www.semazen.net/yazar_yazi.php?id=1493
Güzel bir yazı...
Bu tarz konular hep ilgimi çekmiştir. Mesajım bulunsun müsait bir zaman da okuyacağım. Paylaşım için teşekkürler.
Hayatta hiçbir zaman sahip olamayacağım yağmur ormanlarını yakmak istiyordum. Uzaya
klorofluorokarbon gazları pompalayıp ozon tabakasında
koca koca delikler açmak istiyordum.
Dev tankerlerin boşaltma vanalarını açmak, açık denizlerdeki petrol kuyularının kapaklarını kaldırmak istiyordum. Yemeye paramın yetmediği bütün balıkları öldürmek, asla göremeyeceğim Fransız kumsallarını kirletmek istiyordum.
Bütün dünyanın dibe vurmasını istiyordum
www.semazen.net/yazar_yazi.php?id=1493
Güzel bir yazı...
Hep konuşuyoruz.
İşimizi yaparken milletimizin ruh köklerine bağlı kalalım,bir düşünce binası kuracaksak kendi gökkubbemizin altında olsun diye hayıflanıyoruz.
Sıkıntı şu ki;
Takıldığımız nokta hep fiiliyat noktası.
Batının fenni bu seviyedeyken kendi fikir dünyamızı cazibe merkezi haline getirmek çok zor.
Ne demiş Mehmet Akif Yurtdışını gezdikten sonra;
Dinleri var işimiz gibi,işimiz var dinleri gibi.
İş fiiliyat noktasında proje üretmekle başlıyor.
Elimizden geldiği kadar işimizin hakkını vererek yapmakla başlıyor.
Bizim dünyamızda şu değerde var,bu değerde var,şu değer hiç kimsede yok demekle olmuyor.
Bu değerlerin içini doldurarak,bu değerlerin meyvelerini insanlara sunarak oluyor.
Yoksa laf çok,lafla peynir gemisi yüzdürende çok.
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz,
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde
Ziya Paşa
Konu Denge tarafından (12-05-2019 Saat 10:52 PM ) değiştirilmiştir.
İnsanın arayışı hiç bitmez.
Bazen derman arar,bazen maneviyat,bazen mutluluk.
Aslında neye açsa onu arar durur.
Gerçi hiçbir su susamışlığını dindirmez.
Bir açlık biter öbürü başlar.
Elindeki nimetleri görmez olur.
Şükretmeyi öğrenmek lazım.
Çok şükür rabbim verdiğin nimetlere,sağlığa ve afiyete.
Fazlası nasip işidir.
Sapa yolları zorlamak,insanın başına olmadık dertlerde açabilir.
Konu Denge tarafından (19-05-2019 Saat 01:25 AM ) değiştirilmiştir.
Belki tekrar gibi olacak ama aklınız çok değerli.
Vicdan ve kalbinize idman yaptırırken en büyük sermayenizi-aklınızı- kaybedip mecnun dedirtmeyin kendinize.
Bu yola çok giren vardır ama dibini bulan yoktur.
Bu yollarda edindiğiniz deneyimler ve manevi hediyeler ise bu manevi yolculukların,seyrü süluklerin,itikâfların size kattığı sıradışı, herkeste olmayan hasletlerin çekirdekleri ve yapıtaşlarıdır.
Ama dedikleri gibi;
Bu yol uzaktır,menzili çoktur,geçidi yoktur, yolda neler var....
En büyük hediyeniz samimi bir iman olur zannımca.
Ama aklınızı oynatacak,çivileri yerinden sökecek,kendinizi kaybedecek ölçüde bu işlere girmeyin.
Kuantum teorisininde etkisiyle insanlar zihnindeki prangaları söktü.
Ama yerine koyacak daha iyi bir şey yoktu.
Herkes kendi deliliğini gerçek diye sundu.
Oysa ortada tek bir gerçekde yoktu.
Dediğim gibi aklını sağlam yere bağla,yele verme.
Sonra tüm hayatın mahvolur,pişman olursun.
Kimseye de ne aklını ne de kalbini tamamen teslim etme.
Yardım alırsın o ayrı.
Ama bir kişiliğin,bir şahsiyetin olsun.
Yoksa rüzgarın önüne kattığı bir yaprak gibi olursun.
Herkes senin aklınla oynar,sen çocuk gibi bakakalırsın.
Allahın birde ferd ismi şerifi vardır.
Senin ruhununda o isme bakan eşsiz bir yönü vardır.
O yönünü,o manevi süzgeci yok sayma.
Konu Denge tarafından (02-10-2019 Saat 07:42 PM ) değiştirilmiştir.
Şu olumsuz yaşam olaylarını nasıl kafaya takmayacağız peki hocam? Bunun için ilaç da kullandım internette araştırmalar da yaptım. Bazısı hiç takmaz. Cevap verin diyor internet verebilsem niye ilaç kullanayım niye bunlara gerek duyayım araştırmaya. Gururlu insan da, onurlu insan da, kibirli insan da bunu kafaya takar.
Konu osmangazi tarafından (25-09-2019 Saat 11:51 PM ) değiştirilmiştir.
"İnanırsan Hayaller Gerçek Olur" Aynur Meydan'ın şiirinden. Çok doğru bir söz ama hiç tavsiye etmem...
Kafaya takmamak mümkün değil.
Yapabileceğimiz şey onlarla beraber yaşamayı öğrenip,o düşüncelere rağmen bir şeyler başarmak için uğraşmak.
Acı çekmek dozunda olduğu sürece insanı kamçılar.
Dozu kaçıp acının ve yükün altında aklınız ve kalbiniz kalır -ezilirse ,toparlaması çok güç problemler ortaya çıkar ki;profesyonel bir destek almadan veya ilaç kullanmadan o psikolojinin altından kalkmak zordur.
Birde şunu unutma;
Ümidin varsa varsın ,yoksa yoksun.
En yakının bile seni senin yerine toparlayamaz.
Herşeyden ve herkesten öte önce Allaha sonra kendine güven.
Konu Denge tarafından (02-10-2019 Saat 07:39 PM ) değiştirilmiştir.
Heyecan azaldı ülkemde.
Bir ara heyecanın hayy-can'dan geldiğini okumuştum bir yerde.
Diri ruh-can ,dolayısıyıyla diri kalb' de kalmadı demek ki.
Ortalık din bezirganı, taassuplarını sorgulamaz gerçekler olan gören,kendi kalplerini diriltmiş gibi cehalet hançerlerini başkalarının kalbine saplayanlara kaldı.
Ölçü kayıp,akıl fukara,kibir azgın,umut zayi.
İnsaf yok,vicdan izinde.
Seviye yerlerde,hukuk ağır yaralı.
Bir sürü şaşkın tabipliğe özenmiş,oysa ne heves kalmış,ne izan.
Umutsuzluk çölünün her serabı su sanan ruhsuz makinelerinden ibaretiz.
İnsan fikriyatını din düşmanlığı,Atatürk düşmanlığı ,ırkçılık, islamcılık üzerine bina etmek fikir dünyamızın kısırlığının,okumadığımızın bir resmidir aslında.
Yer imleri