Hastalara bir derman, manevi bir reçete...

Ey sabırsız hasta! Sabret, belki şükret. Senin bu hastalığın, ömür dakikalarını birer saat ibadet hükmüne getirebilir. Çünkü ibadet iki kısımdır. Biri müsbet (pozitif) ibadettir ki, namaz, niyaz gibi malûm ibadetlerdir. Diğeri menfi (negatif) ibadetlerdir ki, hastalıklar, musibetler vasıtasıyla musibetzede aczini, zaafını hisseder, Hâlık-ı Rahîmine iltica eder, ( merhamet sahibi yaratıcısına yönelir) yalvarır. Hâlis (katışıksız) , riyâsız (gösterişten uzak) , mânevî bir ibadete mazhar olur (kavuşur).

Evet, hastalıkla geçen bir ömür, Allah'tan şekvâ (şikayet) etmemek şartıyla, mü'min için ibadet sayıldığına rivâyât-ı sahiha vardır. ( Doğru Hadis rivayetleri - el-Elbânî, Sahîhu Câmii's-Sağîr, 256.) Hattâ bazı sâbir (sabreden) ve şâkir (şükreden) hastaların bir dakikalık hastalığı, bir saat ibadet hükmüne geçtiği ve bazı kâmillerin (olgun insanlar) bir dakikası bir gün ibadet hükmüne geçtiği, rivâyât-ı sahiha ve keşfiyat-ı sadıka (doğru keşifler) ile sabittir. Senin bir dakika ömrünü bin dakika hükmüne getirip, sana uzun ömrü kazandıran hastalıktan teşekkî (şikayet) değil, teşekkür et.

http://www.davetci.com/lema_25.htm

devamını üstteki linkten okuyabilirsiniz arkdaşlar

Hastalar risalesi sanırım. Tabiki çekilen hiç bir hastalık karşılıksız kalmayacak, mükafatı verilecek, boşa gitmeyecek. Lakin biz bunun hikmetini ancak hasta olunca anlayabiliriz. Zira hiç kimse sevaba gireyim diye hasta olmak istemez.
Allah verdi hastalığı ve biz bu ilme, bu ferahlatıcı müjdeye eriştik.

kesinlikle öyle kimse bilerek ve isteyerek hasta olmaz

Kendini kandırmaktan başka bir şey değil.

imanı kuvvetli olanın imtihanı ağır olur imtihanı ağır olanın ecri büyük olur

Bakara Suresi, 155. ayet: Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele.

Bakara Suresi, 214. ayet: Yoksa sizden önce gelip-geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle bir yoksulluk, öyle dayanılmaz bir zorluk çattı ve öylesine sarsıldılar ki, sonunda elçi, beraberindeki mü'minlerle; "Allah'ın yardımı ne zaman?" diyordu. Dikkat edin. Şüphesiz Allah'ın yardımı pek yakındır.

Aynen bu Ayet-i Kerimelerde bahsettiği gibi insan sürekli bir imtihan halindedir. Bizden beklenen sabır ve tevekkül. Elbette herkesin imtihanı aynı değil, insan bazen çıldıracak gibi oluyor. Ama zaman durmuyor, her şey ölüme ve hakikate gidiyor. Bitmeyen acı olmuş mu bu dünyada?

Evet müminler her anını tevekkül ile geçirmelidir. Peygamberlerin ve velilerin hayatlarına baktığımız zaman hepsinin hastalıklarla, belalar ile imtihan olduğunu görüyoruz. Hz.Eyüp hayatı buna bir örnektir.Ona verilen hastalık bize verilseydi 1 gün bile dayanamazdık.ALLAH (C.C) bize bu hastalıkları vererek aslında bizlerin ona yönelmesini ve asıl yurt olan cennet yurdunu kazanmaması istiyor.Ancak tevekkül ve iman şart