Bir gün ihtiyar bir taş ustası, kayanın yamacında elinde spatulası ile kayayı yontmaktadır..
Fakat;güneş o kadar bunaltmıştır ki,yaşlı ustayı; içinden keşke;güneş olsaydım diye geçirir...
Birden;duası kabul olur ve Güneş olur ihtiyar usta. Güneşin gücü ile mutludur...
Fakat; uzun sürmez bu mutluluğu,yoğun bir bulut demeti gelir önünde durur ve görkemini kapatır.. '' İşte şimdi bulut olmak vardı '' diye içinden geçirirken;buluta dönüşüverir..Engin gökyüzünde salınmaktadır artık,Güneşle dalga geçer hale gelir..
Birden; müthiş bir fırtına patlar ve fırtınanın gücüyle savrulmaktan başı döner ihtiyar taş ustasının..Fırtınanın gücü karşısında hayıflanır kendi kendine : '' Keşke;fırtına olup esseydim şimdi '' der ve Fırtınaya dönüşür bu sefer..
Artık, keyfin doruğundadır yaşlı adam,ordan oraya eser durur..Kah; bulutlarla oynar, kah yeryüzü ile..Bir gün; bir kayaya rastlar..Ne kadar essede,gürlesede kaya hiç oralı olmaz,Kayadan götürebildiği sadece tozdur..
İhtiyar taş ustası,kayanın bu mağrur tavrı karşısında imrenir ve Kaya olmak ister..Artık;mağrur bir kayadır...Ne güneş,ne rüzgar ne de bulut umrunda değildir..
Bir sabah,sırtında müthiş bir ağrı ile uyanır mağrur kaya.Dönüp kendisine bu kadar acı verene bakar :
Yaşlı bir taş ustası elinde spatulası ile taş yontmaktadır...
*** Elinizdekilerle mutlu olmayı deneyin, belki de en mutlu hayat sizin hayatınızdır.. ***
İçimden şöyle dedim.
"Bu hikayenin sonu şanki şöyle bitmeliydi"
Bir sabah ufaltıldığını hisseder.
Sonunda küçülebilecegini anlar.
Dönüp bakar.
Yaşlı bir taş ustası elinde spatulası ile taş yontmaktadır.
Yer imleri