Dante Nickli Üyeden Alıntı
Merhaba arkadaşlar..yazılanların tümünü değilse de;bir çoğunu okudum..şunu söyleyebilirim ki;ilk mesajda bahsettiğin durumu bırak anlamayı,birebir yaşıyorum Güven arkadaşım..insanın kendi içinde verdiği o özel savaşın,bir başka kişide de tıpatıp yaşandığını görmek,artık günümüzde çok zor ki bu da zaten olayın ironik ve komik olan yanı..yalnızız çünkü..biriyle iletişimin yok ki nerden göreceksin...senin mazini bilmediğim için yorum yapamıcam şu an ama,kendi adıma konuşmam gerekirse,eski arkadaşlarımın hepsi beni uzun bir süre önce bıraktığı için artık dertleşicek kimse yok..yani eğlenmek gülmek bi yana,acaba Ahmet te benim gibi midir,ya da Ayşe de de bu sorun varmı dır bile diyemiyorum..burada yazılan çizilenleri görünce birden içimi mutluluk kapladı (lütfen yanlış anlamayın,sizin üzüntünüz beni mutlu ediyor demeye getirmiyorum)..sadece yalnızlığımdan bi an olsun kurtuldum sanki..malum forum aktiviteleri daha genç yıllarda iken hayatın önemli bi parçasıydı..evet asosyaldim o zamanlar da ama en azından bilgisayar başında yüzümü gülümseten sohbetler olabiliyordu..yalnızlığıma su serpiyordu bi nebze..şimdi o da yok..
Aslında yalnızlığın kendiliğinden değerlendirilmesi gereken bi sorun olduğunu düşünmek te yalnış olur..mesela bende dismorfofobi var..ayna karşısında saatlerce saçıma bakıyorum..benim için dünyanın en kötü,en lanetlenmiş saçları..bi çok kişi yakışıklı biri olduğumu düşünse bile kendi içimde sadece yüzü düzgün olan ve berbat saçları yüzünden o düzgünlüğün de yokolduğu bir ucubeyim..konunun detaylarına elbette girmek istemiyorum çünkü susmak bilmeyen bi gerizekalı gibi yazıp durucam biliyorum..
Bundan neden bahsettim;çünkü saçlarıma bakınca %99 o günkü işimi gücümü iptal edicem,kursum varsa kaçıcam,hatta bakkala bile gidemicem(çok karanlık olursa belki)...işin kısası evim,kendi odam benim bir nevi hapishanem..suçlusu da benim,gardiyanı da..evden elimden gelse hiç çıkmak istemiyorum..ama aynı zamanda da mutlu insanları görüp aralarına karışmak ve dışarıda onlardan biri olmak istiyorum..tabi ki "istememek" ağır basıyor ve yine allahın belası bilgisayarın başına
oturup sabahlayana kadar kalkmıyorum..çünkü insanlar saçımı görücek ve içlerinden "hıh" diyip geçicekler(bana göre)..
Doktora gidicem ama giderken yine saçımı sorun edicem ve doktora rezil olma korkusuyla iyi görünmeye çalışıp kafadan başka bi hastalık uydurucam..ya da hiç gitmeyip otobüs durağından eve geri dönücem..böyle bişi olur diye korkuyorum..yalnızlık,güvensizlik,çaresizlik...öle ne kadar sürücekmiş gibi sanki..evlilik söz konusu olduğunda,ya da işe girdiğimde ne yapıcam hiç bi fikrim yok...
Yer imleri