Bilim ve endüstri

dsgf sdfg sdgdsfgsdg

Bi Ton yazı okudum ve o sihirli şeyi göremedim.:-D bende çok önyargıliydim.abartılı diyordum yemeği kessin Zayıflar diyordum ama öyle değil,bir diyetisyen akrabanin sitesiyle uğraşıyorum.ara ara muhabet ediyoruz okadar ince detaylar var.düz Mantık değil.şeker hastası kafasına göre gidip diyet yapamıyor.

gh fhdfgh dgfh

dfg hdfghdfgh

Aslında kilo vermenin çok da önemi yok.Aynı kiloda, aynı yaşta ve aynı cinsiyete iki kişi , 1 ay diyet yapıp 5 er kilo verseler (baskül bunu gösterse bile), bu ikisinin de verimli zayıfladığını göstermez.
Her ikisi de 5 er kilo vermiş olabilir ama birisi 4 kiloyu kastan ve sudan kaybetmiş olabilir.Diğeri ise 4 kiloyu yağdan vermiş olabilir.
Kilo açısından aynı kilo verilmiş olsa da, ikincisi yağdan ciddi oranda kaybettiği için, sağlıklı zayıflama o dur..Zaten kastan ve sudan kaybeden kişi, hastalığa davetiye çıkarır.
Ben yağ kaybetmek istediğim dönemler 2 şey yaparım. İlk başta bol proteinli beslenirim. Hem kas dokusunu koruyup sarkmaları önlemek için hem de protein, zayıflamaya yardımcıdır..İkinci olarak da hipertrofi ağırlıklı kas çalışması yaparım.Ağırlık çalışması yani..
Bunlar, kastan değil yağdan kaybetmeyi sağlar.
Herkese tavsiye ederim...
Yapılan bilimsel çalışmalarda şu görülmüş.Vücutta ne kadar çok kas yoğunluğu varsa, kişi o kadar hızlı zayıflar.Bu yüzden erkekler,fizyolojik açıdan kadınlardan daha rahat ve daha hızlı yağ yakar.

Alıntı:

karamsar Nickli Üyeden Alıntı

Google a girip '' Vücut yağı nasıl yakar '' diye bir araştırma yapanınız oldu mu aranızda.
Ben araştırdım. Tek öğrenmek istediğim biyolojik olarak insanın yağları neden ve nasıl yaktığıydı.

Sorun şu ki, bir bilim endüstrileşmişse, o bilimde gereksiz bir zorluk ve anlamsız bir karmaşıklık vardır. Diyet yapmak kadar basit bir olayı bile '' Sağlıklı kilo vermezseniz ölürsünüz'' diyecek kadar abartmışlardır.

Sağlıklı kilo vermekten kasıtları ise diyetisyene para bayılıp öyle zayıflamalarıdır.

Peki nedir bu diyetisyenin elindeki mucize yöntem?
Çok basit, aşırı basit bir sırrı var bu işin. Ama bu sırrı kimse kolay kolay öğrenemez. Çünkü bilinmemesi gerekir! :) lakin ben veriyorum.

Yapılan psikolojik deneylerde görülmüş ki, kişiler kendi iradesi dışında bir otoriteden emir alınca bunu sorgulamadan yapma eğilimi oldukça yüksek. (milgram deneyi)

Diyetisyenlerde temel olarak, kendi iradesi ile kilo veremeyen, yani iradesi düşük kişiler üzerinde bir irade kuruyor ve normalde diyet yapamayan kişi diyet yapıyor. Normalde spor yapmayan kişi spor yapıyor. Geriye kalan herşey ama herşey hikaye. Yiyerek kilo vermekmiş, felanmış.

Üstelik bu endüstrileşme öyle iğrenç bir boyuta ulaşmış halde ki, iradesi düşük olan diyet yapamayan kişinin midesine kelepçe vuracak kadarda aptalca şeyler yapılmaya da başlanmış. Peki ne oluyor ? Kişi irade gösteremiyor. Fazla yemek yiyor. Kelepçe mideyi yırtıyor ve ölüm.

Sonuç olarak işin içine endüstri girince herşeyden korkun. Eğer bir gerçek varsa, oda endüstri para odaklıdır. insan odaklı değildir.

Örnek vermek gerekirse, Adını veremeyecegim dünyaca ünlü, Türkiye'de de oldukça ünlü bir çikolata markası, aynı zamanda dünyaca ünlü bir şeker ilacınında üreticisidir.

Özetle, işin içinde bilim ve para varsa, insan değeri üçüncü sırada gelir.

Yaglar metabolizmanın enerji kaynağıdır ,onlar olmadan yaşamı idame ettirmek çok zor .Ama bu yağlar obeziteye neden olucak kadar aşırı olunca iş değişiyor başta psikolojik olmak uzere bir çok sağlık sorunu ortaya çıkıyor .

Her alanda olduğu gibi bazı kişilerde bunu fırsat haline getirip kazanç sağlıyorlar bu hayatın gerçeği ne yazık ki .Hiç bir zaman talep olmadıkça arz olmaz.Zaten dünya da her şey para üzerine inşa edilmiyor mu ?

Para insanların efendisi olduğu surece daha çok şeylere şahit olacağız .

Bir konuda çok haklısın ,insanlar çoğu zaman güce tapıyorlar boyun eğiyorlar .Obez olan veya kilosundan sorunu olan ona hükmedecek birini arıyor ve o kişi de doğal olarak diyetisyen veya beslenme uzmanları oluyor ve kuçuk bir çocuk gibi onun dediklerine uymaya çalışıyor .

Eger kilo vermek istiyorsanız bunun yolu çok basit ,bu sitede defalarca yazdım hiç bir kısıtlama olmadan istediğiniz her şeyi yiyin (sağlık sorununuz olmadığı surece ),için keyfinize bakın .

Ama bunu yaparken porsiyonlarınızı çok çok kuçuk tutun ve duzenli spor veya egzersiz yapın .Böylece once vucuddaki yağlar ,sonra da damarlar da biriken yağlar yavaş yavaş yakılacak sağlığınıza kavuşacaksınız .

Mesela ben günde bir kez yemek yerim ve yediğim miktar genelde bir tabak herhangi bir yemek ve bir miktar ekmektir .Bunların yanında duzenli olarak her gun bir miktar ceviz ,bal ,fıstık ,fındık ,yoğurt ,mümkünse soğan ve fırsat buldukça bitter çukulata tüketirim .

Bir de kışın haftada iki kez ,diğer aylarsa en az bir kez kelle paça yerim .Size de bu kış gününde mutlaka ama mutlaka kelle -paça tavsiye ederim kışın hasta olmanızı engeller ,hepsinden önemlisi bağışıklık sisteminizi güçlendirir.

Bunların yanında her gun en az 3.5-4 km.yururum ,çok çok zorunlu olmadıkça arabaya ,asansöre binmem .Bunları yapabildiğim içinde hem sağlıklı kalıyorum hem de çok kolay hiçbir şeyden mahrum kalmadan kilo veriyorum .

Bir konuda sana katılmıyorum ,mide kelepçesinin endüstrileşmeyle alakası yok (bazen kendini bilmez kişiler çıkmıyor değil ,ama bu herkesi bağlamaz )uygulanan her turlu tedaviye rağmen netice alınmadığında pekala uygulanablir .

Zaten bu aşamaya gelen hasta neler yapması gerektiği konusunda yeterince bilgi sahibi olduğu için de kolay kolay önerilerden vaz geçmeyecek böylece bir sorunda çıkmayacaktır .

Ama bunu yapamadığında da dr.ları gaddarca suçlamak hiçte hoş değil .Siz hekim olarak hastanıza gerekenleri detaylıca anlatır tedavisini takibini yaparsınız ondan sonrası hastaya kalmıştır .

Hastanız aksi biriyse o zaman onun değil midesine ,öncelikle ağzına kelepçe takmanız gerekir .

Dvrmchrkt demek istedigimi yazmış.sağlık kilo vermek ten kastim buydu.diyetisyen 20 bin TL boşuna yağ ölçme makinesine vermiyor.sen oraya gidince hesaplanıyor yağdan mi kastan mi gitti.o orantıyı bilmeden yoğurt ye olmuyor.