Selina
19-12-2012, 07:38 AM
2012 tarihi gerçek midir?
siz ne düsünüyorsunuz ?
2012 tarihi dünyada son zamanlarda kıyametin tarihi olarak gündeme gelmektedir. Acaba bu tarih bir deli saçması mı? Yoksa ciddiye alınacak bir veri mi? Eğer olaylara bilim açısından bakarsak bu tarih saçmalıktan başka bir şey değil. Fakat bize verilen bilgiler sadece bilim yoluyla verilmez. Başka kaynaklar da kullanılır.
Bu yazımda bu kaynakları açıklamaya çalışacağım. Başka yazılarımda da belirttiğim gibi bize aktarılan bilgilerin bir yolu da dinler ya da daha geniş anlamıyla inançlardır. 2012 rakamı Aztek, Olmek ve Hint söylence ve inanışlarında kullanılan bir rakamdır. Fakat dünyada en çok bilineni Mayaların 21 Aralık 2012 “zamanın sonu” söylemidir. Aslında mayalardan bize çok net bilgiler kalmamıştır. Amerika’nın keşfi sırasında tüm kodeksler yakılmış ve yok edilmiştir. Elde tesadüfen kalan 4 kodeks vardır. Bu kodekslere göre uzun sayım döneminin sonu 21 Aralık 2012 de sona ermektedir.
Mayalara göre zamanın sonuna denk gelmektedir. Daha başka bir şey yazmasa bile bu kadar bilgi kıyamet için yeterlidir. Hint ve Olmek inanışlarında bu rakam daha kapalıdır. Onun için ben daha çok zamanın sonu üzerinde duracağım. “ZAMANIN SONU” çok gizemli ve güzel bir söz… Kimilerine göre insanlığın ya da dünyanın sonuna işaret ediyor. Onun için bir sürü felaket senaryoları oluşturmuşlar. Başka sözleri de bu sözle birleştirerek dünyanın bir felaketle yok olacağına hükmetmişler. Hatta bu konu filmlere konu olmuş ve bir çıkar kapısı bile olabilmiştir. Özellikle Peygamberin bir hadisini “zamanın sonu” sözüyle birleştirerek 2012 de güneşin batıdan doğacağı gibi bir iddiayı gündeme getirmişler. Bu işin olabilmesi için dünya kutuplarının yer değiştireceği ve bu esnada dünyada büyük felaketler olacağı savunulmuş.
Hatta bu işe Sümerlerin tanrıları Anunakiler bile sokulmuş. Güya her 3600 yılda bir güneş etrafında dönen Marduk gezegeni 2012 de yine görünecekmiş. Çok büyük kütleli bir gezegen olduğu için her gelişinde diğer gezegenlere etki ederek değişikliklere sebep oluyormuş. Bu gelişinde kendi kütlesinin etkisinden çok yüksek medeniyete ulaşmış sakinlerinin bize etki edeceğini savunanlarda var. Bu arada Nostradamus’un bir dörtlüğünü de unutmamak gerek. Her ne kadar 2012’den bahsetmese de bahsettiği dörtlükteki olayların Marduk’u işaret ettiğini düşünenler var. Sanırım en garip felaket senaryosu güneş rüzgârları yüzünden elektrik ve elektronik cihazların yok olmasıyla insanlığın yok olacağını düşünmeleridir. Sanki Amazon ormanlarındaki ya da Afrika’daki yerlilerin elinde böyle cihazlar varmış gibi kabul yapılmaktadır. Teknolojinin çökmesiyle insanlığın büyük bir kısmı yok olabilir ama her yörede bir miktar insan yaşamaya devam eder ve bu bir felaket olmakla beraber kıyamet olmaz.
Son bir senaryoya göre ise 2012’de dünya foton kuşağına girecek ve insanlık karanlıklardan uyanacak. Böylece başka gezegenlerde yaşamaya devam edecek. Gelişmiş galaktik imparatorluğu zamanı geldiğinde bizi daha üst yerlere taşıyacak. Bu senaryo özellikle medyumlar aracılığı ile insanlara sürekli anlatılmaktadır. Başka daha senaryolarda vardır ama ben bu kadarıyla yetineyim. İsteyen netten bir sürü bilgi edinebilir. Öncelikle belirteyim ki bende 2012 ya da ona yakın bir tarihin kıyamet tarihi olduğuna inananlardanım. Fakat benim inanmadığım şey bir felaketle insanlığın ya da dünyanın yok olacağı bilgisidir. Fakat insanlara 2012 tarihi bir şekilde empoze edildi. Başka yazılarımda yazdığım gibi bizi yönlendirenler gerektiği zaman böyle manevralar yaparlar. İnsanlık 2012’ye hazırlansın diye bu söylemler tetiklenir ve birilerinin bu işi gündemde tutması sağlanır. İşte bu durumda öyle bir durumdur.
Yani bu 2012 rakamı saçma veya boş olarak çıkmış bir rakam değildir. Bu dedikoduların oluşabilmesi için zamanında maya takvimi organize edildi. Nasıl ki haklarında hiçbir delil yokken insanlık binlerce yıldır Atlantislilere inandırıldıysa bu tarihte ona benzerdir. Hakkında delil yoktur ama insanlığın hafızasında yer edinmiştir. Bazıları Maya’ların 2012’yi değil 2011 yılını işaret ettiğini söyler. Fakat dediğim gibi bu tarihin oluşturulmasında Maya’lar kullanılmıştır. Verilmesi gereken tarih verilmiştir. Mayaların zamanın sonu 2011 de bitmesinin önemi yoktur. Önemli olan insanlığın hafızasına sokulan tarihtir. Benim kıyamet için en önemli dayanağım Kuran’dır. Kuran’da pek çok bilgi vardır. Sadece Kuran değil tüm dinler kıyametin olacağını söyler. Kıyamet inancı olmayan tek bir din yoktur. Neden istisnasız her din kıyamet inancına sahiptir diye düşünürsek iki cevap oluşma durumu var. Ya dinler birbirlerinden etkilenerek kıyamet ve kurtarıcı inancını aktarmışlardır ki bu farklı kıtalardaki dinlerin birbirleriyle iletişimi olmadığı zamanlarda bu işin olamayacağı gerçeğiyle uyuşmaz. O zaman benim söylediğim gibi bizler yönlendiriliyoruz.
Ve insanlık nihai bir hedefe doğru götürülüyor. Onun için her inanışta kıyamet ve kurtarıcı inancı oluşturulmuştur. Aslında benim kıyametin yakın olduğuna delilim bu tarihler değildir. Ben sistemin çalışma prensibinden yola çıkarak kıyametin geldiğini düşünüyorum. Eğer dünyanın bir tarla ve insanında ürün olduğunu kabul edersek, kıyamet bizim için kaçınılmaz gerçeğe dönüşür. Çünkü insanlığın hasadı kıyametle olacaktır. Neden, ille de bir kıyamet olması gerektiğini anlamak kolaydır. Çünkü madde bedene bağlanan ruhların tekâmüllerinin yeterli seviyeye gelmesi anı kıyamettir. Çünkü artık ruhun öte dünyada yaşayabilecek kadar gelişmiş olması onu daha fazla dünyada kalmasını gereksiz kılar. Tüm insanlık hemen hemen aynı zamanda gelişmişliğini tamamlar. Bu simülasyon içindeki son zamanlarımızda bizden gizlenen bilgilere vakıf olarak öte dünyaya gitmeye hazırlanırız. Daha önceden bize bu konuda verilmiş ipuçlarını anlamaya başlarız. Özellikle dinlerle bu süreci kolay kabul etmemiz sağlanmaya çalışılır. Çünkü o zamana kadar dünyanın halifesi olan insan sonsuza kadar dünyada ve madde bedende yaşamayı ummaktadır. Şimdi öyle şeyler öğreniyor ki afallaması gayet normaldir. Çünkü zamanın sonu gelmiştir. İşte bu zamanın sonunun bize 2012 tarihiyle empoze edilmesi makul ve mantıklıdır. Önümüzdeki günlerde çok ilginç gelişmeler olacak. Turgay Güler’in yazdığı gibi MEHDİX Paşa 2012 sonuna kadar ortaya çıkabilir.
Gerçi o 2020 tarihini ön gördü ama takdir edersiniz ki o geleceğe dair çıkarımlarla bir roman yazdı. Fakat öngörülerinin birçoğu gerçekleşecek. Gerçekleşmeyecek en önemli öngörüsü savaşlar (aslında fikir savaşları olarak karşımıza çıkacaklar) ve Müslümanların dünya hâkimiyetidir. Çünkü Mehdi ya da Mesih kesinlikle bir din taraftarı olmayacak ve bir dini öne çıkarmayacaktır. Çünkü dinler kıyamete kadar görev yapacak olan aracılardır. Kıyamette tümü ortadan kalkacak ve gerçek bilgi hâkim olacaktır. İşte Kurtarıcı böyle biri olursa ancak tüm dünyadan destek alabilir. Yalnız Mehdi kurandaki bilgileri kullanacaktır. Kuran ona bir sürü ipuçları sunacaktır.
Turgay Güler’in kitapta harika bir öngörüsü daha var. Mehdix, Musa’nın Asasıyla dünyaya hükmetmeye başlamıştır. Aslında bu öngörü peygamber tarafından da söylenmiştir. Yedi uyurlar mağarasındaki Ashabı-kehf Mehdiye yardım edecektir. Bunu bize bırakılan kütüphaneler konusunda işlemiştim. Başka bir hadise göre Dâbbetü’l-arz, Musa’nın âsası, Süleyman’ın mührü yanında olarak çıkacak, mühür ile müminin yüzünü parlatacak, âsa ile kâfirin burnunu kıracak
siz ne düsünüyorsunuz ?
2012 tarihi dünyada son zamanlarda kıyametin tarihi olarak gündeme gelmektedir. Acaba bu tarih bir deli saçması mı? Yoksa ciddiye alınacak bir veri mi? Eğer olaylara bilim açısından bakarsak bu tarih saçmalıktan başka bir şey değil. Fakat bize verilen bilgiler sadece bilim yoluyla verilmez. Başka kaynaklar da kullanılır.
Bu yazımda bu kaynakları açıklamaya çalışacağım. Başka yazılarımda da belirttiğim gibi bize aktarılan bilgilerin bir yolu da dinler ya da daha geniş anlamıyla inançlardır. 2012 rakamı Aztek, Olmek ve Hint söylence ve inanışlarında kullanılan bir rakamdır. Fakat dünyada en çok bilineni Mayaların 21 Aralık 2012 “zamanın sonu” söylemidir. Aslında mayalardan bize çok net bilgiler kalmamıştır. Amerika’nın keşfi sırasında tüm kodeksler yakılmış ve yok edilmiştir. Elde tesadüfen kalan 4 kodeks vardır. Bu kodekslere göre uzun sayım döneminin sonu 21 Aralık 2012 de sona ermektedir.
Mayalara göre zamanın sonuna denk gelmektedir. Daha başka bir şey yazmasa bile bu kadar bilgi kıyamet için yeterlidir. Hint ve Olmek inanışlarında bu rakam daha kapalıdır. Onun için ben daha çok zamanın sonu üzerinde duracağım. “ZAMANIN SONU” çok gizemli ve güzel bir söz… Kimilerine göre insanlığın ya da dünyanın sonuna işaret ediyor. Onun için bir sürü felaket senaryoları oluşturmuşlar. Başka sözleri de bu sözle birleştirerek dünyanın bir felaketle yok olacağına hükmetmişler. Hatta bu konu filmlere konu olmuş ve bir çıkar kapısı bile olabilmiştir. Özellikle Peygamberin bir hadisini “zamanın sonu” sözüyle birleştirerek 2012 de güneşin batıdan doğacağı gibi bir iddiayı gündeme getirmişler. Bu işin olabilmesi için dünya kutuplarının yer değiştireceği ve bu esnada dünyada büyük felaketler olacağı savunulmuş.
Hatta bu işe Sümerlerin tanrıları Anunakiler bile sokulmuş. Güya her 3600 yılda bir güneş etrafında dönen Marduk gezegeni 2012 de yine görünecekmiş. Çok büyük kütleli bir gezegen olduğu için her gelişinde diğer gezegenlere etki ederek değişikliklere sebep oluyormuş. Bu gelişinde kendi kütlesinin etkisinden çok yüksek medeniyete ulaşmış sakinlerinin bize etki edeceğini savunanlarda var. Bu arada Nostradamus’un bir dörtlüğünü de unutmamak gerek. Her ne kadar 2012’den bahsetmese de bahsettiği dörtlükteki olayların Marduk’u işaret ettiğini düşünenler var. Sanırım en garip felaket senaryosu güneş rüzgârları yüzünden elektrik ve elektronik cihazların yok olmasıyla insanlığın yok olacağını düşünmeleridir. Sanki Amazon ormanlarındaki ya da Afrika’daki yerlilerin elinde böyle cihazlar varmış gibi kabul yapılmaktadır. Teknolojinin çökmesiyle insanlığın büyük bir kısmı yok olabilir ama her yörede bir miktar insan yaşamaya devam eder ve bu bir felaket olmakla beraber kıyamet olmaz.
Son bir senaryoya göre ise 2012’de dünya foton kuşağına girecek ve insanlık karanlıklardan uyanacak. Böylece başka gezegenlerde yaşamaya devam edecek. Gelişmiş galaktik imparatorluğu zamanı geldiğinde bizi daha üst yerlere taşıyacak. Bu senaryo özellikle medyumlar aracılığı ile insanlara sürekli anlatılmaktadır. Başka daha senaryolarda vardır ama ben bu kadarıyla yetineyim. İsteyen netten bir sürü bilgi edinebilir. Öncelikle belirteyim ki bende 2012 ya da ona yakın bir tarihin kıyamet tarihi olduğuna inananlardanım. Fakat benim inanmadığım şey bir felaketle insanlığın ya da dünyanın yok olacağı bilgisidir. Fakat insanlara 2012 tarihi bir şekilde empoze edildi. Başka yazılarımda yazdığım gibi bizi yönlendirenler gerektiği zaman böyle manevralar yaparlar. İnsanlık 2012’ye hazırlansın diye bu söylemler tetiklenir ve birilerinin bu işi gündemde tutması sağlanır. İşte bu durumda öyle bir durumdur.
Yani bu 2012 rakamı saçma veya boş olarak çıkmış bir rakam değildir. Bu dedikoduların oluşabilmesi için zamanında maya takvimi organize edildi. Nasıl ki haklarında hiçbir delil yokken insanlık binlerce yıldır Atlantislilere inandırıldıysa bu tarihte ona benzerdir. Hakkında delil yoktur ama insanlığın hafızasında yer edinmiştir. Bazıları Maya’ların 2012’yi değil 2011 yılını işaret ettiğini söyler. Fakat dediğim gibi bu tarihin oluşturulmasında Maya’lar kullanılmıştır. Verilmesi gereken tarih verilmiştir. Mayaların zamanın sonu 2011 de bitmesinin önemi yoktur. Önemli olan insanlığın hafızasına sokulan tarihtir. Benim kıyamet için en önemli dayanağım Kuran’dır. Kuran’da pek çok bilgi vardır. Sadece Kuran değil tüm dinler kıyametin olacağını söyler. Kıyamet inancı olmayan tek bir din yoktur. Neden istisnasız her din kıyamet inancına sahiptir diye düşünürsek iki cevap oluşma durumu var. Ya dinler birbirlerinden etkilenerek kıyamet ve kurtarıcı inancını aktarmışlardır ki bu farklı kıtalardaki dinlerin birbirleriyle iletişimi olmadığı zamanlarda bu işin olamayacağı gerçeğiyle uyuşmaz. O zaman benim söylediğim gibi bizler yönlendiriliyoruz.
Ve insanlık nihai bir hedefe doğru götürülüyor. Onun için her inanışta kıyamet ve kurtarıcı inancı oluşturulmuştur. Aslında benim kıyametin yakın olduğuna delilim bu tarihler değildir. Ben sistemin çalışma prensibinden yola çıkarak kıyametin geldiğini düşünüyorum. Eğer dünyanın bir tarla ve insanında ürün olduğunu kabul edersek, kıyamet bizim için kaçınılmaz gerçeğe dönüşür. Çünkü insanlığın hasadı kıyametle olacaktır. Neden, ille de bir kıyamet olması gerektiğini anlamak kolaydır. Çünkü madde bedene bağlanan ruhların tekâmüllerinin yeterli seviyeye gelmesi anı kıyamettir. Çünkü artık ruhun öte dünyada yaşayabilecek kadar gelişmiş olması onu daha fazla dünyada kalmasını gereksiz kılar. Tüm insanlık hemen hemen aynı zamanda gelişmişliğini tamamlar. Bu simülasyon içindeki son zamanlarımızda bizden gizlenen bilgilere vakıf olarak öte dünyaya gitmeye hazırlanırız. Daha önceden bize bu konuda verilmiş ipuçlarını anlamaya başlarız. Özellikle dinlerle bu süreci kolay kabul etmemiz sağlanmaya çalışılır. Çünkü o zamana kadar dünyanın halifesi olan insan sonsuza kadar dünyada ve madde bedende yaşamayı ummaktadır. Şimdi öyle şeyler öğreniyor ki afallaması gayet normaldir. Çünkü zamanın sonu gelmiştir. İşte bu zamanın sonunun bize 2012 tarihiyle empoze edilmesi makul ve mantıklıdır. Önümüzdeki günlerde çok ilginç gelişmeler olacak. Turgay Güler’in yazdığı gibi MEHDİX Paşa 2012 sonuna kadar ortaya çıkabilir.
Gerçi o 2020 tarihini ön gördü ama takdir edersiniz ki o geleceğe dair çıkarımlarla bir roman yazdı. Fakat öngörülerinin birçoğu gerçekleşecek. Gerçekleşmeyecek en önemli öngörüsü savaşlar (aslında fikir savaşları olarak karşımıza çıkacaklar) ve Müslümanların dünya hâkimiyetidir. Çünkü Mehdi ya da Mesih kesinlikle bir din taraftarı olmayacak ve bir dini öne çıkarmayacaktır. Çünkü dinler kıyamete kadar görev yapacak olan aracılardır. Kıyamette tümü ortadan kalkacak ve gerçek bilgi hâkim olacaktır. İşte Kurtarıcı böyle biri olursa ancak tüm dünyadan destek alabilir. Yalnız Mehdi kurandaki bilgileri kullanacaktır. Kuran ona bir sürü ipuçları sunacaktır.
Turgay Güler’in kitapta harika bir öngörüsü daha var. Mehdix, Musa’nın Asasıyla dünyaya hükmetmeye başlamıştır. Aslında bu öngörü peygamber tarafından da söylenmiştir. Yedi uyurlar mağarasındaki Ashabı-kehf Mehdiye yardım edecektir. Bunu bize bırakılan kütüphaneler konusunda işlemiştim. Başka bir hadise göre Dâbbetü’l-arz, Musa’nın âsası, Süleyman’ın mührü yanında olarak çıkacak, mühür ile müminin yüzünü parlatacak, âsa ile kâfirin burnunu kıracak