özgürlükisteyen
11-09-2013, 11:14 PM
Merhabalar,
Aslında sorunum çeşitli başlıklar altına girebilir, özellikle de takıntılara ama bana göre hepsinin kaynağı kaygı olduğu için buraya yazmayı uygun gördüm.
28 yaşındayım, sorunlarımın 13-14 senelik bir geçmişi var. Ve dün kabul ettim ki, benim esas sorunum ciddi anlamda belirsizliğe tahammülsüzlük, anksiyete ve herşeyi kontrol etme arzusu.
Depresyon gelince kaygı azalıyor, depresyon gidince kaygı artıyor. Benim deneyimimde ortaya çıkan hepsinin üstteki cümlede belirttiğim şeye hizmet ettiği. Depresyonun da bir tür kontrol aracı olduğunu farkettim.
Tam 10 sene falan atipik depresyon hastasıydım. Yaşamım gelecek üzerine olumsuz senaryolar kurarak, bunların olacağına inanarak, inanınca da umutsuzlaşıp yaşamak istemeyerek geçti. "hiçbir zaman şu olmayacak" ile başlayan geleceğin olumsuzluğuna vurgulu bir şekilde...(bir sürü falcı da dolaşmışımdır)
Son 3 sene, seyir değiştirdi sorunum. Normalde dini takıntım var. Ama pek ilgili biri olmadığımdan üzerine düşmüyorum. Spiritüel konulara girince, bu takıntının sadece "dini" değil gayet de "büyüsel" olduğu ortaya çıktı. Daha doğrusu ben yeni yeni kabullenmeye başlıyorum. Spiritüel dediğim, aşina olduğunuz çok çeşitli yeni çağ çalışmaları. Günlük yaşamıma o kadar eklendi ki bu inançlar, şöyle bir durum yaşıyorum:
Bedensel sorunlarımı tedavi ettirmek istemiyorum, tekrar edeceğine, kökenindeki duygusal sebep çözülmezse tekrar edeceğine veya daha kötüsünün geleceğine inanıyorum. Sürekli ufak tefek bir sürü şeyi işaret ve mesaj olarak alıyorum. Eşzamanlı olaylar, bedenimdeki ağrı uyuşma vs. den tut, elimi koyduğum yere, zihnime düşen şarkının sözüne kadar herşey mesajmış gibi geliyor. Sürekli mesajları alıp, kökenindeki sorunları çözmezsem, ileride kötü şeyler yaşayacağıma inanıyorum. Ve olabilecek kötü şeylerin kapsamı da giderek büyüyor.
Çok detaya girmeyeceğim, psikotik görünümü olan birşey bu, gerçekten bir gerçeklik sıkıntısı yaşıyorum, mesaj var mı yok mu vs. Çok psişik deneyimim oldu çünkü, detaya giremeyeceğim. Artı bu tarz konularda çalışan insanlar gerçekten bunlara inanıp, huzur içinde yaşayabiliyorlar. Ancak benim gibi önceden kaygı problemi getiren birisi için gayet büyüsel obsesif kompulsife dönüşmüş bile.
İlk bahsettiğim senaryo kurma geçti 2012 sonunda. Yerine bu yerleşti yoğun olarak. Sonunda ben dün şunu farkettim. En üstte dediğim gibi bütün mesele, kaygı, gelecekte olabilecekler kaygısı. Son 13 yılda ne oldu? Hayatımda kötü hiçbir şey olmadı Allaha şükür. Kötü olan ilişkilerim, karşı cinsle veya arkadaşlıklarım. Onun için de terapi alıyorum, davranışlarımı düşüncelerimi inançlarımı değiştirmek için. Kötü olan bir bu. Yani bir yaşam var, ve enerjimi verdiğim bir yığın senaryo.
Bunu yazmaya ihtiyacım vardı, hala korkular içindeyim. Çünkü bir takım psişik kuvvetlerin mesaj gönderdiği duygusu yoğun, ama bu duygunun bu kadar güçlü olmasının esas sebebi bu inançtan ziyade gelecekle ilgili kontrol arzusu. Size soracağım şey, kontrol arzusunu aşama aşama nasıl rahatlatırız, ve nasıl güvende hissederiz. Ciddi güvensizlik hissediyorum çünkü. Ve kaygı duyarak güveni sağlamak aslında gerçekçi değil. Ama bir şekilde böyle yerleşmiş zihnimde. Ama aşmak huzur dolu ve özgür bir insan olmak istiyorum. Güven duymak istiyorum yaşama. Bunun testini yapabilirsiniz. Ben güvenli sınırlarını bildiğim bir ortamda gözümü kapayıp yürüyemiyorum mesela, birşey gelecek birşeye çarpacam gibi hissediyorum, önümdeki mesafeyi aklımla bildiğim halde. Durumun özeti budur.
Aslında sorunum çeşitli başlıklar altına girebilir, özellikle de takıntılara ama bana göre hepsinin kaynağı kaygı olduğu için buraya yazmayı uygun gördüm.
28 yaşındayım, sorunlarımın 13-14 senelik bir geçmişi var. Ve dün kabul ettim ki, benim esas sorunum ciddi anlamda belirsizliğe tahammülsüzlük, anksiyete ve herşeyi kontrol etme arzusu.
Depresyon gelince kaygı azalıyor, depresyon gidince kaygı artıyor. Benim deneyimimde ortaya çıkan hepsinin üstteki cümlede belirttiğim şeye hizmet ettiği. Depresyonun da bir tür kontrol aracı olduğunu farkettim.
Tam 10 sene falan atipik depresyon hastasıydım. Yaşamım gelecek üzerine olumsuz senaryolar kurarak, bunların olacağına inanarak, inanınca da umutsuzlaşıp yaşamak istemeyerek geçti. "hiçbir zaman şu olmayacak" ile başlayan geleceğin olumsuzluğuna vurgulu bir şekilde...(bir sürü falcı da dolaşmışımdır)
Son 3 sene, seyir değiştirdi sorunum. Normalde dini takıntım var. Ama pek ilgili biri olmadığımdan üzerine düşmüyorum. Spiritüel konulara girince, bu takıntının sadece "dini" değil gayet de "büyüsel" olduğu ortaya çıktı. Daha doğrusu ben yeni yeni kabullenmeye başlıyorum. Spiritüel dediğim, aşina olduğunuz çok çeşitli yeni çağ çalışmaları. Günlük yaşamıma o kadar eklendi ki bu inançlar, şöyle bir durum yaşıyorum:
Bedensel sorunlarımı tedavi ettirmek istemiyorum, tekrar edeceğine, kökenindeki duygusal sebep çözülmezse tekrar edeceğine veya daha kötüsünün geleceğine inanıyorum. Sürekli ufak tefek bir sürü şeyi işaret ve mesaj olarak alıyorum. Eşzamanlı olaylar, bedenimdeki ağrı uyuşma vs. den tut, elimi koyduğum yere, zihnime düşen şarkının sözüne kadar herşey mesajmış gibi geliyor. Sürekli mesajları alıp, kökenindeki sorunları çözmezsem, ileride kötü şeyler yaşayacağıma inanıyorum. Ve olabilecek kötü şeylerin kapsamı da giderek büyüyor.
Çok detaya girmeyeceğim, psikotik görünümü olan birşey bu, gerçekten bir gerçeklik sıkıntısı yaşıyorum, mesaj var mı yok mu vs. Çok psişik deneyimim oldu çünkü, detaya giremeyeceğim. Artı bu tarz konularda çalışan insanlar gerçekten bunlara inanıp, huzur içinde yaşayabiliyorlar. Ancak benim gibi önceden kaygı problemi getiren birisi için gayet büyüsel obsesif kompulsife dönüşmüş bile.
İlk bahsettiğim senaryo kurma geçti 2012 sonunda. Yerine bu yerleşti yoğun olarak. Sonunda ben dün şunu farkettim. En üstte dediğim gibi bütün mesele, kaygı, gelecekte olabilecekler kaygısı. Son 13 yılda ne oldu? Hayatımda kötü hiçbir şey olmadı Allaha şükür. Kötü olan ilişkilerim, karşı cinsle veya arkadaşlıklarım. Onun için de terapi alıyorum, davranışlarımı düşüncelerimi inançlarımı değiştirmek için. Kötü olan bir bu. Yani bir yaşam var, ve enerjimi verdiğim bir yığın senaryo.
Bunu yazmaya ihtiyacım vardı, hala korkular içindeyim. Çünkü bir takım psişik kuvvetlerin mesaj gönderdiği duygusu yoğun, ama bu duygunun bu kadar güçlü olmasının esas sebebi bu inançtan ziyade gelecekle ilgili kontrol arzusu. Size soracağım şey, kontrol arzusunu aşama aşama nasıl rahatlatırız, ve nasıl güvende hissederiz. Ciddi güvensizlik hissediyorum çünkü. Ve kaygı duyarak güveni sağlamak aslında gerçekçi değil. Ama bir şekilde böyle yerleşmiş zihnimde. Ama aşmak huzur dolu ve özgür bir insan olmak istiyorum. Güven duymak istiyorum yaşama. Bunun testini yapabilirsiniz. Ben güvenli sınırlarını bildiğim bir ortamda gözümü kapayıp yürüyemiyorum mesela, birşey gelecek birşeye çarpacam gibi hissediyorum, önümdeki mesafeyi aklımla bildiğim halde. Durumun özeti budur.