8 sonuçtan 1 ile 8 arası

Konu: Kafayı yicem artık...

  1. #1
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Apr 2013
    Mesajlar
    7

    Standart Kafayı yicem artık...

    Konuyu nereye açacagımı bilemedim kusura bakmayın arkadaslar artık kafayı yemek uzereyim , herbişeyi kafama takıyorum ve tum gun yiyip bitiriyor bu dusunceler benı durmadan streslı ve sinirliyim.2 sene once bu tur huylarım yoktu cok rahattım ve hiçbişeyi takmıyordum ama kilo verdim vs. degistim baya.Bi kaç kız arkadaşım olduktan sonra ve çevreden ilgi gordukten sonra iyice kotu oldu herşey herbişeyimi kafama takar oldum burnumu begenmıyorum gozume çarpar oldu artık ne zaman aynaya veya yakından cekılmıs fotograflarıma bakınca burna bak diyorum içimden cıldırıyorum , onceden bi arkadaşım burnumun çirkin oldugunu soylemıstı baska da kımse soylemedı takmıyordum onceden ama depresif oldugum gunler o gelıyo aklıma aynaya gidip bakıyorum harbiden çirkin diyorum resmen yakıp yıkasım gelıyo etrafı ve akşama kadar geçmiyo sinirim hep bi gergin oluyorum.Gobegımın ve gogusumun kıllı olmasından hoşlanmıyorum durmadan cımbızla alıyorum sınırımden ve daha da cogaldıgını gorunce bıraktım artık.Hep bi sinirliyim gerginim aşşağılık kompleksi mi oluştu nedir yanımda ki arkadaşıma iltifat edilince kıskanclıga kapılıyorum felan , herbişeye üşenmişlik başladı artık tıraş olurken vs.(olmak zorundayım okula gıdıyorum) sıkılıyorum ufluyorum zaman kaybı gıbı gelıyo artık kıl tüy nefret ediyorum.Önceden anksiyete tedavisi gormustum bu tur sıkıntılarım yoktu sonradan başladı bunlar aşırı sinir, kendini bazen cok begenme , bazen hiç begenmeme , burnum fotoda cırkın cıkınca butun gun aynada ınceleme akşama kadar kafaya takmak depresif tavırlar, ondan sonra boyumdan da hiç memnun degilim kısa degil ortalama bi boy olmasına ragmen , vucudumun bazı bolgelerınden memnun degılım genetik olarak bazı yerlerım gelişmiş ve ne akdar ınce olsam da hep kıyafet ustumdeyken boyle benı iri gosterıyo nefret edıyorum arkadaş , yoktu eskiden ben de boyle şeyler noldu bana.Kız arkadaşım varken bu durumlarla daha az karşılaşıyorum.Önceden yaptıgım şeylere pişman olup butun gun kafaya takmak ta var tabi .Eskiden olmuş ve artık alışmam gereken benim hatam olan şeyler aklıma geldikçe durmadan niye yaptım nıye yaptım dıye kafama takıyorum tum gun sınırlı gezıyorum.Hergün bi yerlerime kafayı takıyorum heleki başkasından o yerimle ilgili bi eleştiri duyarsam tum gun aklımda oluyo aynaya bakarak ıncelıyorum oramı kafayı yıcek durumlara geliyorum.Ondan sonra acayip bi titizlik var hastalık derecesinde , sınav gunlerı vs. anskiyeten kalma karın agrılarım , ve kabızlık , ishal gibi durumlarım nadir de olsa devam edıyo(sınavın onemıne baglı).Artık butun bunlar benı cok yordu.Ne yapıcam?
    Konu sorunlu22 tarafından (25-04-2013 Saat 12:04 AM ) değiştirilmiştir.

  2. #2
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Apr 2013
    Mesajlar
    2

    Standart

    Bu sorunlarin bazilari bendede var ve cok yogun ayni senin gibi bende cok takintili bir insanim ve hep kendimi sorgularim zamanlarda oluyor sizi cok iyi anliyorum icten size tavsiyem en kisa zamanda bir uzmana basvurmak cunki takintilar baska takintilarin olmasina sebep oluyor ve insan kendinden nefret ediyor ...

  3. #3
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Oct 2012
    Mesajlar
    48

    Standart

    Bayan olduğunu düşündüm ve nedense ergenlik dönemindeymişsin gibi geldi bana bunu sakın yanlış anlama belki yaşın daha büyüktür ama; genelde bu tarz düşünceler o dönemde ortaya çıkar. öncelikle kabullenmen gereken şey seni insanların yorumları güzel ya da çirkin yapmaz , senin nasıl hissettiğin bunu etkiler. Burnun kimi için estetikli gibi güzel olabilir kimi içinse bir kusur unsurudur bunlar göreceli kavramlardır. Bir resim vardı bulursam koyarım dünyanın en genel güzellik anlayışına göre bir kadının yüzünü ypamışlar, en güzel gözler, en güzel burun dudaklar vb ama ortaya hayal edilen bir şey çıkmamış gayet sıradan sokaktan geçse fiziksel özelliği ile ilgili çekmeyen bir şey. Ayrıca bakım bence önemli bir şey bakımlı olmalısın erkek ve ya kadın olmanın önemi yok kıyafet insanı kesinlikle çok değiştiriyor hem görünüş hem özgüven açısından.vucudunun incelik , kalınlık kısmına gelince de kendine uygun giyinmiyorsun demektir. Kendinle biraz ilgilenmeni öneririm kendinden nefret etmek yerine onu sevmelisin. Ve unutma insanlar okadar fesat ki açığını yakaladıkları anda olmayan bir şeyle bile sana saldırabilirler. Senin en beğendiğin yanının en çirkin yanın olduğunu söyleyebilirler o yüzden insanların görüşleine göre değil kendi görüşlerine göre yaşa o zaman kendi hislerinle hareket edersin.

  4. #4
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Apr 2013
    Mesajlar
    7

    Standart

    Alıntı phenomenon Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bayan olduğunu düşündüm ve nedense ergenlik dönemindeymişsin gibi geldi bana bunu sakın yanlış anlama belki yaşın daha büyüktür ama; genelde bu tarz düşünceler o dönemde ortaya çıkar. öncelikle kabullenmen gereken şey seni insanların yorumları güzel ya da çirkin yapmaz , senin nasıl hissettiğin bunu etkiler. Burnun kimi için estetikli gibi güzel olabilir kimi içinse bir kusur unsurudur bunlar göreceli kavramlardır. Bir resim vardı bulursam koyarım dünyanın en genel güzellik anlayışına göre bir kadının yüzünü ypamışlar, en güzel gözler, en güzel burun dudaklar vb ama ortaya hayal edilen bir şey çıkmamış gayet sıradan sokaktan geçse fiziksel özelliği ile ilgili çekmeyen bir şey. Ayrıca bakım bence önemli bir şey bakımlı olmalısın erkek ve ya kadın olmanın önemi yok kıyafet insanı kesinlikle çok değiştiriyor hem görünüş hem özgüven açısından.vucudunun incelik , kalınlık kısmına gelince de kendine uygun giyinmiyorsun demektir. Kendinle biraz ilgilenmeni öneririm kendinden nefret etmek yerine onu sevmelisin. Ve unutma insanlar okadar fesat ki açığını yakaladıkları anda olmayan bir şeyle bile sana saldırabilirler. Senin en beğendiğin yanının en çirkin yanın olduğunu söyleyebilirler o yüzden insanların görüşleine göre değil kendi görüşlerine göre yaşa o zaman kendi hislerinle hareket edersin.
    Oncelıkle cevap için çok tesekkur ederim kendımı ıyı hıssetmemı sagladı.
    Erkegim yaşım 19 ergenlikten cıktıgımı dusunuyordum ama gelın gorun kı geçen sene basladı tum bu abuk dusunceler oysakı 14-15-16-17 yaşlarını gayet rahat bı sekılde geçirdim
    .Uzun zamandır yazmayı dusunuyordum buraya ama kısmet olmamıştı sonunda dun yıne sıkıntılı bi gun geçirince dayanamadım buraya yazdım aslında burda bunları paylaşmak bi nebze de olsa rahatlattı beni.Daha onceden de anksiyete iken buraya yazıp fikir almıştım ve burada bana anksiyete teşhisi konulmustu psikiyatriste gittigimde gerçekten de anksiyeteydim tedavi gordum kısa surede yendım sayılır.Artık gunluk yaşantımı pek etkilemiyo anksiyete sadece arada kendini gosterıyo onlar da benım ıcın cok onemlı olaylar oldugunda.Ama son 1 senedır bu ıllet başladı başkaları tarafından hep begenılme ıstegı var bı turlu kendımı sevemıyorum .Mesela saçımı yaptığım gunler kendımı ıyı hıssedıyorum ama yapmadıgım gunler sankı çok tipsizmişim gibi geliyo ondan sonra o gunde biri bişey derse gorunusumle ılgılı aksama kadar kafaya takıyorum , çok sinirli oluyorum vs. .Mesela begenmedıgım bı yerım aklıma geldıgınde , ardından digeri de geliyo zaten suram da boyle buram da boyle yeter artık bı tarafım da duzgun olsun dıye kendı kendıne yakınıyorum kendımı yıyıp bıtırıyorum.Çok gereksiz kıskanclıklar yapıyorum bazen elımde olmadan.Ben boyle bırı degılım olmak ıstemıyorum ama ıcımde bı ses durmadan durtuyo benı kurtulamıyorum içimde hep bi begenılmeme kaygısı vs. var. Artık uzmana vs. gıtmek ıstemıyorum bunun ıcın de kendım yenmek ıstıyorum cunku zaten anksiyetimi tedavi erderken yeterı kadar içli dışlı olduk psikiyatristlerle .Ailem de bıktı zaten benım takıntılarımdan artık , hergun karşılarına baska bıseyle gelıyorum fiziksel acıdan biliyorum ki o sorunların cozulmesıyle geçecek bişey degil bu , bu başka bişey , bi çeşit hastalık adamı yiyip bitiriyo
    Konu sorunlu22 tarafından (25-04-2013 Saat 02:58 PM ) değiştirilmiştir. Sebep: ekleme

  5. #5
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Apr 2013
    Mesajlar
    7

    Standart

    Alıntı ibrahim34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bu sorunlarin bazilari bendede var ve cok yogun ayni senin gibi bende cok takintili bir insanim ve hep kendimi sorgularim zamanlarda oluyor sizi cok iyi anliyorum icten size tavsiyem en kisa zamanda bir uzmana basvurmak cunki takintilar baska takintilarin olmasina sebep oluyor ve insan kendinden nefret ediyor ...

    Cevabınız ıcın tesekkur ederım.Artık uzman veya psikiyatriste basvurmak ıstemıyorum cunku anksiyete sorunum yuzunden baya içli dışlı olduk(aileme bu yenı sorunumdan bahsetmeye bıle utanırım o derece bıtmıyo benım takıntılarım) zaten onlarla ki herşey beyinde bitiyo gerçekten psikiyatristlerin de yararı olsa da bu hastalıgın buyuk bı kısmını kendım yendıgımı dusunuyorum.Bunu da kendım yenmek ıstıyorum ama nasıl bır yol ızleyecegımı bılemıyorum

  6. #6
    ttolga1111
    Guest

    Standart

    burnun böle olsaydı
    http://images.habervitrini.com/haber...80/5909873.jpg
    vücudun böyle olsaydı
    http://www.egonomik.com/wp-content/u...-1-533x200.jpg
    yada böyle iri olsaydın
    http://www.koomik.com/komik_media/me...1310476257.jpg
    ya yüzünde böle bir tümor olaydı
    http://tr.habervesaire.com/site_medi...asia_haber.jpg
    dahamı iyi olurdu
    hem burnuna çirkin diyen adamın yüzü bölemiydi
    http://www.eceerken.net/resimler/yas...esimleri-0.jpg

  7. #7
    ttolga1111
    Guest

    Standart

    Adam, dalgın ve yorgun bir halde evine doğru yürüyordu. Bazen kendi kendine konuştuğu oluyordu: -Rica etsem ev sahibi bu ay dursa, gelecek ay... Sonra kendisine kızarak "Sanki gelecek ay gökten para yağacak. Hem ev sahibim de zengin biri sayılmaz ki. Kimseden borç istemeye de yüzüm kalmadı. “Alacağı parayı ve ödeyeceği borçlarını düşünüyordu. Adam evine geldiğini fark etti. İçeri girdi, sıkıntılarını olabildiğince ailesine yansıtmayan biriydi. Yüzündeki sıkıntılı ifadeyi zorla da olsa değiştirdi, güler yüzle içeri seslendi:

    -Alo !.. Kimse yok mu? Bu yorgun ve yaşlı adamı karşılayacak kimse yok mu?

    Hanımı koşarak geldi, ceketini aldı:

    -Kusura bakma bey, geldiğini duymadım.

    -Benim tatlı kızım nerde bakayım, saklandı mı yaramaz? Anne başını önüne eğdi...

    -Ne oldu, bir şey mi var? Söylesene canım.

    -İçerde ağlıyor.

    -Ağlıyor mu? Niye?

    -Ayakkabı istiyor.

    -Daha önce konuşmuştuk, alamayacağımı söylemiştim. Hem ayakkabısı eski değil ki.

    -Eskidiği için değil, arkadaşlarında gördüğü, yeni çıkan bir ayakkabıdan istiyor.

    -Hanım biliyorsun para durumunu.

    -Ben biliyorum da...

    -Bir daha konuşayım bakalım, benim kızım anlayışlıdır. Çağır gelsin.

    Kadın kızını çağırdı, kalkmak istemeyen kızını zor da olsa ikna etti, babasının yanına getirdi. Babası yanına oturttu. Olabildiğince kırmamaya çalışarak konuştu:

    -Kızım, seninle daha geçen akşam konuşmuştum. Ayakkabı alacak kadar paramız yok, hem ayağındakiler de eski değil.

    -Başkası nasıl alıyor?

    -Yavrum onların durumu daha iyiyse alabilirler. Bizim şimdi iyi değil. Bekle belki bir kaç ay sonra alabiliriz.

    -Banane arkadaşlarım aldı, ben de alacağım.

    -Kızım sana o ayakkabıyı alırsak elimizde para kalmıyor. Getir bakayım sen şimdi giydiğin ayakkabılarını.

    Kız hışımla getirdi, yere attı. Adam çocuğun saygısızlığını görmemezlikten geldi. Küçük çocuklar için böyle heveslerin ne derece önemli olduğunu biliyordu. "Hele arkadaşlarından biri onu kıskandırdıysa, o küçük dünyasında tüm hayali o ayakkabı olmuştur, başka bir şey düşünemez bile." diye aklından geçirdi. Fakat adamın da yapacak bir şeyi yoktu. Çok uzun bir sessizlik oldu, adam kızını kırmadan nasıl çözüm bulacağını düşünüyordu. Hanımı ise kocasının ayakkabıların yere atılışına sinirlendiğini düşünüp endişe ile bekliyordu. Adam umutsuzca kızına bir daha sordu:

    -Kızım,bu ayakkabılar hiç de eski görünmüyor, bir kaç ay daha giysen?

    -Eski işte eski, giymem. Bunlar eski!..

    Adamın içi içini yiyordu. Bir medet arar gibi hanımına baktı. Yıllardır sıkıntı içinde yaşayan ama eve her gelişinde güler yüzünü eksik etmeyen vefâkar karısı, yapacak bir şeyi olmadığını göstermek için ellerini iki yana açtı. Adam birden ayağa kalktı, giyinmeye başladı.

    -Kızım madem benim, "Ayakkabın eski değil." sözüme inanmıyorsun, giy ayakkabılarını, dışarıda az önce gördüğüm bir çocuğa soracağız, sen soracaksın. Eğer sorduğun çocuk bu ayakkabılar için "Eski" derse veya beğenmezse söz!.. İstediğin o ayakkabıları alacağım.

    Ayakkabı alınmasından tamamen ümitsiz olan kız bunu duyunca heyecanlandı. Hemen hazırlandı. Baba kız el ele sokağa çıktılar. Hiç konuşmadan bir kaç sokak geçmişlerdi ki, babası az ilerdeki köşeyi gösterdi:

    -Bak şu köşede oturan bir çocuk var, hemen hemen senin yaşlarında. Sor bakalım ayakkabıların güzel mi değil mi.

    Kız hevesle çocuğun yanına koştu ama durdu kaldı. Çocuğun şaşkın bakışları arasında birkaç saniye orada kaldıktan sonra ağlayarak babasına doğru koştu. Soramamıştı.

    Babası ağlayan kızını bırakıp, köşedeki çocuğun yanına gitti. Cebindeki bozuk paraları çocuğun önündeki mendile bırakıp döndü. Çocuk, hâlâ ağlayarak uzaklaşan kıza bakıyordu... Duvara yasladığı koltuk değneklerinin arasından.

  8. #8
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Oct 2012
    Mesajlar
    48

    Standart

    Alıntı sorunlu22 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Oncelıkle cevap için çok tesekkur ederim kendımı ıyı hıssetmemı sagladı.
    Erkegim yaşım 19 ergenlikten cıktıgımı dusunuyordum ama gelın gorun kı geçen sene basladı tum bu abuk dusunceler oysakı 14-15-16-17 yaşlarını gayet rahat bı sekılde geçirdim
    .Uzun zamandır yazmayı dusunuyordum buraya ama kısmet olmamıştı sonunda dun yıne sıkıntılı bi gun geçirince dayanamadım buraya yazdım aslında burda bunları paylaşmak bi nebze de olsa rahatlattı beni.Daha onceden de anksiyete iken buraya yazıp fikir almıştım ve burada bana anksiyete teşhisi konulmustu psikiyatriste gittigimde gerçekten de anksiyeteydim tedavi gordum kısa surede yendım sayılır.Artık gunluk yaşantımı pek etkilemiyo anksiyete sadece arada kendini gosterıyo onlar da benım ıcın cok onemlı olaylar oldugunda.Ama son 1 senedır bu ıllet başladı başkaları tarafından hep begenılme ıstegı var bı turlu kendımı sevemıyorum .Mesela saçımı yaptığım gunler kendımı ıyı hıssedıyorum ama yapmadıgım gunler sankı çok tipsizmişim gibi geliyo ondan sonra o gunde biri bişey derse gorunusumle ılgılı aksama kadar kafaya takıyorum , çok sinirli oluyorum vs. .Mesela begenmedıgım bı yerım aklıma geldıgınde , ardından digeri de geliyo zaten suram da boyle buram da boyle yeter artık bı tarafım da duzgun olsun dıye kendı kendıne yakınıyorum kendımı yıyıp bıtırıyorum.Çok gereksiz kıskanclıklar yapıyorum bazen elımde olmadan.Ben boyle bırı degılım olmak ıstemıyorum ama ıcımde bı ses durmadan durtuyo benı kurtulamıyorum içimde hep bi begenılmeme kaygısı vs. var. Artık uzmana vs. gıtmek ıstemıyorum bunun ıcın de kendım yenmek ıstıyorum cunku zaten anksiyetimi tedavi erderken yeterı kadar içli dışlı olduk psikiyatristlerle .Ailem de bıktı zaten benım takıntılarımdan artık , hergun karşılarına baska bıseyle gelıyorum fiziksel acıdan biliyorum ki o sorunların cozulmesıyle geçecek bişey degil bu , bu başka bişey , bi çeşit hastalık adamı yiyip bitiriyo
    Ergenlik dönemine her ne kadar belirli bir süre cizilse de ben o kalıplara tamamen bağlı düşünmüyorum. Bazı insanlar erken ergenliğe girerken bazıları geç girebiliyor kaldı ki 12-19 arası olarak tanımlanır ergenlik süresi ve sen de tam atlatamamış olabilirsin normal bir şey ama illa ergenliğe bağlamakta olmaz. Sanırım senin de dediğin gibi takıntıların var ama bunların altında yatan nedeni açıkca belirtmişsin "değer görmek". Yaşadığın bir takım olaylar seni değersiz olduğuna inandırmış olmalı bunlar özellikle aile içindedir büyük ihtimalle sen de insanlardan beklediğin ilgiliyi sana göre "değeri" göremeyince benim buram çirkin , ben çirkinim ondan sevmiyorlar , istemiyorlar diye dışa yansıtıyorsun.Sana söylebileceğim en temek cümle aynı zamanda benim hayat felsefelerimden biridir " Bir insan kendi değerini, kendi yaratır." ama bu biri seni sevmediğinde bu demek değildir sen değersizsin ve değerini ortaya koyamadın. Burda tercihler devreye girer , mesela bir pantolonu çok beğenirsin denersin , yakışmıştır da ama içine bir şeyler sinmez alsam mı almasam mı diye düşünürsün ; bu, pantolonun çirkin olduğu anlamına gelmez. beğendiğin şey tam senin istediğin/aradığın olmamasıyla alakalıdır. Bir de o pantolon sana güzel geldi diye başkasının zevkine hitap edicek diye bir şey olamaz insanlar farklı yaratılmıştır çünkü. Biraz bunlar üzerinde düşün , seni iyi hissettiren şeyleri bul , seni olumsuz etkileyen arkadaşlarından uzak dur çünkü dost doğru söyler lafı dost senin elinde olmayan şeyleri eleştirebilir anlamına gelmez. Sana artı katıcak insanlarla takıl, seni aşağa çekiceklerle değil.Ailene gelince de onların senden sıkıldığını düşünme , onlara göre önemsiz gelen bir konuda kendi canını bu kadar sıkıp , üzülmenden dolayı üzülmüşlerdir bu sana sıkıntı gibi gelmesin.

Benzer Konular

  1. kafayı yemek istemiyorum
    By beyazsiyah in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 19-12-2012, 05:46 PM
  2. Lutfenn yardımmm kafayı yıcemm:(:(:(:(
    By blade002 in forum Bipolar Bozukluk ( Manik Depresif - İki uçlu duygu durumu bozukluğu )
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 05-09-2009, 02:35 AM
  3. Lutfenn yardımmm kafayı yıcemm:(:(:(:(
    By blade002 in forum Obsesif- Kompulsif Bozukluk OKB ( Saplantı - Zorlantı )
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 15-07-2009, 09:19 PM
  4. yardım edin lütfen? kafayı yicem yoksa...
    By sehr-i_hüzün in forum Obsesif- Kompulsif Bozukluk OKB ( Saplantı - Zorlantı )
    Cevaplar: 6
    Son Mesaj: 27-04-2009, 11:00 AM
  5. bana yardım eder misiniz kafayı yicem sanırım.
    By canangelincik in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 13
    Son Mesaj: 13-03-2008, 02:58 AM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •