renksiz geceler

[biyolog]

Renksiz geceler

Tepedeki ay oturup kalkar.
Mekanlardan birinde, hızlı bir müziğin eşliğinde, kadınlar dansa başlar.
Herhangi bir zamandır.
Gözler duman duman.
Geceyi belinden saran paralı züppelerin yanında, tanıdık isimler vardır.
Dergilerde çıkan resimlerinden tanırsınız onları. Toplasanız 30 kişiyi geçmezler.
Viski içerler, sanatın kanını emdikleri gibi.

Baştan ayağa kaypaklık akar bakışlarından. Gözlerinde dolar ve euro desenli lensler vardır.
Züppe erkekler, o kadınlara hesap ödetmezler, ama gecelere meraklı olmanın bedelini pahalıya ödetirler.
Oysa harcanmış bir gençliğe kaç para ödenir, bilinmez.

O kadınların yanında, özenti çemberinde harcanmaya iteklenmiş genç kızlar da vardır.
Daha ilk gecelerinde, "solgun 'Elveda'lar" gönderirler, geldikleri yere.
Daha ilk gece, onları koynuna alır, pahalı bir hergele.

Bodrum nasıl da parlak şimdi.
Çeşme, Marmaris, Kuşadası...
En güzel yalandır gece hayatı.
İhtiraslı kadınları kandırmak için en göz alıcı resimdir. Zamanın kör dehlizlerinde kaç genç kızın geleceği kaybolmuştur, hesaplasanız aklınız karışır.
Aşkın ipe çekildiği yerlerde, namuslu ilişkileri de bulamazsınız zaten.
O kızların babalarını merak ederim en çok, "Nerededir bu adamlar?" diye.
Aymazlık virüsünün bu babaların her yanını sardığını sonunda öğrenmişimdir.
Onların babalıkları, sanatımıza en "delikanlı hediye!" .


Kendilerini gecelerin külkedisi sanan o biçare kadınlar, bir panayır yerinde koşturup dururlar.
Bilmezler ki, geleceklerini kendi elleriyle vururlar.
Genç kız tüketiminin her gün biraz daha genişlediği bir alemde, bu kadınların neler ürettiğini sorsanız, size gülerler.
Kendi resimleri asılıdır duvarlarında.
"Kolay para kazanmanın mikrobu" vardır onların akyuvarlarında, alyuvarlarında.


Gazetelerde ve dergilerde boy gösteren kadınların tek servetidir güzellikleri.
Onların vücudu gecelerin satılık etidir.
Ne acıdır ki, onlar için yeni bir erkek, lüks otomobillerinin ve pahalı tatillerinin sadece ilk taksitidir.

CUMHURİYET GAZETESİNDEN BİR ALINTI....... 26 ŞUBAT 2006

[9 ŞUBAT]

ordakilerin çogu çocuk yaşta kişiler,yazık onlara çocukluklarını yaşayamamışlar gençliklerinide yaşamıyorlar,

ailelerinin onlara karşı yaklaşımlarını akıllarınca oyle bir hayat yaşayarak cezalandırıyorlar,ama ne zamana kadar gun gelecek o hayatda sona erecek ve işte o zaman acı gerçek ortaya dokulecek, umarım o zaman çok geç olmaz.