NLP, Nöro-Linguistik Programlama, kişisel deneyimin ve ondan hesaplanabileceklerin yapısıdır. İlk bakışta biraz karmaşık ve hatta anlamsız bile görünebilir. Temel olarak NLP insanlarda değişim yaratmak için ortaya çıkan bir teknikler dizisidir. NLP’nin kurucusu Richard Bandler’a göre her insanın zihninde kendi deneyimleri yoluyla yarattığıeşsiz bir dünya modeli vardır. Zaman zaman öyle bir deneyim yaşarız ki hiçbir seçeneğimiz kalmadığına karar veririz. Genelde aile terapisi için beni tercih eden insanlar “son seçenek” olarak bir psikoloğa gitmeye karar verdiklerini söylüyorlar ve ben de “herkesin her zaman mutlu olmak için bir seçeneği vardır. Bunu kullandığınıza sevindim” diyorum çünkü başlamadan bile bir seçenekleri olduğunu bilmeleri onları rahatlatıyor.

NLP yeni bir teknoloji olarak ortaya çıktı ve bir tıpkı bir teknolojik araç gibi zamanla birlikte paralel olarak gelişerek yeni seçenekler yaratmanın yollarını amaçlıyor. NLP’nin yaratıcıları Bandler ve Grinder’a göre insanların zihinlerindeki dünya modeli bir haritaya benzer ve eğer bir çözüm bulamıyorlarsa bu haritalarındaki kısıtlılık yüzündendir. “Sınırlı olan içinde yaşadıkları dünya değildir. Kendi haritalarının fakirliği onları acı ve ıstırap içinde tutar”[1]. İnsanların çoğu zaman yeni seçeneklere ihtiyacı vardır ve NLP bu fırsatı onlara sunan bir yapıdır. Ünlü aile terapisti Virginia Satir’in dediği gibi “insanlar tercihlere sahip oldukları takdirde en iyiyi yapacaklardır”.

Birçok insan topluluk önünde konuşamıyor veya karşı cinsten birisyle iletişim kurarken neredeyse ruhunu teslim ediyor. Daha başarılı olmak istiyor ama bunun “nasıl hissedildiğini” bilmiyor çünkü başarıyı hiç yaşamamış veya çoktan unutmuş. Milton H. Erickson bir seansında eski bir tenis şampiyonuyla çalışırken topa her vurduğunda ilk kez vuruyormuşsun gibi hissedeceksin diyor. NLP’nin ne olduğunu daha net görebilirsiniz şimdi; işe yarayan strateji ve modellerin kişi için kullanılır hale getirilmesidir.

Öğrenciler ders çalışamadıklarından şikayetçiler çünkü birçoğu nasıl çalışılacağını veya nasıl farklı şekilde öğrenileceğini bilmiyor. Başarılı olduğunu ve arzuladığı hedeflere ulaştığında nasıl hissedeceğinde habersiz. Bu çok doğal! Mersin haritasıyla San Francisco sokaklarında yolunuzu bulmaya benziyor. Asıl soru şu “bir insanın yapıp da diğerinin yapamadığı şey nedir? Gerçekten böyle birşey var mıdır?”

Ders çalışabilen bir öğrencinin çalışamayan öğrenciden farkı onu keyifle hale getirmeyi öğrenmesidir. Eğer biri öğrenebiliyorsa aynı strateji farklı şekilde diğer öğrenciye de öğretilebilir. İşte haritanıza yeni bir yol.

Yirmibirinci yüzyılda teknoloji gibi insanlar da değişmek ve gelişmek istiyor. Topluluk önünde rahat konuşmak, karşı cinsle kolayca iletişim kurmak, girişken ve yaratıcı olmak ve daha birçok alanda kendilerinden daha iyi olmak istiyorlar. Birçoğumuzun sahip olduğu cep telefonları bile son on yılda muhteşem bir teknolojik gelişim gösterdi ve önceden hayal bile edemediğimiz birçok özelliğe sahipler. Artık telefonlar bir fotoğraf makinesinin ve bilgisayarın yapabildiği hemen herşeyi yapabiliyor. Biz neden yapamayalım?

www.aresterapi.com