Sayfa 1/2 12 SonSon
13 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: şizofreni miyim

  1. #1
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Feb 2011
    Mesajlar
    5

    Standart şizofreni miyim

    iyi akşamlar benim sorunum nişanlımı trafik kazasında kaybetikten sonra başladı sürekli onu görüyorum onun sesini duyuyorum sokağa çıktığımda bütün insanları ona benzetiyorum bu yüzden insanlarla olan ilişkilerimi de kestim yanlız içine kapanık biri oldum son zamanlarda. ben onunla konuşuyorum ama bunu kimseye söyliyemiyorum hayatım karardı sürekli aklımda o var dayanamıcak hale geldim.sizce bu durumun anlamı ne???????

  2. #2
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Nov 2010
    Mesajlar
    301

    Standart Hayır ! Değilsin!

    Öncelikle başınız sağolsun ve geçmiş olsun! Sadece kuvvetli bir vurgun yemişsin. Vurgunlar şiddettine uygun olarak insan zihninde bir iz bırakırlar. Tabi bu; bireyin kişiliğine de bağlı olarak günlük hayata etki eder. Zihniniz o olaya ve artık hayatta olmayan o kişiye takılı kalmış. Bence bu durumun anlamı bu ...

    . Gelelim muhtemel çözüm yollarına:

    1- Zamana bırak. Zamanın iyi bir doktor olduğunu sananlar tarafından önerilir. Halbuki bu yanlış bir kanıdır ve zamana bıraktığınız psikolojik sorunlarınız gerçekten bir süre sonra etkisini kaybetmiş gibi görünür. Aslında olan; o sorunun içeride mayalanması ve yeni ve başka sorunlar oluşturmak üzere çimlenmesinden ibarettir. Verdiğiniz her verginin size yol-su-elektrik olarak döneceği gerçeği gibi; zamana bıraktığınız her sorun da size başka türlü sorunlar olarak dönerek hayatınızı zindana çevirmeye adaydır. Yaşadığımız ve nedenini bilemediğimiz bütün sorunlar geçmişte çözümlemeden ZAMANın iyileştirici kollarına(!) emanet ettiğimiz sorunların tezahürüdür.

    2- Bir uzmana görün. Mesela bir doktora git sana ilaç versin. Böylece zihnini uyuşturarak veya bazı beyin kimyalarını azaltarak veya çoğaltarak olayı daha çabuk unutmanı sağlasın. Çünki genel kanı; yaşanan sorunun senin beyin kimyalarındaki dengesizliklerden kaynaklandığı şeklindedir. İlaçlarla bunu düzeltmeye uğraşırlar. Aslında asıl halledilmesi gerekenin; beyin kimyalarındaki bu düzensizliği meydana getiren psikolojik sıkıntılar olduğu gerçeği hep gözardı edilir. Çünki o mıntıka karanlıktır.

    3- Bir uzmana görün. Mesela bir psikoloğa git sana psikoterapi uygulasın. Tabi muayenehanesi/bürosu(?) kapatılmamış bir psikolog bulabilirsen. Sana sorununun üstüne üstüne gitmeyi, sorununla barışık yaşamayı, ona katlanmayı, o yokmuş gibi davranmayı, onu unutmayı veya ona karşı duyarsız olmayı öğretsin. Böylece seni rahatlatsın. Sorun da yukarıdaki yöntemlerde olduğu gibi çözülmeden; başka sorunlara dönüşmek üzere bilinçaltının o son derece verimli topraklarında çimlenmeye bırakılsın.

    4- Yaşadığın bu vurgunun izlerini gerçekten silecek yöntemlere vakıf birini bul ve sorunundan tamamen kurtul. İşte bütün sorun bu birini bulmakta.... Zayıf bir ihtimal de olsa; şansın varsa bu yöntemleri bilen ve uygulayan bir psikolog/psikolojik danışman bile bulabilirsin.


    . Sevindirici olan; bu ve benzeri vurgunların(başka bir deyişle travmalar) izlerini gerçekten temizleyen yöntemlerin gerçekten var olduğu.... Sorun ise bunların psikiyatr ve psikologlar tarafından: 1-hiç bilinmiyor 2- biliniyor fakat duygusal(!) nedenlerle şiddetle reddediliyor 3- biliniyor ve kabul ediliyor fakat sadece klasik psikoterapi yöntemlerine yönelik el alışkanlıklarından dolayı ciddi bir şekilde kullanılmıyor olmasıdır.
    ,
    Her ne kadar genel yaklaşım bu ise de; az da olsa kaideyi bozmayan istisnalar mevcuttur. Ve umarım bunlardan birine rastlarsın. Yoksa gerçek çözümü başka mecralarda aramak zorundasın.

  3. #3
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Feb 2011
    Mesajlar
    14

    Standart

    şizofreni degilsin bence bir uzamana git yaşadıgın şey hiç kolay birşey degil bunların olması gayet normal git yardım al

  4. #4
    Cahillik Dönemi elmaelma - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2010
    Mesajlar
    708

    Standart

    Bu olay sizi çok etkilemiş etkisi de uzun sürecektir bu gibi olaylardan sonra şizofreni gibi hastalıkların gelişmesi azda olsa mümkün biraz yaşlada alakalı eğer yaşantınızı olumsuz yansıyorsa bir dr ye gitmeniz iyi olur.

  5. #5
    Hydra
    Guest

    Standart

    Sevgili shafak;

    ''1- Zamana bırak. Zamanın iyi bir doktor olduğunu sananlar tarafından önerilir. Halbuki bu yanlış bir kanıdır ve zamana bıraktığınız psikolojik sorunlarınız gerçekten bir süre sonra etkisini kaybetmiş gibi görünür. Aslında olan; o sorunun içeride mayalanması ve yeni ve başka sorunlar oluşturmak üzere çimlenmesinden ibarettir. Verdiğiniz her verginin size yol-su-elektrik olarak döneceği gerçeği gibi; zamana bıraktığınız her sorun da size başka türlü sorunlar olarak dönerek hayatınızı zindana çevirmeye adaydır. Yaşadığımız ve nedenini bilemediğimiz bütün sorunlar geçmişte çözümlemeden ZAMANın iyileştirici kollarına(!) emanet ettiğimiz sorunların tezahürüdür.''

    Bilimsel çalışmalar beynimizde sağ bölge putamen pallidum bölgesinde zaman/unutma çıkarımı üzerine değerlendirmeler sonucunda zamanla sevgi ile ilgili olan bölgenin etkisinin azaldığını göstermiştir. Bu yüzden yazdığınız birinci madde bilimsel çizigiyi aşmaktadır. Nitekim yapılan kontrollü deneyler neticesinde söylediğinizin tam tersi çıkarımlar bulunmuştur. Haricinde oluşan patolojik ruh durumları bölgenin işlevselliğini korumasını sağlayabilir. Açıklamanız bu anlamda yüzeysel geldi.

    ''2- Bir uzmana görün. Mesela bir doktora git sana ilaç versin. Böylece zihnini uyuşturarak veya bazı beyin kimyalarını azaltarak veya çoğaltarak olayı daha çabuk unutmanı sağlasın. Çünki genel kanı; yaşanan sorunun senin beyin kimyalarındaki dengesizliklerden kaynaklandığı şeklindedir. İlaçlarla bunu düzeltmeye uğraşırlar. Aslında asıl halledilmesi gerekenin; beyin kimyalarındaki bu düzensizliği meydana getiren psikolojik sıkıntılar olduğu gerçeği hep gözardı edilir. Çünki o mıntıka karanlıktır.

    3- Bir uzmana görün. Mesela bir psikoloğa git sana psikoterapi uygulasın. Tabi muayenehanesi/bürosu(?) kapatılmamış bir psikolog bulabilirsen. Sana sorununun üstüne üstüne gitmeyi, sorununla barışık yaşamayı, ona katlanmayı, o yokmuş gibi davranmayı, onu unutmayı veya ona karşı duyarsız olmayı öğretsin. Böylece seni rahatlatsın. Sorun da yukarıdaki yöntemlerde olduğu gibi çözülmeden; başka sorunlara dönüşmek üzere bilinçaltının o son derece verimli topraklarında çimlenmeye bırakılsın.''


    Söz konusu yazılan ilaçların beyinde ki nörotransmitterler üzerinden etki ettiğini bir hekim, konu uzmanı daha iyi bilecektir. Temel de yatan psikolojik problemin nörotransmitter dediğimiz habercilerin fizyolojik olarak azalımı ya da artımı ile söz konusu olacaktır. Bu anlamda hasıl olan psikolojik problemin tabi kide ilaçla çözümlenmesi gerekecek. İlaçlar sihirli iksirler değil. İlaç problemi yaşayan kişiyi belli bir düzleme getirir. Devamında yapılacak olan psikoterapi ile kişi bu durumdan sıyrılır. Ama ilaç kullanımını kesinlikle saf dışı bırakamayız. Günümüzde sadece ilaç yazıp gönderen hekimler var ama bu genelleme yapmayı gerektirmez. Söz konusu disiplin multidisiplindir. Hekim, psikolok omuz omuza çalışır. İki disiplinde durumu sadece kendi halletmeye çalışmaz. Burada ''ilaç versin, beynin uyuşsun'' şeklinde sözlerle uzun uzun cümleler kurarsak yardım amaçlı bilgi almaya çalışan insanları yanlış yönlendirip, hekimlere gitmesini engellemiş olursunuz. Aksine insanları sogulamayı, verilen ilaçları neden aldığını sormayı öğretirsek sanırım daha iyi mesajlar vermiş olacağız. Maddeler bu yüzden ön yargılı ve bilgi anlamında teknik hatalar ile dolu. Alan ile ilgili bilgilendirme yapacak iseniz (şizofren değilsin demişsiniz) lütfen teknik bilgi bakımından yazdıklarınızı kontrol ediniz.

    Burada kimseyi korumuyorum. Bahsettiğiniz üzere ilaç yazıp gönderek hekim arkadaşlarım var. Ama bunlar soru soran insanlarda ön yargı oluşturarak onları yanlış yönlendirmek (isteyerek yapmadığınızı düşünüyorum) yanlış olacaktır.

    ''4- Yaşadığın bu vurgunun izlerini gerçekten silecek yöntemlere vakıf birini bul ve sorunundan tamamen kurtul. İşte bütün sorun bu birini bulmakta.... Zayıf bir ihtimal de olsa; şansın varsa bu yöntemleri bilen ve uygulayan bir psikolog/psikolojik danışman bile bulabilirsin. ''

    Önce hekime gitmeli. Hekim gerekli muayeneyi yaptıktan sonra psikoterapi için hastayı yönlendirimde bulunması gerekir. Direk olarak yönteme vakıf olmayan biri yöntemi iyi yapacak birine başvurmak için gayret göstermesi zaman ve umut kaybettirmekten başka bir şey yapmaz. Nasıl ki ereksiyon problemi olan biri önce üroloji gidip sorun fizyolojik (somatik) değilse üroloji tarafından psikiyatriye yönlendirilmesi gerekiyorsa bu arkadaşımızında aynı şeyi yapması gerekir.Çünkü zaman kaybetmek kötüdür. Zaman kaybetmek umut kaybetmeyi beraberinde getirir. Bir yerden başlamalıyım diyerek üroloji kliniğine gidilmeli. (örnekte)

    Umarım yanlış anlamazsınız. Amacımız bilgilendirme yapmak. SAygılar

    Konu Hydra tarafından (01-03-2011 Saat 05:23 PM ) değiştirilmiştir.

  6. #6
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Nov 2010
    Mesajlar
    301

    Standart

    Alıntı Hydra Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

    ''1- Bilimsel çalışmalar beynimizde sağ bölge putamen pallidum bölgesinde zaman/unutma çıkarımı üzerine değerlendirmeler sonucunda zamanla sevgi ile ilgili olan bölgenin etkisinin azaldığını göstermiştir. Bu yüzden yazdığınız birinci madde bilimsel çizigiyi aşmaktadır. Nitekim yapılan kontrollü deneyler neticesinde söylediğinizin tam tersi çıkarımlar bulunmuştur.
    Saygıdeğer Hydra !

    Sevgi ile ilgili bölgenin etkisinin zamanla azalması; deneyimlerimizin zamanla zihnimizden silinip gittiğini mi gösteriyor yoksa güncelliğini yitirdiği için arşive kaldırıldığını mı? Yorumlarımın bilimsel çizgiyi aşması konusunda fazlaca bir sıkıntım olmadığını itiraf etmeliyim. Keşke bilimsel çizgiyi aşabilecek potansiyelimi öne çıkarabilseydim. O zaman belki bilimin öncülerinden biri olurdum Heyhaaaaat! Ne gezer...! Farkına vardıysanız; literatürdeki terimleri bile kullanmamaya uğraşıyorum birileri benim bilimsel konuştuğumu sanmasın diye...
    . . Yapılan kontrollu deneyler; söylediklerimin hangisinin tam tersi çıkarımlarda bulunmuştur:
    a- Unutulmuş görünseler bile aslında hiçbir hayat deneyiminin asla unutulmadığı saptamasının mı yoksa
    b- Geçmişte yaşanmış ve çözümlenmeden kalmış sorunlu deneyimlerin; bugün yaşayabildiğimiz ve hiçbir görünür nedeni bulunamayan ruhi ve bedeni sorunlara neden olduğu saptamasının mı.......?


    Alıntı Hydra Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    [COLOR="#ff0000"]Haricinde oluşan patolojik ruh durumları bölgenin işlevselliğini korumasını sağlayabilir. Açıklamanız bu anlamda yüzeysel geldi.
    Neyin haricindeki patolojik ruh durumları hangi bölgenin işlevselliğini korumasını sağlayabilir" konusunda problemle karşılaştığım için yorum yapmamakla birlikte bu 1. maddenin geneli ile ilgili şu sorular aklıma geliverdi:

    Yani "zaman iyi bir doktordur!" mu demek oluyor bu yazdıklarınız !? Bu arkadaşa "Sabret geçer !" mi demeyi tercih ederdiniz ?!. Bu güne kadar size müracaat eden kaç hastayı Dr. Zaman'a yönlendirdiniz? İşi zamana bırakma yaklaşımının mesleki literatürünüzdeki adı nedir

    Alıntı Hydra Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    ''2- Söz konusu yazılan ilaçların beyinde ki nörotransmitterler üzerinden etki ettiğini bir hekim, konu uzmanı daha iyi bilecektir.
    Tabii ki böyledir! Adı üstünde konunun uzmanıdır...

    Alıntı Hydra Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Temel de yatan psikolojik problemin nörotransmitter dediğimiz habercilerin fizyolojik olarak azalımı ya da artımı ile söz konusu olacaktır.
    İlginç gerçekten ! Mesela, bu güzel fikir alışverişini yapmamıza vesile olan; konu sahibi Wolvi kardeşimizin nişanlısını trafik kazasında kaybetme problemine; nörotransmitter dediğimiz habercilerin fizyolojik olarak azalımı ya da artımı mı sebep olmuştur.?
    Alıntı Hydra Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bu anlamda hasıl olan psikolojik problemin tabi kide ilaçla çözümlenmesi gerekecek.
    . Bu kardeşimiz hekime gitmiş mi gitmemiş mi belirtmediği için birşey demeyeceğim. Bununla birlikte, sizin de yorum yazdığınız Doğruluk rümuzlu kardeşimizin ve gerek bu forumda, diğer binlerce internet sayfalarında, gerekse günlük hayatta sıklıkla karşılaştığımız, 2-5-15-20-30 yıllık süreçlerde, bedeni, kullandığı çeşit çeşit ilaçlar sebebiyle kimyasal bomba haline; psikesi de; maruz kaldığı psikoterapilerle deneme tahtası haline dönmüş (ruh sağlığı merkezlerinde misafir edilenleri saymıyorum bile) insanlar; bunca ilaçlara rağmen neden hala iyileşmemekte; hatta pek önemli bir kısmı ısrarla daha da kötüye gitmektedirler..? Yoksa bunların doktor ve ruh sağlığı profesyonellerine dinmez bir kini; onları yalancı çıkarmak gibi bir misyonları mı vardır?
    . . Psikolojik sorunlara beyin kimyalarındaki düzensizlik neden olduğu ve bu anlamda hasıl olan psikolojik problemin tabi kide ilaçla çözümlenmesi gerekeceği şeklindeki saptamanız; psikiyatrlar dışındaki bütün profesyonellerin ne kadar gereksiz olduğunu da göstermektedir. Demek ki; işe yaramayan yöntemleri ile milletin parasını zayi etmekten başka bir işe yaramıyorlar... Bunların, kanunlardaki boşluktan yararlanarak açmış olduğu büroların, Türkiye Psikiyatri Derneği ve Sağlık Bakanlığı işbirliğiyle; I. Dünya Savaşı yıllarının (1928); fosilleşmiş Türk Tababet Kanununa dayanarak kapatılması son derece isabetli olmuştur. Geç de olsa millet bunların şerrinden korunmuş olmaktadır.

    Alıntı Hydra Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    İlaçlar sihirli iksirler değil. İlaç problemi yaşayan kişiyi belli bir düzleme getirir. Devamında yapılacak olan psikoterapi ile kişi bu durumdan sıyrılır. Ama ilaç kullanımını kesinlikle saf dışı bırakamayız.
    . . Bu yaklaşımınıza; psikolojik sorunlar yaşayıp da anti depresan ve benzeri ilaçlarla hayatı cehenneme dönmüş, hatta intihara sürüklenmiş kişiler ne der bilmem ama; dev ilaç firmaları muhakkak çok beğenirler. (20-30 yıl önce özellikle Amerika'da; hekimlerin; isteyen-istemeyen herkese vitamin niyetine yazarak binlerce Amerikalı'yı zehirledikleri mutluluk iksiri Valium'u, 50 yıl kadar önce radyo, tv ve basında hekimler tarafından ilaç niyetine reklam edilen sigarayı, daha geçen yıl, bin yılın en büyük yalanı olmaya aday Domuz Gribi Hastalığını(!) bahane edip; eğer kullanılmazsa yeryüzünde kitlesel ölümler yaşanacağı yalanınıyla, insanlığa milyar dolarlık zehirli(içinde civa var) domuz gribi aşısı kazığı atan o büyük(!) ve dünyaca tanınmış(!) bilim adamları ve doktorlar geliverdi aklıma birden... Sahi ne oldu şimdi domuz gribine ...? Bilen var mı? Basitçe, ilaçlar satıldı domuz gribi bitti mi ....?) Korkunç etkieri 5-10 yıl sonra ortaya dökülecek olan günümüzün modern Valium ları hangileri hangi prospektüslere yazılıyor acaba...?

    Alıntı Hydra Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Günümüzde sadece ilaç yazıp gönderen hekimler var ama bu genelleme yapmayı gerektirmez.
    . . Bunu bir de onlara müracaat eden hastalara sorabiseydik keşke ... Yüzde kaçına sadece ilaç verilmiş, yüzde kaçına psikoterapi de uygulanmış... Ahhh ! Bir de; kaç psikoloğun hastalarına(!) psikoterapi yanında hatta bazan psikoterapiye hiç girmeden ve kendi kafasından ilaç yazdığının istatistiği çıkarılsa...

    Alıntı Hydra Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Söz konusu disiplin multidisiplindir. Hekim, psikolok omuz omuza çalışır. İki disiplinde durumu sadece kendi halletmeye çalışmaz.
    82 yıllık Türk Tababet Kanunu Fosilinin amir hükümlerine rağmen; her şeyin olması gibi yürüdüğü ideal bir dünya oluşturulamadı henüz. Aksine gittikçe de ideal olandan uzaklaşılıyor.

    Alıntı Hydra Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Burada ''ilaç versin, beynin uyuşsun'' şeklinde sözlerle uzun uzun cümleler kurarsak yardım amaçlı bilgi almaya çalışan insanları yanlış yönlendirip, hekimlere gitmesini engellemiş olursunuz.
    Alıntı Hydra Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bahsettiğiniz üzere ilaç yazıp gönderek hekim arkadaşlarım var. Ama bunlar soru soran insanlarda ön yargı oluşturarak onları yanlış yönlendirmek (isteyerek yapmadığınızı düşünüyorum) yanlış olacaktır.
    Bu forumu hastane, kendimi de hastane önünde durup; gelen hastaları ayartmaya çalışan üfürükçü gibi hissettim kendimi birden...

    Alıntı Hydra Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Aksine insanları sogulamayı, verilen ilaçları neden aldığını sormayı öğretirsek sanırım daha iyi mesajlar vermiş olacağız.
    Verilen ilaçları neden aldığını sorgulamaktaki inceliği kavrayamadım... Ben böyleyim... Herşeyi anlayamıyorum... Beni de böyle kabul edin lütfen...

    Alıntı Hydra Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Alan ile ilgili bilgilendirme yapacak iseniz (şizofren değilsin demişsiniz) lütfen teknik bilgi bakımından yazdıklarınızı kontrol ediniz.
    Sanırım dikkatinizden kaçmış... Benim tarafımdan "şizofren değilsin" diye bir cümle hiç kurulmadı bu konu açıldı açılalı...

    Konunun başlığı
    şizofreni miyim idi ve hala öyle ... Benim cevabımın başlığı ise
    Hayır ! Değilsin ! idi ve o da hala aynı.... Şimdi
    - Sizce Wolvi arkadaşımız, nişanlısını kazada kaybettiği için gerçekten şizofreni olmuş olabilir mi?

    Alıntı Hydra Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Burada kimseyi korumuyorum.
    Neden böyle bir kendinizi savunma tavrına girdiğinizi sadece siz bilebilirsiniz. Dolayısıyla yorum yok.



    Alıntı Hydra Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    ''4- Önce hekime gitmeli. Hekim gerekli muayeneyi yaptıktan sonra psikoterapi için hastayı yönlendirimde bulunması gerekir. Direk olarak yönteme vakıf olmayan biri yöntemi iyi yapacak birine başvurmak için gayret göstermesi zaman ve umut kaybettirmekten başka bir şey yapmaz.
    Emir demiri keser... Bu konuda boynum kıldan ince... 1928 yılından kalma fosilimiz bile böööle diyor.

    Alıntı Hydra Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Umarım yanlış anlamazsınız. Amacımız bilgilendirme yapmak.
    Yanlış anlamamı gerektirecek birşeyle karşılaşmadım. Siz sıkılmadıysanız ben de halimden memnunum. Bilgilendirme yaptığınız konusuna gelince; ... olmaz, .... yanlış; ... kontrol ediniz türü; daha çok askeri komutları andıran cümleleri kastediyorsanız bilgilendirme olarak; .... ona da eyvallah! Yeter ki gönlünüz hoş olsun...

    [QUOTE=Hydra;93208]SAygılQUOTE]
    Samimiyetle söylememe izin verin: Böyle sert bir SAygı! ile ilk defa karşılaşıyorum...
    Hindistan cevizi gibi...
    Özündeki yararlı kısmına ulaşabilmek beni çok uğraştıracak...
    Yine de değecek ...

    Bana, size ve herkese yaşama sevinci ve mutluluk diliyorum...

  7. #7
    Hydra
    Guest

    Standart

    Şimdi bu konu hakkında burada önünüze literatür seremem. Bu yüzden araştırma yaparsanız kontrollü deneylere ulaşıp okursanız ne demek istediğimi anlıyabilirsiniz

    Zamanla geçer ya da unutmak kelimelerinin anlamlarını forumda diğer başlıklar altında yer yer ifade ettim. Orada bir etkinliğin üzerine çalışılması gereken bir kontrolle azaltılabilieceğini ifade etmeye çalışıyorum.

    Nörotsansmitterler üzerine yazdığım ifadeleri ilginç buluyorsanız anlatmak istediğim diğer bir çok kavrama yabancısınız demektir. Bu yüzden önce dilerseniz kendiniz bir araştırma yapınız sonra üzerine tartışmaya devam edebiliriz.

    İlaçlar konusunda yazdığınız yorumlar aslında sizin bir meslek grubuna yapmış olduğunuz ön yargıyı ifade eder. Zira forumda yazdığım bir çok yazıda ilaçlar ve terapilerle ilgili ifadelerim var. Şimdi olduğu gibi onlarda da hiçbir mesleki grubu ikinci plana atmak gibi bir gayretim olamaz. Forumda psikolok ve psikolojik danışman arkadaşlarım haricinde fikirlerine saygı duyduğum insanlar var. Bir konu hakkında yorum yaptığımızda hepimiz fikir belirtiyoruz. Yine araştırma yaparsanız mesleki gruplarla ilgili ifadelerime ulaşabilirsiniz. Problemin ilaçla çözümleneceği değil ilaçla belli bir düzleme indirilebileceğini devamında terapinin olması gerektiğini söyledim.

    İlaç firmalarını gündeme getirmeniz bana yapacağınız haksızlık olur. Buradaki derdim bu değil. Diğer arkadaşlarım çok iyi bilir. Yeri gelince bir çok arkadaşıma ilaç haricinde bir çok önerilerde bulunuyorum.

    Mesele kendimi savunmak değil mesele tekniği bilmeden yaptığınız yanlış yorumlar diğer arkadaşlarımı yanlış yönlendirmektedir. Yazdıklarımı istediğiniz kişinin fikrine açabilirsiniz (uzman olmak kaydı ile ). Sonrasında kim nerede ne şekilde konuşmuş daha net olur.

    Şizofreni miyim sorusunda hayır değilsin cevabı şizofren değilsin demek oluyor.

    Ben arkadaşıma buradan teşhis koyamam. Siz gayet güzel değilsiniz demişsiniz.

    Vel hasılı kelam; Konuyu kendi adıma burada kapatıyorum. Dilediğiniz zaman konuşmaya devam edebiliriz. Siz de bende yorumlarımızı yaptık. Değerlendirmeyi diğer arkadaşlar zaten yaparlar.

    Saygılar

  8. #8
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Feb 2011
    Mesajlar
    5

    Standart

    Öncelikle bu konuyla ilgi yorumlarnızdan dolayı teşekür ediyorum. Bu olay ben askerdeyken oldu yaklaşık 1.5 ay önce hava değişimine gönderildim depresif nöbet+anksiyete bozukluğu tanısı ile bana ketya tam ismi bumu tam olarak bilmiyorum KETYA 200 mg bir ilaç verdi şu an hava değişimi sürem bitiyor ama psikolok durumunda bir değişiklik olmadığını söyledi bana tekrar askeri hastahaneye gitmemi söyledi pazartesi tekrar gidicem hastahaneye birde psikolok ailende psikolojij hasta olan varmı diye sormuş anneme o da büyük annemim şizofreni olduğunu söylemiş bendede şizofreni belirtileri olduğunu ana kesin olarak bir uzman psikiyatrist görünmemi söylemiş bende bundan şüpe duymaya başladım........

  9. #9
    Hydra
    Guest

    Standart

    Şizofreni akrabalarda görülmüşse diğer kuşaklarda görülme sıklığı artıyor. Kesin olacak diye bir durum yok. Psikiyatriye gidip muayene olursanız net bir tanı koyulur. Kendinizi üzmeyiniz. Siz ne kadar pozitif düşünürseniz o kadar pozitiflikle karşılaşırsınız. Durumdan haberdar ederseniz sevinirim.

    geçmiş olsun.

  10. #10
    Karar Dönemi aragorna88 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2010
    Yer
    Tanımlanamıyor
    Mesajlar
    40

    Standart

    Zamana bırak.Kafanı başka şeylere yoğunlastır daha çabuk geçer...

Sayfa 1/2 12 SonSon

Benzer Konular

  1. Yoksa ben de narsisist miyim ?
    By Selina in forum Narsistik Kişilik Bozukluğu
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 03-11-2015, 04:56 PM
  2. Korkuyorum !!! ben şizofren miyim ????
    By acrostiche in forum Şizofreni
    Cevaplar: 12
    Son Mesaj: 13-02-2013, 05:28 PM
  3. Antisosyal miyim?
    By Emre234 in forum Antisosyal Kişilik Bozukluğu
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 25-02-2012, 02:55 PM
  4. Deli miyim?
    By parablue in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 22-11-2011, 03:53 AM
  5. Ben Şizofren Miyim
    By Mumya in forum Şizofreni
    Cevaplar: 24
    Son Mesaj: 02-06-2009, 10:10 PM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •