9 ŞUBAT
07-12-2007, 02:04 PM
Dünyanın ilk düşünce ve aile koçu olan Münir Arıkan, insanların hayallerinin peşinden gitmesi gerektiğini söylüyor
Hepimiz hayatın bir yerinden tutup yaşamaya ve kazanmaya çalışıyoruz. İyi bir üniversitede okumak, iyi bir meslek sahibi olmak, para kazanıp itibar sağlamak gibi düşlerimiz de oluyor. Bu düşlerden hepsi hemen gerçekleşmese de biz onları gerçekleştirmek için gece gündüz demeden çalışıyoruz.
Sonra hayatın bir yerinde durup kendimize bakıyor ve nerede olduğumuzu sorguluyoruz. Bu yazdıklarım kabataslak bir senaryo. Buna benzer anlar hepimizin yaşamında var. Önemli olan mutlu muyuz, değil miyiz sorusunun yanıtını bulmak. Mutluluğun yolu da iyi üniversitelerden ve parlak bir kariyerden geçmiyor.
Bu hafta dünyanın ilk düşünce ve aile koçu olan Münir Arıkan ile görüştük ve meslek seçimimizin mutluluğumuza olan etkilerini konuştuk. Üniversite tek çare mi? sorusunu sorduğumuz Arıkan ile eğlenceli bir söyleşi gerçekleştirdik. 1967 Gaziantep doğumlu olan Arıkan, ilk-orta ve lise eğitimini Osmaniye'de tamamladı. ODTÜ Kamu Yönetimi Bölümü'nü kazandı ve O.D.T.Ü. - Kamu Yönetimi ve İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümlerinde yüksek öğrenimini tamamladı.
Kariyer yolculuğu
Yaptığı hiçbir iş (hepsinde de büyük başarılar elde etmesine rağmen) seminer vermek, sıra dışı projeler geliştirmek ve kitap yazmak kadar gönlünü tatmin etmedi. 22 yıllık kariyerinde hep büyük başarılara imza atmasına rağmen, gönlündeki o boşluk bir türlü dolmadı. Ve o gün, "insan sevdiği işi yapacakmış meğer" sözünün derin anlamını keşfettiğinde, başarının sadece tek bir işe odaklanmakla kazanılacağını keşfetti. Ortağı olduğu dünyanın en büyük 'Fotogrametrik Harita Şirketindeki Başkan Yardımcılığı' görevinden o gün istifa edip kendini gerçekleştirme yolculuğuna başladı. 350'yi aşkın sıra dışı projesini, belediyelere, bakanlıklara, kamu ve özel sektördeki bir çok kuruma, sivil toplum örgütlerine aktardı. Başta özel sektör ve kamu kurumları olmak üzere halen ülkemizin birçok güzide kurumuna ve özellikle belediyelere Düşünce Koçluğu yapan Arıkan, kamu ve özel kurumlar için sıra dışı projeler ve fikirler üretmekte ve onlara prestij projeler gerçekleştirmeleri konusunda danışmanlık yapmaktadır. Almanca, Arapça ve ileri seviyede İngilizce bilen Arıkan, evli ve 3 çocuk babasıdır.
Rakamlarla ÖSS
- ÖSS'ye kaç öğrenci giriş yapıyor? Bunlardan kaç tanesi kazanıyor, kaç tanesi açıkta kalıyor?
Ülkemizde 16 milyon 250 bin öğrenci var. Bu öğrencilerin her yıl yaklaşık 2 milyonu, adına ÖSS denilen bir kıyma makinesinden geçiriliyor. Bu 2 milyon öğrencinin sadece yüzde 20'si yani 400 bin kişi üniversiteye girme hakkı elde ediyor.
Üniversiteye girme hakkı elde eden bu öğrencilerin ise sadece ve sadece yüzde 6'sı yani yaklaşık 120 bini, 4 yıllık bir linsans programına yerleştirilebiliyor.
Bu şanslı 120 bin içinde, istediği bölüme girenlerin, gönlünde yatan mesleği yapmalarını sağlayacak bir üniversiteyi okuyanların oranı ise garip ama sadece yüzde 30. (120 binin yüzde 30'u 36 bin) Yani 16 milyon 250 bini aşkın öğrenciyi yıllarca eğitip, yetiştirip, hayata hazırladığımızı zannettiğimiz şu garip sistem içinde, gönlündeki mesleği yapmalarını sağlayacak bir üniversiteye girme şansı elde edebilen şanslı azınlık, 2 milyonda 36 bindir. Yani yüzde 1.8'dir.
- Üniversite meslek sahibi olmanın tek yolu mu?
Dünyanın en zengin ilk 2000 kişisinin çoğunluğu üniversite mezunu değil. Mezun olanlar da üniversitelerinin başarılı parlak çocukları değil. Yani üniversite başarısı, hayatta bir başarı getirmiyor. Üniversite başarısı iş, eş ve aş yönetiminde bir fark yaratmıyor.
Sevdikleri işi yapmak isteyip de nereden başlayacağını bilemeyen gençlere ne önerirsiniz?
Mesela lise sonda Halil diye bir öğrencim vardı. Hız macera ve adrenalin arıyorum hocam ben diye gelmişti bana. Babasından hocalarından bile dayak yemiş bunu istediği için. Ama ah bir anlatabilsem. Herkesin doktor olma mecburiyeti veya mühendis olma şartı yok. Bazılarımız hız macera ve adrenalin için yaratılmıştır. Halil şimdi bir gezi şirketinde turist rehberi. Alternatif doğa sporları uzmanı oldu iki yılda. Bin 500 YTL'den fazla para kazanıyor. Hız var, macera var, adrenalin zirve yapıypr. Donmuş şelaleye tırmanıyor, kayak yapıyor, rafting, balonla Kapadokya, yamaç paraşütü, yelken, mavi tur... Halil gönlündeki sevdiği işi buldu. Kendini adayacağı mesleği buldu. Onun için tek şart öneriyorum genç arkadaşlara beyin ve beden köleliği yapmasınlar. Sevdikleri işi yaparlarsa ne beyin ne de bedenleri eskir.
ENGİN İNCE - İLKER METİN KURŞOVA
Hepimiz hayatın bir yerinden tutup yaşamaya ve kazanmaya çalışıyoruz. İyi bir üniversitede okumak, iyi bir meslek sahibi olmak, para kazanıp itibar sağlamak gibi düşlerimiz de oluyor. Bu düşlerden hepsi hemen gerçekleşmese de biz onları gerçekleştirmek için gece gündüz demeden çalışıyoruz.
Sonra hayatın bir yerinde durup kendimize bakıyor ve nerede olduğumuzu sorguluyoruz. Bu yazdıklarım kabataslak bir senaryo. Buna benzer anlar hepimizin yaşamında var. Önemli olan mutlu muyuz, değil miyiz sorusunun yanıtını bulmak. Mutluluğun yolu da iyi üniversitelerden ve parlak bir kariyerden geçmiyor.
Bu hafta dünyanın ilk düşünce ve aile koçu olan Münir Arıkan ile görüştük ve meslek seçimimizin mutluluğumuza olan etkilerini konuştuk. Üniversite tek çare mi? sorusunu sorduğumuz Arıkan ile eğlenceli bir söyleşi gerçekleştirdik. 1967 Gaziantep doğumlu olan Arıkan, ilk-orta ve lise eğitimini Osmaniye'de tamamladı. ODTÜ Kamu Yönetimi Bölümü'nü kazandı ve O.D.T.Ü. - Kamu Yönetimi ve İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümlerinde yüksek öğrenimini tamamladı.
Kariyer yolculuğu
Yaptığı hiçbir iş (hepsinde de büyük başarılar elde etmesine rağmen) seminer vermek, sıra dışı projeler geliştirmek ve kitap yazmak kadar gönlünü tatmin etmedi. 22 yıllık kariyerinde hep büyük başarılara imza atmasına rağmen, gönlündeki o boşluk bir türlü dolmadı. Ve o gün, "insan sevdiği işi yapacakmış meğer" sözünün derin anlamını keşfettiğinde, başarının sadece tek bir işe odaklanmakla kazanılacağını keşfetti. Ortağı olduğu dünyanın en büyük 'Fotogrametrik Harita Şirketindeki Başkan Yardımcılığı' görevinden o gün istifa edip kendini gerçekleştirme yolculuğuna başladı. 350'yi aşkın sıra dışı projesini, belediyelere, bakanlıklara, kamu ve özel sektördeki bir çok kuruma, sivil toplum örgütlerine aktardı. Başta özel sektör ve kamu kurumları olmak üzere halen ülkemizin birçok güzide kurumuna ve özellikle belediyelere Düşünce Koçluğu yapan Arıkan, kamu ve özel kurumlar için sıra dışı projeler ve fikirler üretmekte ve onlara prestij projeler gerçekleştirmeleri konusunda danışmanlık yapmaktadır. Almanca, Arapça ve ileri seviyede İngilizce bilen Arıkan, evli ve 3 çocuk babasıdır.
Rakamlarla ÖSS
- ÖSS'ye kaç öğrenci giriş yapıyor? Bunlardan kaç tanesi kazanıyor, kaç tanesi açıkta kalıyor?
Ülkemizde 16 milyon 250 bin öğrenci var. Bu öğrencilerin her yıl yaklaşık 2 milyonu, adına ÖSS denilen bir kıyma makinesinden geçiriliyor. Bu 2 milyon öğrencinin sadece yüzde 20'si yani 400 bin kişi üniversiteye girme hakkı elde ediyor.
Üniversiteye girme hakkı elde eden bu öğrencilerin ise sadece ve sadece yüzde 6'sı yani yaklaşık 120 bini, 4 yıllık bir linsans programına yerleştirilebiliyor.
Bu şanslı 120 bin içinde, istediği bölüme girenlerin, gönlünde yatan mesleği yapmalarını sağlayacak bir üniversiteyi okuyanların oranı ise garip ama sadece yüzde 30. (120 binin yüzde 30'u 36 bin) Yani 16 milyon 250 bini aşkın öğrenciyi yıllarca eğitip, yetiştirip, hayata hazırladığımızı zannettiğimiz şu garip sistem içinde, gönlündeki mesleği yapmalarını sağlayacak bir üniversiteye girme şansı elde edebilen şanslı azınlık, 2 milyonda 36 bindir. Yani yüzde 1.8'dir.
- Üniversite meslek sahibi olmanın tek yolu mu?
Dünyanın en zengin ilk 2000 kişisinin çoğunluğu üniversite mezunu değil. Mezun olanlar da üniversitelerinin başarılı parlak çocukları değil. Yani üniversite başarısı, hayatta bir başarı getirmiyor. Üniversite başarısı iş, eş ve aş yönetiminde bir fark yaratmıyor.
Sevdikleri işi yapmak isteyip de nereden başlayacağını bilemeyen gençlere ne önerirsiniz?
Mesela lise sonda Halil diye bir öğrencim vardı. Hız macera ve adrenalin arıyorum hocam ben diye gelmişti bana. Babasından hocalarından bile dayak yemiş bunu istediği için. Ama ah bir anlatabilsem. Herkesin doktor olma mecburiyeti veya mühendis olma şartı yok. Bazılarımız hız macera ve adrenalin için yaratılmıştır. Halil şimdi bir gezi şirketinde turist rehberi. Alternatif doğa sporları uzmanı oldu iki yılda. Bin 500 YTL'den fazla para kazanıyor. Hız var, macera var, adrenalin zirve yapıypr. Donmuş şelaleye tırmanıyor, kayak yapıyor, rafting, balonla Kapadokya, yamaç paraşütü, yelken, mavi tur... Halil gönlündeki sevdiği işi buldu. Kendini adayacağı mesleği buldu. Onun için tek şart öneriyorum genç arkadaşlara beyin ve beden köleliği yapmasınlar. Sevdikleri işi yaparlarsa ne beyin ne de bedenleri eskir.
ENGİN İNCE - İLKER METİN KURŞOVA