ben bile bu kadar güzel anlatamazdım bravo.....
Foruma bakgtım ama böyle bir konu görmedim. Beğenmeniz dileğiyle
Kadın taksiye binmiş ve hava alanına gitmek istediğini söylemişti
Sağ şeritte yol alırken siyah bir araba park ettiği yerden aniden yola önlerine çıktı
Şoförü çarpmamak için sert şekilde frene bastı
Taksi kaydı, ama diğer arabaya çarpmaktan kıl payı farkla kurtuldu
Siyah arabanın sürücüsü camdan başını çıkarıp bağırmaya ve küfretmeye başladı
Taksi şoförü ise gayet sakin ona gülümsedi ve içten bir şekilde el salladı
Kadın bütün bu olanları şokunu yaşarken taksi şoförünün tavrına daha da şaşırmıştı
Sordu Neden böyle davrandınız Adam neredeyse arabanızı mahvedip ikimizi de hastanelik edecekti
Taksi şoförü gülümsemeye devam ederek Çöp Kamyonu Kanunu dedi
Kadın Çöp Kamyonu Kanunu diye sordu anlamamıştı
Şoför açıkladı Pek çok insan çöp kamyonu gibidir
Her tarafta içleri çöp dolu olarak dolaşıyorlar; kızgınlığı öfkeyi ve hayal kırıklığını biriktiriyorlar Ancak doldukça çöpleri bırakacak bir yere ihtiyaç duyuyorlar Bu bazen ben bazen de siz olabilirsiniz Kişisel almayın Sadece gülümseyin onlar için iyi şeyler temenni edin ve yolunuza devam edin. Onların çöpünü alıp işyerinize evinize veya sokaktaki diğer insanlara dağıtmayın
Başarılı insanlar çöp kamyonlarının günlerini mahvetmesine ve ellerine geçirmesine izin vermezler
Hayat sabahları pişmanlıklarla uyanmak için çok kısa, dolayısıyla size iyi davranan insanları sevin iyi davranmayanlar için iyi temennilerde bulunun
Hayat %10 onunla ne yaptığınız, %90 onu nasıl alıp karşıladığınızdır.
Alıntıdır..
Sevgi, saygı ve dua ile.
"İnsanlar köprü kuracakları yerde duvar ördükleri için yalnız kalırlar."
Newton
Söylediklerimin hepsinden vazgeçtim, pişman oldum..
Çünkü ne sözde mana, ne de mana da söz kaldı..
Şems-i Tebrizi.
ben bile bu kadar güzel anlatamazdım bravo.....
Ben bu yazıya hayran kaldım doğrusu.Çok iyi örnek verilmiş.Stresle baş etmenin yollarına bende bir örnek vermek isterim.Geçen gün bir programda hayat koçu hastasını sahilde yürüyüşe çıkarıyor.Yanlarında bir sırt çantası var.Hastasına orta büyüklükde taşlar toplatıyor.Sonra yanlarında getirdiği kağıtlara nefret ettiği bütün insanları ve olayları yazdırıyor.Her birini taşlara sardırıyor.Sonra çantaya yerleştiriyor.Hastasına o çantayı 1 saat boyunca taşıyarak sahilde gezdiriyor.Bu arada çanta çok ağırdı.Neyse hasta kanter içinde 1 saat dolaşıyor.Hayat koçu zamanın bittiğini ve çantadaki taşları olabildiğince denize atmasını söylüyor.Hasta hepsini denize atıyor.Hayat koçuna ne kadar yükle yaşadığını,taşları denize atarken bunlardan kurtulduğunuda söylüyor.Bu arada hasta biraz öngüvensiz biri.kendinin basit biri olduğunu düşünüyor.Bunun ne kadar boş bir düşünce olduğunu anladığını söylüyor. buda hoş bir yöntemdi.bilmiyorum belki daha önce görmüş olabilirsiniz.bilmeyenlere söylemek istedim. sizlerin bu tür hayat koçluğu ile ilgili önerileriniz varsa paylaşalım...
güzelmişşşşşşşşşşşşşşşş
Çevremde öyle insanlar var.İçinde bir parça çöp yok, kendisi boydan boya çöp atıp fırlatmak gerek çöp arabasına. walaa.
Ona çok acıyordum, hiç mi âşık olmamıştı acaba, sevdiği biri yok muydu?
Paylaşım için teşekkurler .
Bir çogumuz gereksiz şeyler yuzunden hayatımızı gereksiz yere mutsuzlaştırıyoruz .Oysa sevinmemiz gereken şeylerde mutlaka var ama biz onu gormuyoruz .
Bende olayları içi su dolu bir bardak olarak goruyorum ,olumsuz şeyler yaşadıgımda boş kısmı her ne kadar daha çok gozume batsada bardagın dolu kısmınıda goz onune alıp mutlu olmaya çalışıyorum .
Olanla ölmuşe çare bulunmaz derler ,zamanı geri donduremiyecegime gore mumkun oldugunca az uzulmeye çalşırım .Böylece ruhen daha az yıpranmış oluyor insan .Olaylara daha pozitif bakıyor .
