7 sonuçtan 1 ile 7 arası

Konu: Hayat mücadelesi

  1. #1

    Standart Hayat mücadelesi

    Yaş oldu 24. Ve yılların gerçeği ile yüzleşiyorum. Kendimle. Kendime olan bakışımla. Yani kendimi değersiz görmemle. Aşağılık duygusunun ağırlığı ile.

    Çocuklukta yaşadığım şeyler özsaygımı tamamen kaybetmeme sebep oldu.

    Hep kaçtım. Hep birilerine, bir şeylere sığındım. Kendimi kullandırdım. Ezdim, ezildim. Bir türlü dengeyi tutturamadım.

    Ya çok sakin ya çok tepkisel. Ya çok korkar ya da çok öfkeli.

    Aşağılık duygusu ve üstünlük duygusu. Bir paranın iki yüzü. Bir türlü ortasını tutturamadım.

    Şimdi yüksek lisansa başladım, felsefe okuyorum. Bir adım. Kuraldışı workshop çalışmalarına katılıyorum iki aydır, özsaygımı arttırmak için. Bir adım daha. Ve şimdi part-time iş buldum ve çalışacağım. Bir adım daha.

    Aşağılık hissediyor, kendimi bastırıyor, tutuk oluyorum fakat sonra dayanamayıp öfkeleniyor, patlıyorum ve sonra da bulunduğum yeri terk ediyorum.

    Kuraldışı çalışmaları ile çok şeyle yüzleştim ve rahatladım. Kişi değişiyor, aksiyona geçmek ise bu değişimi kalıcı hale getiriyor. Ama büyük emek istiyor.

    Bazen kendimi çok iyi, özgüvenli, değerli hissediyorum. Ve, heh, tamam artık bu kalıcı olacak diyorum. Ama birkaç gün sonra özgüvenim düşüyor, yine insan içinde aşağılık, değersiz hissediyorum ve tepkisel, aşırı alıngan olmaktan kurtulamıyorum.

    Rengimi şu anda bulmuş durumdayım fakat henüz hâlâ rüzgâr esti mi bir o yana bir bu yana gidiyorum elimde olmayarak.

    Her dini, felsefeyi, metodu, yöntemi ve içki gibi şeyleri de denedim ama bir yere kadar bir işe yaradı, bir yere kadar bana bir şeyler kattı ama o çocukluğumdan beri var olan aşağılık duygusunu benden alamadı. Şimdi tüm tabularımı yıkıyorum ve hiç bir kalıba girmeden, tamamen çıplak olarak, bu aşağılık duygumla, kendimle yüzleşiyorum, ta ki kendimi sevinceye kadar.

    Hayatım hep bir sağa bir sola şeklinde ilerledi. Her zaman ya hep ya hiççi oldum. Bir dönem İsa, bir dönem Hitler oldum. Bir dönem pozitif, bir dönem negatif oldum. Bir dönem dindar, bir dönem içkici oldum. Sürekli sarkaç halindeyim. Şöyle ortada duramadım.

    Şimdi artık yüzleşme vakti. Köklenme vakti. Yavaş yavaş, sancılı bir iyileşme süreci geçiriyorum ama değecek, değiyor. Özgüvenli, sağlıklı hissettiğimde bu hissin her şeye bedel olduğunu görüyorum.

    Ama şu günlerde yine Tanju Okan dinler, karamsara bağlar oldum. Özsaygımı hissedemez oldum. İnsanlar arasında aşağılık hissediyorum. Kendimi sabote ediyorum.

    Artık tüm cevapları, ne yapılması gerektiğini biliyorum. Ve takatim yettiğince yapıyorum. Takatimi aşınca da isyan ediyorum. İşte böyle böyle hayat mücadelesi içindeyiz. Zamanla ve sabırla.

    Sağlıcakla.

  2. #2
    Banned
    Üyelik tarihi
    Jul 2012
    Mesajlar
    266

    Standart

    yanlış yoldasın. bu şekilde iyileşemezsin. doktora başvur.

  3. #3

    Standart

    Kuraldışı'na gittiğimi söyledim. Burası psikolojinin Jung ekolü. Sen herhalde doktor diyerek Freud ekolünden bahsediyorsun. Ama ilaçlar sadece sorunun üzerini örtüyor geçici olarak ve ayrıca yan etkileri de var. Kuraldışı gibi yerlerde korkularının üzerine kendin sorumluluk alarak ilerliyor ve iyileşiyorsun. Freudçular tedavide biraz geri deseler de aslında tedavide kökten çözümleri var. Sadece sancılı geçiyor. Kurban rolünü bırakmak gerekiyor.

    Yardıma ihtiyacı olanlara şiddetle tavsiye ederim:

    http://www.kuraldisi.com/

  4. #4
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Dec 2011
    Mesajlar
    30

    Standart

    O ikililik bir türlü geçmiyor. Mücadele hiç bitmiyor. Kuraldışı'na hala devam ediyor musunuz yoksa bitti mi? Ona rağmen bu duygular devam ediyor mu?

