AMNESTİK VAKA ÖRNEKLERİ
I. Sadece hippokampal hasarı olan vakalar:
RB’de kalp cerrahisini takiben gelişen iskemik epizod sonrası bellek kusuru ile izleniyor. Hastada belirgin anterograd amnezi hasta 5 yıl sonra ölene kadar değişmeden devam ediyor. Hafif retrograd amnezisi de olan hastada bellek kusuru dışında bilişsel işlevlerde sorun gelişmiyor. Yapılan histolojik incelemede hippokampusun CA1 alanında bilateral lezyon saptanıyor.
GD’de de benzer şekilde hippokampusun CA1 alanında lezyon saptanıyor. Hasta 43 yaşındayken geçirdiği büyük bir ameliyat sırasında hipotansif bir epizod sonrası amnestik oluyor. 10 yıl sonra kalp yetmezliğinden ölene kadar izleniyor.
RB ve GD vakalarında anterograd bellek becerileri benzer şekilde bozuluyor. Çiftleştirerek (associate) öğrenme testinde hastalara 10 ilişkisiz sözcük çiftini öğrenmeleri için 3 çalışma veriliyor. 30 puan üzerinden kontrol grubu 22 puan, RB 1 puan, GD 5 puan alıyor. Şekil hatırlama testinde ise hastalardan karışık bir şekli bakarak çizmeleri isteniyor. 10-20 dakika sonra ise akıllarında kaldığı kadarıyla tekrar çizmeleri isteniyor. 36 puan üzerinden kontrol grubu 20,6 puan, RB 3 puan, GD 7 puan alıyor. Hastaların retrograd belleği de değerlendiriliyor. Her iki hastada da retrograd amneziye dair küçük deliller saptanıyor.
II. Hippokampal formasyonu içeren hasar
LM adlı hasta jeneralize nöbetler, solunum sıkıntısı ve respiratuar asidozu takiben 54 yaşında amnestik oluyor. RB ve GD’ye göre hippokampus hasarı çok daha yaygın. LM’nin lezyonları tüm CA alanlarına ek olarak dentat girusu da içeriyor. Ayrıca entorhinal kortekste hücre kaybı belirtileri de var. LM akciğer kanserinden 6 yıl sonra ölene dek takip ediliyor.
LM’in anterograd bellek testleri RB ve GD’ninkiyle benzerlik göstermekteydi. Retrograd amnezi testlerinde ise farklılık vardı. Diğer iki hastada retrograd bellek bozukluğu çok hafifken LM’de yaygın retrograd amnezi gözlenmekteydi. Hasta 1984 yılında verilen testlerde 1950’lerden öncesini hatırlarken 1960’lar-1980’ler arasını hatırlayamamaktaydı; yani en az 15 yılı kapsayan bir retrograd amnezisi bulunmaktaydı.
Bu üç vaka örneği hasar ne kadar geniş olur ve hippokampal alana komşu kortikal alanları da ne kadar fazla kapsarsa bellek kusurunun da o kadar çok olduğunu göstermektedir. Maymun deneyleriyle ortaya çıkan sonuçları da bu amnestik vaka örnekleri destekler niteliktedir: Bellek kusurunun ağırlığı lezyonun yerine ve medial temporal lob hasarının genişliğine bağlıdır, ek olarak hippokampal alana komşu kortikal alanlar da kendi başlarına bellek işlevlerinde önemli rol oynar.
Gene bu vaka örnekleri CA1 alanıyla sınırlı lezyonlarda ciddi retrograd amnezi gelişmezken, diğer alanları da tutan daha yaygın hippokampal hasarlarda ciddi retrograd amnezi geliştiğini göstermektedir. Aynı zamanda bu bulgular doğrultusunda aynı yerdeki (örneğin hippokampal formasyondaki) lezyonun hem retrograd, hem de anterograd amneziye yol açabildiğini söyleyebiliriz. Retrograd ve anterograd belleğin her ikisi de hippokampal formasyonun bütünlüğüne bağlı olmakla birlikte anterograd belleğin retrogradddan daha kolay bozulabildiğini görmekteyiz.
Yer imleri