9 ŞUBAT
02-11-2007, 09:19 AM
Arkadaşlar bu bölumde internet ve bilgisayar dunyasıyla ilgili bilgilerimizi ve başımıza gelebilecek olayları paylaşmak için bu bölumu açıyorum ,
hepimiz ne yazıkki bu dunyayı iyi tanımıyoruz veya eksik bldigimiz şeyler olabiliyor , o yuzden bu köşede bu konuyla ilgili bilgileri paylaşırsak daha az zarar gorecegiz duşuncesindeyim ,
yazılarınızı bekliyorum .
İNTER-NET FİŞLENME....
AŞağıdaki yazı başka bir forumdan alıntıdır....Muhtemelen bu bilgileri okuduktan sonra internete girerken ve herhangi bir işlem yaparken iki kere düşüneceksiniz....
bu internet denen şey dünya çapında büyük bir dalgalanma ve baş dönmesi yaratmış gibi. Hakkaten de iyi bir şey; ben de kullandım, ordan biliyorum. Ama bir de kazın öbür ayağı var (Bu böyle değildi galiba. . . Hemen Cumhurbaşkanlığına adaylığımı koyayım. ) Çünkü yukarıdaki sorunun cevabı şu: Tabii ki evet, elbette izleniyoruz; bunu bilmiyor muydunuz? Hem de
yaptıklarımız karış karış takip ediliyor. Bir çok şekilde hem de. . . İnternet bir çok bilgiyi bizlere sağlıyor (aramasını bilene tabii), ama tüm bunların yanı sıra bizler hakkında da bilgiler topluyor.
İnternete bağlı her bilgisayar bir IP numarasına sahiptir. Hani şu bazen Netscape'in veya Internet Expolorer'in sol alt tarafında "connecting to 212. 67. 98. 23" gibi bir şeyler yazar ya. İşte o 212. 67. 98. 23 bir IP numarasıdır mesela. Sizin o an için kendisine bağlanıyor olduğunuz bilgisayarın IP numarası yani. Eğer internete bağlıysanız, şu an sizin bilgisayarınızın da böyle
bir numarası olmalı; evden telefonla veya okuldaki network bilgisayarından direk bağlanın, fark etmez; mutlaka böyle bir numaranız var. Bir networkten direk bağlanıyorsanız bu IP değişmez, ama evden telefonla bağlanıyorsanız, IP'niz her bağlantı kurduğunuzda değişir (başlat menüsünde RUN (=ÇALIŞTIR) komutuna tıklayın ve "winipcfg" yazın; gelen pencerede sizin IP adresiniz yazıyor olacaktır. ) İşte bu IP numaraları siz webde sayfaları dolaştıkça bağlandığınız her bilgisayar tarafından ayrı ayrı kaydedilir. Sadece IP'niz değil, o siteyi saat kaçta ziyaret ettiğiniz, hangi sayfalara kaçar dakika baktığınız, siteye hangi sayfadaki linkten geldiğiniz, ekran çözünürlüğünüz, tarayıcınız, hatta bilgisayarınızda kurulu bazı programlar vs. bilgiler isteseniz de
istemeseniz de kaydedilir. Sonra bu bilgileri alan kişiler bir veri tabanı oluşturuyorlar. Ondan sonra da, mesela çoğu kişi "800x600" ekran çözünürlüğü kullanıyorsa sitenin görünümünü "800x600"'de güzel görünecek şekilde düzenliyorlar. Veya o siteye falan yerdeki reklam linkinden geldiyseniz, artık oraya daha fazla reklam veriyorlar.
Yani IP adresinizin bilinmesi size ulaşılması için yeterli, ama iş bu kadarla da kalsa iyi. Yahoo!, Hotmail gibi login olarak girdiğiniz bir çok site sizin hergün farklı bir IP adresiyle bağlandığınızı bildiğinden sizi izleyebilmek için bilgisayarınıza ufak casus dosyalar (cookie) yollamak gibi yöntemler kullanıyor (görmek için windows klasörünüzün altındaki "cookies" adli klasöre bakin;
ama sayılarını görüp paniğe kapılmayın, yapabileceğiniz pek bir şey yok). Bu dosyaları sizden habersiz yollayan karşı tarafın amacı başka bir gün başka bir IP numarası ile bağlanmış bile olsanız, sizin bilgisayarınıza önceden kaydetmiş olduğu cookie'sinin yardımıyla sizi tanımak. Bunların dışında tabii çoğu sizin aleyhinize tasarlanmamış amaçlar için değişik izleme yöntemleri
kullanılıyor, ama gene de sizi izliyorlar. Mesela en bilineni ICQ, Yahoo Messenger, AOL Instant Messenger gibi bilgisayarınıza kurulan programlar. Bunlar siz bağlandığınız anda firmalarının sitesine bağlanıp şu anki IP numaranızı bildirirler, bunları bilgisayarına kurmuş olan diğer arkadaşlarınız için de aynı şey geçerlidir ve firma herkese hangi arkadaşlarının o an için online
oldugunu gösterir. Böylece onlarla çok daha hızlı mesajlaşma olanağına sahip olursunuz. Bu boyutu çok güzel ve zaten başka türlü olması da herhalde pek mümkün değil, ama şu da bir gerçek ki bu sırada firma sizi takip edebilir. Yapmaları gereken tek şey, hangi kullanıcının hangi saatlerde hangi IP adresini kullandığını kaydetmek. Sakın bununla uğraşırlar mı demeyin, bilgisayar
ile çalışıyorsanız böyle şeylerin hemen hiç bir maliyeti olmadığını bilirsiniz, zaten adamların işleri bu. Muhtemelen firmalar arasında varolan bir takım gizli alışverişlerde bu veri tabanları işe yarıyor. Mesela gömlek satan bir firma sitesini ziyaret edenlerin önce IP adreslerini topluyor, sonra muhtemelen bu IP adreslerini o saatlerde kullanmış kişileri arıyor, bunun için yapması gereken tek şey, mesela ICQ'yu üreten firmaya kayıtlarında bu IP adreslerinden hangilerinin olduğunu sormak, eğer bu kişinin hangi kullanıcı olduğunu bulurlarsa ICQ'dan onun e-mail adresini de satın alıyorlar, (e tabii, bu devirde her şey parayla). Sonra da o adrese gömlek reklamı mailleri yağmaya başlıyor. Her ne kadar bu firmaların hiçbirisi böyle şeyleri yapmayacaklarını deklare ediyor ve mahremiyete azami derecede saygı gösterdiklerini söylüyorlarsa da kimse bunun ne kadar doğru olduğunu bilemez. Bu büyük firmalar bunu yapmıyor olabilirler, ama aynı hizmeti veren sürüyle firmanın da siz farkında olmadan yaptığına emin olun. Teknik olarak da hiç bir zorluğu yok. Hatta bilgisayarınızda ICQ varsa, ve siz önlem almamışsanız, isteyen istediği gibi bilgisayarınızı gezebilir bile. (Benimkini gezdiler, oradan biliyorum; ICQ'da "always" idim, birden gariplikler olmaya başladı,
"Yahoo'ya" girmeye çalıştığımda beni abuk subuk ve aşırı hızlı yüklenen (sanki HDD'den yükleniyormuş gibi) bir Türkçe sayfaya götürüyordu, önce "bizim Türkler Yahoo'yu da hack etmişler, helal olsun" dedim, ama sonra Hack edilenin ben olduğunu anladım tabii. Serde "serbestlik yanlısı" olmak var ya, "her isteyen girsin listeme" diye az kalsın başımıza iş alıyorduk, neyse ki kurtuldum heriflerden. ICQ'da "always" yaparsanız sizin bilgisayarınız hackerlar için kamu malı gibi bir şey oluyormuş, sonradan birinden duydum. )
Şu ana dek ben size basit reklam olaylarından bahsettim, (alıştırma taktiği) fakat siz siyasi bir dergide bundan bahsetmemizin asil sebebinin, siyasi özgürlükler ve sivil gizlilik hakları olduğunu tahmin ediyorsunuzdur tabii. Mesela büyük firmalar bu işi para karşılığında yapmıyor olabilirler, ama emin olun kamuya zarar verdiğiniz iddia edildiği zaman veya politik bir şey olduğunda FBI
veya CIA gelip onlardan bilgi isterse gizliliğinizi o kadar fazla önemsemeyebilirler. Bir tür "Big Brother" olayı yani (Bu terimi bilmiyorsanız size tavsiyem George Orwell'in "1984" isimli romanını okumanız. ) Mesela bir kaç yıl önce Türkiye'de çok ilginç bir olay yaşandı: Büyük servis sağlayıcılardan birisinden internete bağlanan 17 yaşında Lise Son'a giden bir genç, akşam
haberlerinde izlediği bir olaydaki polislerin tutumunu servis sağlayıcının forumlarından birinde biraz ağırca bir dille eleştirdi. Bir kaç saat sonra, gecenin bir yarısı ev Terörle Mücadele Şubesi Ekiplerince basildi ve çocuk tutuklandı. Daha sonra da yargı önüne çıkarıldı ve sanıyorum 1 yıl hapse mahkum edildi. Olay basına da yansıdı ve bir süre tartışıldı, fakat internette henüz yeni
olduğumuz için o dönem üzerinde uzun bir süre durulmadı. Peki TMŞ ekipleri çocuğu nasıl bulmuştu; işte bu sorunun cevabını servis sağlayıcıya da sordular, çünkü çocuğu bulmak için o mesajın foruma hangi IP adresinden atıldığını ve o IP'nin o saat hangi internet abonesi tarafından kullanıldığını bilmek zorunluydu. Servis sağlayıcı çocuğu kendisinin ele vermediğini söylediyse de
şüphe altında kaldı, çünkü görünürde bu bilgileri başka kimse bilmiyordu. Halen de olayın tam olarak ne olduğunu kimse bilmiyor. Belki servis sağlayıcı verdi, belki de servis sağlayıcının bu işten haberi olmadan kişiler dışarıdan da izlenebiliyor, ki bu ikincisi çok daha vahim. (Bu olayla ilgili ayrıntı ve isimleri merak edenler bana özel e-mail atabilirler. ) Bilmem, demek istediğimi
anlatabiliyor muyum. Alışmaya başladıysanız size başka şeyler de anlatayım, Intel firması son Pentium III işlemcilerine bilgisayarı da bağlayıcı şekilde seri numarası vermeye başladı. Bunun anlamı sizin eğer PIII kullanıyorsanız fazlasıyla sabit ve işlemciniz değişmediği sürece değişmeyecek bir tür IP numaranız olması. Kimliğinizi de bu numaraya kayıtlayacaklarını söylesem
şaşırmazsınız herhalde, çünkü kredi kartı harcamalarında güvenlik için bu şartmış söylenilenlere göre, yani kredi kartı veya her ne sebeple olursa olsun, artık sizin nereyi gezdiğinizi takip etmek hiç de zor olmayacak; bu "Güvenlik" denilen kavram her neyse benim kişiliğimin, özel bilgilerimin değil, onlara vereceğim paranın güvenliğini sağlıyor sadece, ve paranın güvenliği için diğerlerini deşifre ediyor .
not devamı alttadır .
ALINTIDIR.....
Kaynak :http://www.psikoloji.gen.tr/
hepimiz ne yazıkki bu dunyayı iyi tanımıyoruz veya eksik bldigimiz şeyler olabiliyor , o yuzden bu köşede bu konuyla ilgili bilgileri paylaşırsak daha az zarar gorecegiz duşuncesindeyim ,
yazılarınızı bekliyorum .
İNTER-NET FİŞLENME....
AŞağıdaki yazı başka bir forumdan alıntıdır....Muhtemelen bu bilgileri okuduktan sonra internete girerken ve herhangi bir işlem yaparken iki kere düşüneceksiniz....
bu internet denen şey dünya çapında büyük bir dalgalanma ve baş dönmesi yaratmış gibi. Hakkaten de iyi bir şey; ben de kullandım, ordan biliyorum. Ama bir de kazın öbür ayağı var (Bu böyle değildi galiba. . . Hemen Cumhurbaşkanlığına adaylığımı koyayım. ) Çünkü yukarıdaki sorunun cevabı şu: Tabii ki evet, elbette izleniyoruz; bunu bilmiyor muydunuz? Hem de
yaptıklarımız karış karış takip ediliyor. Bir çok şekilde hem de. . . İnternet bir çok bilgiyi bizlere sağlıyor (aramasını bilene tabii), ama tüm bunların yanı sıra bizler hakkında da bilgiler topluyor.
İnternete bağlı her bilgisayar bir IP numarasına sahiptir. Hani şu bazen Netscape'in veya Internet Expolorer'in sol alt tarafında "connecting to 212. 67. 98. 23" gibi bir şeyler yazar ya. İşte o 212. 67. 98. 23 bir IP numarasıdır mesela. Sizin o an için kendisine bağlanıyor olduğunuz bilgisayarın IP numarası yani. Eğer internete bağlıysanız, şu an sizin bilgisayarınızın da böyle
bir numarası olmalı; evden telefonla veya okuldaki network bilgisayarından direk bağlanın, fark etmez; mutlaka böyle bir numaranız var. Bir networkten direk bağlanıyorsanız bu IP değişmez, ama evden telefonla bağlanıyorsanız, IP'niz her bağlantı kurduğunuzda değişir (başlat menüsünde RUN (=ÇALIŞTIR) komutuna tıklayın ve "winipcfg" yazın; gelen pencerede sizin IP adresiniz yazıyor olacaktır. ) İşte bu IP numaraları siz webde sayfaları dolaştıkça bağlandığınız her bilgisayar tarafından ayrı ayrı kaydedilir. Sadece IP'niz değil, o siteyi saat kaçta ziyaret ettiğiniz, hangi sayfalara kaçar dakika baktığınız, siteye hangi sayfadaki linkten geldiğiniz, ekran çözünürlüğünüz, tarayıcınız, hatta bilgisayarınızda kurulu bazı programlar vs. bilgiler isteseniz de
istemeseniz de kaydedilir. Sonra bu bilgileri alan kişiler bir veri tabanı oluşturuyorlar. Ondan sonra da, mesela çoğu kişi "800x600" ekran çözünürlüğü kullanıyorsa sitenin görünümünü "800x600"'de güzel görünecek şekilde düzenliyorlar. Veya o siteye falan yerdeki reklam linkinden geldiyseniz, artık oraya daha fazla reklam veriyorlar.
Yani IP adresinizin bilinmesi size ulaşılması için yeterli, ama iş bu kadarla da kalsa iyi. Yahoo!, Hotmail gibi login olarak girdiğiniz bir çok site sizin hergün farklı bir IP adresiyle bağlandığınızı bildiğinden sizi izleyebilmek için bilgisayarınıza ufak casus dosyalar (cookie) yollamak gibi yöntemler kullanıyor (görmek için windows klasörünüzün altındaki "cookies" adli klasöre bakin;
ama sayılarını görüp paniğe kapılmayın, yapabileceğiniz pek bir şey yok). Bu dosyaları sizden habersiz yollayan karşı tarafın amacı başka bir gün başka bir IP numarası ile bağlanmış bile olsanız, sizin bilgisayarınıza önceden kaydetmiş olduğu cookie'sinin yardımıyla sizi tanımak. Bunların dışında tabii çoğu sizin aleyhinize tasarlanmamış amaçlar için değişik izleme yöntemleri
kullanılıyor, ama gene de sizi izliyorlar. Mesela en bilineni ICQ, Yahoo Messenger, AOL Instant Messenger gibi bilgisayarınıza kurulan programlar. Bunlar siz bağlandığınız anda firmalarının sitesine bağlanıp şu anki IP numaranızı bildirirler, bunları bilgisayarına kurmuş olan diğer arkadaşlarınız için de aynı şey geçerlidir ve firma herkese hangi arkadaşlarının o an için online
oldugunu gösterir. Böylece onlarla çok daha hızlı mesajlaşma olanağına sahip olursunuz. Bu boyutu çok güzel ve zaten başka türlü olması da herhalde pek mümkün değil, ama şu da bir gerçek ki bu sırada firma sizi takip edebilir. Yapmaları gereken tek şey, hangi kullanıcının hangi saatlerde hangi IP adresini kullandığını kaydetmek. Sakın bununla uğraşırlar mı demeyin, bilgisayar
ile çalışıyorsanız böyle şeylerin hemen hiç bir maliyeti olmadığını bilirsiniz, zaten adamların işleri bu. Muhtemelen firmalar arasında varolan bir takım gizli alışverişlerde bu veri tabanları işe yarıyor. Mesela gömlek satan bir firma sitesini ziyaret edenlerin önce IP adreslerini topluyor, sonra muhtemelen bu IP adreslerini o saatlerde kullanmış kişileri arıyor, bunun için yapması gereken tek şey, mesela ICQ'yu üreten firmaya kayıtlarında bu IP adreslerinden hangilerinin olduğunu sormak, eğer bu kişinin hangi kullanıcı olduğunu bulurlarsa ICQ'dan onun e-mail adresini de satın alıyorlar, (e tabii, bu devirde her şey parayla). Sonra da o adrese gömlek reklamı mailleri yağmaya başlıyor. Her ne kadar bu firmaların hiçbirisi böyle şeyleri yapmayacaklarını deklare ediyor ve mahremiyete azami derecede saygı gösterdiklerini söylüyorlarsa da kimse bunun ne kadar doğru olduğunu bilemez. Bu büyük firmalar bunu yapmıyor olabilirler, ama aynı hizmeti veren sürüyle firmanın da siz farkında olmadan yaptığına emin olun. Teknik olarak da hiç bir zorluğu yok. Hatta bilgisayarınızda ICQ varsa, ve siz önlem almamışsanız, isteyen istediği gibi bilgisayarınızı gezebilir bile. (Benimkini gezdiler, oradan biliyorum; ICQ'da "always" idim, birden gariplikler olmaya başladı,
"Yahoo'ya" girmeye çalıştığımda beni abuk subuk ve aşırı hızlı yüklenen (sanki HDD'den yükleniyormuş gibi) bir Türkçe sayfaya götürüyordu, önce "bizim Türkler Yahoo'yu da hack etmişler, helal olsun" dedim, ama sonra Hack edilenin ben olduğunu anladım tabii. Serde "serbestlik yanlısı" olmak var ya, "her isteyen girsin listeme" diye az kalsın başımıza iş alıyorduk, neyse ki kurtuldum heriflerden. ICQ'da "always" yaparsanız sizin bilgisayarınız hackerlar için kamu malı gibi bir şey oluyormuş, sonradan birinden duydum. )
Şu ana dek ben size basit reklam olaylarından bahsettim, (alıştırma taktiği) fakat siz siyasi bir dergide bundan bahsetmemizin asil sebebinin, siyasi özgürlükler ve sivil gizlilik hakları olduğunu tahmin ediyorsunuzdur tabii. Mesela büyük firmalar bu işi para karşılığında yapmıyor olabilirler, ama emin olun kamuya zarar verdiğiniz iddia edildiği zaman veya politik bir şey olduğunda FBI
veya CIA gelip onlardan bilgi isterse gizliliğinizi o kadar fazla önemsemeyebilirler. Bir tür "Big Brother" olayı yani (Bu terimi bilmiyorsanız size tavsiyem George Orwell'in "1984" isimli romanını okumanız. ) Mesela bir kaç yıl önce Türkiye'de çok ilginç bir olay yaşandı: Büyük servis sağlayıcılardan birisinden internete bağlanan 17 yaşında Lise Son'a giden bir genç, akşam
haberlerinde izlediği bir olaydaki polislerin tutumunu servis sağlayıcının forumlarından birinde biraz ağırca bir dille eleştirdi. Bir kaç saat sonra, gecenin bir yarısı ev Terörle Mücadele Şubesi Ekiplerince basildi ve çocuk tutuklandı. Daha sonra da yargı önüne çıkarıldı ve sanıyorum 1 yıl hapse mahkum edildi. Olay basına da yansıdı ve bir süre tartışıldı, fakat internette henüz yeni
olduğumuz için o dönem üzerinde uzun bir süre durulmadı. Peki TMŞ ekipleri çocuğu nasıl bulmuştu; işte bu sorunun cevabını servis sağlayıcıya da sordular, çünkü çocuğu bulmak için o mesajın foruma hangi IP adresinden atıldığını ve o IP'nin o saat hangi internet abonesi tarafından kullanıldığını bilmek zorunluydu. Servis sağlayıcı çocuğu kendisinin ele vermediğini söylediyse de
şüphe altında kaldı, çünkü görünürde bu bilgileri başka kimse bilmiyordu. Halen de olayın tam olarak ne olduğunu kimse bilmiyor. Belki servis sağlayıcı verdi, belki de servis sağlayıcının bu işten haberi olmadan kişiler dışarıdan da izlenebiliyor, ki bu ikincisi çok daha vahim. (Bu olayla ilgili ayrıntı ve isimleri merak edenler bana özel e-mail atabilirler. ) Bilmem, demek istediğimi
anlatabiliyor muyum. Alışmaya başladıysanız size başka şeyler de anlatayım, Intel firması son Pentium III işlemcilerine bilgisayarı da bağlayıcı şekilde seri numarası vermeye başladı. Bunun anlamı sizin eğer PIII kullanıyorsanız fazlasıyla sabit ve işlemciniz değişmediği sürece değişmeyecek bir tür IP numaranız olması. Kimliğinizi de bu numaraya kayıtlayacaklarını söylesem
şaşırmazsınız herhalde, çünkü kredi kartı harcamalarında güvenlik için bu şartmış söylenilenlere göre, yani kredi kartı veya her ne sebeple olursa olsun, artık sizin nereyi gezdiğinizi takip etmek hiç de zor olmayacak; bu "Güvenlik" denilen kavram her neyse benim kişiliğimin, özel bilgilerimin değil, onlara vereceğim paranın güvenliğini sağlıyor sadece, ve paranın güvenliği için diğerlerini deşifre ediyor .
not devamı alttadır .
ALINTIDIR.....
Kaynak :http://www.psikoloji.gen.tr/