  5. #5

    Standart

    Evet, devam ediyorum. Fakat bu duyguları böylesine hiç kabullenmemiştim. Hep kaçmıştım, bir şeylere sığınmıştım ve görmemezliğe gelmiştim. Kuraldışı'nda geçmişimle büyük oranda yüzleştim, rahatladım. Yani buraya yazmayarak belki kendime haksızlık ettim ama aslında çok değişim geçirdim. Depresif halden çıkıp birçok şeyde sorumluluk alır oldum. Özgüven halleri sık sık geliyor ve bu muazzam bir duygu. İlk defa kendim olmanın gücünü hissettim, kendime saygı duydum ilk defa. Ve o anlarda kimsenin beni kandıramayacağını hissediyorum. Hakkımı karşıma kim gelirse gelsin koruyabileceğim duygusunda oluyorum. Atalet hali vardı, büyük oranda geçti, bir şeye karar verdiğim anda kalkıyor ve onu enerjik bir şekilde yapıyorum. Yani şimdi kazanımlarımı sayınca bile utandım diyebilirim şikayetlerimden. Ama şuna inanıyorum ki bu isyanım son isyanlarım çünkü şu anda çok zorlanmaya başladım ama aslında bu bir kendi kendini sabote ediş. Karamsar duyguya düşünce öyle bir hal oluyor ki kazanımlarınızı unutuyor ve gelecek hakkında kesin bir karamsarlığa düşüyorsunuz, halbuki bir iki gün önce özgüvenlisiniz ve tamam diyorsunuz bir iki git gel daha yaşanır ve bu sabitlenir artık. Duygularımı ne kadar ifade ettim bilmiyorum ama şu anda büyük bir geçiş sürecindeyim diyebilirim.

    Bu arada Kuraldışı'nın "yaşam okulu" kısmı var. Bu eğitimlere farklı farklı şehirlerden, Diyarbakır gibi yerlerden bile insanlar geliyor haftasonuna ve eğitim alıp dönüyorlar. Türkiye'de hep yeterlilik eğitimleri var burası değerlilik eğitimi veren tek yer. Ve ilaçsız, psikanalizsiz falan belli tekniklerle şu anda bir sorununuz varsa o sorunun ilk nedeni olan çocukluğunuza ve ana karnındaki halinize iniyorsunuz, o duygudan özgürleşiyorsunuz ve sorun bir anda bitiyor. Duygusal rahatlama, boşalım yaşanıyor fakat bunu sabitleyen de kurban rolünden çıkıp bir an evvel sorumluluk almak ve o boşluğu doldurmak. O zaman sabitleniyor. İşte ben bu süreçteyim.

    Yaşam okulunda birkaç workshop var ve bu workshopların amacı iki workshop'a dayanıyor. "Kendinizle yüzleşin" ve "gölgelerden aydınlığa" workshopları. Ben henüz onlara girmedim.

  6. #6
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Dec 2011
    Mesajlar
    30

    Standart

    Kabulleniş ve yüzleşme nasıl bir etki yapıyor? Yani kabullendiğin anda mı kendini zorluyorsun? Neden böyle bir his gelsin ki birden? Oradaki temel düşünce ne oluyor?

  7. #7

    Standart

    Ya bunu açıklayamam, kusura bakma ama bunu ancak yaşarsan bilirsin. Oradaki insanlar bunu yaşadı. Yani senelerce omuzlarımızda yük taşımaya o kadar alışmışız ki bu bizim normalimiz ve mutluluğumuz zannediyoruz, halbuki hiç alakası yok. Kendinle yüzleşince egodan kurtuluyorsun, normalim diyen de kurtuluyor, psikolojik rahatsızlığım var diyen de rahatlıyor, kurtuluyor.

    Yüzleşmede sorunlarının kökleri ile yüzleşiyorsun ve yüzleştiğin an sorun bitiyor zaten, bu Hümanist Psikoloji ekolü. Bu ekol kurban rolünden, suçlamaktan vaz geç ve sorumluluğunu eline al diyor. Ama mesela Freud ekolünde sana ilaç veriyorlar sorunu anlık olarak geçiriyor fakat kök neden dipte hala duruyor, yani bastırıyorsun. Bu ilaçlar konusunda Antidepresan Efsanesinin Sonu diye bir kitap çıktı, orada ayrıntılı anlatıyormuş, alıp bakacağım ben de...

Benzer Konular

  1. takıntısız hayat ne güzel hayat
    By emAmaia in forum Obsesif- Kompulsif Bozukluk OKB ( Saplantı - Zorlantı )
    Cevaplar: 11
    Son Mesaj: 15-09-2012, 03:42 PM
  2. pa mücadelesi.... bilgi destek... yardım...1
    By therapi25 in forum Panik Atak
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 30-04-2009, 02:44 PM
  3. Hayat
    By Dreamcatcher in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 25-02-2009, 04:39 PM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •