4 sonuçtan 1 ile 4 arası

Konu: Psikolojik Tedavi: Hayata karışmak

  1. #1
    Süper Moderatör Selina - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Apr 2009
    Yer
    Berlin
    Mesajlar
    1.944

    Standart Psikolojik Tedavi: Hayata karışmak

    İnsanlar ne zaman psikologların kapılarını çalarlar? Hayata karışamadıkları zaman...
    Şikayet ister “depresyon” olsun, ister “panik atak” olsun veya daha niceleri olsun; kişi, artık devam edemediği “hayat yolu”na, tekrar dönebilme umuduyla tedaviye gelir.

    “Yapamıyorum” der, kişi. Çoğu zaman da “Biliyorum. Ama engel olamıyorum” der. Veya, yaşadığı huzursuzluğa, hiçbir anlam verememektedir. Çünkü, aslında, “Hiçbir sorun yoktur”.
    Artık, eskisi gibi, keyif alamıyordur, sahilde yürümekten. Canı hiç de yemek istemiyordur, o “en sevdiği” tatlıyı bile. Önemli bir toplantının huzurunda, başka başka yerlere gidiyordur düşünceleri, kendisinin bile anlamadığı bir hiçliğe. Unutmaya başlar; cep telefonunu almayı, kapıyı kilitlemeyi; hayatının en “otomatik” parçalarını.

    Bir başka durum ise çok daha karmaşıktır. Kişi; aslında harika bir arkadaş, bir kardeş, sorumluluk sahibi, başarılı bir insandır. Dışarıdan bakıldığında hiçbir “kusur” görünmemektedir. Kişi de kendinden bir hayli memnundur aslında. Ama... “özel hayatı” gitmemektedir. Çocuğu, eşi, sevgilisi ile yapamamaktadır. Bir sorun vardır. Ve, hayatının diğer alanlarının adeta hayranlık bırakacak şekilde “iyi” olması, “sorununun” anlaşılmasını engeller hale gelir. Anlayamayacaktır, bir süre. Veya, hiçbir zaman... Ve, sonu gelmez arayışlar gelecektir arkasından.

    İşte bu durumlardır, insanın “takılıp kaldığı”, hayata devam edemediği zamanlar. Kişi, adeta benliğine hapsolmuştur. Evet, belki de hayatı gayet güzel bir şekilde idare edebilmektedir. Fakat; bir şey vardır, gitmeyen, anlaşılmayan, rahatsız eden, “eksik” hissedilen. Kişi, “takılmıştır”.
    Bazı insanlar da yaşamış oldukları “travmatik olaylar”a saplanıp kalırlar. Sürekli olarak aynı şeyleri tekrar eder bulursunuz, onları. Aradan 2, 5, 10 veya 20 sene geçmiş olsa dahi. Kişi, “takılmıştır”. Adeta hayata esir düşmüştür...

    Hayatla akıp gitmek, hayata karışmaktan bahsedilir. Veya, son zamanlarda bir hayli popüler olan “affetmek” kavramından. Aslında hepsi de aynı şeyi anlatmaktadır: Hayata; saatlerin, günlerin, ayların geçtiği gibi devam etmek.

    Bu kolay mıdır? Her zaman yapılabilir mi? Veya insan, hayatın hızına, hayatın mükemmelliğine yetişebilir mi? Tabii ki de hayır. Her yolculuk “molaları” gerektirir. Durup dinlenmek gerekir ki sağlıklı devam edilsin. Hayatta bir yolculuk değil midir?

    Psikolojik “takılmalar” bir açıdan son derece değerlidirler, her ne kadar “kapıyı çalan” kendini çoğu zaman yetersiz hissetse de. Evet, kişi yürürken düşmüştür. Belki bileği burkulmuştur. Bacağı kırılmıştır. Acı çekmektedir. Veya hızı kesilmiştir, bir ayağını sürüye sürüye devam ediyordur. Bir yük vardır, onu engelleyen. İşte, bu zamanlar “düşünülmesi” gereken zamanlardır. Kişinin, durup veya yavaşlayıp, “anlaması” gerekmektedir. Yolcu, “dinlendiği” noktada tekrar özgür kalacak ve devam edecektir. “Gerçek psikolojik tedavilerin” sağlamış olduğu gibi.

    Hayatta erdemlilik olarak tabir edilen “yıkılmamak”, “güçlü olmak” aslında bir anlamda kişinin “olan biteni” düşünmemesi ve düşünmeden devam etmesine eşdeğerdir. Kişi, hayata “dahil” değildir. Hayata “teğet” geçmektedir. Hayatla “akmamaktadır”.

    “Psikolojik sağlık” olarak nitelendirdiğimiz; hiç üzülmemek, huzursuz olmamak, endişelenmemek, sinirlenmemek değildir. Bilakis, bu durumlar endişe vericidir. Çünkü; kişi, başta kendisi ve kendi düşünceleri olmak üzere hayatla “bağ” oluşturamamaktadır.
    Bir başka nokta ise, hayatın aslında hiç kimseye ihtiyacı olmamasıdır. Bill Gates, Fazıl Say, Angelina Jolie... Değişik isimler, değişik özellikler. Kimse hayat için vazgeçilmez değildir. Zaten nihai son da “ölüm” değil midir?

    “Takılmalar”, “Düşmeler” sürekli bir “Küskünlük” veya “Öfke” halini aldığı zaman tehlike sinyalleri çalar. “Benim istediğim gibi olacak” der, kişi. Artık, “devam etmemektedir”. Ve akıp giden bir varlığın içinde “devam etmemek” sonunda acılı bir yok oluş getirecektir. Aynen, hızla ve kuvvetle akan bir suyun taşı aşındırıp, parçalaması gibi.

    Tek yapılması gereken hayata karışmaktır. Sürekliliktir. Hayat, ona karşı duranı beklememektedir. Hayat, onunla yol almayanı “biryerlere” götürmez. Ama hayata dair olan belki de en güzel şey, hayatın, insan gibi “küsmemesi”dir. İnsan elini tutarsa, o da tutar...

    “Düşmeler” insanın mükemmel olmadığının en önemli kanıtıdır. Zaten “mükemmellik” olduğu noktada gelişim yoktur. Aslında mükemmellik bir sondur. Dolayısıyla, insan zaman zaman düşer. Kimileri daha sık ve daha yara alır şekilde düşer. Kimileri hemen kalkar, kimlerinin ki zaman alır...

    “Düşmek” iyidir. Düşen insan, düşünür. Çaresiz, hareketsiz kalmış insan, düşünür. İşte o zaman, anlamaya başlar. Psikolojik tedavilerin başlangıç noktası ve anlamıdır, “düşünmek”. Ama “kendini düşünmek”. Yakınmalar, şikayetlerden sonra. “Kendine dönmek” denilen, işte budur.

    Her bebek düşer. Her bebek emekler. Ama, sonra yürür... “Düşe kalka öğrenmek” tam da bu değil midir?

    Ruhsal dünyada “düşmenin yaşı” yoktur. Ama sevindirici haber, aynen bir bebek gibi, yeterli destekle, kişi yürümeye devam edebilir. Sonra koşar, sonra oynar...


    kaynak
    Konu Selina tarafından (28-04-2011 Saat 11:45 PM ) değiştirilmiştir.

  2. #2

    Standart

    çok güzel bir yazı emeğine sağlık

  3. #3
    Süper Moderatör Selina - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Apr 2009
    Yer
    Berlin
    Mesajlar
    1.944

    Standart

    Alıntı yaşamakmı Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    çok güzel bir yazı emeğine sağlık
    evet tesekkür ederim

    güzel oldugundan bende paylasmak istedim

  4. #4
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Dec 2011
    Mesajlar
    30

    Standart

    Güzel bir yazı gerçekten ve de çok doğru. Teşekkürler.

Benzer Konular

  1. Psikolojik Tedavi
    By egeli in forum Sosyal ve Özel Fobi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 01-12-2009, 09:09 AM
  2. Hayata darbe
    By Nefertiti in forum Kişisel Gelişim & Kariyer Planlama
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 04-01-2009, 06:08 PM
  3. Hayata dair...
    By BETÜLL in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 31-07-2008, 03:37 PM
  4. Hayata dair...
    By BETÜLL in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 23-07-2008, 04:19 PM
  5. Panik Atakta Psikolojik Tedavi
    By Gümüş in forum Panik Atak
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 29-10-2007, 07:22 PM

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •