Ruhsal sorunları çözümleyen ve tedavi eden psikiyatristler, hastaları hakkında çok özel, mahrem bilgiler ediniyor. Bu durum, hasta-hekim ilişkisinin daha özenli olmasını gerektiriyor. Oysa Türkiye'de son zamanlarda bunun tersi örnekler yaşandığı yolundaki şikayetler artıyor. Televizyonlarda, gazetelerde hastaları hakkında konuşan psikiyatrisleri oldukça sık görmeye başladık. İstanbul Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şahika Yüksel, konuyla ilgili yaptığı. ‘‘Psikiyatride Etik’’ başlıklı araştırmasında, diğer ülkelerin soruna nasıl yaklaştığını yazdı.
Prof. Dr. Şahika Yüksel'in araştırması gösteriyor ki ruh sağlığına ilişkin etik kurallar, 70'li yıllardan sonra tanımlanmaya ve yaygın olarak tartışılmaya başlamış. 1977'de Dünya Psikiyatri Derneği'nin (WPA) Hawaii Deklarasyonu'ndan çıkan kararlar, temel başvuru kaynağı. Bunlardan biri, psikiyatride etikle ilgili temel kavramların başında gelen gizlilik. Tedavide gizlilik ilkesi, hastaya emniyet ve mahremiyet sağlıyor. Gizlilik, özel konularda bilgiler edinildiği için, psikiyatri uygulamalarında özellikle kritikleşiyor. Psikiyatrist, hastasının rızası olmadan, onun hakkında başkalarından bilgi edinemez. Hastasından öğrendiklerini üçüncü kişilere açıklayamaz. Hekim/terapist, kendisine danışan kişinin mahremiyetini sağlamak, bu kuralı da tedavinin başında söylemek zorunda. Yayın organlarında, meslektaşlarıyla tartışmalarında konuşacaksa hastanın onayıyla ve kimliğini açıklamadan yapar. Hastasının dosyasını da başkalarının kolay ulaşamayacağı şekilde saklar.
TÜRKİYE'DE DURUM
Psikiyatri Türkiye'de oldukça yeni. Ancak geçmişimizde psikiyatri, geleneksel ve ağır akıl hastalıklarını tedavi etmeye yönelik daha otoriter bir ilişki üzerine kuruluydu. Psikiyatri eğitiminin sistemli olarak verilmesi ise çok yeni. Yakın zamana, yani 25 yıl öncesine kadar psikiyatri asistanlarına iyi bir tıp bilgisi, kişinin fizyolojisini tanıma, ilaçları kullanmayla ilgili bir eğitim veriliyordu. Genel ahlak ilkelerine veya sağduyuya göre uygulamalar vardı.
Prof. Dr. Şahika Yüksel, psikoterapi, hasta-hekim ilişkilerinin eğitim sürecinde tartışılması ve önemsenmesinin çok yeni olduğunu anlatıyor. ‘‘Zaten hasta-hekim ilişkisinde etik kurallar ve sistemin oturması, dünyada da yeni gelişmekte. Dünya Sağlık Örgütü'nın Hawaii Deklarasyonu'nda saptanan ilkelerin bile 20 yıllık geçmişi var. Dünyada da her yerde oturmuş ve kullanılan ilkeler değil bunlar.’’
Daha otoriter, alt-üst ilişkisine göre çalışmaya alışmış ülkelerde, hasta-hekim arasındaki ilişkide hekim herşeyi bilen ve hastasının yerine karar veren otorite konumunda. ‘‘Hekim iyi niyetlidir, ne yapsa doğrudur gibi durum söz konusu oluyor.’’ Yüksel'e göre hekimlerin meslek ahlakını kullanmasında iki etken rol oynuyor. Bunlardan biri tıp eğitimi, ikincisi de hastaların-müşterilerin talep ve beklentileri. ‘‘Bir hekim hastasına ilişkin bilgiyi ulu orta kullandı diye onun hakkında bir soruşturma açılırsa, hesap sorulursa kişiler durumu değiştirmeyi düşünebilir. İkincisi de eğitim sırasında bu ilkelerin aktif olarak benimsenmesidir. Yüksel, büyük kent üniversitelerindeki eğitim programlarına, hasta-hekim ilişkileri, psikoterapi eğitimi ve hasta-terapist ilişkisinin yerleştirilmesinin kuramsal ve uygulama olarak girdiğini anlatıyor.
Prof. Dr. Şahika Yüksel
Hastanın kendisi sırdır
Hasta sırları nedir? Sır dediğiniz zaman, açıklandığında birilerine zarar verebilecek özel bir bilgiyi düşünüyoruz. Hastanın söyledikleri de onun kendi hayatı için önemli ve özeldir. Benim o hastayı görmüş olmam bile bir sırdır. Hekimler neden hastalarını medyada teşhir ediyorlar? Psikiyatrik hizmetleri kullanan ‘‘müşteri’’ sayısı arttı. Medyada 'halkın haber alma ihtiyacını gideriyoruz' görüntüsü altında kişilerin özel hayatını teşhir etme mübah oldu. Böylece medyada çok konuşan, çok görünen, çok fıkra anlatan, halkı bilgilendirmek adına hastasını teşhir eden psikiyatrlara bir zemin açıldı. Oysa medyanın, tıbbi ahlakı yerleştirmede başarıyla kullanılabilek önemli silah olduğunu düşünüyorum. Bana farklı basın organlarından sık sık teklif geliyor. Ama benimle birlikte tecavüze uğramış, transseksüel ya da dövülmüş ve tercihan gözü morarmış hastamla, birlikte televizyona çıkmam isteniyor. Ekranda görünmeye hevesliysem, hastalarımla birlikte gitmek durumundayım. Ben hastama televizyona çıkmayı teklif edemem. Çünkü hastamın benden bir beklentisi var: Onu iyi etmemi bekliyor. Bana serbestçe hayır demek konumunda değil. O yüzden bu soruyu sorma hakkım bile yok.
Psikiyatrist ne yapmamalı?
Gizlilik ilkesini bozmak
Uygunsuz cinsel davranışlar
Cinsel sınırların aşılması
Cinsel istismar
İkili ilişki, iş bağlantısı, hediyeler,
hizmetler, farklı ücret uygulamaları
İnsan hakları ve hasta haklarını ihlal
Irk, cinsiyet, cinsel yönelim ayrımı
Psikiyatrist ne yapmalı?
Hastanın sırrını açıklama
nedeni toplumun merakını tatmin
etmek değil, toplumun, hastanın ve
üçüncü kişilerin korunması içindir.
Evlilik dışı ilişki kuran hastasının bu
sırrını eşine aktarmaz
Açlık grevi yapan hastasını zorla
besleyemez
Ruhsal ve bedensel işkence yapmaz
Erişkin hastanın tedaviyi
reddetme hakkına saygılıdır
Psikiyatriste yakın takip
Ruh sağlığı uzmanlarının uyması gereken Etik İlkeler Taslağı hazırlandı.
HAYAD'ın (Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği) yaptığı aylık toplantının konusu ‘‘Ruh Sağlığı ve Hastalıklarında Hasta Hakları’’ idi. Konuşmacı Prof. Dr. Özcan Köknel, Türk Psikiyatri Derneği'nin iki yıldır üzerinde çalıştığı ‘‘Psikiyatri Uzmanının Uyması Gereken Etik İlkeler’’ taslağının hazır olduğu müjdesini verdi.
Geçtiğimiz aylarda İngiltere'de iki uzman psikiyatrist kadın hastalarına cinsel tacizde bulunmaktan soruşturmaya alınmıştı. 30'dan fazla kadın Sedgefield'te bir hastanenin başhekimi Michael Haslam, Co Durham ve William Kerr adlı psikiyatristlerin cinsel saldırısına uğradı. Kerr adlı hekim bugün 72 yaşında ve 1968-1988 arasında 19 cinsel taciz ve 4 tecavüzden sayısız kez mahkemeye çıkarıldı.
Konumuz psikiyatrik hastaların hasta hakları. Konu bugüne dek Türkiye'de hep genel hasta hakları çerçevesinde değerlendirilmiş. Medeni Kanun ve Ceza Kanunu'nda psikiyatri hastaları ile ilgili ‘‘akıl hastaları cezalandırılamaz, cezaları aza indirgenir, akıl hastası evlenemez gibi’’ kanun hükümleri var o kadar.
MÜJDE TASLAK HAZIR
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ertaç İlkay, psikiyatri hastalarının hasta hakları ile ilgili ne bir kanun maddesi ne de yönetmelik olduğunu doğruluyor: ‘‘Genel hasta haklarını uyguluyoruz. Bazı hastalıklar kişinin aleyhine kullanılabiliyor. Bu hastalıkların başında da psikiyatri geliyor. Yazılı kanun olmasa dahi hastaya ait bilgileri saklı tutuyoruz.’’
Geçtiğimiz cumartesi günü HAYAD'ın (Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği) İstanbul Sağlık Müdürlüğü'nde yaptığı aylık toplantı ve konferanslar dizisinin konusu ‘‘Ruh Sağlığı ve Hastalıklarında Hasta Hakları’’ idi.
İstanbul Sağlık Müdürlüğü'nde yapılan toplantıya katılım fazla olmasa da belki de ilk kez psikiyatri hastalarının hasta hakları; hasta ve hasta yakınları, hekim ve hukukçular arasında konuşuldu.
Konuşmacı İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı eski öğretim görevlisi ve Türk Psikiyatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Özcan Köknel idi. Prof. Köknel iki saatlik konuşmasına hasta haklarının tarihçesi ile başladı. Konu ile ilgili bugüne dek yapılan sempozyum ve çalışmaları anlattı. Ve konuşmasını bir müjde ile bitirdi.
Türk Psikiyatri Derneği'nin iki yıldır üzerinde çalıştığı bir taslak var. ‘‘Psikiyatri Uzmanının Uyması Gereken Etik İlkeler, Taslak 1.’’ Taslak ilk iki yıl önce tartışılmıştı ve Türkiye Pskiyatri Derneği'nin 14 şubesi aracılığı ile de yaklaşık altı aydır illerde yapılan toplantılarda da tartışılıyor.
AYRINTILAR TARTIŞILACAK
Sonunda bu konuda bir taslak metin çıktı. Metin 12 Şubat'ta İstanbul'da Genişletilmiş Yönetim Kurulu Toplantısı'nda illerden gelen temsilci ve merkez yönetiminin bulunduğu bir toplantıda ayrıntılı olarak yüzyüze tartışılacak.
Ardından bu metin 26 Şubat 2000 tarihinde Ankara'da yapılacak 3. Olağan Genel Kurul'da Kongre Kararı, Kongre Yönergesi haline getirilecek. Bunun da paraleli olarak benzer etik ilkelerin Onur Kurulu İç Yönetmeliği'nde çalışmaları yapılacak.
Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Sekreteri Uzman Dr. M. Sezai Berber maddelerin her yıl değerlendirilip geliştirileceğini belirtiyor: ‘‘Etik ilkelere uymayan psikiyatri uzmanı hakkındaki yaptırım şekillenecek. Karardan sonra broşür ya da kitapçık haline getirilerek tüm meslekdaşlara dağıtılacak ve takipçisi olunacak. Hastaların konuyu bilmeleri için gayret edilecek.’’
Taslakta neler var?
Halk psikiyatri ve psikiyatrik hastalar ile ilgili doğru bilgilenmenin, hasta yararı ve meslek onuru yönünden önemli olduğunu bilmeli, halka yanıltıcı yanlış bilgiler aktarılmamalı, bu yönde yanıltıcı ya da yanlış bilgi aktarması ile karşılaştığında bunu Psikiyatri Derneği'ne ve Tabip Odası'na bildirmeli.
Psikiyatrist ilke olarak hastası ile tedavi ilişkisi dışında ilişki kurmamalı.
Psikiyatrist tedavisini yaptığı hastası ile cinsel ilişkide bulunmamalı.
Tedavi ücreti dışında doğrudan ya da vaadedilen şekilde herhangi bir kurumsal ya da kişisel yarar sağlanmamalı.
devami alta
Yer imleri