Çok güzel bir paylaşım,yazılanlar gerçekten çok doğru.
İmlâ problemlerini de halledersen daha da güzel bir paylaşım olur bence.
Prof Dr. Atalay YÖRÜKOĞLU çocuk ruh sağlığı kitabında buna şöyle değinmiş;
a) Kişinin kendi kendisiyle uyumlu olması her şeyden önce ruh hekimliğinde
bunaltı (anksiyete) denen kaygılardan, kuruntu ve kuşkulardan uzak olmasına
bağlıdır. Günlük kaygılar ve üzüntüler her sağlıklı insanda vardır ve ruhsal uyumsuzluk belirtisi sayılmazlar. Ancak nedeni belli olmayan ya da uzun süren
bunaltı ve kaygılar ruhsal dengeden sapmanın göstergeleri olabilirler.
b) Kişi, içinde yaşadığı yakın ve uzak çevrede ilişkiler kurup
sürdürebilmelidir. Aile üyeleriyle birlikte başka meslektaş kümeleri ve
topluluklarla işbirliğine girebilmeli; iş ilişkileri dışında arkadaşlıklar
kurabilmelidir.
c) Đnsanlarla geçinme ve işbirliği yapmanın ötesinde, sevgiye ve saygıya
dayalı bağlar kurabilmelidir. Aile üyeleriyle bağlılığını sürdürürken toplum
içindeki ilişkiler alanını genişletebilmelidir. Karşı cinsle de sevgiye dayalı
ilişkilere yönelmeli, eş seçmede kendi başına sorumluluk alabilmelidir. Başka
bir deyişle, kişi sevebilmeli ve karşılığında sevgi bulabilmelidir.
d) Kişinin kendine güveni olmalıdır. Davranışları nı ve yeteneklerini gerçekçi
olarak tartabilmelidir. Kendini başkalarının gözüyle de görebilmelidir Yete
nekleriyle orantısız bir üstünlük ya da aşağılık duygusu içinde olmamalıdır.
Gerçeğe uygun bir özsaygısı olmalıdır.
e) Kişi, toplumda bir yeri ve görevi olduğu duygusunu edinmiş olmalıdır.
Yeteneklerini geliştirrn-rh v -rimli işe yöneltebilmeli, çalışmasından ve
basandı?; ian tat almalıdır.
f) Kişinin, geleceğe dönük tasarıları olmai > : lara ulaşmak için
gerçekçi bir yolda çaba g§s:t .-;
li, sıkıntılara katlanabilmelidir. Gerçekleş 4-
isteklerini başka yollardan doyum sağlayan > tirme yoluna gidebilmelidir.
14
g) Kişinin karşılaştığı güç durumlarda baş vuracağı bir yedek gücü bulunmalı ve
yeni durumlara uyma esnekliği gösterebilmelidir. Başarısızlıklardan yılmamalı,
güç durumlarda kendini koyvermemelidir. Geleceğe dönük umudu ve savaşım gücü ile
karşılaştığı engelleri yenmeye çalışmalıdır.
h) Bağımsız olarak girişimler yapabilmelidir. Kendi başına kararlar alıp
uygulayabilmen, eylemlerinin sorumluluğunu taşıyabilmen ve sonuçlarına katlana-
nlmelidir. Yanılma ve başarısızlıklardan ders alabil-' neli, yanlışlarını
düzeltmeye çalışmalıdır. Yanılgıları-li başkalarına yüklememeli, kendini
eleştirebilmeli-iir.
i) Kişinin yaşadığı çevre ve toplumla ters düşme-en, inandığı değerleri ve
inançları olmalıdır. Hiç kim-e toplumun törelerini, geleneklerini, değer
yargılarını e ahlâk kurallarını tümden yadsıyamaz; ya da kendili onların dışında
ve üstünde göremez. Ancak kişi ye-dliklere de açık olabilmeli, toplumun çağdışı
yasaları e değer yargıları önünde eli kolu bağlı kalmamalıdır, iaşka bir
deyişle, toplumun başı eğik bir üyesi olmak merine, onu etkileyen ve katkı yapan
bir üyesi olmaya çalışmalıdır. Örneğin, ırk ayrımı, din ayrılığı konusunla
çevresine önyargılarıyla bağlanıp kalmamalıdır. Bunun yanında başkalarının
inançlarına, paylaşmasa la, saygılı ve hoşgörülü olmalıdır.
j) Son olarak, ruhça sağlıklı bir insanın, mesleği dışında eğlendirici,
dinlendirici ve kişiyi geliştirici uğraşıları olmalıdır. Bu uğraş, sanat, spor
ve toplumsal yardımlaşma alanlarında olabilir.
Büyük ruh hekimi Sigmund Freud, ayrıntıya girmeden, ruh sağlığını «Sevmek ve
Çalışmak» diyerek iki sözcükle özetlemiş. Gerçekten sevebilen ve verim-i çalışan
bir kişi, ruh sağlığına oldukça yaklaşmış bir dişidir. Ruhsal sorunları olsa da
dengesi bozuk değil-ür.
"İnanırsan Hayaller Gerçek Olur" Aynur Meydan'ın şiirinden. Çok doğru bir söz ama hiç tavsiye etmem...
Çok güzel bir paylaşım,yazılanlar gerçekten çok doğru.
İmlâ problemlerini de halledersen daha da güzel bir paylaşım olur bence.
Freud kısaca sağlıklı bir ruh halini sevmek ve çalışmak olarak tanımlamış. Sevme konusunda da bebeklikten 80 yaşına kadar ihtiyaç miktarının değişmediğini sadece şekil değiştirdiğini söylüyor. Sevgi ihtiyacının sevile sevile oluştuğu söyleniyor. Bilinçli ya da bilinçsiz yaptığımız birçok şeyde ve başarmadaki amaç beğenilme ve sevgi ihtiyacının karşılanmasıymış. Sevgi ihtiyacının açlık susuzluk gibi ömür boyu doyurulması gereken bir ihtiyaç olduğunu söylüyor. Bu arada sevginin bebeklikte aynı kişiler tarafında sürekli verildiğinde çocuğa katkısı olurmuş. Yani arada bir gelen konu komşunun akrabanın çocuğa verdiği bir katkısı olmazmış.
"İnanırsan Hayaller Gerçek Olur" Aynur Meydan'ın şiirinden. Çok doğru bir söz ama hiç tavsiye etmem...
Yer imleri