8 sonuçtan 1 ile 8 arası

Konu: Yaptığım tek şey boş boş oturmak.

  1. #1
    Nickname
    Guest

    Standart Yaptığım tek şey boş boş oturmak.

    12. sınıfım. Şu anda denemelerde kendi bilgimle belli bir şeyler elde ediyorum. İngilizce bölümünde okuyorum ve ingilizcem gayet iyi. Ailemle kavga etmemin akabinde baş ağrısı nöbetlerimden birini geçirdiğim sırada girdiğim lys de 68 net yapmışım, hayatımın en kötüsü... Ve bence bu sonuç ygs den bile kötüdür ancak türkiye ortalamasında bayağı iyi... Ygs de türkçem 3 yanlış civarı çıkıyor, o dönem sonuna kadar fulle yaklaşabilir... Sosyale gelince, tarih hep yorum soruluyor ve bir aksilik olmazsa hepsini yanıtlıyorum... Felsefe de herkesin iyidir zaten. Sorun coğrafya. 9. sınıfta ben platonik aşık olduğum ve o seneyi psikolojik sorunlarla geçirdiğim için hiç başarılı olamamıştım. Coğrafya, matematik gibi dersler yok bende. Bu sene bunu gördüm. Matematiği biliyordum gerçi, de o pek işimize yaramıyor bizim... Yoksa yarıyor mu? İşte bunu soracaktım biraz da. Bilgisi ve yazdıklarımı okumaya sabrı olanların okumasını rica ediyorum. Son zamanlarda aşırı agresifim, internette bile ileri geri konuşanlara tahammül edemiyorum, o yüzden biraz saygı bekliyorum...

    Evet keşke coğrafya 11 ve 12. sınıf konularını kapsasaydı da o lanet matematiksel işlemleri ve ezberleri yapmasaydık... Cidden çok zorlanıyorum bu derste ve verimli çalışmanın yolunu da bulamadım... Konu anlatımlı kitap koleksiyonu yaptım evde. Okuması çok kolay, soruları çözmeye gelince bi sürü yanlışım çıkıyor... Matematik de yine öyle. Formüller bir şey değil, asıl mesele soru tipleri... O kadar çok soru tipi var ki ben öğrenemediğimi dünya ahret öğrenemiyorum... Devirli sayıları dünyada çözemem mesela. Düşünün rasyonel sayılarda bile bu kadar uğraşıyorum. Köklü sayılardan hiçbir şey anlamıyorum, fonksiyonlardan da daha şimdiden korkuyorum zaten... Dersane bu konuda bişey yapamaz. Bu dersaneye kaydolduğum için pişman oldum cidden.

    Evet, ekim gibi bireysel çalışmalarıma başladım (okulda ing. hariç hiçbir ders yapılmıyor, matematikçi de anlatamıyor zaten, ya kadının kanaat notuna güvenicez ya proje ödevine ya da 12lere gösterdikleri toleransa...) ama çalışmam 2-3 hafta sürdüyse hemen arkasından gelen tembellik 3-4 haftadır devam ediyor... Diğerleriyle aramda fark oluşsun istemiyorum; şöyle ki bizim sınıf tm lerle birleşik (biz yd ler olarak azız) ve tm ler çok çalışkan... Bizimkilerin de aklı fikri çocuk gibi oynamakta. Bilgisayarını yeni edinmiş 12 yaş altı çocuk gibi ses kaydı yapıp sonra bunu dinliyorlar... Neyse onların yaptıkları çocuklukları anlatmayacağım şimdi. Tm sınıfına iniyorum çalışmak istiyorum bu kez de onlar konuşuyor... Ben de müziksiz çalışamaz oldum. Zaten sosyal bir yaşantım yoktur, bu seneki yakın arkadaşlarımla bile kavga ettim ve teneffüslerde bile müzik dinliyorum... İşin garibi dinleyecek müzik de yok. Her şeyden sıkılmışım. Müziği değiştirmek istediğimde soru üzerindeki dikkatim dağılıyor. Eğer bu bir öğrenci için normal bir dönemse diğerleri için geçici sanki, benim için kalıcı... Sürekli iştahım açık... Bu ara kilo alıcam diye korkuyorum ama sofrada bile kalamıyorum... Kendimi bilgisayar önüne atıyorum ve yine hiçbir şey yapmıyorum... Geyik muhabbetleri yaptığımız bir internet arkadaşım var, kıza zibilyon kez internete girmeyeceğimi söylüyorum yine kendimi tutamıyorum... İnterneti tamamen kapattıramıyoruz, zamanında yaptırdığımız indirimler için ödeme gerekiyor... Fakat kotalı şu anda. yine de gereksiz şeyler için sürekli girmek zorunda hissediyorum kendimi. Ve de aşırı unutkanlaştım bu ara... Güya dil bölümündeyiz ama ben eskiden daha sağlam bir hafızaya sahip olduğumu hissediyorum... O kadar unutkanım ki birine bişey söylüyorum veya bişey yapıyorum, arkasından pişman oluyorum... "Hangi kafayla böyle bişey yaptım?" diyorum.

    Anlatırken bile ne kadar karıştırdım, konu dışına çıktım... Kısacası depresif bir dönemdeyim, kendime güvenim zaman zaman azalıyor ve "şu anda ders çalışmak en iyisi" desem de test kitapları önüme gelince hevesim kaçıyor... Acayip uykuluyum... 10da yatıyorum uyku tutmuyor, 12de yatıyorum uykumu alamıyorum... Bu depresif halime aşırı agresiflik ve karamsarlık da eklendi... Birisi yanlışlıkla bana çarpsın sinirden köpürüyorum... Ve son zamanlarda zorlantılarım da artttı... Bu sinirimin olağanüstü olduğunun farkına vardığım gibi kendimle iddiaya girmeye başladığımı da fark ettim... Zaten takıntılı bir insandım, fakat geçen sene ailem psikolojik ilaçlar kullanmamdan korktuğu için tedavimi yaptırmadılar... Yani geçen sene bu zamanlarda başlayan bu halimden kim bilir şimdi kurtulmuştum... Misal geçen tv de şaban filmi vardı, filmi izlemedim resmen dinledim... Gözüm sürekli parmaklarımdaydı. Parmağınızın kenarında et çıkar ya böyle, bana hiçbir yarar sağlamadığı hatta zarar verdiği halde koparıp duruyorum onları... Acısın, yara olsun, akşam kremimi sürüp yatıyorum ertesi gün hoppala tekrar uzadıklarını görüyorum... banyo yaparken çıkmak bilmiyorum, sürekli temizlenmediğimi hissediyorum ve 2 günde bir saatler boyu banyo yapıyorum... Su faturası da cabası... Bugün kızlar tuvaletinde konuşulan bişey vardı, "saçlarım çok yağlanıyor çünkü 2 günde bir yıkıyorum ve saçı ne kadar sık yıkarsan o kadar çabuk kirlenirmiş o da" dediler... aydınlanma yaşadım resmen. Yani şu an banyo yapmayı bırakmak istesem bırakırım. O derece üşengeçim. Bu durumun geçmesini istiyorum çünkü pahalıya mal olacak...

    Evet ne demiştim, türkçeyi 38, sosyali 34, matematiği 17, 2. basamak sınavında ingilizceyi 75 net kabul edersek büyükşehirlerdeki dil alanında ad yapmış üni.leri kazanma ihtimalim nedir? Boğaziçi, istanbul, yeditepe, hacettepe ve odtü gibi üniversiteler... bölüm önemsiz... Edebiyat olabilir, çeviribilim olabilir, öğretmenlik olmasında... Odtüde sadece öğretmenlik var, ancak siz beni puan açısından değerlendirin... Kötü geçen sınavlarım yüzünden dersanedeki puanım 420 küsur ama onu 460 kabul edelim, okul puansız... Ve kalınlaştırdığım netler tamamen hayalidir, ben -bunları yaparım- şeklinde düşünüyorum...
    Konu Nickname tarafından (11-11-2012 Saat 07:11 PM ) değiştirilmiştir.

  2. #2
    Cahillik Dönemi balık - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2009
    Mesajlar
    662

