Sayfa 1/2 12 SonSon
18 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: Aşka İnanmayın, Çünkü Aşk Diye Bir Şey Yoktur.

  1. #1
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart Aşka İnanmayın, Çünkü Aşk Diye Bir Şey Yoktur.

    Bizim insanlarımızın bir başkası ile ilk tanışma anında sorduğu meşhur üç soru vardır.
    Birinci soru;”Evli misin?”,İkinci soru ;“Evin var mı?” Üçüncü soru;” Kaç çocuk var?”.

    Hepimiz bu soruları bir başkasına ya sormuşuzdur ya da bu sorular bize yöneltilmiştir. Bizde cevaplamak zorunda kalmışızdır. Bu sorulardan kurtulan insan sayısı sanırım yok denecek kadar da azdır.

    Dikkat ederseniz meşhur soruların üçü de tamamen evlilikle ilgilidir. Bu soruların en önemli kaynağı, zannederim aile kurmanın ve aile müessesine sahibi olabilmenin toplumumuzda ciddi ehemniyete sahip olmasındandır. Bu nedenle olsa gerek ebeveynler erkek çocukların askerden dönüşünü, kız çocukların ise okuduğu okulu bitirmesi beklerler dört gözle. Hep iç geçirirler; “Hayırlısı ile evlatlarımızı yuvadan bir uçurabilsek” diyerek.

    Son yıllarda gerçekleşen evliliklerin veya diğer adıyla yuvadan uçurmaların büyük bir bölümünün kız ve erkek gençlerin inisiyatifi ile ailelerin katılımı ya da katlanması ile gerçekleştiği görülmektedir. Bu yüzde olsa gerek kız isteme törenleri anne ve babaların ”Çocuklar aralarında anlaşmışlar. Bize hayırlı olsun demek düşer ”sözleri ile bitiriliyor tahminimce.

    Benim derdim evliliğin tarihçesini ya da kız isteme seremonisinin gelişimini anlatmak değil aslında. Benim derdim hayırlı olsun diyerek kurulan evliliklerin hiç yoktan sebeplerle yıkılmasında. Çünkü 2010 yılı istatistiklerine göre yılın üç aylık diliminde yaklaşık 137 bin çift evlenirken ,27 bin civarında çift ise boşanıyor.

    Boşanan 27 bin çiftin ardında beklide 15 bin civarında çocuk anasız ya da babasız ya da her ikisi olmadan kalıveriyor hayat yolculuğunun başında.Bu çocukların yaşayacakları sosyal ve psikolojik olumsuzluklardan da bahsetmeye içim elvermiyor bu nedenle o konuyu ayrıca yazmak gerektiği kanaatindeyim.

    İlginç olan şu;

    Boşananlar üzerinde yapılan araştırmalar; Boşananların büyük bölümünün, tanıştırılarak veya bir süre flört ettikten sonra evlendiklerini göstermektedir. Araştırmaya göre, boşanmış erkeklerin ve kadınların yaklaşık yüzde 90'ının evlilik kararını kendilerinin verdiğini gösteriyor.

    Boşanmış kadın ve erkeklerin evlenmelerinde birinci neden, 'aşık olmak' şeklinde belirtiliyor. Boşanan çiftlerin ise büyük bir bölümünün şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandığı söyleniyor.Yani her ne oldu ise , aşk ile şiddetli geçimsizlik kardeş oluvermiş bu kısacık sürede.

    Flört ederek ve aşık olarak evlenmedik mi biz? Ne değişti düğün günü ile boşanıncaya kadar geçen süre zarfında? Hani aşıktık biz? Hani vazgeçilmezdik birbirimiz için? Hani evleninceye kadar ailelerimizi ikna etmek için alnımızın damarı çatlamıştı? Düğünümüzde sabahlara kadar kasap havası eşliğinde oynamıştık hani?

    Evlenen kız ve erkeklerimizin önemli bir oranının evlendikten kısa bir süre sonra boşanmaları ile ilgili olarak istatistik sıralayacak ya da alengirli laflar edecek değilim. Sadece üzüldüğüm için yazıyorum bu satırları.Arkada bırakılan boynu bükük çocuklara, verilen onca söze,evcilik oyunu kadar süren evliliklere hatta ve hatta düğün gecesi kasap havası eşliğinde oynarken verdiğimiz emeklere yanıyorum kısacası.

    Sormak lazım boşanan çiftelere. Şiddetli geçimsizliği tarif eder misiniz? Hani aşıktınız birbirinize? Hani vazgeçemezdiniz biriniz diğerinden?

    Bu soruların hiç birinin cevabını veremezler. Belki verecek cevapları yok. Belki de bu sorular cevapsız.
    Bildiğim tek şey var benim. Aşk diye bir duygu yoktur.Aşk kısa süreli bir sarhoşluktur bence.Önemli olan bu sarhoşluk geçtikten uyandığımızda hala sevgi ve saygının kalmış olmasıdır.

    Sevgi ve saygı kalıcı bir mirastır aşk değil.Uçucu madde gibidir aşk kanaatimce.

    Yoksa 27 bin aşık birbirinden ayrılır mıydı?
    Çocukları boynu bükük ve gözü yaşlı koyar mıydı?
    Adliye önünde kavga eder miydi?
    Hatta silaha bıçağa sarılıp eşini katleder miydi?

    Aşk yoktur. Aşk evliliği veya mantık evliliği de yoktur.

    Tek bir şey vardır. Sevmek,sevdiğin için hoş görebilmek ve saydığın için ona katlanabilmek. Son bir seçenek daha var; aslında, evliliği beceremiyorsan, hiç evlenmemek…

    MEHMET TUNGA
    aktuelpsikoloji.
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  2. #2
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Jul 2009
    Mesajlar
    221

    Standart

    evlilik sevmek ve birbirine katlanabilme beraberlik sanatıdır....bence...
    SEN KALBİNDE KÜÇÜK BİR AĞAÇ YEŞERT GELİP KONAN KUŞLAR OLACAKTIR...

  3. #3
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Jul 2009
    Mesajlar
    221

    Standart

    Alıntı gizem_89 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    üstün dökmenin bir sözü var:''aşk sadece olunan değil emek verilerek inşa edilen bir şeydir.'' kesinlikle katılıyorum çünkü benim ebeveynlerim öyle aşıklar birbirlerine..ben de hazır olduğumda öyle aşık olmak isterim..sağlıksız bir tutkunun peşinde sürüklenip gitmek değil..böylesi daha değerli benim gözümde
    ne güzel maşallah...)))
    SEN KALBİNDE KÜÇÜK BİR AĞAÇ YEŞERT GELİP KONAN KUŞLAR OLACAKTIR...

  4. #4
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart

    Alıntı nakşidil Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    evlilik sevmek ve birbirine katlanabilme beraberlik sanatıdır....bence...
    evlilik bir elmanın yarısı olmaktır ,eşinle bir bütün olmak her şeye katlanabilmektir ,açken tabaktaki yemegi ona vererek mutlu olmaktır .
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  5. #5
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    May 2011
    Mesajlar
    24

    Standart

    'evliliği beceremiyorsan, hiç evlenmemek…'
    Çok saçma değilmi sizcede?? Evlenmeyen biri nasıl bilecek becerip beceremeyeceğini??
    Ayrıca bence çok ağır bir yazı olmuş. Hiç yaşam gerçekleriyle örtüşmüyor.
    Konu canciger tarafından (23-05-2011 Saat 04:54 PM ) değiştirilmiştir.

  6. #6
    Karar Dönemi misterioso - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2011
    Yer
    East Europe
    Mesajlar
    337

    Standart

    Alıntı canciger Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ayrıca bence çok ağır bir yazı olmuş. Hiç yaşam gerçekleriyle örtüşmüyor.
    Zaten şimdi bu yazıyı okuyup da aşk hayatını yönlendirmeye çalışacak ya da evlilik üzerüne kararlar olmaya çalışacak insan varsa zaten bence flört bile etmesin . O yüzden bu tür kişisel duyguları at gözlüğü moduna sokan yazıları aldırmamak gerekiyor. Kimin nasıl bir evlilik aşk yaşıyacağını Köşe yazarları değil çiftler ve Allah bilir sadece .

    O yüzden ezelden beri sinir olurum Aşk meşk konularına at gözlüğü ile bakan yazılara ve sözde yazarlara vs vs .
    Konu misterioso tarafından (23-05-2011 Saat 08:28 PM ) değiştirilmiştir.
    STATUS EXCESSU IN TRANCE

  7. #7
    dreamer8
    Guest

    Standart

    Geçenlerde kendime bir baza yatağı alacaktım. Mağazaya girer girmez çocuk kaç yaşında abi dediler, girdiğim tüm mağazalarda. İnce bir yara, can sıkıcı, üzücü, sinir bozucu. Kendime diyemedim. Oysa ben bekarım. Aşkı bulana kadar da varlığına inanmam, muhtemelen de aşkı bulamadan bir gün bir evlilik yapacağım. Kırgınlık yok.

  8. #8
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Apr 2015
    Mesajlar
    262

    Standart

    evlilik ah evlilik aşkların katili evlilik. mi acabaaa ?

    hani vaktiyle bir film vardı adını oynayan sanatçıları anımsaya mıyorum. ? kadın her nikah masasına oturmasında cevabı beklenirke kirişi kırıyor bir iki üç dört derken ünleniyor ve bir gazeteci buna kafayı takıp oturuyor ve oda anyayı konyayı anlıyordu ya! bende bu hissi yaşamıştım. son andada olsa hata yaptığımı anlamış kaçmayı düşünmüştüm. evlilik tecrübesini yaşayanlarda oluyor mu bu bilmiyorum.

    beraber büyüdüğümüz kardeşlerimizle bile bi yaştan sonra aynı evde yaşamaya zorlanan biz ademoğulları kalkıyor bi kaç sene tanıdığımız aynı evde bi kaç gün bile geçirmeden yıllarca beraberliğe adım atıyoruz. zaten örf adet buna engel çoğumuzda kesilmedik karpuz diyoruz içten içe. ben bunun hesabını yaptım ön kabulle evlendim. 1 sene nişanlı kaldım ama bazı maskeleri var insanların 10 sene geçse yine düşmeyebiliyor malesef. ön kabulüm ne kadar iyi tanıyıp anlasak saygı duysakta çeşit çeşit sıkıntılar yaşayacağımızdan emindim. ön gördüğüm her sorunu yaşadım ve hepsi için düşündüğüm önlemlerimi aldım. başarısız olmaması için evliliğin gerektiğinde haklıyken bile özür dilemeyi öğrendim. kadınları anlayabildiğimi düşünüyordum doğruda gidiyor gibiydi.

    evliliğimizin ilk ayları boşanma fikirlerimiz çok oldu. sudan çıkmış balıklardık bunu herkesin yaşadığınıda biliyorduk aşabileceğimizede inanıyorduk. ilk çocuğumuzun müjdesini aldığımda eşimin alnından öpüp artık sen ben yok çocuğumuz var dedim. artık boşanmak kelimesini hayatımızdan çıkaracağız bu çocuk için. kenetlendik. artık çocuğumu taşıyan kadın olarak eşime saygım arttı ikimiz adına ağır bir yük altına girmiş bir kadın. güzel bir hamilelik döneminden sonra güzel oğlum dünyaya geldi artık onun ve annesinin esiri olmaya razıydım. sonra ikinci oğlumun müjdesi geldi onda biraz ürkmüştüm anneside öyle. ona süpriz yumurta derim hala boncuk gözlü sarı saçlı dünyanın en güzel bebeği. iki bebekle eşim çok zorlandı onu anlamaya çalıştım. çok kavgalarımız oldu çoğunlukla yorgunluğundandı. yükünü almaya çalıştım.


    sonuç : elektrik kesildiği için devamı daha sonra

  9. #9
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Jan 2015
    Mesajlar
    135

    Standart

    alpha bey bende abi diyeceğim galiba bey olmadi cunku

    kitap yazsaniz okuycaz butun forumcak buyuk ihtimalle
    elektriklerin kesilmesi üzdü ne yalan söyleyim

  10. #10
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Apr 2015
    Mesajlar
    262

    Standart

    Takdiri ilahi hem sonucu müdavimler biliyor hemde sanırım orda susmam gerektiğinden bir uyarıydı. Rastlantı diye bir şey yoktur zira.

    Hemde genel bir sorunu kişiselleştirip gençleride korkutmayalım.

Sayfa 1/2 12 SonSon

Benzer Konular

  1. kötü insan yoktur
    By antepli in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 16
    Son Mesaj: 09-09-2012, 08:33 PM
  2. Şizofren Aşka Mektup.
    By atacannn in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 18-02-2012, 11:36 PM
  3. Aşka ve terke dair
    By NAR_K in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 20-11-2009, 09:19 AM
  4. aşka dair
    By akşamcı in forum İtiraf Köşesi
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 01-09-2008, 11:14 AM
  5. Aşka Cesaretin Var mı?
    By birmelek in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 17-03-2008, 09:52 AM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •