SORUN PARA MI, TAVIR MI?


Para ve kitaplar, bize yeni seçenekler sunar. / Anonim

Paranın herşey gibi algılandığı ifadesini sık sık duyuyorum. İnsanlar çok küçük miktarlarda paralar için dakikalarca tartışma yapıyor, pazarlıktan çok aç gözlülüğü çağrıştıran tavırlar takınıyorlar. Ucuz alışveriş yapmak için saatlerce marketleri dolaşıyorlar. Evlerine misafir davet ederken düşünüyorlar. Bir yerde otururken ikram etmek zorunda kalabilecekleri şeyleri saklıyorlar. Borç isteyen birisi çıkmasın diye zaman zaman yanlarına çok az para alıyorlar. Kredi kartı da bu konuda yardımcı oluyor. Bir kredi kartını bozdurup para veremezsiniz. Kredi kartı biraz da hamburgere benziyor. Hamburger, simitin tersine paylaşılamıyor.

Bu tür sorunlar karşısında, sorunu basite indirmek ve parayı lanetlemek bana ters geliyor. İnsanların, bir çok kavgayı paylaşılamayan bir miktar paraya ya da bir kadının varlığına bağlamaları bana kolaycılık gibi geliyor. Halbuki, sorun paraya ve insanlara karşı tutumda yatmakta diye düşünüyorum.

Bundan sözgelimi beş yıl önce İnsanların menfaatçi olmalarını ben de para aşkına bağlar, sorunun, onların düşünce tarzının arızalı oluşuna bağlamak aklıma gelmezdi.

Bir insanın, yanlış yerlerde pazarlık yapmasını ve iki tarafın da kazandığı bir alışverişten çok tek tarafın kaybetmesi üzerine kurulmuş bir alışveriş tarzını benimselemeleri paranın kendisiyle ilgili bir sorun değil diye düşünüyorum. Zira, parayı ya da paranın getirdiklerini istemekle, bencil olmak aynı şey değil. Paranın tek kazanılma yolunun bencillik olduğunu ve çoğu varlıklı insanların bencil olduklarını otomatik olarak kabul edemeyiz. Bu büyük bir haksızlık ve hata olur. Kazandıklarıyla başkalarına yardım eden, insanlara iş alanı açmak için uğraşan insanlar tanıyorum. Bazı iş adamları, işlerini kapatıp çok rahat bir hayat sürebilecekken çalıştırdıkları insanlar işsiz kalmasın diye yaşadıkları strese veda etmiyorlar.

Gelelim küçük pasta insanlarına. Bu insanlar, parayı seviyorlar, ama sağlıksız bir şekilde. Yanlış yerlerden tasarruf ediyorlar. Araba almak istedikleri zaman para kıstıkları şeyler, eve alınan kitaplar ya da dostlara yapılan ikramlar oluyor. Alışveriş yaptıklarında, ölesiye pazarlıklar yapıp, karşıdaki insanı bıktırarak istediklerini alıyorlar. Daha çok çalışıp üretmiyorlar. Para kazanmak istedikleri zaman, daha çok okuyup, başarılı insanları incelemek akıllarına gelmiyor. Şu anda dünyanın en çok televizyon seyreden ülkeleri arasındayız. Gerçekten para kazanmak ya da refah düzeyini yükseltmek isteyen bir toplumun bu kadar çok TV seyredeceğine inanmıyorum.

Gazetede bir haber okumuştum, 350 bin üyesi olan İşsizler Derneği bedava meslek edindirme kursları açıyor, ve başvuran kişi sayısı sadece on beş. Sadece kelimesi bile rakamın düşüklüğünü ifade etmeye yetmez. O zaman da şuraya varıyorum kişisel olarak; sorun para kazanma isteği değil, bu isteğe hizmet etmek için kullanılan yöntemlerle ilgili ahlaki bir sorun var ortada.

Ucuz alışveriş için saatlerce market dolaşan insanların bunun için harcadıkları zamanın bir kısmını belli bir konuda okumaya harcayarak, kendilerini bu konuda geliştirerek aradıkları indirimden çok daha fazlasını kazanabileceklerini, bir eğitimci ya da iş adamı olarak biliyorum.
Tek tarafın kaybettiği pazarlıklar yapan insanların önemli bir kısmı, aslında zamanlarını da televizyon karşısında geçirenler. Parayı seviyorlar ama, kendilerini geliştirerek, mesleklerinde ya da mesleklerinde olmazsa yeni bir alanda kendilerini geliştirerek gelirlerini arttırmak yerine başkalarının haklarından kırparak para arttırmaya çalışıyorlar. İnsanlar paranın getirdiği şeyleri sevebilir, daha iyi yaşamak, zekat vermek yada başka bir sebepten dolayı daha varlıklı olmak isteyebilirler. Ama bunun yolu, daha verimli ve daha çok çalışmak olmalıdır. Bu çabalar insanlığın zararına da olmak zorunda değil. Başka insanların kendilerini geliştirmelerine yardımcı olmak, yeni bir düşünce tarzı şekillendirmek ya da yeni bir fikir ya da ürün ortaya koymakla hem para kazanabilir hem de insanlara yararlı olabiliriz.

İnsanların para kazanmak istemeleri bana garip gelmiyor. Olsa olsa bu amaca nasıl ulaşmak istediklerini sorgularım. Sizinle, çok küçük şeylerin pazarlığını yapan insanlar yüzünden parayı suçlamayın, düşünce tarzlarını suçlayın derim.
-----------
http://kisiselgelisimfelsefem.blogspot.com/