Şizofrenler Arasında Öykü Yarışması

[9 ŞUBAT]

Çağımızın en yaygın hastalıklarından biri olan şizofreniyle mücadele eden hastalar, bu kez bir öykü yarışmasında bir araya geldi. 50 hastanın katıldığı yarışmadan çıkan öyküler, işte o ateşin düştüğü yeri anlatıyor.

Ateşin düştüğü yerden gelen sesleri duymak, yüzleri görmek, ve ateşin içinden öyküleri okumak ister misiniz? Çağımızın en yaygın hastalıklarından biri olan şizofreniyle mücadele eden hastalar, bu kez bir öykü yarışmasında bir araya geldi. 50 hastanın katıldığı yarışmadan çıkan öyküler, işte o ateşin düştüğü yeri anlatıyor.

"İşte kopuş diyor bedenim. Sen koptun diyor, ip koptu,ve sen yere düştün. artık oyanayamazsın bu oyunu. kalkıyorum ama sendeliyorum. haykırıyorum çığlıklar atıyorum. Piyanomun bir bacağını kırıyorum ve artık dengede duramıyor. öylece ağlaşıp kalıyoruz"

Bu satırların yazarı Yümehan Celiloğlu. 1996 yılından beri şizofreni tedavisi görüyor. en büyük hayali piyanist olmak.

Yazdığı satırlarsa, onun hayatının, hayallerinin en canlı yerinden.

Şizofreni dernekleri federasyonu ve Bilim İlaç şizofreni hastalarına yönelik bir öykü yarışması düzenledi.. yarışmanın adı "ateşin düştüğü yuerden sesler, yüzler, öyküler:"yarışmacılarsa 50 ayrı dünya.

Yümehan bu yarışmanın üçüncüsü. Onun elleri aslında resmi daha çok seviyor. ama yazmaya da devam edecek.

Yarışmanın birinici olan Anton usta öyküsünün sahibi şiirleriyle tanınan Hüseyin Avni Cinozoğlu'ydu... Onun öyküsü de yıllarca kapalı tutulmuş bir kapının sonuna kadar açılışı gibi.

Yarışmanın ikincisi Okay Uludokumacı'nın ince bir mizahla ustalıkla eleştirdiği dili okuyucuları şaşırttı.
Yarışmanın düzenleyicilerinden Bilim İlaç'ın genel müdürü Dr. Erhan Baş, bu tarz sosyal sorumluluk projelerinin toplum için çok önemşli olduğunu vurguladı.

Yarışmanın jüri üyeliğini Yapı Kredi yayınları editörü Murat Yalçın, Psikiyatrist Haldun Soygür'ün yanı sıra Yazar Mario Levi, tiyatrocu Payidar Tüfekçioğlu ve Tuncel Kurtiz gibi isimler yaptı.

"Sesler, Yüzler, öyküler..." bilemediğimiz, merak ettiğimiz dünyaların kapılarını açtı. Öyküler yakında kitap haline getirilecek. Ayrıca İstanbul Ünv. Çapa Tıp Fakültesi Tiyatro Klübü öğrencileri tarafından da sahnelenecek.

ŞİZOFREN YAZARLAR MARİO LEVİ’Yİ KISKANDIRDI

Şizofreniye dikkat çekmek amacıyla düzenlenen ve yalnızca şizofreni hastalarının katılımına açık olan öykü yarışmasının sonucu belli oldu. Jüri üyelerinden yazar Mario Levi “çok güzel ifadeler kullanılmış, neden daha önce ben düşünmedim” dedi...

Şizofreni Dernekleri Federasyonu ve Bilim İlaç’ın şizofreni hastalığına dikkat çekmek amacıyla düzenledikleri projenin ilk aşaması tamamlandı. Yalnızca şizofreni hastalarının katılabildiği öykü yarışmasının sonuçları 4 Şubat 2009 tarihinde bir basın toplantısı ile açıklandı.

Yapılan basın toplantısında Yazar Mario Levi, Yapı Kredi Yayınları Editörü Murat Yalçın, tiyatro sanatçısı Payidar Tüfekçioğlu, Tuncel Kurtiz, Psikiyatrist Doç. Dr. Haldun Soygür ve Bilim İlaç Genel Müdürü Dr. Erhan Baş’tan oluşan jürinin seçtiği öyküler ve yazarları tanıtıldı.

Şizofreni hastalarının topluma katılmasını sağlamak ve bu hastalığın toplum tarafından tanınmasına katkıda bulunmak amacıyla Şizofreni Dernekleri Federasyonu ve Bilim İlaç bir işbirliği gerçekleştirilen projenin ilk aşamasında düzenlenen öykü yarışması “Ateşin Düştüğü Yerden: Sesler, Yüzler, Öyküler” ismini taşıyor.

Farklı yaş gruplarından 50 şizofreni hastasının katıldığı yarışmada ünlü yazar Mario Levi, tiyatro sanatçıları Payidar Tüfekçioğlu, Tuncel Kurtiz, Doç. Dr. Haldun Soygür (Şizofreni Dernekleri Federasyonu Başkanı), Bilim İlaç Genel Müdürü Dr. Erhan Baş ve Yapı Kredi Yayınları Editörü Murat Yalçın’dan oluşan jüri zor bir seçim sürecinden sonra sonuçları belirledi.

Jürinin seçimleri doğrultusunda; Hüseyin Avni Cinozoğlu, Okay Uludokumacı, Yümehan Celiloğlu İlk 3’e giren isimler oldular.

LEVİ’Yİ KISKANDIRAN YAZARLAR

Öykü yazma eyleminin hastaların kendilerini ifade etmelerine olanak sağladığını belirten Mario Levi bir yazar olarak yarışmaya katılan hastaları kıskandığını dile getirdi. Levi “bir edebiyatçı bir yazar olarak bu yarışmaya katılan hastalardan çok etkilendim. O kadar güzel ifadelerle karşılaştım ki bu daha önce neden benim aklıma gelmedi diye hayıflandığım anlar oldu” dedi.

WALSER DA ŞİZOFRENDİ

Toplantıda konuşan Yapı Kredi Yayınları Editörü Murat Yalçın’da şunları söyledi : “Kafka’nın Elias Canetti’nin, Herman Hesse’nin ve Susan Sontağ’ın… Hepsinin hayran olduğu bir yazardan Robert Walser’den söz etmek istiyorum sizlere. 51 yaşında şizofreni tanısı konan Walser, ölümüne dek geçen süre boyunca yani tam 27 yıl bir rehabilitasyon merkezinde tedavi gördü” dedi. Yalçın, ayrıca konuşmasına şunu da ekledi “Bu büyüleyici yazar için Walter Benjamin ‘peri masallarının bittiği yerde Walser başlar demişti.”

Bu tür projelere destek vermeye devam edeceklerini belirten Bilim İlaç Genel Müdürü Erhan Baş “tedavi tek başına ilaç, tek başına hekim ya da hastane… Değil aynı zamanda hastanın içinde bulunduğu sosyal iklimde tedaviyi etkileyebiliyor” dedi.

‘BU BENİM NOBEL ÖDÜLÜM’

Yarışmada edebiyat dünyasının da tanıdığı bir isim olan Hüseyin Avni Cinozoğlu yazdığı öykü ile birinci oldu. Şizofreni tedavisi gören bir hasta olan Cinozoğlu ‘Anton Usta ‘ adlı öyküsüyle yarışmaya katıldı. Aynı zamanda avukat olan Cinozoğlu konuşmasında ‘’Bugüne kadar yazdıklarımla çok değerli ödüller aldım ama bu ödül benim Nobel’im oldu’’ dedi. Düzenlenen basın toplantısında plaketlerini alan ilk 3 yarışmacı Mario Levi Yazı Atölyesi’nden bir dönemlik eğitim hakkı kazandı. Yarışmaya katılan değerlendirme aşamalarından geçen öyküler bir kitap haline getirilerek kitap raflarında yerlerini alacaklar. Projenin devam eden aşamasında seçilen öykülerin kitap haline getirilmesi düşünülüyor. Kitap çalışmasını ise tiyatro oyunu takip edecek: Birinci olan öykü tiyatro oyunu haline getirildikten sonra, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Tiyatro Kulübü öğrencileri tarafından sahnelenecek.

TGRT HABER

[NAR_K]

muthis bir paylasim !! nasil da gozumden kacmis..umarim oykuleri kitap haline getirmislerdir, o hikayeleri okuyup 50 ayri dunyanin icinde kaybolmayi cok isterim