superisi4913
16-03-2013, 01:37 PM
merhaba arkadaşlar,
içimde düşünüp dururken forum sitelerinde buraya rastladım ve yazmak istedim. Yalnız yaşadığım ve çoğu zaman içimdekileri paylaşacak samimi birini bulamadığım için sorunlarımı hep kendi kendime soru-cevap şeklinde çözerim. Ama bazı zamanlarda öyle şeyleri anlıyorsunuz ki tıkanıp kalıyorsunuz..
23 yaşındayım ve kilolu biriyim. Daha doğrusu verip sürekli alan biriyim. Geçen seneden bu güne 18 kilo almışım haberim yok.. Erkek arkadaşımla bu sorun yüzünden kavga edip ayrıldık. Ona zayıflıcam diye söz vermiştim ve sözümde durmadığımı belirterek benimle görüşmeyi kesti. Belki de her kilolu bayanın yaşadığı bir sorun bu erkek tepkisi.. Şu bir gerçek ki erkekler görselliğe önem veriyor,kadınlar duygularını ön planda tutuyor.. Kendine göre haklı çünkü aynanın karşısına geçip kendime baktığımda ben de kendimden hoşlanmıyorum,görmek istediğim beden bu değil diyorum. Ben kendi vücudumu sevmezken başkasının sevmesini de bekleyemem tabiki..
Şu an bir dönemeç yaşıyorum. Yalovadaydım istanbula geldim,burda işe başladım,ev tuttum. Bir çok yeni baaşlangıç ve alışılması zaman alan durumlar.. Evde yalnız ve kendime kaldıkça içimde bastırdığım şeyler ortaya çıkmaya başladı. Benim hafife aldığım yemek yemek aslında benim çok derinlerime işleyen çocukluğumda beni mutlu kılan bir eylemmiş. Şöyle ki; bir gün film izlerken fast food canım isteyen ne varsa yediğimi farkettim. Farkettim diyorum çünkü ben belirli şeyleri bilinç dışı yiyorum yerken. Beynim benim dışımda bir komut veriyor,onu yersen mutlu olucaksın diyor ve ben yiyorum. Yiyip ruhsal doyuma ulaştığım zamansa deli gibi pişman oluyorum. Bunu farkedip durduramamak kadar bezdirici bir durum yok. Çünkü bu fiziksel bir açlık değil tamamen ruhsal bir açlık ve kara delik gibi ruhu doyurdukça daha fazlasını istiyor ve bu durum kısır döngüye giriyor.
Bunların dışında dün akşam farkettiğim başka bir şey oldu. Kendime özenerek yaptığım yada aldığım ve yerken ruhumu doyurduğum yemekler küçüklüğümden beri annemin beni ödüllendirmek için yaptığı yada aldığı yemeklerle aynı. Mesela çocukken karnem iyiyse ve takdir almışsam annem bana sevebileceğim her tür yemeği yaparak beni ödüllendirirdi. Yada çok sevdiğim bir çizgi filmle beraber yemeğimi yerdim. Özel günlerde mc donalsa götürür beni o şekilde mutlu ederdi ve ben sonraki zamanlarda burger king veya kfcye gittiğimde değil. mc donaltsa gittiğimde mutlu oldum. Erkek arkadaşımla bu yüzden ayrılmak benim ruhumu oldukça yaraladı ve ruhum kendini iyileştirmek için en mutlu olduğu zamanlara dönüp en mutlu olduğu şeyi yaptırdı. Annemin bana yaptığı yemekleri ben kendime yaparak o zamanlarda olduğum mutluluğu almaya çalıştım. Beynim " evet bunu yiceksin ve mutlu olucaksın,senin ruhun hep bu şekilde okşandı,şimdi de sen kendi ruhunu böyle iyileştiriceksin" diyerek beni deli gibi yemeye itti. Sonuç elbette yemek sonrası ağlama krizleri oldu. Çünkü istediğim bu değil. Ben yiyerek değil aynaya baktığımda sahip olduğum sağlıklı ve güzel vücudu görerek ruhumu iyileştirmek istiyorum.
Durumun farkında olduğum için bi kaç ay önce diyetisyen,psikolog ne varsa gittim. Diyetisyen önce bu durumu iyileştirmen gerek dedi psikoloğa gönderdi,psikolog ilaç yardımına ihtiyacın var dedi psikiyatriye gönderdi ve psikiyatri de bana prozac verdi ve ben daha kötü olarak ilacı bıraktım. Yani çözüm doktorlarda da değil..
Her şeyin farkındayım ama nasıl bir yol izlemem gerektiğini bilmiyorum. Şu an beynim bana bugün ctesi en sevdiğin yemekleri yap güzel bi film izlerken yemek ye ve mutlu ol diyor ama bu beni mutlu etmeyecek biliyorum ve kendimi çok zor da olsa tutmaya çalışıyorum. Sizce kendimi bu şekilde tutmak bir süre sonra bu durumu azaltır mı ? Görüşlerinizin bana çok yardımı ve motivesi olabilir. O yüzden görüş bildirirseniz gerçekten sevinirim..
içimde düşünüp dururken forum sitelerinde buraya rastladım ve yazmak istedim. Yalnız yaşadığım ve çoğu zaman içimdekileri paylaşacak samimi birini bulamadığım için sorunlarımı hep kendi kendime soru-cevap şeklinde çözerim. Ama bazı zamanlarda öyle şeyleri anlıyorsunuz ki tıkanıp kalıyorsunuz..
23 yaşındayım ve kilolu biriyim. Daha doğrusu verip sürekli alan biriyim. Geçen seneden bu güne 18 kilo almışım haberim yok.. Erkek arkadaşımla bu sorun yüzünden kavga edip ayrıldık. Ona zayıflıcam diye söz vermiştim ve sözümde durmadığımı belirterek benimle görüşmeyi kesti. Belki de her kilolu bayanın yaşadığı bir sorun bu erkek tepkisi.. Şu bir gerçek ki erkekler görselliğe önem veriyor,kadınlar duygularını ön planda tutuyor.. Kendine göre haklı çünkü aynanın karşısına geçip kendime baktığımda ben de kendimden hoşlanmıyorum,görmek istediğim beden bu değil diyorum. Ben kendi vücudumu sevmezken başkasının sevmesini de bekleyemem tabiki..
Şu an bir dönemeç yaşıyorum. Yalovadaydım istanbula geldim,burda işe başladım,ev tuttum. Bir çok yeni baaşlangıç ve alışılması zaman alan durumlar.. Evde yalnız ve kendime kaldıkça içimde bastırdığım şeyler ortaya çıkmaya başladı. Benim hafife aldığım yemek yemek aslında benim çok derinlerime işleyen çocukluğumda beni mutlu kılan bir eylemmiş. Şöyle ki; bir gün film izlerken fast food canım isteyen ne varsa yediğimi farkettim. Farkettim diyorum çünkü ben belirli şeyleri bilinç dışı yiyorum yerken. Beynim benim dışımda bir komut veriyor,onu yersen mutlu olucaksın diyor ve ben yiyorum. Yiyip ruhsal doyuma ulaştığım zamansa deli gibi pişman oluyorum. Bunu farkedip durduramamak kadar bezdirici bir durum yok. Çünkü bu fiziksel bir açlık değil tamamen ruhsal bir açlık ve kara delik gibi ruhu doyurdukça daha fazlasını istiyor ve bu durum kısır döngüye giriyor.
Bunların dışında dün akşam farkettiğim başka bir şey oldu. Kendime özenerek yaptığım yada aldığım ve yerken ruhumu doyurduğum yemekler küçüklüğümden beri annemin beni ödüllendirmek için yaptığı yada aldığı yemeklerle aynı. Mesela çocukken karnem iyiyse ve takdir almışsam annem bana sevebileceğim her tür yemeği yaparak beni ödüllendirirdi. Yada çok sevdiğim bir çizgi filmle beraber yemeğimi yerdim. Özel günlerde mc donalsa götürür beni o şekilde mutlu ederdi ve ben sonraki zamanlarda burger king veya kfcye gittiğimde değil. mc donaltsa gittiğimde mutlu oldum. Erkek arkadaşımla bu yüzden ayrılmak benim ruhumu oldukça yaraladı ve ruhum kendini iyileştirmek için en mutlu olduğu zamanlara dönüp en mutlu olduğu şeyi yaptırdı. Annemin bana yaptığı yemekleri ben kendime yaparak o zamanlarda olduğum mutluluğu almaya çalıştım. Beynim " evet bunu yiceksin ve mutlu olucaksın,senin ruhun hep bu şekilde okşandı,şimdi de sen kendi ruhunu böyle iyileştiriceksin" diyerek beni deli gibi yemeye itti. Sonuç elbette yemek sonrası ağlama krizleri oldu. Çünkü istediğim bu değil. Ben yiyerek değil aynaya baktığımda sahip olduğum sağlıklı ve güzel vücudu görerek ruhumu iyileştirmek istiyorum.
Durumun farkında olduğum için bi kaç ay önce diyetisyen,psikolog ne varsa gittim. Diyetisyen önce bu durumu iyileştirmen gerek dedi psikoloğa gönderdi,psikolog ilaç yardımına ihtiyacın var dedi psikiyatriye gönderdi ve psikiyatri de bana prozac verdi ve ben daha kötü olarak ilacı bıraktım. Yani çözüm doktorlarda da değil..
Her şeyin farkındayım ama nasıl bir yol izlemem gerektiğini bilmiyorum. Şu an beynim bana bugün ctesi en sevdiğin yemekleri yap güzel bi film izlerken yemek ye ve mutlu ol diyor ama bu beni mutlu etmeyecek biliyorum ve kendimi çok zor da olsa tutmaya çalışıyorum. Sizce kendimi bu şekilde tutmak bir süre sonra bu durumu azaltır mı ? Görüşlerinizin bana çok yardımı ve motivesi olabilir. O yüzden görüş bildirirseniz gerçekten sevinirim..