PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Aldatılmak mı? Aldanmak mı?



g1z4y
23-08-2008, 12:54 AM
Aldatıldığını öğrendiğinde ne hisseder bir insan? Kabul edilmesi zor bir olay. Ancak pek çok insanın yaşadığı bir olay diye düşünüyorum.

Aldatıldığını öğrendiğinde ne hisseder bir insan? Kabul edilmesi zor bir olay. Ancak pek çok insanın yaşadığı bir olay diye düşünüyorum. Aldatılmak ya da aldanmak nasıl da korkutur her insanı. Bunu yaşama endişesi ile yaşanır. Aldanan, aldatılan insan bir sonraki ilişkisinde biraz daha temkinlidir. Hatta bu endişeyi daha fazla yaşar.

Aldatılmak diğer bir kişi tarafından yapılan bir eylemdir. Aldanmak ise kişinin kendisine ait bir eylemdir. Aldatılmayı sözlük anlamından ziyade bu yazıda ilişkilerde yaşanan olaylardan bahsederek açıklamak istiyorum.

Aldatılan kadın ya da erkek hiç fark etmez her insan kendini değersiz hisseder. Aldandığını kabullenmek de zorlanır. Aldatan kişiye kızgınlık duyar. Bir yandan ondan ayrılmak bir yandan da ondan intikam almak ister. Aldatan kişiye olduğu kadar, aldandığı için kendine de kızgınlık duyar. Beklemediği bir olayla karşılaşan kişi hayal kırıklığı yaşar. Hayal kırıklığının verdiği acıyı ve sıkıntıyı yaşarken kendinin yerine bir başka kişinin tercih edilmesini içine sindiremez. Bir başkası tarafından beğenilmemek ve kabul görmemek olarak değerlendirir. Bir başkası tarafından değer görmediği düşüncesi kişinin kendini önemsiz ve değersiz hissetmesine yol açar. Bu tür duygu ve düşünceler arasında gidip gelen kişi ne yapacağına karar veremez ve aldatan kişiyle ilişkisinde de gelgitler yaşar. Onu acıtan aldatılmak mı yoksa aldanmış olmak mıdır? Bu soruya cevap bulmaya çalışır. Ancak cevaplamak da zorluk çeker.

Neden aldatılmıştır? Ya da nasıl olmuş da bu durumu fark edememiştir? Sevgisinin karşılığı bu mu olmalıdır? Bunu hak etmediğini düşünür. Bir yandan aldatılmış bir yandan da aldanmış olmaktan dolayı kendini ve karşı tarafı suçlar. Aldatılmanın ölüm acısı kadar insana acı verdiği söylenir. Aldatılan ya da aldanan kişi bir başkasının tercih edilmesini, terk edilmiş olmasını, kandırılmayı ve yalnız kalmayı kabullenemez. Aynı zamanda aldatılma olayına kendisinin de katkıda bulunmuş olabileceğini düşünür. Hatta ilişkisini kontrol edemediği ve devam ettiremediği için kendini başarısız olarak değerlendirir.

Tercih edilen kişiyi araştırır. Kendinden farklı nasıl bir özelliğe sahip olduğunu bulmaya çalışır. Tercih edilen kişiye öfke duyar. Aldatan kişiden ziyade tercih edilen kişi üzerinde odaklanır. Onunla karşılaşmaya ve kendini göstermeye çalışır. Aldatan kişinin kendinde olmayan diğer kişi de neler bulduğunu tespit etmeye çalışır. Sorumluluğu kimi zamanda tercih edilen kişiye yükler.

Aldatma olayı ile birlikte ilişkide güven zedelenir. Eğer ilişki devam ederse, sürekli sorgulamalar ve müdahaleler ortaya çıkar. Aldatan kişinin her davranışı izlenir ve geçmişte yaşanan aldatma olayı hatırlatılır. Bu ilişkinin yıpranmasına ve karşılıklı suçlamalara dönüşür.

İlişkide değer verilen unsurlara göre bu olayı kabullenmek ya da kabullenmemek kişiye bağlıdır. Güven ilişkinin vazgeçilmezleri arasında yer alıyorsa ve kabullenmek zor geliyorsa devam ettirmek için zorlamamak daha doğru olacaktır. Aldanan kişi ne istediğine karar verebildiğinde kendini daha iyi hissedecektir.

Kimi zamanda pek çok kez aldatılmasına rağmen ilişkiyi bitirmekte zorlanan kişiler vardır. Aldanmayı kabullenir ve devam eder. Bilir ki yalnız kalmak onu daha çok acıtacaktır. Ne olursa olsun bu durumu görmezden gelir ya da elinden bir şey gelmediği için bilerek devam eder. Bu süreçte de terk edilme endişesi ile yaşar.

Bir danışanım gül bahçesine iyi bakmadığı için gülü yabani otların sardığını ifade etmişti. Evet ilişkiye gereken önemi vermezsek, öyle ya da böyle başka kişiler tercih edilebilir. Aldatan haklıdır demiyorum ama aldanmayı da kimi zaman kişi kendi tercih eder. Tabii her ilişki için bu böyledir diyemeyiz. Bazı insanların da heyecan aradığını unutmamak gerekiyor.

Erkek ve kadın hiç fark etmiyor. Oysa erkeklerin aldatan olduğu söylenir. Bunun bir önyargı olduğunu düşünüyorum. Bize başvuran kişiler arasında böyle bir ayrım yapamayacağımı söylemeliyim. Erkekler kadar kadınlarında aldattığına tanık oldum. Buna sebep belki de erkeklerin bu olaydan gurur duyarak çevresine anlatması, kadının ise daha gizli olarak yaşaması olabilir. Karısını diğer taraftan kurtarmak ve tekrar kazanmak için başvuran pek çok erkek var. Onunla yeterince ilgilenmediği ve kendini işine verdiği için eşinin yalnız kaldığını ve başkasına ihtiyaç duyduğunu dile getiren erkekler azımsanmayacak kadar çok.

Kadınlarında aldatan erkeği idare ettiklerini biliyoruz. Özellikle maddi ve manevi açıdan kendine güvenmeyen çoğu kadın erkeğin yaptıklarına göz yumuyor. Çocuklarına ve kendine iyi bir gelecek sağladığı anda eşini terk edebiliyor. Ya da bir süre daha idare ederse eşinin bu durumdan çıkabileceğini düşünüyor ve devam ediyor. Karşı tarafa kaptırmak istemiyor.

İlişkisinden memnun olmayan, ama yalnız kalacağı için bitirmekte zorlanan her insan yerine bir başkasını koymadan ilişkisini bitiremiyor.

Bir danışanım bunu çok güzel ifade etmişti. ‘Evliliğim uzun süredir iyi gitmiyordu. Bitirmem gerektiğini biliyordum. Yalnız kalmaktan hiç hoşlanmam. Diğer kişiyi tanımak evliliğimi bitirmemi kolaylaştırdı. Sebep o değildi, ama destek oldu’.

Aldatıldığını öğrenmek kişinin kendine ve çevresine güvenini kaybetmesine yol açıyor. Aldatılan çoğu insan depresyon geçiriyor.

‘Bir süre önce eşimin beni aldattığını öğrendim. Kendimi enerjimi yitirmiş gibi hissediyorum. Sürekli bu konu üzerinde düşünüyorum. Uyuyamıyorum, hiçbir şeyden zevk almıyorum. Neden sorusunun cevabını bulamıyorum. Ona çok kırgın ve kızgınım. Seviyor muyum buna cevap veremiyorum’. Böyle başladı sorununu anlatmaya çalışan bir danışanım. Aldatılma ve aldanmış olmanın kızgınlığı, kendini değersiz hissetme ve karşı tarafı cezalandırma isteği, hepsini bir arada dile getirdi. Aldatan taraf ise eşini kaybetmek istemiyordu. Bu olayı neden yaptığının sorusunu kendi kendine soruyor, cevabını bulamıyordu. Bunu yaparak eşini değil, kendini aldattığını fark etti. Kendine güvenini kazanmak ve sorunlarla mücadele etmek yerine sorunlardan uzaklaşmak için heyecan aradığını keşfetti. Bundan sonrası için birbirlerinden beklentilerini ortaya koyup, ilişkilerini yeniden değerlendirmeye karar verdiler. Tabii her ilişki bu şekilde devam etmeyebilir. Bir oyun oynuyorsak o oyunun olumlu olumsuz risklerini de göz önüne almak gerekiyor. Her zaman beklediğimiz şekilde sonuçlanmayabilir. Bir risk alıyorsak da sonuçlarını kabullenebilmeliyiz.

Aldatan da aslında kendi içinde çatışmalar yaşamaktadır. İki tarafı idare etmek heyecanın yanı sıra gerginlik de yaratmaktadır. Sürekli yakalanma endişesi huzursuzluk yaratır. Tedirginlik ve gerginlik hali yalanını saklamasını zorlaştırır. Çoğu zaman aldatılan aldatıldığının farkındadır. Ama bunu açığa çıkarmak istemez. Aldatıldığını bilen ama buna göz yuman çoğu insan yalnız kalmak ve karşı tarafı kaybetmek istemediği için bu durumu kabullenmektedir.

Aldatan insan aslında kendine karşı da yeterince dürüst değildir. Duygu ve düşünceleri ile yüzleşmekten kaçar. Ne istediğini bilmiyordur. Konfüçyus bu durumu çok güzel dile getirmiştir. ‘Aldatan kendini aldatır’.

Aldatılmak hiçbir şeyin sonu değildir. Aldanan değil, asıl aldatan zarar görecektir. Şu atasözü de bu durumu çok iyi anlatacaktır sanırım. ‘Ava giden avlanır’.

alisenok
09-09-2008, 01:57 PM
Psikoloji konusunda internet sayfamı da gezebilirsiniz www.alisenok.tr.gg Ali ŞENOK

pachiraaquatica
18-09-2008, 12:37 PM
aşağıda linki var

izleyin
:rolleyes:

http://www.psikologunuz.com/psikologunuztv.htm

lisayne
26-09-2008, 02:28 PM
Aldatılan taraf bunla nasıl başa çıkıcak peki nasıl kabul etmeli ?Ortada çocukda varsa ve ufaksa

negatif
26-09-2008, 11:49 PM
aldatan insan aldattığını kesin bir dille söylüyorum sevmiyordur aldatılan da bunu kabul edip devam ediyorsa kendini sevmiyordur...karışık bir durum ya..aşk herşeyi affeder de ihaneti hazmedemez herhalde..ben çekip giderim..hazmedersen başka çıkışın olmadığı içindir çaresizliğe saygı duyarım..kimsen yoksa paran yoksa çalışabilecek sağlığın yoksa kendine güvenin yoksa kabul etmekten başka ne yapacaksın..ama bunlardan birine bile sahipken hala devam ediyorsan işte bu mideyle ilgili bir durum..buna saygıdan ziyade şaşırarak bakmışımdır hep..

NAR_K
27-09-2008, 02:41 AM
aldatan insan aldattığını kesin bir dille söylüyorum sevmiyordur aldatılan da bunu kabul edip devam ediyorsa kendini sevmiyordur...karışık bir durum ya..aşk herşeyi affeder de ihaneti hazmedemez herhalde..ben çekip giderim..hazmedersen başka çıkışın olmadığı içindir çaresizliğe saygı duyarım..kimsen yoksa paran yoksa çalışabilecek sağlığın yoksa kendine güvenin yoksa kabul etmekten başka ne yapacaksın..ama bunlardan birine bile sahipken hala devam ediyorsan işte bu mideyle ilgili bir durum..buna saygıdan ziyade şaşırarak bakmışımdır hep..


saydiklarindan birine bile sahipken hala devam ediyorsa biri, bence hala saygi duymamiz lasim cunku herkez ayni degil bunu unutmamak lasim..1 kisi icin onemli olan birsey baska biri icin onemli olmak zorunda degil. "aldatan da bunu kabul edip devam ediyorsa kendini sevmiyodur" buna katilmiyorum cunku devam etmemesi belki o kisiye kendi acisindan cok sey kaybettirebilir (cok bagliysa esine) ve devam etmekle o kisiyi birakmamayla kendisini iyi hissetirmeye calisir. kendini sevmezse daha baska yollara basvurabilir diye dusunuyorum..

ikarus
27-09-2008, 11:06 AM
Kimi zaman yazmak ve konuşmak kadar kolay olmayabiliyor yaşam ...Maddenin dışında kalabiliyor isede bir çok şey ...Kimi zaman cidden yazmak ve konuşmak kadar kolay olmayabliyor yaşam ...

sevgiler ...

negatif
28-09-2008, 12:11 AM
saydiklarindan birine bile sahipken hala devam ediyorsa biri, bence hala saygi duymamiz lasim cunku herkez ayni degil bunu unutmamak lasim..1 kisi icin onemli olan birsey baska biri icin onemli olmak zorunda degil. "aldatan da bunu kabul edip devam ediyorsa kendini sevmiyodur" buna katilmiyorum cunku devam etmemesi belki o kisiye kendi acisindan cok sey kaybettirebilir (cok bagliysa esine) ve devam etmekle o kisiyi birakmamayla kendisini iyi hissetirmeye calisir. kendini sevmezse daha baska yollara basvurabilir diye dusunuyorum..
bence bunlar sığınılan bahaneler kişiliğiyle yüzleşmekten çekinmektir bu haklısın ama herkes onurlu olmayı seçmek zorunda değildir..ama ben her imkana sahipken sadece sevdiği için ayrılmayan birinin sevgisine asla saygı duymam çünkü böyle bir sevgi olamaz bu basite kaçmaktır..bu gururuyla yüzleşmemek adına uydurduğu koca bir yalandır..yeter ki onursuz olmasın aşk.onurlu olsun yanlızlık yeter geceleri benim gibilere ihanet etmiş bir eşe sevgiyle sarılmak yerine kişiliğine saygıyla ve yanlızlıkla sarılmak...

negatif
28-09-2008, 12:16 AM
Kimi zaman yazmak ve konuşmak kadar kolay olmayabiliyor yaşam ...Maddenin dışında kalabiliyor isede bir çok şey ...Kimi zaman cidden yazmak ve konuşmak kadar kolay olmayabliyor yaşam ...

sevgiler ...
bu kişilik sınırlarıyla ilgili değil ki duruma göre değişsin bu açık bir seçimdir senin her olanağın olacak maddi manevi diyorum ve buna rağmen aldatılmayı kabul edeceksin bu total olarak insanın özsaygısıyla çatışır bence..bana ne zaten böyle yaşamayı seçmişse bunları anlaması zaten mümkün değildir artık..herkes birbirini aldatsın o zaman ayyy çok aşığım diye ayrılmasınlar olur mu öyle şey..olsa da buna aşk demesinler ya da benim gibi düşünenler hissettikleri salt duygulara başka isim koysunlar..aşkı ayağa düşürmeyelim yaaa

lisayne
29-09-2008, 10:37 AM
Çok doğru söylüyorsun negatif.aşkı böyle ayaklar altına almak hiçte doğru değil.hayat herkese yardımcı olmuyor.Çalışıyorum sosyal hayata sahibim ama işte küçük bir kızım var onun için bazen kabul edemesende miden almasada dur diyip kendine düşünmek zorunda kalıyosun tekrar.Ben kendime sordugumda böle bi soruyu şuan bile kabul edemiyorum sevgiyle sarılamkmı ?kalmamış içimde hiç bir duygu..Allah kımseye yaşatmasın