hep onu bekleme adeta içsel bir şekilde çağırma olgusu başladı.. ve o uzun ayrılıklardan sonra geldi ben ise tüm olumsuzluklara ragmen onu red edemedim.. red ettiğim zamanlarda ise hep onun adına üzüldüm ve geri döndüm.. bu sfer ben üzüldüm.. En son yine bir ay önce tamamen bitirmiştik ben kendimi spora verdim herşey iyiydi kurtuldum oh be dedim.. sonra ne oluyosa o kurtuldum modundan çıkıp özleme ağlama yoksunluk krizine giriyorum.. Ve kendimi ona msaj atarken buluyorum.. Ve herşey geç olmuş oluyor.. Az önce o yazdı bana işte yine ve ben yine içimdeki hisleri tutamadım ve eleştilede bulundum ama ayrılalım demedim.. korktum.. şuan sessiz bir şekilde dururyoruz.. Aynen dediğim gibi yarın yine bişey olmamış gibi bana yazacak. ben o yazmadan yazmam belli bir süre.. ama çok uzun bir ara girerse aşırı bir yoksunluk krizi oluyor evet

[ipek15]

evet hepsi var.. onun yerine bişeyi koyamama duygusu.. özveride bulunmuşluk evet bu çok uyuyo sosyal yoksunluk hepsi var çok uzun zaman ayrı kaldğımız oldu msela 2-3 ay hiç konuşmadığımız zamanlar ama bende hep onu bekleme adeta içsel bir şekilde çağırma olgusu başladı.. ve o uzun ayrılıklardan sonra geldi ben ise tüm olumsuzluklara ragmen onu red edemedim.. red ettiğim zamanlarda ise hep onun adına üzüldüm ve geri döndüm.. bu sfer ben üzüldüm.. En son yine bir ay önce tamamen bitirmiştik ben kendimi spora verdim herşey iyiydi kurtuldum oh be dedim.. sonra ne oluyosa o kurtuldum modundan çıkıp özleme ağlama yoksunluk krizine giriyorum.. Ve kendimi ona msaj atarken buluyorum.. Ve herşey geç olmuş oluyor.. Az önce o yazdı bana işte yine ve ben yine içimdeki hisleri tutamadım ve eleştilede bulundum ama ayrılalım demedim.. korktum.. şuan sessiz bir şekilde dururyoruz.. Aynen dediğim gibi yarın yine bişey olmamış gibi bana yazacak. ben o yazmadan yazmam belli bir süre.. ama çok uzun bir ara girerse aşırı bir yoksunluk krizi oluyor evet

Birde onun yerine birini koyamam başkasını sevememe aşık olamama asla bir daha onun gibi kimseyi sevmeyeceğime inanıyorum..

[mmrgkhn]

Birde onun yerine birini koyamam başkasını sevememe aşık olamama asla bir daha onun gibi kimseyi sevmeyeceğime inanıyorum..

bunların aslında saçma olduğunu sen de biliyorsun ama ikimizde beynin garip davranışlarına alışığız bak kaygı ve beklentilerimizi egolarımız bunlar bizim kontrolümüz dışında gelişir. aileden kaynaklı, onları için de onların ailesi... aile suçlu demiyorum aslında bu durum çok garip ve uzun bi yazıyla açıklanabilir ancak.. ama şöyle kısaltıyım ailenin yaşadığı psikolojik durumlar bizim üzerimize yoğunlaştırdıkları kaygı ve beklentiler oluştururlar. bu da bizim kendimizi idare edememe sürekli yargılayıcı ve yönetici seçmemize sebep olur. birincisi sen bir şekilde sana acı veren bu çocuğu oturtmuşsun o koltuğa. ikincisi bilinçaltının bir başka kötü tarafı; ne kadar duygu değişimi oluyorsa, inş-çıkış yani bağğımlılık o kadar artıyor. iç güdüselleşiyor. çünkü ayrılma kaygısı, birleşme heyecanı bunları diğer heycan ve kaygılarla karıştırıyoruz. bunların çokluğu sendromları da arttırıyor. yani atıyorum, bir maçta goool diye hecanlanırken aklına birden sevgilinle ilk öpüşmen gelebilir.. yani duygu duyguyu çeker, duylar düşünceleri çeker... bunlar kombinedir. duygu/algı/düşünce 3lüsü böyle birbirlerini çağırır dururlar. sen ondan ayrılırsan bir daha, kendini dinle, bu heyecan ve hüzün nasıl oluşuyor. aslında başka birşey ama bana onu hatırlatıyor. şundan da emin ol başkasına aşık olabilirsin, sadece bunu hemen hissetmesin çünkü eskisi derin izler bırakmıştır dediğim yollarla. eee bunların terapi edilmesi gerek, kendin de edebilirsin ama başka sevgili daha kolay eder. onunla başta takılırsın yine skisi gelip durur aklına, duygular düşünceler algılar hep çeker kendini. birincide zorlanır aşarsın, 2,3,4,5 derken eskisi silinmeye yenisi oturmaya başlar... talhisizlikte yaşabilirsin yenisiyle hiç geçnimeyebilrisin. bu durumda yine yanılgıya kapılıp, yok yok ben eskisi olmadan yapamam diyebilirsin. ama bunun doğru olmadığını da bilirsin, mutlu olmak istiyorsan kafandaki kaygı beklenti ve egolarını düzenlemen gerek, azcık uğraşcaksın yani

[ipek15]

bunların aslında saçma olduğunu sen de biliyorsun ama ikimizde beynin garip davranışlarına alışığız bak kaygı ve beklentilerimizi egolarımız bunlar bizim kontrolümüz dışında gelişir. aileden kaynaklı, onları için de onların ailesi... aile suçlu demiyorum aslında bu durum çok garip ve uzun bi yazıyla açıklanabilir ancak.. ama şöyle kısaltıyım ailenin yaşadığı psikolojik durumlar bizim üzerimize yoğunlaştırdıkları kaygı ve beklentiler oluştururlar. bu da bizim kendimizi idare edememe sürekli yargılayıcı ve yönetici seçmemize sebep olur. birincisi sen bir şekilde sana acı veren bu çocuğu oturtmuşsun o koltuğa. ikincisi bilinçaltının bir başka kötü tarafı; ne kadar duygu değişimi oluyorsa, inş-çıkış yani bağğımlılık o kadar artıyor. iç güdüselleşiyor. çünkü ayrılma kaygısı, birleşme heyecanı bunları diğer heycan ve kaygılarla karıştırıyoruz. bunların çokluğu sendromları da arttırıyor. yani atıyorum, bir maçta goool diye hecanlanırken aklına birden sevgilinle ilk öpüşmen gelebilir.. yani duygu duyguyu çeker, duylar düşünceleri çeker... bunlar kombinedir. duygu/algı/düşünce 3lüsü böyle birbirlerini çağırır dururlar. sen ondan ayrılırsan bir daha, kendini dinle, bu heyecan ve hüzün nasıl oluşuyor. aslında başka birşey ama bana onu hatırlatıyor. şundan da emin ol başkasına aşık olabilirsin, sadece bunu hemen hissetmesin çünkü eskisi derin izler bırakmıştır dediğim yollarla. eee bunların terapi edilmesi gerek, kendin de edebilirsin ama başka sevgili daha kolay eder. onunla başta takılırsın yine skisi gelip durur aklına, duygular düşünceler algılar hep çeker kendini. birincide zorlanır aşarsın, 2,3,4,5 derken eskisi silinmeye yenisi oturmaya başlar... talhisizlikte yaşabilirsin yenisiyle hiç geçnimeyebilrisin. bu durumda yine yanılgıya kapılıp, yok yok ben eskisi olmadan yapamam diyebilirsin. ama bunun doğru olmadığını da bilirsin, mutlu olmak istiyorsan kafandaki kaygı beklenti ve egolarını düzenlemen gerek, azcık uğraşcaksın yani

O kadar güzel açıklıyorsunuz ki Teşekkür ederim gerekten.. Hepsi çok doğru bunları kontol edeceğim inşallahh.. Savaşacağım.Ben bir daha onun beni üzmesine izin vermeyeceğim. Ve bağımlılığdan kurtulacağım zamanla olacak ama olacak.