Tedavi nasıl yapılır?
Hastalar sıklıkla stres yaratan bir durumu takiben gelişen bayılma, dil tutulması gibi yakınmalarla acil servislere başvururlar. Bu yakınmalarla başvuran hastalarda belirtiler aksi ispat edilene kadar nörolojik bir hastalık olarak görülmelidir. Hastanın ayrıntılı öyküsü alınmalı, nörolojik ve fiziksel muayenesi yapılmalı gereken radyolojik ve biyokimya tetkikleri tamamlanmalıdır. Organik bir neden bulunmadığı taktirde ortaya çıkarıcı stresör öyküsü ile birleştirerek psikiyatri hekimine danışılmalıdır. Organik bir hastalık bulunmadığında psikiyatrik hastalık olduğu düşünülüyorsa tedavisi acil değildir. Acil serviste psikiyatrik tedavi bu hastalar için söz konusu değildir. Tedavi atağı takiben poliklinik şartlarında gerçekleştirilir. Bu hastalarda hastalığın pekişmesini önlemek amacıyla ailenin ve çevrenin dikkat etmesi gereken bazı noktalar vardır. Kişinin iradesi dışında gelişen bu hastalık hastaya bazı kazançlar getirmektedir. Hasta bu hastalık sayesinde yapması gereken bazı yükümlülüklerden kurtulabilmekte veya bazı haklar elde edebilmektedir. Bu tür kazançlar hastalığın pekişmesine, tekrarlamasına sebep olmaktadır. Bu da tedaviyi güçleştirmektedir. Yapılması gereken hastaya hastalığı nedeniyle bazı haklar tanımamak ve hastalık öncesi nasıl davranılıyorsa aynı tutumu devam ettirmektir. Stres sonrası bayılan ve bunun psikolojik kökenli bayılma olduğu doktor tarafından onaylanan bir hasta aile ortamında bayıldığında onu sakin bir odaya alıp yalnız bırakmak hastaya daha iyi gelecektir. Yurdumuzda bu tür hastalara soğan koklatılır, kolonya ile elleri ve yüzü ovulur, çevredeki herkes hastanın başına toplanır. Bu hastaya yardımcı olmak yerine stresini daha da artırmaktan başka işe yaramaz. Tedavinin kısa sürede başarıya ulaşması için ailenin doktorla işbirliği içinde olması şarttır.
Değerlendirme sonrası ilaç tedavisi, psikoterapi önerilebilir. Bazı hastalarda belirtiyi yorumlamak ve ortadan kaldırmak amacıyla hipnoz denenebilir. Ancak altta yatan sorun düzeltilmediği sürece bir belirti hipnozla ortadan kalksa da yerini başka bir belirti alacaktır.
Klinik seyir nedir?
Bu belirtiler nedeni ile hastaların aile, iş ve sosyal yaşamlarında sorunlar ortaya çıkar ve performanslarında düşme görülür.
Pek çok hastada belirtiler zamanla kendiliğinden kaybolur. Belirtilerin kolayca ortadan kalkabilmesi için öncelikle hastanın ikincil kazançlarının ortadan kaldırılması gerekir. Örneğin psikolojik kökenli bayılması olduğu için evde iş yaptırılmayan, her istediği yerine getirilen bir genç kızda belirtinin kolayca ortadan kaldırılması beklenemez. Bu hastalarda hastalığın kalıcı olmaması için hastalığın hastaya kazanç sağlamasını önlemek gerekir, bunun en iyi yolu da hastalık öncesi hastaya nasıl davranılıyorsa aynı şekilde devam etmektir. Tedavide ailenin doktorla işbirliği içinde olmasının tedavinin başarısı açısından büyük önemi vardır. Belirtilerin aniden ortaya çıktığı durumlarda, o dönemde kişi ağır stres altında ise ve belirtiler bu nedenle ortaya çıkmışsa, altta yatan başka psikiyatrik hastalık veya bedensel hastalık yok ise sonuç genelde iyidir. Hastaların %25 inde ise tedaviye rağmen belirtiler devam edebilir. Konversiyon hastalarının 1/3’ünde bayılma belirtilerinin yanında bedensel belirtiler de olur ve bu belirtiler somatizasyon bozukluğu olarak adlandırılır.
Uzm.Dr.Sibel Mercan tarafından hazırlanmıştır
Yer imleri