    Standart

    Matematik, ingilizce gibi bişey benim gözümde. Yapabiliyorsan sorun yok, ama yapamıyorsan ömür billah ondan kaçmaya ant içiyorsun gibi bişey oluyor. Ama matematiğin mantığından anladığım kadarıyla yapılmasının önündeki tek engel, okulda bize öğretilen belli şeylere takılıp, her soruda aynı kalıpları uygulamaya çalışmak. Dha kolay bi yolu varken, bize öğretilenlere takıldığımız için, zor yoldan bile yapamıyoruz. Matematikte sorunun tamamını görmek sanırım mesele. Ve mantığını kullanmak. Hayattaki kuralları yani. Okulda sana belli bi orantı formulu verilmiştir ve her oranti problemini onla çözmeye çalışırsın. Halbuki verilen soru zaten basit bir orantı kuralının birkaç kez uygulanmasından ibarettir. Sadece kafa karıştırmak için süslenmiştir. Matematkten korkmadığında bunları görmeye başlarsın. Geometride hep aynı kurallar üzerinden çalışıldığını, çember'de dahi üçgenin basit açı kurallarının uygulanarak çözümlerin yapıldığını görürsün. Ama başta kafandaki ezber ve sınırlandırmış düşünceden çıkman gerek Bir formül verildi, süper de biliyorsun, ama sorunun o formülle nasıl çözüleceğine kaptırdığın için kendini, sorunun aslında mantıkla nasıl çözüleceğini ve anlaşılacağını atlıyorsun. Soruyu anlayıp anlamlandırmayı atlıyorsun. Her soru için böyle özel, bir seferde uygulanacak formüller olsun istiyorsun ama bu yok. Böyle olsa çok kolay olurdu, ki sınav sisteminin zaten bizden istediği, verilen sınırlı bilgileri uygulayarak birşeyleri çözmen, sonuçlara ulaşman.
    Bu yıl gittiğim kursta şunu da çok açık gözlemledim, matematik, en iyi, basit anlatılınca anlaşılıyor. Basit anlatmaktan kastım uzun uzun yapılan toplama işlemini bile her adımını yazmak açıklamak değil. Durumu basitleştirmek. Matematiğin basit ve temel kurallarının her durumda var olduğunu ve geçerli olduğunu gösterebilmek. Dershanede (kpss kursuydu) matematikte iyi sınıflardan birinde olmamıza rağmen, hocamızın böyle basitleştirerek anlatması sayesinde matematikten iyi bi yere geldiiğimi düşünüyorum, ilerlememi sağlayan şey basit anlatımı ve problemleri indirgemesiydi, problemleri birkaç basit matematik kuralına indirgemesiydi. Şunu söyleyebilirm ki, konu ne kadar karmaşık olursa olsun, matematikte mantık böyle. Lisede 100 üzerinden 20 aldığım ama geçen yıl çıkan sınavda tırsmadan üstüne gidince yaptığım fonksiyon konuusnda da bunu diyebilirim. Lisede uyuz oluyordum evet fonksiyon bana kat kat giyinip de birinin en içine ne giydiğini bilmek gibi geliyordu. AMa emin ol mantığı -hepsinin- basit.
    Bu konuda iyi anlatacak biriyle -sana göre anlatacak ve basit ama kapsamlı anlatacak- biriyle birebr çalışmanın faydası olur bence. Birebir çalışmak dersanedeki sınıfla ders dinlemekten çok daha iyi gelecektir, yanında rekabete gireceğin kimseler olmayacağı için.
    Bu kadar yazdım Bi ingilizceci olarak sen ingilizce için neler diyorsun sen de bunlardan bahset Şu an ingilizce öğrenilmesi süper çaba ve zaman gerektiren koca bi umman gibi geliyor bana. 2 yıl , ingilizceye hakim olmak için yeterli midir? Kpds'yi bilirsin, ona girme düşüncem nedeniyle yüz göz olmak durumundayım (şu an uzak dursam da hala
    Konu balık tarafından (12-11-2012 Saat 03:57 PM ) değiştirilmiştir.
    Hayatı emen karanlık.

  3. #3
    Nickname
    Guest

    Standart

    KPDS, gerçekten zor bir sınavdır. 2 yılda biz LYS-5 seviyesine geldik. 11. sınıfın başında ben 65 doğru falan çıkarıyordum. Net değil, bildiğin doğru. Sınıfın en tembeliyle ikimiz 20 yanlış civarı çıkarıyorduk ki ben ondan çok daha yüksek seviyede olduğumu düşünüyordum. Sadece bir sorudan emin oluyordum fakat cevap o çıkmıyordu. Benim ingilizcem gerçekten çok iyidir. Herkesin kendine özel bir öğrenme şekli vardır, örneğin arkadaşlarımdan biri sadece kelime bilerek bu bölüme geldi. İtiraf etmeliyim ki, kelime bilenler gramer bilenlerden şanslı. Çünkü -zor- diye nitelendirdiğimiz bir sınav şu şekildedir: onun kelimesi ilk 5 sorudan ibaret değildir... Bir paragrafı bile kelime bilmeden anlayamazsın. Benim şu anda kelimeyle ilgili durumum şu: Cidden çok az kelime biliyorum. Eğer sevdiğim bir filmde bir kelime geçerse onu ömrümün sonuna kadar unutmam. Ama onun dışında film izlemek, müzik dinlemek -en azından bende- pek işe yaramıyor... 8 yıldır ingilizce öğreniyorum, hala şarkıdan geçen sözleri/Amerikan aksanlı bir filmi anlamıyorum... Amerikanlar çok kötü konuşuyor cidden. Ama senin gibi anadili ingilizce olmayan birini çok iyi anlıyorsun. Kelimeyiyse cümledeki anlamından çıkararak yapıyorum, mesela cümle tamamlama sorularında iyiyimdir onlar da gramer bilerek çıkıyor... Grameri bu kadar iyi bilmem şundan sebepledir ki 6. sınıftaki hocam sağ olsun mükemmel öğretmişti ingilizceyi bana... 4. sınıfta 85 ise 6. sınıfta 100e çıkarmıştı bu adam... Ve 8in sonuna kadar notlarım 98den aşağı inmedi. Adamın çizdiği şablonlar hala gözümün önündedir ve ben de ders versem o şekilde veririm sanırım.

    Neyse, netlerim 80e ulaştı şu 2 yıl içinde... Ama ben bile sınavın "orta zorlukta" olmasını bekliyorum açıkçası. KPDS kadar zor sorulmasını istemiyorum, kolay olmasını da diğer alanlardan giren arkadaşlar için istemiyorum... Yoksa kolay sınav herkes için iyidir aslında. Sınıfta kalan arkadşım, geçen sene marmara Üniversitesine gitti. Neyse ingilizce adına verebileceğim tavsiye: Bol bol aksan yapmaya çalış. Eğer kafanı aksana çalıştırmazsan müzikte/filmde denilenleri anlayamazsın. Biz okulda resmen deneme mantığıyla ders yapıyoruz, şu anda ingilizcede anlayamadığımız bir cümle yapısı yok ancak sevgili hocamız "i was going to" cümlesini bile çevirtmeye başladı... Ben çeviride gerçekten kötüyüm. Ver kitabı elime, Solmaz Kamuran gibi çevirebilirim ama simultane asla... Ve de dersler ingilizce işlenmediği ve bariz Türk aksanı yaptığımız için ben 8 senedir anlayamıyorum bu amerikanların konuşma tarzını... Fakat kendim bir şeyler yapmaya çalışıyorum, bol bol sesli okuma yapıyorum ve okunuşlarını öğrenmeye çalıştığım kelimeleri ezberlemiş oluyorum...

    Bu arada ben sizi tanıyorum. Utanç verici ama geçen sene konuşmuştuk ve ben ondan sonra sosyal ağlardan kendimi kopardığım için sizinle de iletişimi kestim... Şimdi tekrar üye oldum, belki beni hatırlamışsınızdır? Çok geçmeden anlayacaksınız, sorunlarım azalmadı ve tükenmedi, sadece bu sene kafaya takacak yeni şeyler, yeni konular...
    Konu Nickname tarafından (12-11-2012 Saat 04:56 PM ) değiştirilmiştir.

  4. #4
    Cahillik Dönemi balık - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2009
    Mesajlar
    662

    Standart

    None sen misin Böyle hatırlıyorum da nickini
    Hayatı emen karanlık.

  5. #5
    Çıraklık Dönemi yorum - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2011
    Yer
    istanbul
    Mesajlar
    2.322

    Standart

    Ben gün boyu oturuyorum...Bide benim yerimde olsaydınız ne yapardınız:P
    Ona çok acıyordum, hiç mi âşık olmamıştı acaba, sevdiği biri yok muydu?

  6. #6
    Nickname
    Guest

    Standart

    eveeet doğru hatırladın @balık. yine saçma sapan bi nick aldım. :P

  7. #7
    Cahillik Dönemi balık - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2009
    Mesajlar
    662

    Standart

    Hoşgeldin, seni buralarda görmek güzel
    Hayatı emen karanlık.

  8. #8
    Cahillik Dönemi elmaelma - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2010
    Mesajlar
    708

    Standart

    Dil konusunda iyi olan üni. ler senin gibi bir çok kişinin tercihinde ön sıralarda. Puandan çok sıralama ön plana çıkıyor. Herkesin diyeceği gibi düzenli çalışmalısın. Daha çok denemeye gireceksin çözemediğin konulara yoğunlaşıp netlerini artırmalısın ygs yi halledersen söylediğin şimdiki puanlarınla istediğin üni ve bölümlere bence uzak değilsin.
    HAYALPEREST


Benzer Konular

  1. Forumda kimin yanina oturmak isterdin ?
    By Selina in forum Oyun Bölümü
    Cevaplar: 16
    Son Mesaj: 20-06-2013, 10:19 AM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •