Çocukluğumdan başlamam gerekli.Gizliden gizliye büyürken aile içi şiddetin ortasında, yaşama sevincimi kaybedeceğimi bilmiyordum.Sancılı yıllarla düşe kalka büyürken ne zaman birazcık gülmek istesem sonrası hep hüsran oldu.Yaşıtlarımın isteklerinden farklı değildi benim istediklerim fakat tek farkımız onlar istediklerini yaşıyorken ben sadece onları istediklerini yaşarken izliyordum.Hep izlemekle geçti küçücük yıllarım.Tutupta huzurlu bir anı yerleştiremedim şu aklıma.Başkalarının çocuğu olmak isterdim.Huzurlu kimselerin çocuğu olmak.Olamadım.Kendimde onların huzurunu bulamadım.Kaderime boyun eğerek hüzün içerisinde serpildim.Çoğu zamanı sessiz olarak geçen lise yıllarım geldi geçti.13-14 yıllık dost sandığım dostlarım, arkadaşlarım oldu fakat nafile.Onlar da anlamadılar beni.Sadece işi düşenin arkadaşı oldum.Kimsenin kimseye faydası olmayacağını iyice öğrettiler bana.Şimdi geriye baktığımda asla değiştiremeyeceğim koskoca 19 yıl görüyorum bomboş ve anlamsıza geçen.Belkide beni en fazla öldüren yanımda kimsenin olmamasıydı.Yanımda yaşamama sebep olacak bir sevgilim, canımı uğruna feda edeceğim bir kadın olsaydı her şey farklı olabilirdi en azından.Hiç olmazsa onun yanında kendimi idareli harcardım.Umudum yok artık.Yaklaşık 1,5 yıl içerisinde zihinsel olarak çok değiştiğimin farkındaymış gibi hissediyorum.Bir duyum karşısında tepkisiz kalmak her ne kadar tercihim olsada tepkisiz kalmamak için sahte gülümsemeler, sahte dalgınlıklar kısaca sahte davranışlar sergiliyorum.Fiziksel formumdan bağımsız olarak sakin bir karmaşanın olduğu zihnimde yaşamak istiyorum her şeyi.Belkide bu anlamsız boşlukta bir an önce silinip gitmek istiyorum.Sessizce.Geriye kimsenin ağlamayacağını bilmenin verdiği acının derin huzuruyla.