9 ŞUBAT
13-12-2007, 03:33 PM
İnanilmaz hiz, inanilmaz rekabet, inanilmaz değişim..
Kimse yetişemiyor.. Kimse karşısındakini dinlemiyor..Kimse empati yaparak karşısındakini anlamıyor..
Herkes yoğun, herkesin kendi önceliği var, herkes önemli ve değerli olmak, hatırlanılmak istiyor..
İşte bu tempodayken, biri sizi telefon ile arıyor firmanız hakkında bilgi almak, randevu almak veya bir şeyler satmak istiyor..
Bir insanın telefon ile o anda dikkatini çekebilmeniz, istek ve merak uyandırmanız, tamamen sizin telefonla konuşma becerinize kalmış bir durumdur.
İş yerindeki hızlı trafik ve yoğun iş temposu nedeniyle , iletişimde en önemli iki mecra; telefon, e-mail veya mesajlaşmadır..
Bu iletişim araçlarının içinde “Telefon” en etkili olan araçtır.Bir kişinin sesini duymakla, Internet’te yazışma arasında çok fark vardır. Telefonda bir kişinin tam olarak ne hissettiğini anlayabilir , daha kolay ilişki kurar ve ikna edebilirsiniz.
E-mail bunun için çok uygun bir araç değildir.. Çoğu zaman tam olarak isteklerimizi,duygu ve düşüncelerimizi ifade edemeyebilir ve yanlış zamanda , yanlış şekilde kullanabiliriz.
Bugün yeni iş verdiğimiz Call Center merkezini ziyarete gittim. Kendilerine Türkiye’nin önde gelen 1000 firmasını aramalarını; bilgi toplamalarını, satış fırsatı yaratmaları için bir anlaşma yapmıştık..
Bizimle ilgilenecek müşteri temsilcimiz çok gençti, ve bu ilk işiydi. Telefonda hiç tanımadığı kişileri arayacak, hiç bilmediği (tecrübesi olmadığı için uzman olmadığı) konu hakkında sorular soracaktı..Bir çok insan için bu işin ne kadar korkunç olduğunun farkındaydım..
Kendisini gözlemlemeye başladım, o kadar güzel ve samimi konuşuyordu ki müşteri adayları her türlü bilgiyi çekinmeden kendisi ile paylaşıyorlardı.
Bu olumlu durumun neden olabileceğini düşününce, bu bayanın öncelikle pozitif olduğunu gördüm. İşini severek yaptığı belli oluyordu,ses tonu çok hoştu ve Türkçe’yi çok güzel konuştuğu için başarılı olduğunu anladım..
Günümüzde Call Center operasyonlari hızla büyüyen bir faaliyet alanı. Çoğu şirket bir çok satış ve pazarlama işini out source ederek Call Centerlara veriyorlar..
Kredi Kartı pazarlaması en yaygın olanı.
Call Center elemanı satış elemanına göre çok daha başarılı sonuç alıyor.. Neden mi?
Öncelikle çok iyi eğitiliyorlar. Kullandıkları hazır metinler var. Sürekli pratik yapma şansları oldukları için ( günde en az 50-80 arasında arama) işlerinde kısa zaman da mükemmel seviyelere geliyorlar.
En önemlisi bu işte kendileriden ne beklendiğinin farkındalar, işlerine saygıları var ve hedef odaklı çalışıyorlar.
Diğer taraftan Satış Elemanları telefonla arama işini sevmeden yapıyor, tam olarak konsantre olamıyorlar ve bu nedenle başarısızlık oranı daha fazla oluyor.
Sizlerde bu konuyla ilgili tecrübe ve düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim.
Gelecekte Telefon ile satış yapmasını veya iletişim kurmasını bilmeyen satışcılar hedeflerinin gerisinde kalacaklar… Telefonla konuşmak bir sanattır, bu konuda kendinizi yetiştirmeniz sizi iş hayatında zirveye taşıyacaktır
Taner Özdeş
Kimse yetişemiyor.. Kimse karşısındakini dinlemiyor..Kimse empati yaparak karşısındakini anlamıyor..
Herkes yoğun, herkesin kendi önceliği var, herkes önemli ve değerli olmak, hatırlanılmak istiyor..
İşte bu tempodayken, biri sizi telefon ile arıyor firmanız hakkında bilgi almak, randevu almak veya bir şeyler satmak istiyor..
Bir insanın telefon ile o anda dikkatini çekebilmeniz, istek ve merak uyandırmanız, tamamen sizin telefonla konuşma becerinize kalmış bir durumdur.
İş yerindeki hızlı trafik ve yoğun iş temposu nedeniyle , iletişimde en önemli iki mecra; telefon, e-mail veya mesajlaşmadır..
Bu iletişim araçlarının içinde “Telefon” en etkili olan araçtır.Bir kişinin sesini duymakla, Internet’te yazışma arasında çok fark vardır. Telefonda bir kişinin tam olarak ne hissettiğini anlayabilir , daha kolay ilişki kurar ve ikna edebilirsiniz.
E-mail bunun için çok uygun bir araç değildir.. Çoğu zaman tam olarak isteklerimizi,duygu ve düşüncelerimizi ifade edemeyebilir ve yanlış zamanda , yanlış şekilde kullanabiliriz.
Bugün yeni iş verdiğimiz Call Center merkezini ziyarete gittim. Kendilerine Türkiye’nin önde gelen 1000 firmasını aramalarını; bilgi toplamalarını, satış fırsatı yaratmaları için bir anlaşma yapmıştık..
Bizimle ilgilenecek müşteri temsilcimiz çok gençti, ve bu ilk işiydi. Telefonda hiç tanımadığı kişileri arayacak, hiç bilmediği (tecrübesi olmadığı için uzman olmadığı) konu hakkında sorular soracaktı..Bir çok insan için bu işin ne kadar korkunç olduğunun farkındaydım..
Kendisini gözlemlemeye başladım, o kadar güzel ve samimi konuşuyordu ki müşteri adayları her türlü bilgiyi çekinmeden kendisi ile paylaşıyorlardı.
Bu olumlu durumun neden olabileceğini düşününce, bu bayanın öncelikle pozitif olduğunu gördüm. İşini severek yaptığı belli oluyordu,ses tonu çok hoştu ve Türkçe’yi çok güzel konuştuğu için başarılı olduğunu anladım..
Günümüzde Call Center operasyonlari hızla büyüyen bir faaliyet alanı. Çoğu şirket bir çok satış ve pazarlama işini out source ederek Call Centerlara veriyorlar..
Kredi Kartı pazarlaması en yaygın olanı.
Call Center elemanı satış elemanına göre çok daha başarılı sonuç alıyor.. Neden mi?
Öncelikle çok iyi eğitiliyorlar. Kullandıkları hazır metinler var. Sürekli pratik yapma şansları oldukları için ( günde en az 50-80 arasında arama) işlerinde kısa zaman da mükemmel seviyelere geliyorlar.
En önemlisi bu işte kendileriden ne beklendiğinin farkındalar, işlerine saygıları var ve hedef odaklı çalışıyorlar.
Diğer taraftan Satış Elemanları telefonla arama işini sevmeden yapıyor, tam olarak konsantre olamıyorlar ve bu nedenle başarısızlık oranı daha fazla oluyor.
Sizlerde bu konuyla ilgili tecrübe ve düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim.
Gelecekte Telefon ile satış yapmasını veya iletişim kurmasını bilmeyen satışcılar hedeflerinin gerisinde kalacaklar… Telefonla konuşmak bir sanattır, bu konuda kendinizi yetiştirmeniz sizi iş hayatında zirveye taşıyacaktır
Taner Özdeş