Buda hayatı daha iyi yaşamanızı saglıyor .
YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ
Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
Benim ayakkabılarımı giy
ve benim geçtiğim yollardan,
sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
Benim geçtiğim senelerden geç,
benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!
Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN
Çevremde ne olursa olsun mutlu bakan insanlar var. Hayret ediyorum. Hatta öyle gamsız tipler de değiller, sadece olumlu bakıyorlar, olumsuz şeyleri düşünmediklerini söylüyorlar, ne yapıcam diye sürekli düşünmediklerini söylüyorlar. Olmuyorsa olmuyordur başka bir şeyler vardır elbet diye başka şeylere yönelebiliyorlar hemen. Böylece hem mutlu hem başarılı oluyorlar. Ben niye yapamıyorum niye olmuyor? Bi benim derdim varmış gibi mutsuz oluyorum herşeyden elimi eteğimi çekiyorum. Oysa ki bu mutlu dediğim kişiler benimle aynı derde sahip yada benden daha fazla derde sahip oldukları halde neden pes etmiyorlar benim gibi. Neden hayat onları zorlamıyor. 9 şubatın dediği çok çok doğru. Ama benim gibi bazı insanlar bunu gerçekleştiremiyor.
Çocukluğum mu sorun, hormonlarım mı, yoksa nöronlarım nörotransmitter madde geçişim falan yada beynimin yapısı falan mı?
Eskiden hep mutsuz olup da "Mutlu insan"a ulaşmış insanlar var mı? Ama kısa bir mutluluk değil bu hep mutluluk.
Hani ne bilim bazı yaşlılar vardır ya huysuz ihtiyarlar.. Heh işte onlar.. Kemikleşmiştir. Onlar 7sinde öyleydiler 70inde öyleler. Ben de hep depresiftim, 70imde hala depresif mi olacağım hiç pamuk nine olmayacak mıyım acaba. Keh keh keh diye gülen habire şeker dağıtan pamuk nine yerine huysuz ihtiyar mı olacağım. Yoksa bu tercih değil de kişilik sorunu mu?
Bazı öfke kontrol, başarı, motivasyon, nlp vs.. şeyleri var. Bunlar kalıcı olmadı benim için. Kitapları okurken falan iyiydim. Ama bir hafta sonra etkisi geçiyordu. Sonra inandırıcılığını da yitirdiler benim için. Nedir yani tam durum? Evet bardağın dolu tarafını görmek bizim elimizde ama ben ne kadar uğraşırsam uğraşıyım boş tarafını görüyorum. Yani ben ömrümün sonuna kadar böyle mi olacağım. Mutsuz şirin mutsuz şirindir değişmez. Birden süslü şirin olamaz bu mu yani psikoloji.
Ben saçmalıyorum sanırım arkadaşlar. Kusuruma bakmayın.
Sevgiler saygılar..
Aynen sizin gibiyim. 18 yaşımda falan sıkı bir depresyona girdim. Çıkmak için uğraştım falan. Tam da şimdi eski günlüğüme el attım, ben aynı ben. Şu anda 26 yaşındayım. kafamdaki düşünceler aynı. sekiz sene öncesinden tek farkı beni mutsuz eden şeylere artık nötr bakıyorum. Yani eskisi gibi mutsuz değilim sadece mutlu değilim. Sanırım durum bu. Umutsuzluğa kapılamanın alemi yok mizaç diye bir şey var. Herhalde bizim mizaç bu. Yapacak bir şey yok gibi geliyor bana.
"Her şey tamam da bir benim eksik olan..."
Ama ben mendil dağıta pamuk nine olmak istiyorum elinde bastonuyla çocukları kovalayan huysuz ihtiyar değil. Geçici değil kalıcı çözüm lazım. Sanırım bunun için ciddi bilimsel çalışmalara ihtiyaç var. Kendime sürekli seratonin endorfin dopamin veremez miyim? valla insülin alan insanlar gibi düzenli antidepresanlar var demeyin. Onlar sadece durumlarla başa çıkmamızı sağlıyor hepsi o.
arkadaşlar çöpcülük işini iyi bilirim epeyi tecrübeliyim galiba.
henüz aşabildim mi tamamiyle hayır. ama çözüm yolunu buldum. ! heyoo
şöyleki: insanın içi de dışıda birer dünya üstelik iç dünya daha büyük dahada kalabalık. nasıl ki bu dünyanın çöplerini ortalığa atıp kirletiyorsak iç dünyamızı da öyle kirletiyoruz. ya içimize atıp çöpçülüğe devam yada geri dönüşüm yapıp temizlik yapcağız, kimi zaman ders alarak kimi zaman vazife çıkararak kimi zamansa faydalı dönüşümlere imza atarak..
haydi arkadaşlar! en eski çöpler daha büyük kazançlar, petrol nasıl da derinlerden çıkar ve nasılda değerlidir günümüzde,
galiba saçma bi anlatım oldu saçmalardan seçmeler :P
olsun ya bazzen saçmalamayıda seviyorum
Konu kim akıllı ki? tarafından (19-09-2012 Saat 02:04 AM ) değiştirilmiştir.
Yer imleri