3 sonuçtan 1 ile 3 arası

Konu: Nedir bu “Stres”?

  1. #1
    Süper Moderatör Selina - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Apr 2009
    Yer
    Berlin
    Mesajlar
    1.944

    Standart Nedir bu “Stres”?

    Uzun zamandır düşündüğüm bir konu “stres”. Sonunda üzerine yazma fırsatı bulduğum. Gerek klinik çalışmalarımda gerekse gündelik hayatın ilişkileri içinde insanlardan duyduğum “Strestendir canım”, “Bu aralar çok stresliyim”ve de özellikle “Doktor stresi azaltmam gerektiğini söyledi” cümleleri. Sonra o meşhur “Stres İdaresi” kavramı.

    Nedir bu “stres”? Bu kadar kolay ve genel bir şekilde teşhis konulan. Adeta bir beslenme hatası gibi diyetten çıkarılması, azaltılması gereken. Yine bir şirket yönetir gibi somut davranış şekilleriyle idare edilebilir tanımlanan.

    Bu yazıda üzerinde durmak istediğim “stres”in yukarıda ifade edilen şeklinden çok daha karmaşık bir yapısı olduğudur. Belki de anlaşılması gereken en önemli nokta o “buzdağının” bir de suyun altında kalan kocaman bir kısmının varolduğudur.

    “Stres”; kişinin kendini tehdit veya baskı altında algıladığında verdiği fiziksel, zihinsel, duygusal ve davranışsal tepkiler bütünü olarak tanımlanmaktadır. Onu karmaşık kılan ise her insanda farklı durumlarda ve farklı şekillerde ortaya çıkmasıdır. Yaşam biçimi, kişilik özellikleri ve başa çıkma yöntemleri “stres” halini şekillendirmektedir.

    Fiziksel ve ruhsal bütünlüğü korumak için verilen “alarm” tepkileri her ne kadar olumsuz hal yaratsalar da kişiyi önlem alması için bir uyarı niteliğindedir. “Uyusam da yorgun kalkıyorum”, “Bu aralar çok rahatsız uyuyorum. Sürekli kabuslar gorüyorum”, “Hiç birşey yiyemiyorum”, “Her tarafım ağrıyor. Boynum, sırtım kopacak gibi”, “Yine midem kötü”, “Hiç keyfim yok. Hiçbir şey yapmak istemiyorum”, “Bu aralar çok sinirliyim”, “Çok çabuk yoruluyorum” gibi şikayetler ile kendini gösterir stres. Kişinin alışılageldik işlevselliğinde bazı değişiklikler başgöstermeye başlamıştır. Kişi; her zaman olduğu gibi hissedememekte, düşünememekte ve davranamamaktadır. Eğer bu dönem yeterince uzun sürmez, problem çözümlenir veya kişi kendini korumak adına tedbir alırsa “stres”in olumsuz etkileri azalacaktır. “Olağanüstü hal” kalkacak ve sistem normal işleyişine geri dönecektir.

    Madalyonun bir diğer yüzü ise daha karanlıktır. “Stres” dönemi uzun sürebilir. Geri dönüşü olmayan (ölüm, kronik hastalık, iflas gibi) hayat olayı niteliğinde başgösterebilir. Bir diğer önemli nokta ise kişisel farklılıklardır. Tetikleyici olaylara verilen tepkiler, bu olayları algılama ve başa çıkma biçimi, bazı kişilik yapılanmalarında son derece yıkıcı olmaktadır. “Sevgilimden ayrıldım. Bir kutu ilaç içtim”, “Çok sinirliyim bu aralar. Sana vurdum ama beni mazur gör”, “Bu aralar çok kötüyüm. Her akşam bir büyük içiyorum”, “Geçen akşam mide ağrısı yüzünden acile gittim. Doktor stres yüzünden olduğunu söyledi” gibi daha çok çeşitlendirilebilecek tepkiler “normal sınırlar içinde” değerlendirilmez. Varolan “stres” her ne olursa olsun bu tepkiler kişilik yapılanmasında önemli bir hassasiyetin olduğuna, bu hassasiyetin hayatın o döneminde ciddi anlamda tetiklendiğine ve kişilik yapılanmasının başa çıkmada yetersiz kaldığına işaret etmektedir. Dolayısıyla kişinin psikolojik tedavi alması gerekliliği ortaya çıkmaktadır.
    Yazımın başında da belirtmiş olduğum gibi işte buzdağının suyun altında kalan o karanlık ve büyük kısmı “stres”in bu şekilde tezahür etmesidir. Fiziksel şiddet, intihar girişimi, kesme, vurma gibi kişinin kendi kendine zarar vermesi, tıbbi tetkikler sonucu yeterince açıklanamayan fiziksel şikayetler, varolan fiziksel hastalıklarda nüks sıklığı, yoğun alkol tüketimi, kişilerarası ilişkilerde yoğun çatışmalar, iş veya okul hayatında önemli performans düşüklüğü gibi durumlar sadece ve sadece “stres” olarak açıklanamaz. Dolayısıyla “stres idaresi” yöntemlerinin bu durumlarda yetersiz kalma olasılıkları yüksek olacaktır. Çünkü problem “stres” değildir.

    Son olarak “stres”e dair bir diğer yanlış inançtan bahsetmek istiyorum. O da “stres” in sadece olumsuz hayat olayları tarafından tetiklendiği düşüncesi. İnsan hayatında anlamlı derecede değişikliğe neden olan her hayat olayı “stres” halini yaratabilmektedir ki bunun içinde evlilik, terfi etme, yeni ve güzel bir eve, semte taşınma, üniversiteye başlama, hamilelik, çocuk sahibi olma gibi son derece olumlu olaylar da yer almaktadır.

    Belki de düşünülmesi gereken, olumlu veya olumsuz her hayat olayının varolan düzende bir değişiklik yaratmakttığı ve kişi tarafından bir adaptasyon süreci gerektirdiğidir. Sisteme yeni bir “hal” eklenmiştir, alışılagelenin yerine başka bir “varoluş” biçimi ortaya çıkmıştır ve alışkanlıklar her ne kadar “yeni gelene” kıyasla daha “olumsuz, yetersiz, kötü” olsalar da bir kere “alışılmışlardır” ve gelen “yeniyle” beraber bir ayrılık yaşanacaktır. Bunun da kişi de “stres” hali yaratması anlaşılabilir. Neticede “uyum”, beraberinde az veya çok sancılı bir süreci de getirecektir.

    Sözlerimi, bundan sonra kendi hayatınızda veya başkalarının hayatlarında “stres” olarak tanımladığınız “hal”lere daha gerçekçi bakmanız temennisiyle, burada noktalıyorum.
    kaynak

  2. #2
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart

    Stres; insanın dengesini bozan ya da dengesini tehdit eden her türlü etkenin bilişsel, duygusal, bedensel ve davranışsal etkilerinin bütünü olarak tanımlanabilir. Günümüz dünyasında en çok konuşulan ve yaşanan sorunlarından biridir. Çoğu zaman pek çok hastalığın nedeni olarak gösterilir. Sanki stres bizim dışımızdadır, kontrol edemediğimiz, gönderemediğimiz bir varlık gibidir. Ona karşı çaresiz hissederiz kendimizi. Oysaki en çok bizi strese sokan durumları ve kendimizi tanıdıkça stres yönetiminin nasıl olacağını öğrendikçe hayat daha da kolaylaşır.

    Hayatımızın her alanında stres vardır. Hayatta kalmak için belli bir doz strese vücudumuz ihtiyaç duyar. Buna olumlu stres denir ve iş/okul/ilişki başarısını olumlu etkilediği bilinmektedir. Motive olabilmek ve konsantrasyonu arttırmak için olumlu stres işe yarar.
    Fizyolojik, psikolojik, zihinsel, sosyal sorunlara yol açan ise olumsuz stresdir ve bu yazıda daha çok ondan bahsedeceğim.

    Strese neler yol açar?

    Strese nelerin yol açtığını, dış faktörler ve iç faktör olmak üzere temel olarak iki bölümde açıklayabiliriz.
    Dış/Çevresel nedenler
    İş hayatı, yaşamdaki ani değişimler, ilişkilerdeki sorunlar, finansal sorunlar, trafik, aşırı meşguliyet, aile ve çocuklar ve tabiî ki maddi sorunlar.

    İçsel nedenler
    Karamsarlık, gerçek dışı beklentiler, mükemmeliyetçi kişilik yapısı, negatif iç sesler ve karasızlık

    Fiziksel Belirtiler Nelerdir?
    Baş ağrısı, uyku sorunları (az ya da çok uyumak), eklem ağrıları, diş gıcırdatmak, çene sıkmak, uykuda sayıklamak, kabızlık, ishal, deride döküntü, tansiyon, aşırı yemek ya da yememek, yorgunluk, mide hastalıkları, saç dökülmeleri, kanser, alerjiler ve daha pek çok hastalık.

    Duygusal Belirtiler
    Aşağıdaki belirtiler sizde de varsa bir psikolojik danışmandan yardım almanız önerilir.
    Kaygı ve endişe, depresyon, ruhsal durumdaki dengesizlikler, gerginlik, özgüvende azalma, kırılganlık, öfke patlamaları, saldırganlık, tükenmişlik hissi,…

    Zihinsel Belirtiler
    Konsantrasyon güçlüğü, kararsızlık, unutkanlık, zihin bulanıklığı, hafıza zayıflığı, mizah anlayışı kaybı, sık hata yapmak, iş verimsizliği, sabit fikirler, kıyaslama yapamama,

    Sosyal Belirtiler
    İnsanlara güvensizlik, başkalarını suçlamak, randevulara gitmemek ve kısa süre kala iptal etmek, savunucu olmak, insan ilişkilerinde sorunlar yaşamak,

    Yukarıdaki belirtilerden sizde ne kadar varsa stres düzeyiniz o kadar yüksektir.

    Stresle baş etmenin yolları

    Stres geldiği gibi gitmez. Etkin olarak pek çok şey yapmak gerekir. Her şeyden önce, sizi strese sokan olayları, durumları ve kişilerin farkında olmak gerekir. Bunların bazıları bizim kontrolümüz dışındadır. Her ne kadar kontrolümüz dışındaysa bile yarattığı olumsuz sonuçlarla başa çıkmamız mümkündür.

    Stresle baş etmenin en etkin yolu nefes almayı öğrenmek ve nefes egzersizleri yapmaktır. Çoğu insan stres altındayken nefes almayı unutur ve bedenine büyük zarar verir. Oysaki nefes vücudumuzun ve ruhumuzun en temel ihtiyacıdır. Gevşeme egzersizleri, yoga, meditasyon ve spor yapmak en etkili yollardandır. İş yerinde, masa başında bile günde birkaç kez nefes ve vücut egzersizleri yapılabilir. Egzersizin en önemli yararlarından biri enerjidir. Stres, vücudunuzu yorar ve enerjinizi bitirir, egzersiz ise kişiye enerji verir ve ruhsal rahatlamayı sağlar.

    Dengeli beslenin ve yeterince uyuyun. Alkol ve sigaradan uzak durun.
    Gerektiğinde yardım istemeyi ve hayır demeyi öğrenin.
    Keyif aldığınız uğraşlarınız yapmak için Kendinize zaman ayırın.

    Stres yaratan olay ve duruma karşı düşünce ve inanç şeklimizi değiştirmemiz yeni bakış açıları kazanmamız duygularımız üzerinde olumlu etki yapacaktır. Olumlu düşünce üzerine kitaplar okuyun, eğitimler alın ve olumlu düşünceyi hayatınıza yerleştirin.

    Zaman kontrolünü öğrenmek, iletişim becerilerini geliştirmek, olaylara gülümsemeyi öğrenmek ve mizah duygunuzu geliştirmek, gerektiğinde uzmanlardan yardım almak, dostlarınızla paylaşmak, konuşmak, çözüme odaklanmak, davranışlarımız üzerinde olumlu etki yapacaktır.

    Çok sevdiğim bir sözü paylaşmak isterim; melekler uçarlar, çünkü her şeyi hafife alırlar.

    Psk.Danş.Dolunay Kadıoğlu
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  3. #3
    Karar Dönemi Denizmavisi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2013
    Yer
    İzmir
    Mesajlar
    73

    Standart

    Merhabalar,

    Bende bildiğim kadarıyla,stres anında bedenimizdeki fiziksel değişimlerden bahsetmek istiyorum.
    Çok kısa bir sürede kana andrenalin salgılanır,ve aşağıdaki bazı olaylar meydana gelir.
    1-Gözbebeklerimizin genişliği artar.
    2-Kalbimizin atım sayısı artar.Dakikada 150 civarı.
    3-Tansiyonumuz yükselir.
    4-Aldığımız nefes sayısı artar.
    5-Kana pıhtılaşmayı sağlayacak olan madde salgılanır.
    6-Kanın akışkanlığı azalır.Her hangibir kanamada kan kaybını azaltmak için.(Kalbi zayıf olanların, kalbi daha zor kanı pompalayacağı için kalp krizi geçirme tehlikesi ortaya çıkar)
    7-Kanımızdaki besin ve oksijen miktarı yükselir.
    8-Bacak ve kol kaslarımız başta olmak üzere,kaslarımıza besin ve oksijen gönderilir.
    9-Vücut ısımız artar.

    Yani tüm bunlar stres yaratan olay karşısında, bizim kurtulmamız ve hayatta kalmamız için vücudumuzun savunma biçimidir.Mesela ormanda bir aslanla karşılaşırsak,aslandan kaçıp kurtulmamız için vücumuzdaki bu değişimlere ihtiyacımız vardır.

    Fakat hayati bir mesele yokken,strese giriyorsak(örnek trafikte)bu bize zarar verecektir.Sorunu çözmemiz gerekir.(Gevşeme teknikleri,olumlu düşünme,nefes egzersizleri vb.)

    Stressiz bir hayat dileğiyle.
    "Denizleri seviyorsan dalgaları da seveceksin"

Benzer Konular

  1. “el” telefonu
    By Selina in forum Sosyal ve Özel Fobi
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 19-01-2011, 04:00 PM
  2. Kime “TERAPİ”, Kime “TELAFİ”
    By psk_kagan in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 6
    Son Mesaj: 29-10-2010, 12:00 PM
  3. Cil*di*ni*ze “ha*yat” ve*rin!
    By BETÜLL in forum Sağlık
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 02-11-2008, 05:23 AM
  4. “Lütfen! Bugün bir gülümseyiver”
    By 9 ŞUBAT in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 31-07-2008, 05:56 PM
  5. “imam”ın şartları!
    By şimal in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 03-01-2008, 05:56 PM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •