Çağımızın VEBASI" Stres ve Stresle Başa Çıkmak, Mücadele etmek elinizde
Sevgili Okuyucularım "Çağımızın VEBASI" Stres ve Stresle Başa Çıkmak, Mücadele etmek elinizde.
Stres konusunda "YAŞAMIMIZI UZATMAK, STRESİ TANIMAK VE MÜCADELE ETMEK ELİMİZDE; STRES STRESE KARŞI DAYANIKLILIK VE STRESE EĞİTİMİ" adlı 4 bölümden oluşan Makaleme ; sizlere yararlı olacağı amacı ile bu sayfalarda yer verdim
Halil TÜRKMEN
PSİKOLOG/ Psikolojik Danışman
Psikolojik Sorunlarınızla İlgili Bilgi Almak
Alıntı:
psikologum1952 Nickli Üyeden Alıntı
Sevgili Okuyucularım "Çağımızın VEBASI" Stres ve Stresle Başa Çıkmak, Mücadele etmek elinizde.
Stres konusunda "YAŞAMIMIZI UZATMAK, STRESİ TANIMAK VE MÜCADELE ETMEK ELİMİZDE; STRES STRESE KARŞI DAYANIKLILIK VE STRESE EĞİTİMİ" adlı 4 bölümden oluşan Makaleme ; sizlere yararlı olacağı amacı ile bu sayfalarda yer verdim
Halil TÜRKMEN
PSİKOLOG/ Psikolojik Danışman
Psikolog Halil Türkmen "Arama Sayfaları"
yada 2.Kişisel Sitesi
www.hturkmen.com
Ana sayfada "Tüm Makaleler" tıklayınız
Meslek Yasası ile Psikolog, Psiolojik Danışmanlık Mesleği Bitirilmek İsteniyor
Değerli meslektaşlarımın, meslek örgütlerinin “Özellikle üyelerini sahipsiz bırakan Psikologlar Derneği ve bu konuda yetkisi sınırlı PDR Derneği “ Yetkililerinin ve bunlara alet olarak “Psikolog, PDR kısır çekişmesi içinde olan psikolog meslektaşlarımın” dikkatlerini cekmek istiyorum.Bir an için kendilerini değil de çağımızda geçerli hale gelen psikoloji dalının geleceğine odaklanmalarını davet ediyorum. Bu iki programda, farklı fakültelerin programı da olsa, her iki program da Psikolojik Hizmetleri içerdiği için kardeş programlardır. Her ikisi de psikolojinin alt dalları ile ilgili temel bilgileri içeren dersleri almaktadırlar ve, lisans düzeyinde eğitim almaktadırlar. “ Daha önceki makalelerimde ayrıntılı belirttim.Her iki programda, çok küçük farlılıkları görüp,tartışıken , bu iki psikoloji programının ortak özelliklerin bir kenara bırakıyorlar. Burada tartışılması ve karara varılması gereken, kimlerin psikolojik danışma yapabileceğinin, yani lisans mezunlarının psikolojik danışma yapma hakkının korunarak, yasada yar almasıdır. Psikoloji/PDR alanı mezunları ve yetkililerinin uzlaşarak,meslek yasasında bu konunun netleştirilmesini, tartışmaya açıyorum. Bu yasada, Psikolog yada Psikolojik Danisman ünvanlarinin netleştirilmesi, ilgili lisans programı mezunlarının yapabilecekleri görevlerin tanimlamalari belirlenebilir.Ancak bu meslegin gelisimini önleyip, sonunu getirmek yerine cagimizde her alanda gecerli bir meslek olmasinin önündeki engeleri kaldirici bir düzenleme yapilmamalidir Yasa çıktıktan sonra, kısır tartışlar kimseye yarar getirmeyeceği gibi yasanın geriye dönüşü olmayacağı unutulmamalıdır. Böyle bir yasal düzenleme ile Psikolojik Hizmet veren bazı kurumlarda Psikiyatrist görevlendirilmesin yada süreç içinde alanda uzmanlaşanlar “mastı,doktora” görev almasın anlamına asla ve asla gelmemelidir. Her meslektaşım, daha kaliteli ve daha etkili danışma için uzmanlaşmayı ve uzmanların görev almasını destekler, amacımız insana hizmet odaklı olması nedeni ile insan sağlığı tüm çıkarların önünde gelmelidir.Ayrıca , psikolojik danışma hizmetleri ekip çalışması ile daha ileri noktalara gideceği ortadadır. Olanak olsa da bir kurumda görevli tüm psikologlar, psikolojinin tüm alt dallarında uzmanlaşsın. “Böyle bir olanak olmadan, uzmanlaşmanın psikolojik danışma hizmetlerinde kriter ve ön koşul olarak alınması hayaldir. Ütopyadır. Bu yasa tasarısı, komisyonlarda olduğu gibi yasalaştığında, gerçi buna ihtimal bile vermek istemiyorum. Ancak tartışılmasının yarar getireceğine inanıyorum. Psikoloji , EPH ve PDR lisans mezunlarinin, psikolojik danisma hizmetleri verebilmeleri icin Klinik Psikoloji alaninda Mastir yada Doktora yapmalari öngörülüyor. Yapılsın ancak…. Kazanılmış haklar ortadan kaldırılmadan, psikolojinin tüm alt dallarında süreç içinde lisans mezunlarının mastır yapılabilmesinin kolaylaştırılması gerekmektedir. Mevcut koşullar ve yasal düzenlemelerle, lisans mezunlarının büyük bölümün mastır yapabilecekleri görüşü, pekde akılcı bir yaklaşım değildir. Klinik Psikoloji alanında mastır yapan lisans mezunu, Dört yada beş yıllık lisans üzerine, yüksek lisans yada doktora yapacak. Sonuçta aynı seviyede yada yakın eğitim almış psikiyatristin yanında kapıkulu olacak. Bu durumu kabullenmek yerine, bu kadar eğitim sonrası akademisyen olmayı “Kendini geliştirmek ve kariyer yapmak varken;” kim tercih etmez. Kendi yasamimdan bir örnek vereyim, 1992 yilinda bir üniversite bünyesinde PDR Programi acmayi düsündügü ve benim, psikoloji alanında başarıl çalışmalarım ve deneyimlerimden dolayi ; PDR Programinda ögretim üyesi olarak atama teklifimi, YÖK e gönderdi. YÖK mevcut yasa gereği, en az mastir yapmis olmasi gerekir dedi. Ben mastir icin İngilizce kursuna katildim. Ancak belirli yaşdan sonra, Mastir koşullarının gerektirdiği düzeyde İngilizce ögrenemedim. “Tabii yetenek meselesi.” Bu nedenle bu program,o üniverstede 10 yil gecikme ile acildigindan ülkemiz 10 yıl kaybetti.. Yine gecmiste Ankara Üniversitesi Egitim Bilimleri Fakültesi Egitimde Psikolojik Hizmetler Anabilim Dali mezunlarina bilinecegi gibi 25.9.1989 tarihi,Üniversitelerarasi Kurul un 30 sayi ve karar no:53 ile Psikolog Ünvani verilmistir. YÖK ün 1.3.1991 tarih ve 9 nolu oturumunda 01.9.267 sayılı karari ile Programin adı Rehberlik ve Psikolojik Danismanlik oldugu, bu program mezunlarinin psikolog değil Rehber Ögretmen ünvani kullanacagina karar verilmistir. Bu kararla aynı progm mezunlarına farklı ünvanlar verilme gibi haksız ve eşitlik lkelerine “emsal” aykırı uygulamalara tanık olduk. Oysa bu programin derslerinin büyük bölümü Psikoloji ve Psikolojik Hizmetlerler, 2 yada 3 ders, Rehberlik Hizmetleri ile ilgili dersler olmasina karsin; Bu program mezunlarının bazısına Psikolog ünvanı verilirken, bazılarına da Psikolojik Danisman ünvanı verilmesi bile isabetli olacakken; Rehber Ögretmen ünvani kullanmalari karari verilmistir. Acilan davalar sonucu, ayni yil ayni programdan mezun olan kisilerin bazilarina psikolog, bazilarinada Rehber Ögretmen ünvani kullanacagi kararlari cikmistir.Genelde hastanelerde görev alanlara, Psikolog; Eğtim ve farkli sektörlerde görev alanlara “ Aynı Fakülte, aynı program hatta sinif arkadasi” ise Rehber Ögretmen ünvanı kullanabieceği kararıyla, davalar sonuclanmistir. Ancak bu gibi düzenlemelerle, TARİH TEKERRÜR EDER…. Ayni kaos bu yasadan sonra tekrarlanacaktir endişesini şimdiden yaşıyorum. Ancak burada dikkat edilmesi gereken, o yillarda Egitimde Psikolojik Hizmetler yalniz Ankara Üniversitesi’nde bulunmaktaydi. “Hacettepe ve Bazı üniversitelerde açılmamıştı” Günümüzde, devlet ve özel üniversitelerin büyük bölümünd, Psikoloji ve PDR Programlarının bulunması; bu alan mezunlarını ne kadar büyük bir kaosa sürükleyeceğini düşünmek bile istemiyorum. Bu iki program Fakültelerin özelliğine göre bazi dersler farkli alınmaktaydi. Ancak,özde psikoloji biliminin alt dallari ile ilgili derslerinin yüzde 80-90 nini her iki programda bulunmaktadir” Yasa kesinlesip yürürlüge girmeden, kisir çekismelerin kimlere hizmet edecegi ortadadir. Simdi bu cekismelerin bir kenara brakarak, kimlerin psikolojik danisma yapabileceginin, Psikoloji, EPH ve PDR alani mezunlari ve yetkililerinin uzlasarak,meslek yasasinda bu konunun netlestirilmesini, tartismaya aciyorum. Yasa ciktiktan sonra, kisir tartısmalarin kimseye yarar getirmeyecegi gibi yasanin geriye dönüsü olmayacagi unutulmamalidir. Bu gün her gecen gün önemi artan, Psikolog ve Psikolojik Danismanlik mesleginin “Saglik Bakanligi- Hastaneler, MEB, Adalet Bakanligi, Cocuk Mahkemeleri ve Ceza Evleri, Psikoteknik Degerlendirme Merkezleri , Özel Psikolojik Danisma Merkezleri – NLP Merkezlerinde görev alıp, alamayacakları, mevcut yasa geregi sekillenecektir. Yasa Neler Getiriyor Mevcut yasa Psikologlar Derneğinin öneri doğrultusunda çıktığında, bunu düşünek bile istemiyorum. O zaman, Merak ediyorum, akademisyen arkadaşlarimiz; özel kurum açmayı düşünüyor olabilirler. Ancak çağımızda en yaygın olan psikolojik sorunlarla talep edecek, kendilerinin deyimi ile hastaya “Danışmana” 15-20 dakikalık gülünç seans süreleri ile tedavi edebilecekerini düşünüyorlar. Nerede insanın sağlığı ve mesleki, etik ilkeler… Açıkcası, ülkemizde ki sinirli sayida Klinik Psikologla, arz talep dengesini nasil karşılaybilecekler…. Üniversitelerde bilimsel araştırmalarla uğraşan akademisyen meslektaşarım, Bundan 15-20 yıl önce nerelerdeydiler.. Biz uygulamada, yıllarca psikolojik danışma, terapi, pikolojik testler hazırlama, psikoloji alanında bilimsel çalışmalar yapma gibi emeklerimize karşı verilen kazaılmış haklarımız gasp edilme çalışılıyor. Ülkemizde, cagimizda en çok ihtiyac duyulan “ Psikolojik Destege her insanin ihtiyaci bulundugunun toplum tarafından kabülü benim gibi meslektaslarimin yillarca süren mücadeleleri ve çalismalari sonucu, öneminin anlaşılması ve bu seviyelere gelmesinde katkısı neden göz ardı ediliyor” Cok sayida alt dali olan Psikoloji Biliminin ve Psikolojik Danisma Hizmetleri tüm sektörlerde yayginlastirilmasi gerekirken, çok sinirli bir alan haline getirilmesi düsündürücüdür. Alt dallarında uzmanlaşmaya kaşı değilim. Ancak Klinik Psikoloji alanında mastır yapmamız şansı bize verildi de bizler geri mi çevirdik. Günümüzde, alandan lisans mezunu herkese Klinik Psikoloji alaninda hemen veriliyor ya!... Bu alanda bilimsel araştırmalar ve çalışmalar yapan, çalışmalarının karşılığında ünvanlar alan ve kariyer yapıp, kendini geliştiren ve alanın teorisini ve deneyimlerini öğrencilerine aktaran akademisyenlerin; acaba hepsi bu ünvanları alırken, hak ederek mi almışlardır? Bilimsel çalışmaları, hazırladıkları testler yada yazdıkları kitapların tamamını kendileri mi yazmışlardır. Çoğu çeviri yada yarısı alıntılardan oluşmamakta mıdır? Bu ünvanları nasıl aldıkları sorularak, hak eden akademisyenler; töhmet altında bırakılıyor mu? Akli salim akademisyenlerin akılcı ve insan eksenli düşünerek, kişisel çıkarları bir kenara bırakarak, bu konuya çözüm bulacaklarına inanıyorum. Sayfa-2
Devam edecek,
Ayrıntılı bilgi, Psikolog Halil Türkmen
[/QUOTE]