yeter ki sen ağlama
giderim yağlı bir kurşun misali../ karavana
yeter ki ! yeter ki sen ağlama
ölürüm yaralı ceylan bakışında
ağlama ! henüz ölmemişken
mezarımı gözyaşınla sulama

yeter ki bu şehirde olduğunu bileyim
ıslak gecede bakışın karanlığa ay
seni bir yağmur damlasında
sokak lambaları altında bekleyeyim
alnımı aydınlatan kızıllıkta doğ
şarap kokusu sinmiş geceme!
yeter ki ! yeter ki bak gözlerime

solgun yüzlü işçilerin vaktidir
-sabahın ilk ışık sessizliği!
fabrika önlerinde paslı kilit sesleri
açılır yeni bir güne umutlar
ve mis kokulu simit ısırılır
yarılan ekmeğin buğusu gelir burnuma
seni paylaşırım somun arası soğanımda
insanlarıma üzülürüm
ezikliği kerpeten arası et olur böğrümün
seni hissederim
yeter ki ! yeter ki kal bu şehirde
değmez gözlerine esaretin gölgesi
onurunu sen acısını ben çekerim

bir gün ben yoksam bu şehirde
bil ki sarsılmış bir ömrün basamaklarındayım
görüşüme gel / ağlama! !
zindan kokan nefesimde veremin solgun yüzü
avuçlarımda reyhan dalı umut../ ağlama ! dokun
dokun ki ıslansın içimdeki sen
dokun ki mezarında rahat uyusun annem

ben ki seni satmışım miting alanlarına
afişlere / uçuk sloganlara
ben ki sevdanı katmışım ardıma sürümüşüm
yangın gözlerine bakamamışım bir defa
özgürlük hamuruma maya yapmışım
her acıyı sen sanmışım! !
bütün uyanışlarımda duvar görmüşüm
yoklama../ volta../ banyo sıralarında yaşamışım
çekilen tırnaklarım gül açmış şimdi
yeter ki ! yeter ki kal bu şehirde
ağlama ! döndür yüzünü bak
değişmeyen bir sen kaldın gözlerimde

şimdi beni iki kaşın arasından vur memleket yüzlüm
kanasın şavkımda yedi satırlık hasretin
sönsün adını sen koyduğum kimliksiz yıldız
nüfusumdan düşsün yaşadıklarım! !

ve yeniden kara gözlüm
saçlarındaki kırık tellerin
masum yüzün../ şefkatli bakışların
sana olan sevdamın namusu aşkına! !